Özel Öğretim Kurumları Federasyonu (ÖZFED) Genel Başkanı Halil Çil “Evinde kendi imkânlarıyla ders çalışan açık öğretim liseliler, üniversite giriş sınavlarında dini ve mesleki lise öğrencilerinden daha başarılı” dedi
ÖZFED Genel Başkanı Halil Çil, çıkardığı ‘Oku’ adlı kitabında eğitim sistemini sorguladı ve eksiklikleri gözler önüne serdi. Eğitim kalitesinin artması için Milli Eğitim Bakanlığı’na önerilerde de bulunan Çil, öğrencilerin durumunu ‘rezalet’ olarak niteleyerek, “Açık öğretim lisesine giden öğrenciler, üniversite sınavlarında dini ve mesleki liselere giden öğrencilerden iki kat daha başarılı” iddiasında bulundu.
Asayiş olaylarında Türkiye’nin yüzde 400 artışla Meksika’nın önüne geçtiğini kaydeden Çil, “Kişi başına düşen polis sayısında dünya dokuzuncusuyuz. Eğitime para harcamamaya, sistemi düzeltmemeye devam edersek binlerce polise maaş vermeye devam ederiz” dedi.
9 NETLE ÖĞRETMEN OLUYORLAR
Amasya Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği Bölümü’ne 2015 yılında en düşük 223 puanla girildiğine dikkat çeken Çil, öğrencilerin 90 sorudan oluşan fen bilimleri bölümünde toplamda 9 soru çözmesinin yani soruların yüzde 90’ını çözmemesinin ileride Fen Bilgisi öğretmeni olmak için yeterli olduğunu vurguladı. Okullardaki merdiven genişliği ölçüsünün son bir yılda Özel Öğretim Genel Müdürlüğü tarafından tam 4 kez değiştirildiğini kaydeden Çil, oysa eleştirilmesi gerekenin 90 soruda 9 net yapan öğrencinin öğretmen olabilmesi olduğunu belirtti.
BAŞARISIZLIKTA EN İSİTKRARLI ÜLKEYİZ
“Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı” olan PISA sınavlarında Türkiye’nin en istikrarlı ülke olduğunu bunu da her yıl sondan 2’nci olarak kanıtladığını söyleyen Çil, eğitimdeki kara tabloyu şöyle özetledi: “65 ayrı ülkeden 510 bin öğrencinin katılımıyla yapılan PISA sınavlarında matematik ve fen alanlarında Türkiye Avrupa’nın sondan ikincisi oldu. 40 yıl İngilizce eğitimi verip öğretemeyen tek ülkeyiz. Türkiye, İngilizce eğitiminde dünya 116’ncısı. Bu sene YGS’ye giren öğrenciler Fen Bilimleri alanında ortalama sadece 4 soruyu doğru çözebildi. 1 milyon 100 bin öğrenci bir tane bile fen bilimleri sorusu çözemedi.”
ÖĞRENCİLERİN DURUMU REZALET
“40 matematik sorusundan sekizi ilkokul 3 ya da 4’üncü sınıf düzeyinde olduğu halde, sadece 5 soruya doğru yanıt verilebildi. Haftada en az 5 saat Türkçe dersi alan çocuklar, 40 Türkçe sorusundan ortalamada 16 net yapabildi. Öğrencilerin durumu kötünün de ötesinde rezalet. Dünyada öğrenci başına ayrılan eğitim tutarı 6 bin 500 dolarken, bu ortalama Türkiye’de 2 bin 730 dolarda kaldığı sürece çok da hayal kurmamak gerekir.”
AÇIK ÖĞRETİM LİSESİ DAHA BAŞARILI
Açık öğretim lisesinde 1 milyon 300 bin çocuğun eğitim gördüğüne dikkat çeken Çil, rakamlara göre her 3 çocuktan birinin lisede okula gidemediğini vurguladı. Çil vurucu bir iddiaya da imza atarak, “Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) sçık öğretim lisesi mezunlarının başarısı dini ve mesleki lise mezunlarının başarısından 2 kat fazla. Bugün eğitim sistemimiz öyle bir haldedir ki milyarlarca lira harcanan mesleki ve dini liselerdeki öğrencilerin başarısını evinde kendi kendine ders çalışan çocuklar geçmiştir” dedi.
MAAŞ İKRAMİYESİ VERİLSİN
Mevcut devlet okullarında başarılı, kendisini geliştiren öğretmen ve yöneticilere maaş ikramiyesi verilmesini öneren Çil, çalışan, başarılı öğretmenle çalışmayan öğretmen arasında maaş farklılığı olmamasını eleştirdi. Erzurum’daki bir köy okulunun öğretmeninin ve öğrencisinin Ankara’dan yayınlanan genelge ve yönetmeliklerle yönetilmesinin doğru olmadığının altını çizen Çil, “Başarılı olsun veya olmasın aynı maaşı alan, aynı siyasi görüşü paylaşmadığı için müdürlük yapamayan öğretmenler ve rehberlik yerine cezalandırma üzerine kurulu sistem ülkemize zarar veriyor. Başarının değil de düzene, yönetmeliklere uyup uymamanın değerlendirildiği eğitim modeli artık bırakılmalı” diye konuştu.
VALİLERE “OKUL BÜYÜĞÜ” ÖNERİSİ
İllerde valiler tarafından geçmişleri ve itibarları bir okula sponsor olmaya müsait kişi ya da şirketlere bir okula sponsor olarak ‘Okul büyüğü’, ‘Okul abisi’ unvanları verilmesi önerisi sunan Çil, “Okul büyüğü olan ve bir okula 3 yıl boyunca destek vermiş kişi ya da kurumlara havaalanlarının VIP terminallerini kullanma, yeşil pasaport elde etme hakkıyla beraber devlet valilik protokolünde yer edinme ve 65 yaşını geçtikten sonra muhtaç duruma düştükleri takdirde sigortası olsun olmasın bakım garantisi ve öncelikli yararlanma hakkı sunulabilir. Bu sayede birçok kişi ya da kuruluşun öğrencilerin formasında ve okul tabelasında isimleri geçebilir ve prestij sağlayabilir. Bir yandan da eğitim gelişir” dedi.
BAŞARILI MÜDÜR DEĞİŞTİRİLMESİN
Okullarda yönetici liyakatinin başarılı olmaya değil, siyasi mevcut yapıya uyumlu olmaya dayalı olduğunu vurgulayan Çil, yapılacak basit bir düzenlemeyle Okul Aile Birliği’nin yüzde 51’inin kalmasını istediği ve yapılan ulusal sınavlarda ülke ortalamasını yakalamış okul müdürlerinin anayasaya muhalefet suçu işlemedikçe görevden alınmalarının engellenmesi gerektiğini belirtti.
Tuğçe YILDIZ/HÜRRİYET
29 Eylül 2015 Salı
28 Eylül 2015 Pazartesi
Ege Üniversitesi'nde turnikeli geçiş dönemi
Ege Üniversitesi'nde güvenlik tedbirleri kapsamında yerleşke girişlerine kartlı geçiş sağlayan turnikeler konuldu. Konu ile ilgili Ege Üniversitesi'nden Hurriyet.com.tr'ye yapılan açıklamada ise turnike sisteminin, veliler ve öğrencilerin talebi sonrası devyere alındığı öne sürüldü.
EÜ Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümüne bu yıl kayıt olan Numan Ali Ünal, yerleşkeye ilk kez giriş yaptığını ifade ederek, "Öğrenci kartım var. Uygulamayı duymuştum. Sistemi beğendim. Çok güzel güvenlik açısından" diye konuştu.
Alınan bilgiye göre, yerleşkeye girişlerin kontrol altına alınması amacıyla yerleştirilen turnikelerden öğrenci ya da personel kartı olanlar geçebilecek.
Uygulamanın ilk gününde kartsız öğrencilerin geçişine uyarı yapılarak izin verildi. Yeni kayıt yaptıranlar ise kart almaları için fakültelerin öğrenci işlerine yönlendirildi.
Uygulamanın ilk gününde kartsız öğrencilerin geçişine uyarı yapılarak izin verildi. Yeni kayıt yaptıranlar ise kart almaları için fakültelerin öğrenci işlerine yönlendirildi.
Henüz kart çıkartmayan üniversite personeli de güvenlik görevlilerinin kontrolünün ardından turnikeden geçirildi.
Öğrenci ya da personel olmayanlar ise güvenlik noktasında kimlik bilgileri kaydedildikten sonra yerleşkeye alındı.
EÜ Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümüne bu yıl kayıt olan Numan Ali Ünal, yerleşkeye ilk kez giriş yaptığını ifade ederek, "Öğrenci kartım var. Uygulamayı duymuştum. Sistemi beğendim. Çok güzel güvenlik açısından" diye konuştu.
BALBAY: SİLİVRİ'Yİ HATIRLATTICHP İzmir Milletvekili Ege Üniversitesi mezunu Mustafa Balbay da tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
"1977-81 Ege Üniversitesi mezunuyum. Acıdır söylemesi ki üniversitede 5 öğrenci arkadaşımın cenazesine katıldım. Böyle dönemlerde bile rektörler ve üniversite yönetimi öğrencilere saygı duydular olabildiğince özgürlükçü davrandılar. Özgürlüklerin kısıtlanması değil terörün engellenmesiydi. Ama şimdi görüyoruz ki üniversiteye güvenlik kapısı gözüyle bakıyorlar. Bana Silivri'yi çağrıştırdı. Orada da insan unutulup güvenliğe bakmışlardı. Güvenliği sağlamak uğruna öğrencileri değersiz görüp özgürlükleri kısıtlayıp neredeyse bir cezaevi görüntüsü hakim kılmayı seçmişler. Üzüldüm umarım bir an önce bundan dönerler. Dünyada güvenliği ciddi tartışma olmuş üniversitelerin bile buna yanıtı cezaevine dönüştürmek olmamıştır."
"1977-81 Ege Üniversitesi mezunuyum. Acıdır söylemesi ki üniversitede 5 öğrenci arkadaşımın cenazesine katıldım. Böyle dönemlerde bile rektörler ve üniversite yönetimi öğrencilere saygı duydular olabildiğince özgürlükçü davrandılar. Özgürlüklerin kısıtlanması değil terörün engellenmesiydi. Ama şimdi görüyoruz ki üniversiteye güvenlik kapısı gözüyle bakıyorlar. Bana Silivri'yi çağrıştırdı. Orada da insan unutulup güvenliğe bakmışlardı. Güvenliği sağlamak uğruna öğrencileri değersiz görüp özgürlükleri kısıtlayıp neredeyse bir cezaevi görüntüsü hakim kılmayı seçmişler. Üzüldüm umarım bir an önce bundan dönerler. Dünyada güvenliği ciddi tartışma olmuş üniversitelerin bile buna yanıtı cezaevine dönüştürmek olmamıştır."
hürriyet.com.tr
18 milyon öğrenci ders başı yaptı
Yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmen, yeni eğitim-öğretim yılına bugün başladı.
2015-2016 eğitim-öğretim yılında açık öğretim öğrencileri dahil, örgün eğitimde resmi ve özel okullarda yaklaşık 18 milyon öğrenci ders başı yaptı.
Resmi ve özel okullarda yaklaşık 600 bin derslikte, yöneticiler de dahil olmak üzere 900 bin 794 öğretmen eğitim verecek.
Yaklaşık 1 milyon 136 bin öğrencinin ilkokul birinci sınıfa, yaklaşık 1 milyon 200 bin öğrenci de okul öncesi eğitim kurumlarında eğitime başladı.
Okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul ve imam hatip ortaokullarının beşinci sınıflarındaki öğrencilerin eğitim ve öğretime uyum programları da okulların açıldığı ilk hafta içinde eğitim öğretim süreciyle birlikte gerçekleştirilecek.
MEB'in çalışma takvimine göre, birinci kanaat dönemi 22 Ocak 2016 Cuma günü sona erecek. Yarı yıl tatili, 25 Ocak-5 Şubat 2016'da yapılacak. İkinci kanaat dönemi, 8 Şubat 2016 Pazartesi günü başlayacak ve 17 Haziran 2016 Cuma günü sona erecek. 2016-2017 eğitim ve öğretim yılı ise 19
Eylül 2016 Pazartesi günü başlayacak.
Bakanlık tarafından öğrenci ve mezunlar için ücretsiz açılacak destekleme ve yetiştirme kurslarına başvurular da 21 Eylül Pazartesi'den itibaren kabul edilmeye başladı. Başvurular, 2 Ekim'de sona erecek. Kurslar, 1.dönem, 2.dönem ve 3. dönem (yaz kursları) olmak üzere üç dönemde açılacak.
Kurslara, MEB'e bağlı resmi ve özel ortaokullar, imam-hatip ortaokulları, resmi ve özel ortaöğretim kurumları ve açıköğretim kurumlarına devam eden her sınıf seviyesindeki istekli öğrenciler ile mezun durumdaki kursiyerler başvurabilecek.
Kursa katılmak isteyen örgün eğitime devam eden öğrenciler, okul veya kurumlarından alacakları Eğitim Bilişim Ağı (EBA) şifresiyle, e-kurs modülü üzerinden veya bizzat kurs müdürlüğüne kurs açılan derslerle ilgili başvuru yapabilecek.
Açıköğretim öğrencileri, başvurularını örgün kurs merkezleri, kursiyerler ise halk eğitim merkezleri aracılığıyla yaygın eğitim kurs müdürlüklerine, bulundukları sınıf düzeyini gösterir belge veya diploma ile bizzat başvurarak yapacak.
2015-2016 eğitim-öğretim yılında açık öğretim öğrencileri dahil, örgün eğitimde resmi ve özel okullarda yaklaşık 18 milyon öğrenci ders başı yaptı.
Resmi ve özel okullarda yaklaşık 600 bin derslikte, yöneticiler de dahil olmak üzere 900 bin 794 öğretmen eğitim verecek.
Yaklaşık 1 milyon 136 bin öğrencinin ilkokul birinci sınıfa, yaklaşık 1 milyon 200 bin öğrenci de okul öncesi eğitim kurumlarında eğitime başladı.
Okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul ve imam hatip ortaokullarının beşinci sınıflarındaki öğrencilerin eğitim ve öğretime uyum programları da okulların açıldığı ilk hafta içinde eğitim öğretim süreciyle birlikte gerçekleştirilecek.
MEB'in çalışma takvimine göre, birinci kanaat dönemi 22 Ocak 2016 Cuma günü sona erecek. Yarı yıl tatili, 25 Ocak-5 Şubat 2016'da yapılacak. İkinci kanaat dönemi, 8 Şubat 2016 Pazartesi günü başlayacak ve 17 Haziran 2016 Cuma günü sona erecek. 2016-2017 eğitim ve öğretim yılı ise 19
Eylül 2016 Pazartesi günü başlayacak.
Bakanlık tarafından öğrenci ve mezunlar için ücretsiz açılacak destekleme ve yetiştirme kurslarına başvurular da 21 Eylül Pazartesi'den itibaren kabul edilmeye başladı. Başvurular, 2 Ekim'de sona erecek. Kurslar, 1.dönem, 2.dönem ve 3. dönem (yaz kursları) olmak üzere üç dönemde açılacak.
Kurslara, MEB'e bağlı resmi ve özel ortaokullar, imam-hatip ortaokulları, resmi ve özel ortaöğretim kurumları ve açıköğretim kurumlarına devam eden her sınıf seviyesindeki istekli öğrenciler ile mezun durumdaki kursiyerler başvurabilecek.
Kursa katılmak isteyen örgün eğitime devam eden öğrenciler, okul veya kurumlarından alacakları Eğitim Bilişim Ağı (EBA) şifresiyle, e-kurs modülü üzerinden veya bizzat kurs müdürlüğüne kurs açılan derslerle ilgili başvuru yapabilecek.
Açıköğretim öğrencileri, başvurularını örgün kurs merkezleri, kursiyerler ise halk eğitim merkezleri aracılığıyla yaygın eğitim kurs müdürlüklerine, bulundukları sınıf düzeyini gösterir belge veya diploma ile bizzat başvurarak yapacak.
27 Eylül 2015 Pazar
"Çocuğunuza kokulu silgi almayın"
Kokulu silgilerin anaokulu öğrencilerinde bağımlılık yaptığını söyleyen DÜBTAM Müdürü Prof. Dr. Hamdi Temel, öğrencilerin ders çalıştıktan sonra mutlaka ellerini yıkamaları gerektiğini vurguladı.
Dicle Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜBTAM) Müdürü Prof. Dr. Hamdi Temel, kırtasiye malzemelerinde kimyasal maddeler olduğunu belirterek veli ve öğretmenleri uyarıda bulundu.
Dicle Üniversitesi’nce, 2008’de temeli atılan ve yaklaşık bir yıl önce faaliyete başlayan DÜBTAM, anaokulu öğrencileri için kapsamlı bir araştırma yaptı. Dünyada sayılı üniversitelerde bulunan son teknoloji cihazlar kullanılarak, yapılan çalışma, kırtasiye malzemelerindeki tehlikeyi bir kez daha gözler önüne serdi.
Araştırmaya ilişkin açıklamalarda bulunan DÜBTAM Müdürü Prof. Dr. Hamdi Temel, kırtasiye malzemelerindeki kimyasallara dikkat çekti. Anaokulu öğrencilerinin 4-5 yaşlarında okula başladıklarını belirten Temel, hemen oyun hamurları, sulu boya ve plastik olan diğer ürünlerle tanıştıklarını kaydetti.
Öğrencilerin yaşlarının küçük olması nedeniyle bu tür kırtasiye ürünlerini ellerine aldıklarında ten veya ağız yoluyla kimyasalların vücutlarına geçtiğine işaret eden Temel, “Oyun hamurlarında ftalat dediğimiz yumuşatıcı kimyasallar, renklendirici azoboyarlar ve pigmentler ile ağır metaller vardır. Bunlar çok fazla kimyasal içermektedir. Çocuklar oynayıp, değişik şekiller yaptıktan sonra ellerini yıkamadan ağız yolu veya deriden içeriye geçer. Küçük yaşta bunlar eser oranında kimyasallar alınmaya başlanmaktadır. Vücuda çok büyük deformasyon yaptığını görüyoruz. Bu noktada bunlara çok dikkat edilmesi gerekiyor. Türkiye’deki tüm anaokullarında lavabo bulundurulmalıdır. Sabunları mevcut tutulmalıdır. Anaokulu öğretmenlerine çok büyük bir görev düşüyor” dedi.
“KOKULU SİLGİLER ALMAYIN”
Velilere, kokulu silgi ve kimyasal barındıran malzemeler almamalarını tavsiye eden Temel, “Koku burun ile temas edildiğinde çözüler kullanılır. Bu kullanılan çözüler de çok büyük zararlar verir. Tavsiyemiz kokulu silgiler başta olmak üzere birçok malzemeyi almamaları. Çocuk her gün bunu kokluyor ve o kokuya bağımlı oluyor” diye konuştu.
“FARKLI HASTALIKLARA NEDEN OLUYOR”
Makas veya kalem açacaklarının kaplamalarında da kimyasal nikeller kullanıldığını dile getiren Prof. Dr. Temel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Muhakkak Türk Standartları Enstitüsü’ne (TSE) veya Avrupa standartlarına uygun olan ürünler tercih edilmelidir. Albenili dediğimiz çok şeylere merak sarmasınlar. Boya türevleri defterler ve kitaplarda yer alıyor. Elinizi sürttüğünüzde derinize boyaların yapıştığını görürsünüz. Bunlar bir süre sonra deriye işleyecektir. Vücutta değişik hastalıklara sebebiyet vermektedir. Çocuklarımız muhakkak bunlara dikkat etmelidir. Ders çalıştıktan sonra ellerini sabunla yıkamalıdır. Boya kalemleri ağızlarına götürmektedirler, veliler uyarmalıdır. Bu boyaların zehirli olduğunu belirtiyoruz.”
“EŞOFMAN ALIRKEN DE DİKKAT EDİN”
Eşofmanların üzerindeki kalay minerallerine de değinen Temel, “Bunlar da büyük ciddi zararlara neden olabilir. Alışveriş yaparken muhakkak kaliteli veya markalı ürünler tercih edilmelidir. Çocukların ileride sağlıkları zarar görmesin” ifadelerini kullandı. ntv
Dicle Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜBTAM) Müdürü Prof. Dr. Hamdi Temel, kırtasiye malzemelerinde kimyasal maddeler olduğunu belirterek veli ve öğretmenleri uyarıda bulundu.
Dicle Üniversitesi’nce, 2008’de temeli atılan ve yaklaşık bir yıl önce faaliyete başlayan DÜBTAM, anaokulu öğrencileri için kapsamlı bir araştırma yaptı. Dünyada sayılı üniversitelerde bulunan son teknoloji cihazlar kullanılarak, yapılan çalışma, kırtasiye malzemelerindeki tehlikeyi bir kez daha gözler önüne serdi.
Araştırmaya ilişkin açıklamalarda bulunan DÜBTAM Müdürü Prof. Dr. Hamdi Temel, kırtasiye malzemelerindeki kimyasallara dikkat çekti. Anaokulu öğrencilerinin 4-5 yaşlarında okula başladıklarını belirten Temel, hemen oyun hamurları, sulu boya ve plastik olan diğer ürünlerle tanıştıklarını kaydetti.
Öğrencilerin yaşlarının küçük olması nedeniyle bu tür kırtasiye ürünlerini ellerine aldıklarında ten veya ağız yoluyla kimyasalların vücutlarına geçtiğine işaret eden Temel, “Oyun hamurlarında ftalat dediğimiz yumuşatıcı kimyasallar, renklendirici azoboyarlar ve pigmentler ile ağır metaller vardır. Bunlar çok fazla kimyasal içermektedir. Çocuklar oynayıp, değişik şekiller yaptıktan sonra ellerini yıkamadan ağız yolu veya deriden içeriye geçer. Küçük yaşta bunlar eser oranında kimyasallar alınmaya başlanmaktadır. Vücuda çok büyük deformasyon yaptığını görüyoruz. Bu noktada bunlara çok dikkat edilmesi gerekiyor. Türkiye’deki tüm anaokullarında lavabo bulundurulmalıdır. Sabunları mevcut tutulmalıdır. Anaokulu öğretmenlerine çok büyük bir görev düşüyor” dedi.
“KOKULU SİLGİLER ALMAYIN”
Velilere, kokulu silgi ve kimyasal barındıran malzemeler almamalarını tavsiye eden Temel, “Koku burun ile temas edildiğinde çözüler kullanılır. Bu kullanılan çözüler de çok büyük zararlar verir. Tavsiyemiz kokulu silgiler başta olmak üzere birçok malzemeyi almamaları. Çocuk her gün bunu kokluyor ve o kokuya bağımlı oluyor” diye konuştu.
“FARKLI HASTALIKLARA NEDEN OLUYOR”
Makas veya kalem açacaklarının kaplamalarında da kimyasal nikeller kullanıldığını dile getiren Prof. Dr. Temel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Muhakkak Türk Standartları Enstitüsü’ne (TSE) veya Avrupa standartlarına uygun olan ürünler tercih edilmelidir. Albenili dediğimiz çok şeylere merak sarmasınlar. Boya türevleri defterler ve kitaplarda yer alıyor. Elinizi sürttüğünüzde derinize boyaların yapıştığını görürsünüz. Bunlar bir süre sonra deriye işleyecektir. Vücutta değişik hastalıklara sebebiyet vermektedir. Çocuklarımız muhakkak bunlara dikkat etmelidir. Ders çalıştıktan sonra ellerini sabunla yıkamalıdır. Boya kalemleri ağızlarına götürmektedirler, veliler uyarmalıdır. Bu boyaların zehirli olduğunu belirtiyoruz.”
“EŞOFMAN ALIRKEN DE DİKKAT EDİN”
Eşofmanların üzerindeki kalay minerallerine de değinen Temel, “Bunlar da büyük ciddi zararlara neden olabilir. Alışveriş yaparken muhakkak kaliteli veya markalı ürünler tercih edilmelidir. Çocukların ileride sağlıkları zarar görmesin” ifadelerini kullandı. ntv
Okula uyumu kolaylaştırmanın yolları
Milyonlarca öğrenci için ders zilinin çalmasına sayılı günler kaldı. Bazı ebeveynler, yaz döneminden okula geçiş sürecinde çocuğun uyum sorunu yaşamasından endişe ediyor ancak uzmanlara göre, bu süreci kolaylaştırmak için basit kurallara dikkat etmek yeterli.
Yaz tatilinde kah açık havada oynayıp eğlenen, güneşin denizin tadını çıkaran, kah istediği saatte yatıp beslenme kurallarına dikkat etmeyen çocuklar için artık günlük yaşantılarında disipline girme vakti geldi.
Zira yaz özgürlüğü kısa bir süre sonra yerini ‘kurallar’ın kaçınılmaz olduğu eğitim-öğretim dönemine bırakacak. Örneğin uyku saatlerinden beslenme biçimine, arkadaşlarıyla geçirdikleri zamandan, televizyon izleme sürelerine kadar bazı şeyler değişeceğinden pek çok çocuğun keyfi kaçabilecek. Kimi ebeveynlerin bu zorlu sürecin sıkıntısını yaşadığını belirten Psikolog Yrd. Doç. Dr. Ferahim Yeşilyurt, şimdiden günlük hayatta yapılacak bazı düzenlemelerin okullar açıldığında çocuğu rahatlatacağını söylüyor. Yeşilyurt, okula uyumu kolaylaştırmanın yollarını şöyle anlatıyor:
UYKU DÜZENİNİ YERLEŞTİRİN
Bütün yaz çoğunlukla istedikleri saatte yatıp istedikleri saatte kalktılar. Hal böyle olunca uyku düzeni tamamen ortadan kalktı. Ama artık çeki-düzen verme vakti geldi. Bugünlerde çocuğunuzun fiziksel alışkanlıklarını değiştirmek hatta yeni düzene kademeli geçiş yapabilmek için yeterli süreniz var. Akşamları daha erken yatması sabahları daha erken uyanmasını kolaylaştıracağından birkaç gün içinde uyumu sağlamış olacaktır.
Yaz tatilinde kah açık havada oynayıp eğlenen, güneşin denizin tadını çıkaran, kah istediği saatte yatıp beslenme kurallarına dikkat etmeyen çocuklar için artık günlük yaşantılarında disipline girme vakti geldi.
Zira yaz özgürlüğü kısa bir süre sonra yerini ‘kurallar’ın kaçınılmaz olduğu eğitim-öğretim dönemine bırakacak. Örneğin uyku saatlerinden beslenme biçimine, arkadaşlarıyla geçirdikleri zamandan, televizyon izleme sürelerine kadar bazı şeyler değişeceğinden pek çok çocuğun keyfi kaçabilecek. Kimi ebeveynlerin bu zorlu sürecin sıkıntısını yaşadığını belirten Psikolog Yrd. Doç. Dr. Ferahim Yeşilyurt, şimdiden günlük hayatta yapılacak bazı düzenlemelerin okullar açıldığında çocuğu rahatlatacağını söylüyor. Yeşilyurt, okula uyumu kolaylaştırmanın yollarını şöyle anlatıyor:
UYKU DÜZENİNİ YERLEŞTİRİN
Bütün yaz çoğunlukla istedikleri saatte yatıp istedikleri saatte kalktılar. Hal böyle olunca uyku düzeni tamamen ortadan kalktı. Ama artık çeki-düzen verme vakti geldi. Bugünlerde çocuğunuzun fiziksel alışkanlıklarını değiştirmek hatta yeni düzene kademeli geçiş yapabilmek için yeterli süreniz var. Akşamları daha erken yatması sabahları daha erken uyanmasını kolaylaştıracağından birkaç gün içinde uyumu sağlamış olacaktır.
DERS TEKRARINI SAĞLAYIN
Okul kitaplarını yeniden raftan indirmenin tam zamanı. Bugünden itibaren kısa sürelerle de olsa geçen yıl gördüğü derslerle ilgili en az iki deneme sınavı çözmesini sağlayın. Bu denemelerde yaptığı yanlış soruları belirleyerek bilgi eksiklerini gidermesine yardımcı olun. Geçen dönemi teşekkür hatta takdir belgesiyle tamamlamış olsa da, derslerini yeniden gözden geçirmesine ikna edin.
SAĞLIK KONTROLÜNÜ İHMAL ETMEYİN
Çocuğunuz enerji ve keyfi yerinde görünebilir ama okul öncesi mutlaka fiziksel ve ruhsal sağlığını kontrol ettirin. Çocuk doktoru, göz doktoru, diş hekimi, işitme problemlerine karşı kulak-burun-boğaz uzmanına muayene ettirmek son derece önemli. Zira bazı göz hastalıkları sinsi ilerleyip hiç belirti vermeyebiliyor. İşitmesinde bir sorun olduğu da kontrolde tesadüfen ortaya çıkabiliyor. Dişinde olası bir sorun okul döneminde derslerinden geri kalmasına neden olabiliyor. Bu muayenelerle birlikte gerekiyorsa psikolog ile görüşmesini de organize edin.
Okul kitaplarını yeniden raftan indirmenin tam zamanı. Bugünden itibaren kısa sürelerle de olsa geçen yıl gördüğü derslerle ilgili en az iki deneme sınavı çözmesini sağlayın. Bu denemelerde yaptığı yanlış soruları belirleyerek bilgi eksiklerini gidermesine yardımcı olun. Geçen dönemi teşekkür hatta takdir belgesiyle tamamlamış olsa da, derslerini yeniden gözden geçirmesine ikna edin.
SAĞLIK KONTROLÜNÜ İHMAL ETMEYİN
Çocuğunuz enerji ve keyfi yerinde görünebilir ama okul öncesi mutlaka fiziksel ve ruhsal sağlığını kontrol ettirin. Çocuk doktoru, göz doktoru, diş hekimi, işitme problemlerine karşı kulak-burun-boğaz uzmanına muayene ettirmek son derece önemli. Zira bazı göz hastalıkları sinsi ilerleyip hiç belirti vermeyebiliyor. İşitmesinde bir sorun olduğu da kontrolde tesadüfen ortaya çıkabiliyor. Dişinde olası bir sorun okul döneminde derslerinden geri kalmasına neden olabiliyor. Bu muayenelerle birlikte gerekiyorsa psikolog ile görüşmesini de organize edin.
ODA DÜZENLEMEYE DİKKAT
Okul açılırken iyi bir başlangıç yapmak için odasını ders çalışabilecek bir ortam haline getirmeye başlayın. Tatil dönemiyle birlikte raflara kaldırılan, çekmecelere, dolaba konulan ders kitapları yavaş yavaş alıştırarak yeniden masasının üzerine yerleştirilmeli. Yaz tatilinin verdiği rahatlıkla düzen açısından sizin de onun da çok da fazla dikkat etmediği odasının artık derli toplu hale getirilmesi okul disiplini kazandırılmasına da faydalı olacak.
EKRAN ALIŞKANLIKLARINI DEĞİŞTİRİN
Şüphesiz ne kadar kısıtlamaya çalışsanız da gün içerisinde bir yolunu buldu ve bilgisayar, tablet, televizyon derken ekran başında dilediği gibi zaman geçirdi. Ama artık kararlılıkla buna nokta koymanın vakti geldi. Okulların açılmasıyla derslerine odaklanması gerekeceğinden şimdiden sınırlama getirmeye bakın. Yasaklamak doğru bir çözüm olmadığı için çocuğunuza bu kısıtlamanın nedenini onu karşınıza almadan güzel bir üslupla açık bir şekilde ifade edin.
Okul açılırken iyi bir başlangıç yapmak için odasını ders çalışabilecek bir ortam haline getirmeye başlayın. Tatil dönemiyle birlikte raflara kaldırılan, çekmecelere, dolaba konulan ders kitapları yavaş yavaş alıştırarak yeniden masasının üzerine yerleştirilmeli. Yaz tatilinin verdiği rahatlıkla düzen açısından sizin de onun da çok da fazla dikkat etmediği odasının artık derli toplu hale getirilmesi okul disiplini kazandırılmasına da faydalı olacak.
EKRAN ALIŞKANLIKLARINI DEĞİŞTİRİN
Şüphesiz ne kadar kısıtlamaya çalışsanız da gün içerisinde bir yolunu buldu ve bilgisayar, tablet, televizyon derken ekran başında dilediği gibi zaman geçirdi. Ama artık kararlılıkla buna nokta koymanın vakti geldi. Okulların açılmasıyla derslerine odaklanması gerekeceğinden şimdiden sınırlama getirmeye bakın. Yasaklamak doğru bir çözüm olmadığı için çocuğunuza bu kısıtlamanın nedenini onu karşınıza almadan güzel bir üslupla açık bir şekilde ifade edin.
LİSTE OLUŞTURMASINI SAĞLAYIN
Çocuğunuza yaz tatili bitmeden yapmak istediklerinin bir listesini oluşturtun. Böylece okula sayılı günlerinin kaldığı bu dönemi çok daha bilinçli ve planlı geçirecektir. Yapmak istediklerini yazmak ve bu listeyi önünde görmek, harekete geçmesinde fayda sağlayacak ve zamanı daha verimli kullanmasına da katkıda bulunacaktır.
ARKADAŞLARIYLA GÖRÜŞMESİNİ DÜZENLEYİN
Yaz tatili boyunca nasıl da birlikte eğlendiler, doya doya tatilin tadını çıkardılar. Sabah akşam demeden birbirlerine gelip gittiler, dışarıda zaman geçirdiler. Ancak artık yavaş yavaş birlikte geçirilen zamanı belirli sürelere çekmeye özen gösterilmeli.
OKUL ALIŞVERİŞİNE BİRLİKTE ÇIKIN
Okul alışverişine birlikte çıkmak, çocuğun okul havasına girmesine katkı sağlayacaktır. Okul alışverişinde aile bütçesine uygun aynı zamanda ders çalışmaya motive edecek malzemeler alın.
Çocuğunuza yaz tatili bitmeden yapmak istediklerinin bir listesini oluşturtun. Böylece okula sayılı günlerinin kaldığı bu dönemi çok daha bilinçli ve planlı geçirecektir. Yapmak istediklerini yazmak ve bu listeyi önünde görmek, harekete geçmesinde fayda sağlayacak ve zamanı daha verimli kullanmasına da katkıda bulunacaktır.
ARKADAŞLARIYLA GÖRÜŞMESİNİ DÜZENLEYİN
Yaz tatili boyunca nasıl da birlikte eğlendiler, doya doya tatilin tadını çıkardılar. Sabah akşam demeden birbirlerine gelip gittiler, dışarıda zaman geçirdiler. Ancak artık yavaş yavaş birlikte geçirilen zamanı belirli sürelere çekmeye özen gösterilmeli.
OKUL ALIŞVERİŞİNE BİRLİKTE ÇIKIN
Okul alışverişine birlikte çıkmak, çocuğun okul havasına girmesine katkı sağlayacaktır. Okul alışverişinde aile bütçesine uygun aynı zamanda ders çalışmaya motive edecek malzemeler alın.
ntvmsnc
23 Eylül 2015 Çarşamba
İşte okula hazırlanmanın maliyeti
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ortalama okul ayakkabısı, çanta ve okul kıyafeti fiyatlarını açıkladı.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, örgün eğitimdeki 18 milyona yakın öğrenci için toplam 7-7,5 milyar liralık harcama yapılacağını belirtti. Palandöken, yaptığı açıklamada, 2015-2016 eğitim-öğretim yılının 28 Eylül'de açılacak olması nedeniyle kırtasiye alışverişinin geç yapılmaya başlandığını ifade etti. Okul alışverişini geciktiren velilerin zamlı fiyatlarla karşı karşıya kalabileceğine dikkati çeken Palandöken, "Döviz fiyatlarının artmasıyla beraber ithal oranı yüksek olan kırtasiye sektöründe mecburi zamlar başladı" değerlendirmesinde bulundu.
AYAKKABI 40 LİRADAN BAŞLIYOR
Örgün eğitimde 18 milyona yakın öğrencinin kırtasiye, çanta, ayakkabı ve okul kıyafeti için 7-7,5 milyar liralık harcama yapılacağına işaret eden Palandöken, şunları kaydetti: "Kırtasiye harcamaları yaklaşık 1,5 milyar lira tutuyor. Ayakkabı 40 liradan, çanta 50 liradan, okul kıyafetleri ise 100-150 liradan başlıyor. Dövizin yükselmesi bu sektör üzerinde büyük baskı yaratmakta ama bilhassa mecburi okul kıyafeti siparişlerini hazırlayan esnafımız, elinde ithal kırtasiye ürünü olan esnafımız zam yapmamak için direnmektedir. Buna karşın okul alışverişinde çok geç kalan veliler zamlı fiyatlardan ürün almak zorunda kalacak. Velilerimiz ellerini çabuk tutmalılar."
FIRSATÇILARA DİKKAT
Kırtasiye ürünlerinin çocukların sağlığına zarar vermeyen nitelikte olmasına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Palandöken, velilere şu uyarılarda bulundu: "Rengarenk ve süslenerek yapılan ürünlerin dış görüntüsüne kanmayın. Çocuklarımızın sağlığını korumalıyız. Kullanacakları kırtasiye malzemelerinin ve formaların fiziksel değil, kimyasal içeriğine dikkat edin. Yollarda eğreti tezgahlarda satılan albenili kırtasiye malzemelerinden uzak durulmalı. İthal ürünlerin menşeine mutlaka dikkat edilmeli. En önemlisi CE ve EN-71 uluslararası standart işaretleri aranmalı ve bu ürünler güvenilir yerlerden alınmalı. Çocuklarımızın sağlığını hiçe sayıp sadece kendi ceplerini ve kazançlarını düşünen fırsatçıların ekmeğine yağ sürülmemeli."
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, örgün eğitimdeki 18 milyona yakın öğrenci için toplam 7-7,5 milyar liralık harcama yapılacağını belirtti. Palandöken, yaptığı açıklamada, 2015-2016 eğitim-öğretim yılının 28 Eylül'de açılacak olması nedeniyle kırtasiye alışverişinin geç yapılmaya başlandığını ifade etti. Okul alışverişini geciktiren velilerin zamlı fiyatlarla karşı karşıya kalabileceğine dikkati çeken Palandöken, "Döviz fiyatlarının artmasıyla beraber ithal oranı yüksek olan kırtasiye sektöründe mecburi zamlar başladı" değerlendirmesinde bulundu.
AYAKKABI 40 LİRADAN BAŞLIYOR
Örgün eğitimde 18 milyona yakın öğrencinin kırtasiye, çanta, ayakkabı ve okul kıyafeti için 7-7,5 milyar liralık harcama yapılacağına işaret eden Palandöken, şunları kaydetti: "Kırtasiye harcamaları yaklaşık 1,5 milyar lira tutuyor. Ayakkabı 40 liradan, çanta 50 liradan, okul kıyafetleri ise 100-150 liradan başlıyor. Dövizin yükselmesi bu sektör üzerinde büyük baskı yaratmakta ama bilhassa mecburi okul kıyafeti siparişlerini hazırlayan esnafımız, elinde ithal kırtasiye ürünü olan esnafımız zam yapmamak için direnmektedir. Buna karşın okul alışverişinde çok geç kalan veliler zamlı fiyatlardan ürün almak zorunda kalacak. Velilerimiz ellerini çabuk tutmalılar."
FIRSATÇILARA DİKKAT
Kırtasiye ürünlerinin çocukların sağlığına zarar vermeyen nitelikte olmasına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Palandöken, velilere şu uyarılarda bulundu: "Rengarenk ve süslenerek yapılan ürünlerin dış görüntüsüne kanmayın. Çocuklarımızın sağlığını korumalıyız. Kullanacakları kırtasiye malzemelerinin ve formaların fiziksel değil, kimyasal içeriğine dikkat edin. Yollarda eğreti tezgahlarda satılan albenili kırtasiye malzemelerinden uzak durulmalı. İthal ürünlerin menşeine mutlaka dikkat edilmeli. En önemlisi CE ve EN-71 uluslararası standart işaretleri aranmalı ve bu ürünler güvenilir yerlerden alınmalı. Çocuklarımızın sağlığını hiçe sayıp sadece kendi ceplerini ve kazançlarını düşünen fırsatçıların ekmeğine yağ sürülmemeli."
15 Eylül 2015 Salı
KPSS iddianamesinde kopyanın görüntüsü dosyada
KPSS’de kopya iddiaları üzerine hazırlanan iddianamede sızan sorulara ait görüntüler yer aldı. Buna göre doğru şıkların koyu renkle işaretlenerek adaylara dağıtıldığı öne sürüldü.
2010 yılındaki KPSS’de kopya çekildiği iddiasıyla başlatılan soruşturmada Savcı Yücel Erkman, 5 yıl aradan sonra aralarında eski ÖSYM başkanları Ali DEMİR ve Ünal Yarımağan’ın da bulunduğu 230 şüpheli hakkında iddianame hazırlamıştı. 1235 sayfalık iddianamede, KPSS sınavında bir doğru cevapla dahi binlerce adayın önüne geçerek kamu görevine atanabilmenin yolunun açıldığı anlatıldı.
İddianamede, 2010’daki KPSS’de soruların sınavdan önce elde edilerek dağıtıldığı, jandarma kriminal, emniyet, bilişim uzmanları, TÜBİTAK raporları ve şüphelilerin ikrarı ile kesin ve net olduğu da vurgulanarak, şu değerlendirme yapıldı:
SORULAR SINAVDAKİYLE AYNI
“Yüksek Öğretim Denetleme Kurulu’nun hem Eğitim Bilimleri hem de Genel Yetenek alanı sorularının binlerce adaya ulaştığına ilişkin raporuna rağmen sadece Eğitim Bilimleri alanı sınavı iptal edilerek 31 Aralık tarihinde tekrarlanmıştır ve bu nedenle birçok adayın genel kültür ve genel yetenek puanına göre devlet memurluğu kadrolarına atandığı görülmüştür. Yine iptal edildiği için tekrarlanan eğitim bilimleri puanı ile iptal edilmeyen genel kültür ve genel yetenek puanlarına dayanarak öğretmen kadrosuna atanan adaylar da söz konusudur.”
İddianamede yurtdışına kaçtığı anlaşılan şüphelilerden Baki Saçı’ya ait bilgisayarın harddiskine soruların sınavdan önce kaydedildiği, dosyalarının bu bilgisayarda oluşturulduğu tarih ve saatlere de yer verilerek öne sürüldü. İddianamede ayrıca “Genel Yetenek Türkçe sorularından 30 soru bulunduğu, bunlardan 27 tanesinin metin ve şıklar olarak tam olduğu ve bir şıkkın koyulaştırıldığı tespit edilmiştir.
KAMUFLAJ İÇİN ‘LYS DENEME’ YAZILMIŞ
Genel Yetenek Matematik sorularından 25 soru bulunduğu, şıklarının koyulaştırıldığı ancak 1 sorunun koyulaştırılmış şıkkının aslında doğru cevap olmadığı, sayfaların üst orta kısmına bir dershane adı, sol altlarına ise ‘LYS Deneme 7’ ibaresinin yerleştirildiği anlaşılmıştır. Sayfa üst orta ve sol altlarına yerleştirilen ibarelerin kamuflaj kaygısıyla yapılmış bir işlem olduğu değerlendirilmiştir” denildi.
TEKRAR SINAVDA YÜZDE 97.4’Ü DÖKÜLDÜ
Sınavda yüksek başarı sağlayan 3 bin 227 aday, iddialar üzerine tekrarlanan sınavda aynı başarıyı sağlayamadı. İddianamede, “Daha kolay bir sınavda adayların yüzde 97.4’ünün netlerinin düşmesi olağanüstü bir durumdur” denildi.
HERKES AYNI YANLIŞI YAPTI
İddianamede, matematikçilerin kitapçıklar üzerinde yaptığı incelemelere de yer verildi ve şöyle denildi:
“Sadece bir matematik sorusunda koyulaştırılmış cevabın aslında yanlış olduğu, bazı adayların bu şıkka yönelip işaretledikleri, yanlışta birleştikleri tespit edilmiştir. Adayların kitapçıklar üzerinde kolay sorularda işlem yaptıkları ancak, zor olarak nitelendirilen sorularda hiçbir işlem yapmadan doğru cevabı işaretledikleri ve bunun mümkün olamayacağı anlaşılmıştır.”
hürriyet.com.tr
2010 yılındaki KPSS’de kopya çekildiği iddiasıyla başlatılan soruşturmada Savcı Yücel Erkman, 5 yıl aradan sonra aralarında eski ÖSYM başkanları Ali DEMİR ve Ünal Yarımağan’ın da bulunduğu 230 şüpheli hakkında iddianame hazırlamıştı. 1235 sayfalık iddianamede, KPSS sınavında bir doğru cevapla dahi binlerce adayın önüne geçerek kamu görevine atanabilmenin yolunun açıldığı anlatıldı.
İddianamede, 2010’daki KPSS’de soruların sınavdan önce elde edilerek dağıtıldığı, jandarma kriminal, emniyet, bilişim uzmanları, TÜBİTAK raporları ve şüphelilerin ikrarı ile kesin ve net olduğu da vurgulanarak, şu değerlendirme yapıldı:
SORULAR SINAVDAKİYLE AYNI
“Yüksek Öğretim Denetleme Kurulu’nun hem Eğitim Bilimleri hem de Genel Yetenek alanı sorularının binlerce adaya ulaştığına ilişkin raporuna rağmen sadece Eğitim Bilimleri alanı sınavı iptal edilerek 31 Aralık tarihinde tekrarlanmıştır ve bu nedenle birçok adayın genel kültür ve genel yetenek puanına göre devlet memurluğu kadrolarına atandığı görülmüştür. Yine iptal edildiği için tekrarlanan eğitim bilimleri puanı ile iptal edilmeyen genel kültür ve genel yetenek puanlarına dayanarak öğretmen kadrosuna atanan adaylar da söz konusudur.”
İddianamede yurtdışına kaçtığı anlaşılan şüphelilerden Baki Saçı’ya ait bilgisayarın harddiskine soruların sınavdan önce kaydedildiği, dosyalarının bu bilgisayarda oluşturulduğu tarih ve saatlere de yer verilerek öne sürüldü. İddianamede ayrıca “Genel Yetenek Türkçe sorularından 30 soru bulunduğu, bunlardan 27 tanesinin metin ve şıklar olarak tam olduğu ve bir şıkkın koyulaştırıldığı tespit edilmiştir.
KAMUFLAJ İÇİN ‘LYS DENEME’ YAZILMIŞ
Genel Yetenek Matematik sorularından 25 soru bulunduğu, şıklarının koyulaştırıldığı ancak 1 sorunun koyulaştırılmış şıkkının aslında doğru cevap olmadığı, sayfaların üst orta kısmına bir dershane adı, sol altlarına ise ‘LYS Deneme 7’ ibaresinin yerleştirildiği anlaşılmıştır. Sayfa üst orta ve sol altlarına yerleştirilen ibarelerin kamuflaj kaygısıyla yapılmış bir işlem olduğu değerlendirilmiştir” denildi.
TEKRAR SINAVDA YÜZDE 97.4’Ü DÖKÜLDÜ
Sınavda yüksek başarı sağlayan 3 bin 227 aday, iddialar üzerine tekrarlanan sınavda aynı başarıyı sağlayamadı. İddianamede, “Daha kolay bir sınavda adayların yüzde 97.4’ünün netlerinin düşmesi olağanüstü bir durumdur” denildi.
HERKES AYNI YANLIŞI YAPTI
İddianamede, matematikçilerin kitapçıklar üzerinde yaptığı incelemelere de yer verildi ve şöyle denildi:
“Sadece bir matematik sorusunda koyulaştırılmış cevabın aslında yanlış olduğu, bazı adayların bu şıkka yönelip işaretledikleri, yanlışta birleştikleri tespit edilmiştir. Adayların kitapçıklar üzerinde kolay sorularda işlem yaptıkları ancak, zor olarak nitelendirilen sorularda hiçbir işlem yapmadan doğru cevabı işaretledikleri ve bunun mümkün olamayacağı anlaşılmıştır.”
hürriyet.com.tr
8 Eylül 2015 Salı
Yeni okullara yeni kriterler
Müdür odaları, ders dışı etkinlikler ve teneffüs aralarında öğrencilerin rahatlıkla izlenebileceği konumda olacak. Öğretmenler odası da öğrencileri gözlemleme ve iletişim açısından uygun yerlere kurulacak.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ‘Eğitim Yapıları Asgari Tasarım Standartları Kılavuzu’ hazırladı. 15-20 yıl öncesinin koşullarına göre tasarlanmış binaların bugünün ihtiyaçlarına cevap vermemesi nedeniyle hazırlanan kılavuza göre, okullar artık trafik yoğunluğundan az etkilenen, toplu taşıma araçlarına rahat erişilebilen ve havaalanı, demiryolu, otoyol ve fabrika gibi gürültüye neden olan yerlerden uzak bölgelere inşa edilecek. İlkokul, ortaokul ve liselerin her biri müstakil bağımsız binalar olarak planlanacak. Okullar uzak, yakın ve orta vadede gelişme potansiyeli yüksek bir bölgede olacak.
KORİDORLAR İNCE UZUN OLMAYACAK
Okulların giriş holleri öğrenci sayısına göre geniş ve aydınlık olarak tasarlanacak. Holler, öğrencilerin yığılma olmadan, hızlı ve kolayca çıkabilmelerine imkân verecek. İnce uzun koridorlar yerine iç bahçeli yerleşim planları tercih edilecek. Soğuk bölgelerde yapılacak binaların koridorlarında ve anasınıflarında öğrencilere toplanma imkânı sağlayacak açıklıklar oluşturularak, kapalı teneffüs alanları düzenlenecek. İlkokullarda, eğitim yapısı içinde planlanan anasınıfının farklı bir girişi, araç yaklaşım alanı ve bağımsız oyun alanı bulunacak. Anasınıfı eğitim mekanları zemin katta, farklı bir koridora yerleştirilecek, okul içinden de bağlantı sağlanacak.
Müdür odaları özellikle ders dışı etkinlikler ve ders aralarında öğrencilerin rahatlıkla izlenebileceği, okulun girişlerine görüş açısı bakımından hâkim konumda yerleştirilecek ve idari personel odası ile irtibatlı olacak. Öğretmenler odası ve zümre öğretmenler odası da öğrenciyi gözlemlemeyi ve sürekli iletişimi kolaylaştıracak şekilde konumlandırılacak.
DERSLİKLERE DEPO
Derslikler 30 öğrenci kapasitesine göre planlanacak, ders araçlarının konulabileceği direkt dersliğe açılan depo alanları da tasarlanabilecek. Her öğrenci için derslik malzemeleri veya kitap dolabı ile kıyafetlerinin konulabileceği dolaplar düşünülecek. Sınıf kapıları dışa açılacak ve pencere alanının, derslik alanına oranı yüzde 25 olacak.
KANTİNLER BAHÇEYE AÇILACAK
Laboratuvarlar tercihen zemin katta tasarlanacak, dışarıya özel açılan acil çıkışlar düşünülecek. Kantinler 4-6 kişilik gruplar halinde oturma imkânlı, tercihen zemin katta, bahçeye açılacak şekilde planlanacak. Öğrenci kapasitesine göre binada kolay algılanabilir konumda, biri asansör veya bina içi rampası yanında olmak üzere, en az iki adet ana merdiven bulunacak. Asansörler, aynı zamanda acil müdahalelerde sedye kullanımına imkân verecek şekilde tasarlanacak.
OTOPARK VE DÜKKAN YASAK
Okul bahçesi içerisinde standart boyutlarda en az 1 adet basketbol-voleybol sahası bulunacak. İmkân olduğu takdirde her 300 öğrenci için ek 2 adet basketbol potası eklenecek. Giriş kapılarında güvenliği sağlayacak, giriş ve çıkışları kontrol edecek en az 3 metrekare büyüklüğünde kontrol kulübeleri yapılacak. Eğitim yapısı arsaları üzerinde ticari amaca yönelik otopark, dükkan gibi mekanlar olmayacak.
ÜST DÜZEY GÜVENLİK
Gece için iyi aydınlatılmış, güvenli, öğretmenler kadar öğrenci velileri, ziyaretçiler ve engelli araçları için de yeterli otopark alanları ayrılacak. Okulun her iç mekanının en fazla tek yüzünde özel renk kullanılacak ve pembe-mavi ayrımından veya cinsiyet ayırıcı tanımlamalardan kaçınılacak. Prizler topraklı ve çocuk korumalı olacak. TV, bilgisayar ve projeksiyon gibi elektrikli cihazların kabloları, kablo kanalı içine alınacak.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ‘Eğitim Yapıları Asgari Tasarım Standartları Kılavuzu’ hazırladı. 15-20 yıl öncesinin koşullarına göre tasarlanmış binaların bugünün ihtiyaçlarına cevap vermemesi nedeniyle hazırlanan kılavuza göre, okullar artık trafik yoğunluğundan az etkilenen, toplu taşıma araçlarına rahat erişilebilen ve havaalanı, demiryolu, otoyol ve fabrika gibi gürültüye neden olan yerlerden uzak bölgelere inşa edilecek. İlkokul, ortaokul ve liselerin her biri müstakil bağımsız binalar olarak planlanacak. Okullar uzak, yakın ve orta vadede gelişme potansiyeli yüksek bir bölgede olacak.
KORİDORLAR İNCE UZUN OLMAYACAK
Okulların giriş holleri öğrenci sayısına göre geniş ve aydınlık olarak tasarlanacak. Holler, öğrencilerin yığılma olmadan, hızlı ve kolayca çıkabilmelerine imkân verecek. İnce uzun koridorlar yerine iç bahçeli yerleşim planları tercih edilecek. Soğuk bölgelerde yapılacak binaların koridorlarında ve anasınıflarında öğrencilere toplanma imkânı sağlayacak açıklıklar oluşturularak, kapalı teneffüs alanları düzenlenecek. İlkokullarda, eğitim yapısı içinde planlanan anasınıfının farklı bir girişi, araç yaklaşım alanı ve bağımsız oyun alanı bulunacak. Anasınıfı eğitim mekanları zemin katta, farklı bir koridora yerleştirilecek, okul içinden de bağlantı sağlanacak.
Müdür odaları özellikle ders dışı etkinlikler ve ders aralarında öğrencilerin rahatlıkla izlenebileceği, okulun girişlerine görüş açısı bakımından hâkim konumda yerleştirilecek ve idari personel odası ile irtibatlı olacak. Öğretmenler odası ve zümre öğretmenler odası da öğrenciyi gözlemlemeyi ve sürekli iletişimi kolaylaştıracak şekilde konumlandırılacak.
DERSLİKLERE DEPO
Derslikler 30 öğrenci kapasitesine göre planlanacak, ders araçlarının konulabileceği direkt dersliğe açılan depo alanları da tasarlanabilecek. Her öğrenci için derslik malzemeleri veya kitap dolabı ile kıyafetlerinin konulabileceği dolaplar düşünülecek. Sınıf kapıları dışa açılacak ve pencere alanının, derslik alanına oranı yüzde 25 olacak.
KANTİNLER BAHÇEYE AÇILACAK
Laboratuvarlar tercihen zemin katta tasarlanacak, dışarıya özel açılan acil çıkışlar düşünülecek. Kantinler 4-6 kişilik gruplar halinde oturma imkânlı, tercihen zemin katta, bahçeye açılacak şekilde planlanacak. Öğrenci kapasitesine göre binada kolay algılanabilir konumda, biri asansör veya bina içi rampası yanında olmak üzere, en az iki adet ana merdiven bulunacak. Asansörler, aynı zamanda acil müdahalelerde sedye kullanımına imkân verecek şekilde tasarlanacak.
OTOPARK VE DÜKKAN YASAK
Okul bahçesi içerisinde standart boyutlarda en az 1 adet basketbol-voleybol sahası bulunacak. İmkân olduğu takdirde her 300 öğrenci için ek 2 adet basketbol potası eklenecek. Giriş kapılarında güvenliği sağlayacak, giriş ve çıkışları kontrol edecek en az 3 metrekare büyüklüğünde kontrol kulübeleri yapılacak. Eğitim yapısı arsaları üzerinde ticari amaca yönelik otopark, dükkan gibi mekanlar olmayacak.
ÜST DÜZEY GÜVENLİK
Gece için iyi aydınlatılmış, güvenli, öğretmenler kadar öğrenci velileri, ziyaretçiler ve engelli araçları için de yeterli otopark alanları ayrılacak. Okulun her iç mekanının en fazla tek yüzünde özel renk kullanılacak ve pembe-mavi ayrımından veya cinsiyet ayırıcı tanımlamalardan kaçınılacak. Prizler topraklı ve çocuk korumalı olacak. TV, bilgisayar ve projeksiyon gibi elektrikli cihazların kabloları, kablo kanalı içine alınacak.
3 Eylül 2015 Perşembe
Özel okul teşviki kazananlar açıklandı18
Özel okul teşviki için başvurular 2 Eylül'de (dün) sona erdi. Kazanan öğrenciler bugün ilan edilecek. Tercihler ise 4-10 Eylül'de alınacak.
Özel okul teşviki almaya hak kazanan öğrenciler ve özel okullar açıklandı. Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, özel okullara devlet desteği kapsamında tercih yapabilecek öğrencilerin puanlarını açıkladıklarını bildirdi. Öğrenciler, sonuçlara http://ookgm.meb.gov.tr adresinden ulaşabilecek.
ÖZEL OKUL TEŞVİK PUANLARI İÇİN TIKLAYIN!
Okul öncesinde 20 bin, ilkokul ve ortaokul düzeyinde 50’şer bin, temel lise ve diğer lise düzeyindeki okullarda ise 110 bin olmak üzere 230 bin öğrenci eğitim öğretim desteğinden faydalanacak. Yeni eğitim öğretim yılında, önceki yıllardakiler de dahil olmak üzere 350 bin öğrenciye özel okul teşviki verilecek.
Özel okullarda, 2015-2016 eğitim öğretim yılında teşvikten yararlanacak her bir öğrenci için eğitim kurumlarına okul öncesinde 2 bin 680, ilkokulda 3 bin 220, ortaokul ve lisede 3 bin 750, temel liselere ise 3 bin 220 lira verilecek.
TERCİHLER YARIN BAŞLIYOR!
Tercih işlemi yapacak öğrenciler 3 Eylül’de (bugün) ilan edilecek. Öğrencilerin tercihleri ise 4-10 Eylül’de alınacak. Yerleştirme sonuçlarının 11 Eylül’de ilan edilmesinin ardından, 14-21 Eylül’de nakil ve kesin kayıt işlemleri yapılacak. Ek yerleştirme sonuçlarının ilanı 22 Eylül’de, ek yerleştirme kayıt işlemleri ise 22-30 Eylül’de gerçekleştirilecek.
15 OKUL TERCİH EDİLEBİLECEK
Eğitim ve öğretim desteği tercihi yapmaya hak kazanmış öğrencinin velisi/vasisi, başvuru ve yerleştirme takviminde belirtilen tarihlerde tercih işlemlerini yapıp, destek kapsamında kazanmış olduğu okula yine belirtilen tarihlerde kesin kayıt işlemini yaptıracak. Kesin kayıt işlemlerinde nakil onay işleminin tamamlanmasından veli/vasi sorumlu olacak. Kesin kayıt döneminde işlemi yapılmayan öğrenci, hakkını kaybedecek. Destek almaya hak kazanan öğrencilerin veli ve vasileri, e-Okul üzerinden en fazla 15 okul tercih edebilecek. (sözcü.com.tr)
Özel okul teşviki almaya hak kazanan öğrenciler ve özel okullar açıklandı. Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, özel okullara devlet desteği kapsamında tercih yapabilecek öğrencilerin puanlarını açıkladıklarını bildirdi. Öğrenciler, sonuçlara http://ookgm.meb.gov.tr adresinden ulaşabilecek.
ÖZEL OKUL TEŞVİK PUANLARI İÇİN TIKLAYIN!
Okul öncesinde 20 bin, ilkokul ve ortaokul düzeyinde 50’şer bin, temel lise ve diğer lise düzeyindeki okullarda ise 110 bin olmak üzere 230 bin öğrenci eğitim öğretim desteğinden faydalanacak. Yeni eğitim öğretim yılında, önceki yıllardakiler de dahil olmak üzere 350 bin öğrenciye özel okul teşviki verilecek.
Özel okullarda, 2015-2016 eğitim öğretim yılında teşvikten yararlanacak her bir öğrenci için eğitim kurumlarına okul öncesinde 2 bin 680, ilkokulda 3 bin 220, ortaokul ve lisede 3 bin 750, temel liselere ise 3 bin 220 lira verilecek.
TERCİHLER YARIN BAŞLIYOR!
Tercih işlemi yapacak öğrenciler 3 Eylül’de (bugün) ilan edilecek. Öğrencilerin tercihleri ise 4-10 Eylül’de alınacak. Yerleştirme sonuçlarının 11 Eylül’de ilan edilmesinin ardından, 14-21 Eylül’de nakil ve kesin kayıt işlemleri yapılacak. Ek yerleştirme sonuçlarının ilanı 22 Eylül’de, ek yerleştirme kayıt işlemleri ise 22-30 Eylül’de gerçekleştirilecek.
15 OKUL TERCİH EDİLEBİLECEK
Eğitim ve öğretim desteği tercihi yapmaya hak kazanmış öğrencinin velisi/vasisi, başvuru ve yerleştirme takviminde belirtilen tarihlerde tercih işlemlerini yapıp, destek kapsamında kazanmış olduğu okula yine belirtilen tarihlerde kesin kayıt işlemini yaptıracak. Kesin kayıt işlemlerinde nakil onay işleminin tamamlanmasından veli/vasi sorumlu olacak. Kesin kayıt döneminde işlemi yapılmayan öğrenci, hakkını kaybedecek. Destek almaya hak kazanan öğrencilerin veli ve vasileri, e-Okul üzerinden en fazla 15 okul tercih edebilecek. (sözcü.com.tr)
1 Eylül 2015 Salı
37 bin öğretmen kadrosunun branş dağılımı açıklandı
MEB atama yapılacak 37 bin öğretmen kadrosu için branş dağılımını açıkladı. Atama başvuruları 4-10 Eylül arasında yapılacak. Atamalar ise 15 Eylül'de gerçekleştirilecek. En fazla kadro ise 4 bin 189 ile sınıf öğretmenliğine verildi.
Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamayla, ilk atama kapsamında 36 bin 512, yeniden atama ve kurumlar arası yeniden atama kapsamında 371, millî sporcu ataması kapsamında ise 117 öğretmenin atamasının olacağı duyuruldu.
Adaylar durumlarına uygun atama türünü seçip http://mebbis.meb.gov.tr ve http://ikgm.meb.gov.tradreslerindeki Elektronik Başvuru Formu´nu doldurarak başvuru yapacak.
En fazla atama yapılacak 10 branş arasında sınıf öğretmenliği 4 bin 189 kadro ile ilk sırayı aldı. Bunu İngilizce 3 bin 964, din kültürü ve ahlak bilgisi 3 bin 819, ilköğretim matematik 2 bin 574, okul öncesi öğretim 2 bin 90, Türkçe bin 974, özel eğitim bin 593, fen bilimleri-fen ve teknoloji bin 535, rehberlik bin 440, matematik ise bin 334 sayısı ile takip etti. Diğer alanların kadro dağılımı ise şöyle:
Sosyal bilgiler ve coğrafya için yargı kararı bekleniyor
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, Twitter sayfasından öğretmen atama kadrolarının ilan edildiğini duyurdu. Sosyal bilgiler ve coğrafya öğretmenliği için ÖSYM’nin yargı sürecini beklediklerini açıklayanTekin, öğretmen adaylarına da “hayırlı olsun” dedi.
Başvuru hakkı olanlar
İlk atamalarda adayların öncelikle KPSS’de atanacağı alana göre belirlenen taban puan ve üzerinde puan almış olması gerekiyor. İlk atama için resmî eğitim kurumlarındaki öğretmen kadrolarına ilk defa atanacaklar, özel okullar dâhil olmak üzere, özel öğretim kurumlarında görev yapanlardan resmî eğitim kurumlarına ilk defa öğretmen olarak atanacaklar, vakıf veya özel üniversitelerde görev yapanlardan resmî eğitim kurumlarına ilk defa öğretmen olarak atanacaklar, bakanlık veya diğer Kamu kurum ve kuruluşlarında hâlen aday veya asıl devlet memuru olarak görev yapanlar, öğretmen veya devlet memuru olarak görev yapmakta iken adaylığı kaldırılmadan görevlerinden ayrılanlar, devlet memurluğunda adaylığı kaldırıldıktan sonra görevlerinden ayrılanlar, öğretmen veya devlet memuru olarak görev yapmakta iken adaylık döneminde başarısız olmaları nedeniyle görevine son verilenler, kamu kurum ve kuruluşlarında kanun veya kanun hükmünde kararnameler kapsamında (399 sayılı KHK dâhil) sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar, diğer personel kanunlarına ve özel kanunlara tabi olarak çalışanlar aday öğretmenliğe atanmak üzere başvuruda bulunabilecektir.
Ayrıca resmi eğitim kurumlarında öğretmenlikte adaylığı daha önce kaldırılmış olanlardan yeniden atama ve kurumlar arası yeniden atama yoluyla öğretmenliğe atanabilme niteliklerini taşıyanlar, istemeleri hâlinde ilk atama kapsamında da başvuruda bulunabilecek. Ancak, başvuruda ilk atama ya da yeniden atama ve kurumlar arası yeniden atama usullerinden yalnızca birini tercih edebilecek.
Tercihler nasıl yapılacak?
-Aday öğretmenliğe / öğretmenliğe atama başvurusunda bulunacaklar, 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 37 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmünü de göz önünde bulundurarak Elektronik Başvuru Formuna yansıtılacak olan eğitim kurumları arasından en fazla 40 eğitim kurumunu tercih edebilecek.
-Tercihler, aynı il ve/veya farklı illerde bulunan eğitim kurumları arasından istenilen öncelikte yapılabilecek.
- İl veya ilçe milli eğitim müdürlüğünce başvuruları onaylanmadıkça adaylar tercih değişikliğinde bulunabilecek.
- Adaylar tercih dışı seçenek olarak; “Tercihlerim dışındaki eğitim kurumlarına atanmak istemiyorum.” ya da “Tercihlerim dışındaki eğitim kurumlarına atanmak istiyorum.” seçeneklerinden birini mutlaka işaretleyecek.
- Tercihlerine atanamayan adaylardan “Tercihlerim dışındaki eğitim kurumlarına atanmak istiyorum” seçeneğini işaretleyenler, ilan edilen kontenjanlardan boş kalan eğitim kurumlarına bilgisayar kurasıyla atanmak üzere değerlendirmeye alınacak.
- Bilişim teknolojileri alanına atanmak üzere başvuruda bulunan; bilgisayar ve öğretim teknolojileri öğretmenliği, matematik-bilgisayar bölümü, istatistik ve bilgisayar bilimleri, bilgisayar 7 teknolojisi bölümü/bilgisayar teknolojisi ve bilişim sistemleri bölümü ile bilgi teknolojileri bölümü mezunları, mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları dışındaki eğitim kurumlarını tercih edecek.
Atama sonuçları internetten duyurulacak
- Bilgisayar ortamında gerçekleştirilen atama sonuçları, atamaların yapıldığı tarihte Bakanlığın http://ikgm.meb.gov.tr internet adresinden duyurulacak.
- Atama kararnameleri, il millî eğitim müdürlüklerine internet ortamında gönderilecek.
- Ataması yapılanların başvuruda belirtikleri elektronik posta adreslerine tebligat yapılacak. Tebligat, adayın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacak. Adaylar, tebligatın yapılmış sayıldığı tarihten itibaren 657 sayılı Kanunun 62’nci ve 63’üncü maddelerinde belirtilen sürelerde göreve başlamak zorunda.
- Tebligatı beklemeksizin göreve başlamak isteyen öğretmen adayları, atandıkları il millî eğitim müdürlüklerine istenilen belgelerle başvurmak suretiyle göreve başlayabilecek. Elektronik Başvuru Formu’ndaki beyanları ile ibraz ettikleri belgeler il millî müdürlüklerince değerlendirilecek, göreve başlatılmasına engel hali bulunmayanlar göreve başlatılacak; göreve başlatılmasında tereddüde düşülenler ise değerlendirilmek üzere İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü Öğretmen Atama Daire Başkanlığına bildirilecek.
- Sabıka sorgulama belgesinde “Adli sicil kaydı vardır” ibaresi bulunanlar göreve başlatılmayacak; sabıka sorgulama belgesi ile buna ilişkin mahkeme kararı temin edilerek İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü Öğretmen Atama Daire Başkanlığına gönderilecek.
Atama için gerekli belgeler neler?
Ataması yapılanlar, istenilen belgeler ile birlikte atandıkları il millî eğitim müdürlüklerine başvurarak göreve başlama talebinde bulunacak. İstenilen belgeleri tam olarak ibraz edenler göreve başlatılacak; belgelerinde eksiklik görülenler ya da belgeleri eksik olanlar göreve başlatılmayacak. Ataması yapılanların hazırlaması gereken belgeler ise şöyle:
- Başvuru esnasında isteneceği belirtilen belgeler,
- İki adet son altı ay içinde çekilmiş vesikalık fotoğraf,
- Mal bildirimi (il millî eğitim müdürlüklerinden temin edilecektir),
- Elektronik Başvuru Formunun onaylı örneği,
- Sağlık durumu yönünden öğretmenlik görevini yapmasına engel bir durumu olmadığına dair tam teşekküllü bir hastaneden alınacak sağlık kurulu raporu,
- Millî sporcular, bu belgelerin yanında elektronik ortamda beyan ettikleri 12/05/2011 tarihli ve 27932 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Sporcu Belgesi Verilmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde 12/05/2011 tarihi ve sonrasında düzenlenen/denklik işlemleri yapılan millî sporcu belgesi/belgeleri veya kurumca onaylı örneği,
- Başvuru esnasında Pedagojik Formasyon Belgesi yerine resmî yazı ibraz edenlerden Pedagojik Formasyon Belgesi,
- Diğer kamu kurumlarında görev yapmakta olanlardan yetkililerce onaylanmış muvafakat belgesi.
Göreve başlamayanlar hakkında işlem yapılacak
Öğretmen olarak ataması yapılanlardan başvurusunda belirtilen mail adresine, elektronik posta yoluyla tebligat yapıldığı hâlde yasal süre içinde göreve başlamayanların atamaları, iptal edilecek. Bu durumda olanlar, atandıkları tarihten itibaren bir yıl geçmeden öğretmenliğe yeniden atanmak üzere başvuramayacak. Hürriyet
Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamayla, ilk atama kapsamında 36 bin 512, yeniden atama ve kurumlar arası yeniden atama kapsamında 371, millî sporcu ataması kapsamında ise 117 öğretmenin atamasının olacağı duyuruldu.
Adaylar durumlarına uygun atama türünü seçip http://mebbis.meb.gov.tr ve http://ikgm.meb.gov.tradreslerindeki Elektronik Başvuru Formu´nu doldurarak başvuru yapacak.
En fazla atama yapılacak 10 branş arasında sınıf öğretmenliği 4 bin 189 kadro ile ilk sırayı aldı. Bunu İngilizce 3 bin 964, din kültürü ve ahlak bilgisi 3 bin 819, ilköğretim matematik 2 bin 574, okul öncesi öğretim 2 bin 90, Türkçe bin 974, özel eğitim bin 593, fen bilimleri-fen ve teknoloji bin 535, rehberlik bin 440, matematik ise bin 334 sayısı ile takip etti. Diğer alanların kadro dağılımı ise şöyle:
Sosyal bilgiler ve coğrafya için yargı kararı bekleniyor
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, Twitter sayfasından öğretmen atama kadrolarının ilan edildiğini duyurdu. Sosyal bilgiler ve coğrafya öğretmenliği için ÖSYM’nin yargı sürecini beklediklerini açıklayanTekin, öğretmen adaylarına da “hayırlı olsun” dedi.
Başvuru hakkı olanlar
İlk atamalarda adayların öncelikle KPSS’de atanacağı alana göre belirlenen taban puan ve üzerinde puan almış olması gerekiyor. İlk atama için resmî eğitim kurumlarındaki öğretmen kadrolarına ilk defa atanacaklar, özel okullar dâhil olmak üzere, özel öğretim kurumlarında görev yapanlardan resmî eğitim kurumlarına ilk defa öğretmen olarak atanacaklar, vakıf veya özel üniversitelerde görev yapanlardan resmî eğitim kurumlarına ilk defa öğretmen olarak atanacaklar, bakanlık veya diğer Kamu kurum ve kuruluşlarında hâlen aday veya asıl devlet memuru olarak görev yapanlar, öğretmen veya devlet memuru olarak görev yapmakta iken adaylığı kaldırılmadan görevlerinden ayrılanlar, devlet memurluğunda adaylığı kaldırıldıktan sonra görevlerinden ayrılanlar, öğretmen veya devlet memuru olarak görev yapmakta iken adaylık döneminde başarısız olmaları nedeniyle görevine son verilenler, kamu kurum ve kuruluşlarında kanun veya kanun hükmünde kararnameler kapsamında (399 sayılı KHK dâhil) sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar, diğer personel kanunlarına ve özel kanunlara tabi olarak çalışanlar aday öğretmenliğe atanmak üzere başvuruda bulunabilecektir.
Ayrıca resmi eğitim kurumlarında öğretmenlikte adaylığı daha önce kaldırılmış olanlardan yeniden atama ve kurumlar arası yeniden atama yoluyla öğretmenliğe atanabilme niteliklerini taşıyanlar, istemeleri hâlinde ilk atama kapsamında da başvuruda bulunabilecek. Ancak, başvuruda ilk atama ya da yeniden atama ve kurumlar arası yeniden atama usullerinden yalnızca birini tercih edebilecek.
Tercihler nasıl yapılacak?
-Aday öğretmenliğe / öğretmenliğe atama başvurusunda bulunacaklar, 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 37 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmünü de göz önünde bulundurarak Elektronik Başvuru Formuna yansıtılacak olan eğitim kurumları arasından en fazla 40 eğitim kurumunu tercih edebilecek.
-Tercihler, aynı il ve/veya farklı illerde bulunan eğitim kurumları arasından istenilen öncelikte yapılabilecek.
- İl veya ilçe milli eğitim müdürlüğünce başvuruları onaylanmadıkça adaylar tercih değişikliğinde bulunabilecek.
- Adaylar tercih dışı seçenek olarak; “Tercihlerim dışındaki eğitim kurumlarına atanmak istemiyorum.” ya da “Tercihlerim dışındaki eğitim kurumlarına atanmak istiyorum.” seçeneklerinden birini mutlaka işaretleyecek.
- Tercihlerine atanamayan adaylardan “Tercihlerim dışındaki eğitim kurumlarına atanmak istiyorum” seçeneğini işaretleyenler, ilan edilen kontenjanlardan boş kalan eğitim kurumlarına bilgisayar kurasıyla atanmak üzere değerlendirmeye alınacak.
- Bilişim teknolojileri alanına atanmak üzere başvuruda bulunan; bilgisayar ve öğretim teknolojileri öğretmenliği, matematik-bilgisayar bölümü, istatistik ve bilgisayar bilimleri, bilgisayar 7 teknolojisi bölümü/bilgisayar teknolojisi ve bilişim sistemleri bölümü ile bilgi teknolojileri bölümü mezunları, mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları dışındaki eğitim kurumlarını tercih edecek.
Atama sonuçları internetten duyurulacak
- Bilgisayar ortamında gerçekleştirilen atama sonuçları, atamaların yapıldığı tarihte Bakanlığın http://ikgm.meb.gov.tr internet adresinden duyurulacak.
- Atama kararnameleri, il millî eğitim müdürlüklerine internet ortamında gönderilecek.
- Ataması yapılanların başvuruda belirtikleri elektronik posta adreslerine tebligat yapılacak. Tebligat, adayın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacak. Adaylar, tebligatın yapılmış sayıldığı tarihten itibaren 657 sayılı Kanunun 62’nci ve 63’üncü maddelerinde belirtilen sürelerde göreve başlamak zorunda.
- Tebligatı beklemeksizin göreve başlamak isteyen öğretmen adayları, atandıkları il millî eğitim müdürlüklerine istenilen belgelerle başvurmak suretiyle göreve başlayabilecek. Elektronik Başvuru Formu’ndaki beyanları ile ibraz ettikleri belgeler il millî müdürlüklerince değerlendirilecek, göreve başlatılmasına engel hali bulunmayanlar göreve başlatılacak; göreve başlatılmasında tereddüde düşülenler ise değerlendirilmek üzere İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü Öğretmen Atama Daire Başkanlığına bildirilecek.
- Sabıka sorgulama belgesinde “Adli sicil kaydı vardır” ibaresi bulunanlar göreve başlatılmayacak; sabıka sorgulama belgesi ile buna ilişkin mahkeme kararı temin edilerek İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü Öğretmen Atama Daire Başkanlığına gönderilecek.
Atama için gerekli belgeler neler?
Ataması yapılanlar, istenilen belgeler ile birlikte atandıkları il millî eğitim müdürlüklerine başvurarak göreve başlama talebinde bulunacak. İstenilen belgeleri tam olarak ibraz edenler göreve başlatılacak; belgelerinde eksiklik görülenler ya da belgeleri eksik olanlar göreve başlatılmayacak. Ataması yapılanların hazırlaması gereken belgeler ise şöyle:
- Başvuru esnasında isteneceği belirtilen belgeler,
- İki adet son altı ay içinde çekilmiş vesikalık fotoğraf,
- Mal bildirimi (il millî eğitim müdürlüklerinden temin edilecektir),
- Elektronik Başvuru Formunun onaylı örneği,
- Sağlık durumu yönünden öğretmenlik görevini yapmasına engel bir durumu olmadığına dair tam teşekküllü bir hastaneden alınacak sağlık kurulu raporu,
- Millî sporcular, bu belgelerin yanında elektronik ortamda beyan ettikleri 12/05/2011 tarihli ve 27932 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Sporcu Belgesi Verilmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde 12/05/2011 tarihi ve sonrasında düzenlenen/denklik işlemleri yapılan millî sporcu belgesi/belgeleri veya kurumca onaylı örneği,
- Başvuru esnasında Pedagojik Formasyon Belgesi yerine resmî yazı ibraz edenlerden Pedagojik Formasyon Belgesi,
- Diğer kamu kurumlarında görev yapmakta olanlardan yetkililerce onaylanmış muvafakat belgesi.
Göreve başlamayanlar hakkında işlem yapılacak
Öğretmen olarak ataması yapılanlardan başvurusunda belirtilen mail adresine, elektronik posta yoluyla tebligat yapıldığı hâlde yasal süre içinde göreve başlamayanların atamaları, iptal edilecek. Bu durumda olanlar, atandıkları tarihten itibaren bir yıl geçmeden öğretmenliğe yeniden atanmak üzere başvuramayacak. Hürriyet
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)