Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) eğitim öğretimde verilen devlet desteğiyle özel okula giden toplam öğrenci sayısı, geçen yıla göre yüzde 45'lik artışla 1 milyon 150 bin oldu.
Devlet desteğiyle özel okula ilk kez başlayan 248 bin öğrenci, devlet okullarındaki 8 bin 500 dersliğin boşalmasını ve 13 bin öğretmen ihtiyacının ortadan kalkmasını sağladı. MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdür Ömer Faruk Yelkenci, özel öğretim kurumları alanında yürüttükleri faaliyetler ve son verilerle ilgili bilgi verdi.
MEB'in özel okullarda niteliği hızlı ve kalıcı şekilde yükseltmek için kalite geliştirme çalışmalarını sürdürdüğünü söyleyen Yelkenci, sektör temsilcileriyle sıkı iş birliği yaptıklarını, dönüşüm ve teşvik uygulamalarını hayata geçirdiklerini anlattı.
Eğitim öğretim desteğiyle son 2 yılda özel okullardaki öğrenci sayısında ciddi artışlar yaşandığını belirten Yelkenci, "2014-2015 eğitim öğretim yılında, özel okullarda öğrenim gören öğrenci sayısı 778 bin oldu. Bu artış, Cumhuriyet tarihinin rekoruydu" dedi.
2015-2016 eğitim öğretim döneminde ise özel okula giden öğrenci sayısının, geçen yıla oranla yüzde 47 artış göstererek 1 milyon 150 bine çıktığını bildiren Yelkenci, şöyle devam etti:
"Bu oran, geçen yılın rekorunun da üzerinde. Bu oranın içinde temel liselere devam eden 192 bin 600 öğrenci de bulunuyor. Temel liseler, yasa gereği 2018-2019 eğitim öğretim yılı itibarıyla kapanacak. Bu kapsamda, temel liselerdeki öğrenci sayısını dikkate almadığımızda bile özel okul öğrenci sayısı, geçen yıla göre yüzde 23 oranında artmış oluyor. Bu da bir rekor."
Bu eğitim öğretim döneminde özel okullaşma oranının yüzde 7.4'e ulaştığına dikkat çeken Yelkenci, stratejik planda 2018-2019 eğitim öğretim yılı sonu itibarıyla özel okulların bütün okul kademelerindeki ortalamasının yüzde 12'ye çıkarılmasının hedeflendiğini, son verilerle bu hedefe ciddi anlamda yaklaştıklarını vurguladı.
"400 bin öğrenciye teşvik verdik"
Eğitim öğretim desteğinin yanı sıra dershanelerin dönüşümü ve kurumlara yönelik teşviklerin mevzuatının hazırlanmasıyla artış oranının yüzde 20'lerde gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini anlatan Yelkenci, şunları söyledi:
"Geçen yıl 167 bin, bu yıl da 228 bin öğrenci olmak üzere 400 bin öğrenciye teşvik verdik. Bu öğrencilerin bir kısmı mezun oldukları, bir kısmı da okul öncesinden ilkokula geçişten dolayı bu yılın başında sistemden düştüler. Şu an itibarıyla 350 bin öğrenciye teşvik veriyoruz. Teşvik kapsamında dönem sonu itibarıyla kurumlara ödenen rakam 1 milyar 213 bin lira olacak. Bunun ciddi bir rakam olduğunu düşünüyoruz.
Teşvik kullanan 400 bin öğrenciden geçen yıl 100 bini, bu yıl da 148 bini olmak üzere 248 bin öğrenci ilk kez özel okula gitti. Türkiye'deki dersliklerde ortalama öğrenci sayısını 29 olarak düşünecek olursak bu sayı, 8 bin 500 dersliğe tekabül ediyor. Yani, devlet 248 bin öğrenci için 8 bin 500 derslik hazır etmek durumundaydı. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısına baktığımız zaman 13 bin öğretmen anlamına geliyor. Yani bu kadar derslikle bu kadar öğretmeni özel sektör karşılamış ve devletin üzerinden bu yükü almış oluyor."
Özel eğitim desteğiyle ilgili bazı eleştiriler yapıldığını hatırlatan Yelkenci, teşvikin yüzde 81'inin, geliri 1000 ila 4 bin 500 lira olan ailelerin çocuklarına verildiğini söyledi.
Engelli bireylere destek miktarı 1 milyar 965 milyon liraya ulaşacak
Yelkenci, Genel Müdürlüğün eğitim kurumlarının çeşitliliği noktasında da farklı bir yönü bulunduğunu, kurum sayısının 21 bin 732 olduğunu anlattı. Bu kurumlar arasında yer alan rehabilitasyon merkezlerinde, dernekler ve sektörle sıkı işbirliği içinde çalıştıklarını dile getiren Yelkenci, ayrıca bir çalışma grubu oluşturduklarını ve son 2 yıllık dönemde sektörün sorunlarının yüzde 80'ini çözdüklerini belirtti. Bu oranın, sektör temsilcileri tarafından dile getirilen oran olduğunu aktaran Yelkenci, kalan yüzde 20'nin çözümüyle ilgili çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Özel rehabilitasyon merkezlerinde destek eğitimi alan engelli bireyler için verilen teşvik ve destek miktarının bu yıl 1 milyar 965 milyon liraya ulaşacağını belirten Yelkenci, bu oranın, devletin alanı önemsediğinin göstergesi olduğunu anlattı.
Azınlık okullarında yıllar sonra gelen ilkler
Azınlık okullarıyla ilgili yürütülen faaliyetlere de değinen Yelkenci, Rum, Ermeni ve Süryani kökenli vatandaşlara yönelik açılan okullara ilişkin bazı hususları kolaylaştırdıklarını belirtti.
Özellikle Bakırköy'de açılan Süryani Okulu'nun 85 yıl sonra; Gökçeada'da Rumlar tarafından açılan ilkokul, ortaokul ve lisenin de 62 yıl sonra gelen bir ilk olduğunu vurgulayan Yelkenci, "Konuya şöyle bakıyoruz, bütün vatandaşlarımızın eğitim hakkı, anayasal bir haktır ve biz de devlet olarak bunu sağlamak durumundayız" dedi.
Yelkenci, azınlık okullarına, yönetici atamaları ve Türkçe ile Türkçe kültür dersi öğretmen atamaları konusunda bazı kolaylıklar sağladıklarını, bu okulları da teşvik kapsamına aldıklarını anlattı.
Faruk Yelkenci, 28-30 Kasım 2014'te Antalya'da ‘Bireyden İnsana’ sloganıyla toplanan ‘21. Yüzyılda Bir Eğitim Felsefesi Oluşturmak ve Özel Okullar’ temalı 1. Eğitim Kongresi'ni düzenlediklerini ve kongredeki 45 bildirinin bir kitapta toplandığını hatırlattı. Kitabın 3 bin basılarak üniversitelerin eğitim fakültelerine, akademisyenlere, ülke genelindeki tüm kütüphanelere ve diğer ilgililere gönderildiğini aktaran Yelkenci, eğitim felsefesi temalı kongrenin kitabının araştırmacılar için kaynak olacağını vurguladı. Hürriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder