30 Kasım 2014 Pazar

TEOG’a formül

MİLLİ Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, bu yıl TEOG yerleştirmelerinde yaşanan krizi çözmek için özel okullara yeni bir formül uygulamayı düşündüklerini söyledi, “Özel okullara erken kayıt sistemi getirip, bu tarihi sınırlayacağız. Bir özel okula kayıt yaptıran öğrenci devlete ancak nakille geçebilecek. Kayıt yaptırdığı sistemde görüldüğü için devlet okulunu tercih edemeyecek” dedi.

Hürriyet'ten Nuran Çakmakçı'nın haberine göre; Geçen yıl hem özel hem de devlet okullarına aynı anda kayıt yaptırıldığı için sürekli kontenjanların dolup boşaldığını belirten Tekin, yeni formülü şöyle açıkladı:

“TEOG sonuçları açıklandıktan sonra, öğrencilerin yerleştirme puanları belli olduğu ilk hafta, özel okulların kayıt takvimi başlatılacak. Bu süre en fazla 1 hafta olacak. Temmuzun ilk haftasında sonuçları ilan edip, aynı haftada özel okullara kayıt için süre verilecek. Bu sürede hem özel okullar hem de açık liseye gitmek isteyenler tercih edecekleri okullara kayıt yaptıracak. Kaydını yapan öğrenciler, devlet okullarının listesinden çıkacak. Bu nedenle veliler iyice düşünüp, gideceği okula kesin karar verip, kaydını buna göre yapacak. Bu formüle göre, özel okula kesin kayıt yaptıran öğrencinin adı e-okul sisteminde görülecek. Böylece öğrenci devlet okuluna otomatik olarak yerleştirilemeyecek. Sisteme göre çocuğunun özel okula gitmesine karar veren veliler kaydını yaptırınca, devlet okulları listesinde ismi olmayacak. Özel okula kayıt yaptıran öğrencinin devlete geçişi ancak nakil yoluyla olacak. Nakilde de puan üstünlüğüne göre öğrenci yerleştirilecek. Bu yıl olduğu gibi önümüzdeki yıl da okullardaki boş kontenjanlara öğrenciler okulun taban puanı dikkate alınmadan puan üstünlüğüne göre yerleştirilmeye devam edecek.

AÇIKTAN NORMAL LİSEYE GEÇİŞ
Bakanlık önümüzdeki dönem açık liselilere de önemli bir şans tanıyor. Buna göre açık lise öğrencilerine örgün eğitime, yani meslek ya da Anadolu lisesine geçiş hakkı tanınacak. Bu değişikliğe göre açık meslek lisesinde okuyan öğrenci isterse örgün bir meslek lisesine, açık imam hatip lisesinde okuyan öğrenci örgün imam hatip lisesine, açık lise programında okuyan da Anadolu lisesine geçebilecek. Bu geçişlerde puan üstünlüğü esas alınacak.

49 BİN ÖĞRETMEN YER DEĞİŞTİRECEK
Aynı okulda 12 yıl görev süresini dolduran öğretmen sayısı 49 bin. Rotasyonla birlikte 49 bin öğretmen de yer değiştirmiş olacak. Eğer 8 yılını dolduran öğretmenlere rotasyon gelseydi bu sayı 90 bin olacaktı. Rotasyon iller arasında değil, aynı ilin ilçeleri arasında yapılacak. Öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliği taslağında yapılacak değişiklikle rotasyona girecek öğretmenler illere göre farklı uygulamaya tabii olacak. Bu durumda aynı okulda 12 yılını doldurmuş bir öğretmen tercih ettiği ilçelere öncelikle atanacak. Bu atama şehirlere göre değişiklik gösterecek. Öğretmenler metropol ilçeler arasında tercih yapabilecek. Ancak İstanbul için henüz ayrıntıları kesinleşmeyen bir başka formül bulunacak.”

YGS başvuruları ne zaman?

ÖSYM, YGS 2015 tarihini 15 Mart 2015 olarak açıkladı. Adaylar, YGS başvuru tarihlerinin açıklanmasını bekliyor.

ÖSYM Başkanlığı’nın açıklamış olduğu ÖSYM 2015 Sınav Takviminde Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS 2015) tarihi 15 Mart 2015 olarak belirtildi.

ÖSYM, 2015 YGS Sınav Başvuru tarihleri hakkında şimdilik herhangi bir bilgi yayınlanmadı.
Geçen sene 23 Mart’ta yapılan YGS Sınavı Başvuruları 02-15 Ocak tarihleri arasında yapılmıştı.
ÖSYM’den yapılan 2015 YGS Sınav Başvurularıyla ilgili en güncel bilgi duyuruları sayfamızdan duyurmaya devam edeceğiz.

YGS başvuruları, ÖSYM’nin (http://www.osym.gov.tr) internet sitesinde yayınlanacak 2015 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) Başvuru Kılavuzu’na göre alınacak. 2015 ÖSYS başvuru kılavuzu satışı yapılmayacağı için adaylar başvuru kılavuzuna belirtilen tarihlerde ÖSYM’nin internet sitesinden erişebilecekler.

YGS başvurusu nasıl yapılır?

YGS Başvuru durumları daha önceden ÖSYS’den birisine başvuru yapmış ve bilgilerinde herhangi bir değişiklik olmayanlar ile ilk defa ÖSYS Başvurusunda bulunan adaylara göre değişiklik gösteriyor.

YGS Aday Durumuna Göre Başvuru Aşamaları
Henüz mezun olmamış, son sınıf düzeyindeki adaylar başvurularını okullarının bağlı olduğu başvuru merkezine yapabiliyorlar.

Mezun olanlardan;

2012, 2013 ve 2014 ÖSYS’den herhangi birine ÖSYM merkezleri aracılığıyla başvurmuş ve öğrenim bilgilerinde bir değişiklik olmayanlar başvurularını herhangi bir başvuru merkezine ek olarak internet ortamından bireysel olarak da yapabiliyorlar.
Başvuru tarihleri arasında zorunlu askerlik görevinde olanlar, ağır hasta olanlar, tutuklu durumdakiler ve yurtdışında bulunanlar YGS Sınav başvurularını posta aracılığıyla başvuru formlarını göndererek yapabiliyorlar.

2015 YGS Başvuru Ücretleri Ne Kadar?

Başvuru Ücretleri ÖSYM tarafından daha önceden belirtilen bankalara YGS Başvurusu’ndan önce yapılmaktadır. Sınav ücretleri her yıl sınavlarda farklılık göstermektedir. 2014 yılında YGS Başvuru Ücreti 40 TL, Sınavsız Geçiş Ücreti ise 10 TL olarak ödenmişti.
2015 YGS Başvuru İşlemi için Gerekli Belgeler Nelerdir?
*2015 ÖSYM Aday Başvuru Formu
*Nüfus Cüzdanı (Ya da pasaport)
*Mezuniyet Diploması Örneği (mezun öğrenciler için)
*Diploma, transkript ( Yurt dışında okuyan öğrenciler için)
*Sağlık Kurulu Raporu Örneği ( Engelli öğrenciler için)

MEB’in yapamadığını MEF gerçekleştiriyor!

Uyguladığı eğitim modelleriyle MEB'e de öncülük yapan MEF Okulları, MEF Bahçeşehir Kampüsü ile eğitime artı değer katmaya devam ediyor. 
mef-4


Ayla Özdemir / sozcu.com.tr
Öğrencilerinin başarılarıyla son günlerde adını sıkça duyuran MEF Okulları’nın, Bahçeşehir’de açtığı yeni kampüsü görmek ve uygulanan eğitim konsepti hakkında bilgi almak için MEF Bahçeşehir Kampüsü’nü ziyaret ettik. 
Misyonu; öğrencileri, sağlıklı iletişim kurabilen, özgüveni tam, sorumluluk alabilen, yararlı hobileri olan, estetik beğenileri gelişmiş, üretken ve yaratıcı, araştırma yapmaya ve öğrenmeye meraklı, Atatürk ilkeleri ile demokratik ve laik cumhuriyete sahip çıkan; insana, topluma ve doğaya saygılı, ulusal ve evrensel değerlerle donanmış bireyler olarak hayata hazırlamak olan MEF Okulları, eğitimde öncü, yeniliklere açık bir model oluşturmak vizyonuyla, yeni açılan MEF Bahçeşehir Kampüsü’nde de eğitime katkı sunmaya devam ediyor.
behcet-yavuz-ayla-ozdemir

MEF Okulları Bahçeşehir Kampüsünden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Behçet Yavuz’la MEF Bahçeşehir Kampüsü’nde bir röportaj gerçekleştirdik.
Behçet Yavuz, kendisini MEF Okullarında öğrenme yoldaşı olarak tanımlayan tam bir eğitim sevdalısı. Öğrencilerinin mutluluğunun her şeyden önemli olduğunu vurgulayan Yavuz, “duvarlara değil insanların yüreklerine MEF yazacağız” diyor.
İŞTE O RÖPORTAJ:
behcet-yavuzMEF Bahçeşehir’in eğitimdeki farklılıkları neler olacak?
MEF Bahçeşehir Kampüsü’ne geçen şubat ayında taşındı. 24 bin metrekare kapalı alanı,  6 bin metrekare de açık ekolojik alanı olan kampüsümüzde Anaokulu, ilkokul ve ortaokulllarımız var. Kampüste anaokulu, ilkokul, ortaokul ayrı bloklarda yer alıyor. Aynı zamanda öğrencilerin ortak kullandığı yüzme havuzu, yemekhane, konferans salonu, spor salonu, etkinlik alanları, piyano odaları, görsel sanatlar gibi ortak kullanım alanlarımız var. MEF’in ikinci ulusal kampüsü. MEF Okulları aynı zamanda International Scholl dediğimiz uluslararası okulları da olan bir kurum. Bahçehir’de yeni bir okuluz ama iyi ve sağlam gidiyoruz. Bu sene ortaokulda sadece 5. sınıflara öğrenci aldık. Kısmi olarak başarılı öğrencilere burs da verdik. Şu anda çok başarılı öğrencilerimiz var. Gelecekte, önce kendileri ve bu ülke için çok önemli başarılara imza atacaklarını düşünüyorum. Biz de onlarla gurur duyacağız. MEF’te bu şekilde başarılı olmuş çok öğrenci var. Geçen ay İlayda Şamilgil’in Nobel sayılacak bir yarışmada Dünya Şampiyonu olması bizim için çok önemli. İlayda’ya okulun büyük desteği olmuştur. Bahçeşehir MEF’te de daha yeni bir okul olduğumuz halde küçük öğrencilerimiz şimdiden şiir, kompozisyon, spor yarışmalarında ödüller almaya başladı.

 MEF Okulları’nın eğitim sistemini birebir uyguluyor musunuz? Bölgede eğitim sisteminize talep nasıl?
” DUVARLARA DEĞİL, YÜREKLERE MEF YAZACAĞIZ”
Burada Ulus’taki eğitim sistemini birebir uyguluyoruz. Hatta üzerine daha iyisini koymaya çalışıyoruz. Bizim kampüsümüz çok daha modern koşullarda, yeni, genç ve heyecanlı bir öğretmen kadromuz var. Çevremizde 27 tane okul var. MEF zaten eğitim konsepti gereği bu bölgede diğer okullarda olmayan  ikili öğretmen sisteminden, tam öğrenme modeline kadar uyguladığı eğitim programlarıyla ciddi fark yaratacak. Bunu zaten bilen, bunun farkında olan veliler bize çok önemli taleplerde bulunuyor. Bu bölgede geçen seneye göre öğrenci sayısını iki katına çıkarmış tek okul biziz. Seneye de bu anlamda daha iyi olacaktır. Artık bu bölgede bir MEF olduğunu farkettirdik. Şimdiden kayıtlar için okulu ziyaretlere başladılar. Şubat ayında da önümüzdeki yılın kayıt sürecini başlatacağız. Hem ortaokullar için sınav yapacağız aynı zamanda öğrenci tanıma çalışmaları, okul tanıtma çalışmaları yapacağız. İnsanlara katkı sağlayabilecek aynı zamanda da okulumuzu tanıtmaya yönelik, çevreye açık sosyal sorumluluk projelerimiz olacak. Biz duvarlara MEF yazmak yerine, yüreklere MEF yazmayı daha çok tercih ediyoruz.
MEF Okulları’nın Eğitim Konsepti nasıl oluşturuldu?
“DÜNYADAKİ EĞİTİM SİSTEMLERİ, TÜRKİYE KOŞULLARINA UYARLANDI”
MEF Okulları’nın Eğitim Konsepti, kurucusu Dr. İbrahim Arıkan’ın 30’a yakın bir eğitimci ve akademisyen kadrosuyla birlikte, dünyanın bir çok ülkesindeki eğitim sistemlerini 8-10 yıllık uzun süreli bir çalışmayla inceleyip, Türkiye koşullarına bunun en doğrusunu nasıl uygulayabiliriz şeklinde düşünülerek oluşturulmuş bir sistemdir.
Aslında MEB’in yapması gereken çalışma bu değil mi?
“ÖNCE MEF YAPIYOR ARDINDAN MEB UYGULUYOR”
MEF’e öncü eğitim kurumu dememizin sebebi de bu zaten. MEF’in ilk defa yaptığı uygulamaları Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bizim okulumuzda inceleyip kendi okullarına uyarlamaya başlamış bu süreçte. Mesela liselerin 4 yıla çıkarılması konusu ilk defa MEF’te uygulanmış. MEF’teki eğitim, Fen Bilimleriyle ilgili özel programlar, ölçme değerlendirme yapıları, ikili öğretmen sistemi gibi çalışmaları MEB, MEF’te deneyip, görüp, yaşadıktan sonra liselerde uygulamaya başladı.
Açıldığı dönemlerde milli eğitim sistemine de öncü olmuş bir kurumuz. Bu açıdan bakıldığında MEF’in tabiiki mevcut eğitimin yasaları, yönetmelikleri çerçevesinde kendine özgü bir eğitim modeli var. MEF’te tam öğrenme modeli uygulanıyor.
“Tam Öğrenme Modeli” ile öğrenmeyen öğrenci kalmıyor diyebilir miyiz?
“ÖĞRENME STİLLERİNE GÖRE EĞİTİMLE BAŞARI KAÇINILMAZ”
Tam Öğrenme Modeli, her öğrencinin aynı konuyu kavrama süresinin farklı olduğu gerçeğinden hareketle yeterli zaman verildiğinde, her öğrencinin öğrenebileceği esasına dayanır. Buna göre, sınıfta “tam öğrenme“nin gerçekleşmesi için, dersin içeriğine bağlı olarak tüm öğrencilerin, işlenen konunun %80-90’ını öğrenmeleri hedeflenir.
Bizim, anaokulumuzda, ilkokulumuzda her sınıfta iki öğretmenimiz var. Türkiye’de ikili öğretmen sistemini ilk uygulayan, bu işin öncüsü MEF’tir.
mef_bahcesehir_ikili_ogretmen

İkili öğretmen sisteminin öğrenciye katkısı nedir? 
“İKİLİ ÖĞRETMENLE TAM ÖĞRENME GERÇEKLEŞİYOR”
Düşünün bir sınıfta maksimum 24 öğrencimiz var. 24 öğrenci 24 farklı dünya demek. Öğrencilerin hiçbiri birbirine benzemiyor. Hepsi farklı özelliklere sahipler. Bu farklı özelliklere sahip çocukları aynı potanın içinde eritmeye kalkıp aynı tip davranışları kazandırmaya çalışırsanız bu, hayalden öteye gitmez. Onların öğrenme stillerini dikkate alarak, ders işleme yöntemlerinizi, eğitim programlarınızı buna göre yapılandırırsanız başarılı olursunuz.
Öğretmenlerden biri, hazırlanan plana ve senaryolara göre öğrencilerle birlikte dersi işlerken, diğer öğretmen öğrencileri izler, dikkati dağılan öğrenciler varsa onlarla ilgilenir. Sınıf içinde yavaş öğrenen öğrenciler varsa, tam öğrenmenin gerçekleşmesi için ek etkinlikler, farklı yöntemler uygulanır. Çabuk öğrenen öğrenciler için ise, ek çalışma sayfaları verilir. Eksik kalan bilgi varsa, o öğrencilerle birebir çalışma yapılarak, tam öğrenme gerçekleştirilir. Sınıfta iki öğretmeninin bilgiye ulaşmak için yaptıkları araştırma ve çalışmalar, öğrencilere örnek olur. İki öğretmen arasındaki sevgi saygı, öğrenciler arasındaki ilişkilere de doğrudan yansır.
takim-calismasi

Tam öğrenme, öğrencileri iyi analiz etmekle amacına ulaşıyor diyebilir miyiz? Bu süreç nasıl gerçekleşiyor?
“CİDDİ ANLAMDA BİR EĞİTİM KNOW-HOW’UMUZ VAR”
Tam öğrenmenin sözünü etmek yetmiyor. Hayata uygulanmasını gerçekleştirmek gerekiyor. Bizim bu anlamda merkezde bir ölçme değerlendirme birimimiz var. Orada çalışan ölçme değerlendirme uzmanlarımız var. Sürekli öğrencilerimizin geldikleri düzeyi test ediyoruz. Bu veriler analiz ediliyor, ona göre de planlamalar gerçekleştiriliyor. Eğitim programları oluşturmak en önemli iştir. Bizim eğitim öğretimde program oluşturmaktan ziyade ciddi anlamda bir eğitim Know-How’umuz var. 
Öğrencileri seçerken de kriterleriniz var mı?
“AİLEYİ TANIMAK, ÖĞRENCİYİ TANIMAK KADAR ÖNEMLİ”
Okula öğrenci alırken de aynı titizliği gösteriyoruz.  Bir çok okulun yaptığı gibi sadece öğrenci tanıma çalışması yapmıyoruz. Aileyi de tanıma çalışması yapıyoruz. Birçok okul bursluluk sınavı der. Türkçe, Matematik, Fen, Sosyal derslerinden sorular sorar. Tam puan alan öğrenciye % 100 burs verir. Biz öğrencileri o sınavlara da alırız ama öğrencinin yabancı dil seviyesini de ölçeriz. Onun dışında çocuğun davranışlarını, toplum içindeki iletişimini, arkadaşlarıyla olan diyaloglarını ölçeriz. Serbest bir ortamda, 3. aşamada psikolojik danışmanlarımız devreye girer. Psikolojik danışmanlarımız o çocuklarla farklı ortamlarda birlikte ya da ayrı özel çalışmalar yapar. O da ayrıca bir rapor olur. Bunun yanında aileyle de görüşürler. Aileyi tanıma çalışması yaparlar. Aile çocuğunu ne kadar tanıyor, eğitime bakışı ne, gelecek beklentileri neler? Bütün bunların hepsi bir araya getirilir. Bizim için çocuğun akademik başarısı, İngilizce seviyesi kadar davranışları da önemli. Çocuğun okula başladığında sıkıntı yaşamasını istemiyoruz. Bu yüzden her öğrenci için Öğrenci Kayıt Kabul Komisyonu oluşturduk.
mef_bahcesehir_yuzme

Öğrenci seçiminde ailenin tutumu hangi açıdan önem taşıyor?
“SOSYAL KÜLTÜREL ETKİNLİKLER, DERS KADAR ÖNEM TAŞIMALI”
Aile bize gelip, “çocuğuma sabahtan akşama kadar test çözdürün” derse buna dur deriz. Evet biz sınavlarda başarılı çok öğrenci yetiştiriyoruz ama bunun yanında sosyal, kültürel etkinliklerin olması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’de sosyal, kültürel etkinliğin en fazla olduğu okul MEF’tir. Bizde her gün istisnasız etkinlik vardır. Etkinlik saatimizde öğrencilerimizin kimi piyanoya gider, kimi jimnastiğe, kimi halk oyunlarına gider. Birebir çalıştıkları piyano odalarımız var. Yaz okulları, kış okulları açıyoruz. Oralarda öğrencilerin bu özelliklerine takviye yapıyoruz . Yani öğrenciyi alırken de titiz davranıyoruz, eğitim yaparken de… Tam öğrenme bütün alanları da kapsayan çocuğun farklılıklarını dikkate alan bir sürede gerçekleştirilen bir modeldir. Zor ama gerçekleştiriyoruz.
saygı

Değerler eğitiminin önemi nedir? MEF’te nasıl uygulanıyor?
“EĞİTİM SÜRECİNİN BÜTÜN KATEGORİLERİNDE MEVCUT”
Sürekli değişen ve gelişen çağa ayak uydurabilmenin en doğru ve güvenilir yolu “eğitim”dir. Değerler eğitimini bir eğitim sürecinin bütün kategorilerine koyarak, çocukların kendilerini ifade edecekleri ortamlar yaratarak oluşturuyoruz. Selamlaşmayı bir kazanım haline getirebilmek bir değerdir bize göre. Öğrencilerimizin sağlam karakterli kişiler olarak yetişmeleri ve çevreden gelecek olumsuz etkilere karşı durabilmeleri bizim için çok önemli.

Eğitime şarkılarla filmler damga vuracak!

Türk Sinemasının 100. yılında birbirinden ünlü isim unutulmaz film müzikleri eşliğinde Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) yararına sahne alıyor.


Ülkemizin önde gelen sanatçıları, bu sene yüzüncü yılını kutlayan Türk sinemasının unutulmayan şarkılarını 10 Aralık Çarşamba akşamı, Zorlu Center PSM’de gerçekleştirilecek özel bir gecede çocuklarımızın eğitimi için yorumlayacaklar.

Geceden elde edilecek gelir ile TEGV’de 20 bin çocuğun eğitimine destek sağlanması hedefleniyor.
Şarkılarla Filmler Konseri’nde, Sezen Aksu, Gökçe Bahadır, Belçim Bilgin, Şebnem Bozoklu, Deniz Çakır, Cem Davran, Melike Demirağ, Yetkin Dikinciler, Kenan Doğulu, Demet Evgar, Barış Falay, Mert Fırat, Buğra Gülsoy, Mete Horozoğlu, Aras Bulut İynemli, Emre Karayel, Hülya Koçyiğit, Erkan Kolçak Köstendil, Özgü Namal, Erkan Oğur, Menderes Samancılar, Emel Sayın, Gonca Vuslateri’ nin yanı sıra sürpriz isimler de sahne alacak. Most Prodüksiyon koordinasyonunda düzenlenen bu özel gecenin müzik koordinatörlüğünü Sabri Tuluğ Tırpan yapıyor.

Türk Sinemasının 100.yılının kutlanacağı “Şarkılarla Filmler” konserinin biletleri Zorlu Center PSM online (www.zorlucenterpsm.com) ve Zorlu Center gişelerinden satın alınabilir.

28 Kasım 2014 Cuma

Öğretmenlerin rotasyon süresi 12 yıl oluyor!

8 yıl olarak planlanan öğretmenlerin rotasyon süresi, yönetmeliğe 12 yıl olarak konuldu. Bakan Avcı'nın nihai kararı bekleniyor.


MEB, aynı okulda 8 yılını dolduran öğretmenlere rotasyon getirilmesini öngören yönetmelik taslağındaki süreyi 12 yıla çıkarmayı planlıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin taslak olarak hazırlandığını ve ilgililerin görüşüne açıldığını belirtti.

Yönetmeliğe ilişkin, 2 bin 177 görüş geldiğini aktaran Aydoğdu, Kayseri’de yapılan toplantıyla bu görüş ve önerilerin değerlendirildiğini kaydetti. Aydoğdu, rotasyonun taslakta 8 yıl planlandığını ancak toplantının sonucunda 12 yıl olması konusunda mutabakat sağlandığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ne 12 yıl olarak koyduk. Gelecek hafta içerisinde Sayın Bakanımız başkanlığında bir sunum yapacağız. Orada Sayın Bakanımızın verdiği nihai karara göre, rotasyon belli olacak. Bunun yanında, alternatif bir görüşte şu, 15 yıldan başlayarak kademeli olarak rotasyon yapılması. 2014-2015 eğitim öğretim yılında 15 yılını dolduranlar, 2015-2016’da 14 yıl, 13 yıl, 12 yıl, kademeli yapıp geçişleri rahatlatmak amacıyla böyle bir teklifimiz var. Şuradan sonra yapılacak toplantı sonucunda bu netleşecek. Aralık içerisinde de yönetmeliğin çıkacağını düşünüyorum.”

Yönetmelik çalışmasında Bakan Nabi Avcı’nın talimatıyla hem eğitim camiasının hem de sosyal tarafların görüşlerinin alındığına dikkati çeken Aydoğdu, rotasyonu tüm sendikalarla da görüştüklerini ifade etti.

Makul ve mantıklı olan tüm görüşlerin yönetmeliğe alındığını vurgulayan Aydoğdu, yönetmeliğin tüm tarafların görüşü alınarak hazırlandığı için sonucunun çok olumlu olacağını düşündüğünü belirtti.
Aydoğdu, rotasyonun ilçelerde yapılması kararı aldıklarını da söyledi.

“Yılda 350 bin kişi yer değişikliği için müracaat ediyor”
MEB’in, eş durumu tayinleri konusunda eleştirildiğini dile getiren Aydoğdu, dünyanın hiçbir yerinde MEB’deki kadar öğretmen sirkülasyonunun olduğu bir ülke bulunmadığını ifade etti.
Aydoğdu, Bakanlığa, yılda 350 bin kişinin yer değişikliği için müracaat ettiğini ve her yıl 150 bin öğretmenin yerinin değiştiğini bildirdi.

Hamza Aydoğdu, “MEB’in iş ve işlemlerin inanılmaz derecede düzenli, tertipli ve çoğu öğretmenin de ihtiyacına karşılık veren bir sistem halinde yürütüldüğünü” kaydetti.
Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ni ilgili kanunlar ve Başbakanlık Çerçeve Yönetmeliği ile üst normları dikkate alarak hazırladıklarını anlatan Aydoğdu, “Biz kendi kafamızda birinin talimatıyla, eşi özel sektörde çalışan ve geçmişte bir yıl olan sigortalılığı üç yıla çıkarmadık. Ağustos ayı içinde Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Çerçeve Yönetmeliği’nde bir yıl olan bu sigortalılık süresi üç yıla çıkarıldı. Bu çerçeve yönetmelik MEB’i ve bütün bakanlıkları bağlayan bir üst normdur” diye konuştu.

“Eş durumu tayinleri görüşülüyor”
Tüm bakanlıkların 6 ay içinde kendi yönetmeliklerini çerçeve yönetmeliğe uygun hale getirmesi gerektiğine işaret eden Aydoğdu, şunları kaydetti:

“Bazıları MEB’i eleştirirken, ‘Çerçeve yönetmeliğinde olmayan konuları da siz yönetmeliğinize koyuyorsunuz’ diyorlar. Doğrudur, çerçeve yönetmeliğinde bir hüküm yoksa bizi kısıtlayan, biz kendi yönetmeliğimize bırakabiliriz. Ama çerçeve yönetmeliğinde bir hüküm varsa, biz onunun aksine bir hüküm ortaya koyamayız. Burada biz de mecburiyetten Başbakanlık Çerçeve Yönetmeliği’ne uygun olarak, eşi özel sektörde çalışan öğretmenlerimize üç yıl olarak koyduk. Fakat Sayın Bakanımız da bu konuda gerçekten bizim hassas davranmamız gerektiği, öğretmenlerimizin hak kaybına uğramaması gerektiği üzerine bize talimat verdi. Biz de bu konuyu Başbakanlıkla, Devlet Personelle görüşüyoruz. Eğer bu konuyla ilgili bizim şubat eş atamasında herhangi bir esneme olursa ya da biz bunu kanun ve yönetmelikler çerçevesinde şubat atamasını düzeltebilir miyiz, düzeltemez miyiz konusuyla ilgili Devlet Personel Başkanlığı ve Başbakanlıkla ciddi bir çalışma yapıyoruz.”

Bu konuyla ilgili bir esneme olursa kamuoyuyla paylaşılacağını bildiren Aydoğdu, ancak şu an çerçeve yönetmeliğe uygun hareket etme mecburiyetinde olduklarının altını çizdi. AA

Eğitimde özelin oranı artacak!

Türkiye'deki özel okul sayısını OECD ortalamalarının üzerine çıkarmayı planladıklarını belirten MEB Müsteşarı, bunun için teşvikler yapılacağını belirtti.

’21’inci Yüzyılda Bir Eğitim Felsefesi Oluşturmak ve Özel Okullar’ konulu 1’inci Eğitim Kongresi, Antalya Belek Kaya Otel’de başladı.

Bin’in üzerinde eğitimci ve bürokratın katılımıyla yapılan kongrenin açılışında kürsüye çıkan Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, eğitimin olabildiğince özgürlük istediğini söyledi. Yelkenci, “Çünkü insanlar özgür yaratılmıştır. Bize düşen okulu mümkün olduğunca doğallaştırmaktır” dedi.

Yelkenci’nin ardından kürsüye çıkan Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin kongrenin kendileri için yol gösterici olacağını söyledi. Eğitimde özel okul sektörünün, özel okul payının yeterli olmadığını savunan Tekin, özel okulların payını en az OECD ülkeleri oranına çıkarmak istediklerini, 2020’lerde bu oranın yüzde 20’lere çıkmasını hedeflediklerini açıkladı.

‘TEŞVİKLER YAPALIM’
Tekin, konuşmasının ardından gazetecilere yaptığı değerlendirmede de, OECD ülkelerinde özel okulların eğitimdeki payının yüzde 15’ler, Türkiye’de ise yüzde 3’ler düzeyinde olduğunu kaydetti. Tekin, “Biz geçen yıl mayıs ayında politika değişikliği yaparak, ‘özel sektörün payını en az OECD ortalamalarının üzerine çıkaralım. Bunun için teşvikler yapalım’ diye konuyu masaya yatırdık” dedi. Kaynakların rasyonel kullanımı için dershanelerin kapatılıp özel okullara dönüştürüleceğini hatırlatan Tekin, böylece eğitimde özelin oranının artacağını anlattı. DHA

27 Kasım 2014 Perşembe

İşte TEOG puan hesaplama yöntemi

TEOG sınavı bitti. Sorular ve cevaplar açıklandı. Peki ortalama hesabı, yılsonu başarı puanı, ağırlıklandırılmış ortak sınav puanı (OSP) nasıl hesaplanır, yerleştirmeye esas puan (YEP) nasıl bulunur?

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında, 8. sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen birinci dönem ortak sınavları sona erdi.

TEOG SONUÇ SORGULAMA EKRANI İÇİN BU BAĞLANTIYI KULLANABİLİRSİNİZ
Peki TEOG puan hesaplaması nasıl yapılıyor?
TEOG PUAN HESAPLAMA FORMU İÇİN BU BAĞLANTIYI KULLANABİLİRSİNİZ

Milli Eğitim Bakanlığı internet sitesinde ortalama hesabı, yılsonu başarı puanı, ağırlıklandırılmış ortak sınav puanı, yerleştirmeye esas puan hakkında yapılan açıklama şu şekilde...

TEOG TERCİHLERİ NASIL YAPILIR?
Tercihler okul kodlarına ve okul türlerine göre olmak üzere iki grupta alınacak. 
A Grubu için öğrencilerden tüm okul türlerini içeren 15 adet tercih alınacak. Öğrencilerin A Grubu tercihleri, tercih listelerinde yer alan okulların tercih kodlarına göre, B Grubu tercihleri ise sadece okul türlerine göre yapılacak. B Grubu tercih listesinden en az 4 (dört) okul türü zorunlu olarak seçilecek.
EK YERLEŞTİRME VAR MI?
Ek yerleştirme işlemi yapılmayacak. 
Yerleştirme, yerleşemeyen öğrenci kalmayacak şekilde tasarlandığından 2. tercih söz konusu olmayacak. 
(Hürriyet)

İşte TEOG soruları ve cevapları

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında, 8. sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen birinci dönem ortak sınavları sona erdi.

Ortak sınavlar kapsamında, dün Türkçe, matematik, din kültürü ve ahlak bilgisi, bugün ise fen ve teknoloji, T.C inkılap tarihi ve Atatürkçülük ile yabancı dil yazılıları gerçekleştirildi. Bugün gerçekleştirilen oturumla, birinci dönem ortak sınavları sona erdi.    
           
Ortak sınavlarda, her ders için çoktan seçmeli 20 soru soruldu. Değerlendirmede yanlış cevap sayısı doğru cevap sayısını etkilemeyecek. Sınavlarda, öğrencilere A, B, C ve D kitapçığı olmak üzere dört kitapçık verildi. Sınav süresi her ders için 40 dakika oldu.

İŞTE TEOG SORU VE CEVAPLARI 

ORTAK SINAVLARA GİREMEYENLER MAZERET SINAVINA ALINACAK            
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında, 8. sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen birinci dönem ortak sınavlarına, olumsuz hava koşulları nedeniyle giremeyen öğrencilerin 13-14 Aralık'ta mazeret sınavına alınacağını açıkladı.
      
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, 8. sınıflar için dönem ortak sınavların, 6 temel ders için, dün ve bugün ülke genelinde, olağanüstü haller ve özel durumlar dışında öğrencilerin öğrenim gördükleri okullar ile yurt dışında, KKTC ve Bakanlığa bağlı okulların bulunduğu yurtdışı sınav merkezlerinde, Türkiye saatiyle 09.00, 10.10 ve 11.20'de aynı anda başladığı ve saat 12.00'de sona erdiği bildirildi.
      
Türkiye  ve yurtdışı sınav merkezlerinde sınav uygulamasının eş zamanlı olarak gerçekleştiği ifade edilen açıklamada, sınavın birinci oturumunda;
 Türkçe, matematik, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden; ikinci  oturumunda
 ise fen ve teknoloji, T.C inkılâp tarihi ve Atatürkçülük ile yabancı dil derslerinden sınavların gerçekleştirildiği hatırlatıldı.
      
Açıklamada, Ülke genelinde 970 sınav merkezinde, 15 bin 353 okulda 1 milyon 287 bin 847, yurt dışında 8 ülkede, 15 sınav merkezinde, 742 olmak üzere toplam 1 milyon 288 bin 589 öğrencinin katılması planlanan ortak sınavlarla ilgili sınav evrakının yer aldığı sınav güvenlik kutularının, Bakanlık tarafından sınav merkezlerine sorunsuz bir şekilde ve zamanında ulaştırıldığı bildirildi. Ancak, bölgesel olarak kar yağışının yoğun olduğu ve taşımalı eğitim kapsamında olan illerden bugün itibarıyla Bakanlığa ulaşan bilgilere göre, Konya'da 55, Karaman ilinde 6 olmak üzere toplam 61 okulda sınav yapılamadığı açıklandı.
      
Bu illerden Konya'da bin 556, Karaman'da 193 öğrenci sınava giremediği belirtilen açıklamada, sınava olumsuz hava koşulları  nedeniyle giremeyen öğrencilerin 13-14 Aralık'ta yapılacak mazeret sınavına alınacağı duyuruldu.
      
Bakanlık açıklamasında, ortak sınavın başarı ile gerçekleştirilmesinde büyük katkıları bulunan il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine, okul idarecilerine, öğretmenlere, öğrenci ve velilere teşekkür edildi. Açıklamada, sınavın başta öğrenci, öğretmen ve veliler olmak üzere tüm eğitim camiası ve ülkeye hayırlı olmasını temennisinde bulunuldu.

(kaynak:hürriyet.com.tr)

TEOG maratonu bitti, sıra sonuçlarda

TEOG kapsamında yapılan ortak sınavlar tamamlandı. 26-27 Kasım’da TEOG kapsamında uygulanan sınavlara katılanlar rahat bir nefes alırken, katılamayan öğrenciler için aralık ayında mazeret sınavları yapılacak. TEOG sonuçlarının ise ocak ayında açıklanması bekleniyor.

1 milyon 287 bin 847 ortaokul 8’inci sınıf öğrencisine yönelik düzenlenen TEOG ortak sınavları tamamlandı. 26 Kasım Çarşamba günü Türkçe, matematik ile din kültürü ve ahlak bilgisi sınavlarına giren öğrenciler, bugün de fen ve teknoloji, T.C inkılap tarihi ve Atatürkçülük ile yabancı dil sınavlarına katıldı.

TEOG ortak sınavlarında her ders için çoktan seçmeli 20 soru soruldu, öğrencilere A, B, C ve D olmak üzere dört tür kitapçık verildi. Sınav süresi her ders için 40 dakika oldu. Oturumların ardından yarım saat dinlenme molası verildi.  970 sınav merkezinde 15 bin 353 okulda, 93 bin 589 salonda yapılan sınavlar saat 12.00’de tamamlandı.

Sonuçlar ocakta bekleniyor
Sınava girenler rahat bir nefes alırken, girmeyenler için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, TEOG kapsamında mazeret sınavları yapılacak. 13-14 Aralık’taki mazeret sınavlarına girmek için öğrencilerin, sınava girmeme gerekçesini belgelemesi gerekecek. Mazeret sınavları öğrencilerin kendi okulları dışında, bakanlık tarafından belirlenecek bir okulda ve hafta sonu yapılacak. Ortak sınav sonuçlarının, ocak ayı içinde açıklanması bekleniyor.

İkinci dönem sınavları nisanda
Ortaokul 8’inci sınıf öğrencileri, ilk dönemi atlattıktan sonra ikinci dönem sınavlarına hazırlanacak. İkinci dönem TEOG ortak sınavları 29-30 Nisan’da, mazeret sınavları ise 16-17 Mayıs’ta düzenlenecek. İkinci dönem ortak sınavlarında öğrenciler, 2014-2015 eğitim öğretim yılının başladığı tarihten itibaren, sınav gününe kadar işlenen konulardan sorumlu olacak. İkinci dönem sınavları iki gün boyunca 09.00’da başlayıp 12.00’de sona erecek.

26 Kasım 2014 Çarşamba

Açık öğretimde sınıf geçme sistemi değişti mezun sayısı arttı

Milli Eğitim Bakanlığının Açık öğretim ortaokul öğrencilerine yönelik aritmetik ortalama ile sınıf geçme sisteminin getirilmesi sayesinde mezun sayısı 55 bine ulaştı.

Milli eğitim Bakanlığının (MEB) açık öğretim ortaokulu  öğrencilerine yönelik aritmetik ortalama ile sınıf geçme yöntemini getiren  mevzuat düzenlemesi sayesinde 55 bin öğrenci mezun oldu. Resmi gazete'de yayımlanan 14 Kasım 2014'te MEB Açık Öğretim Ortaokulu Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle ortalama ile sınıf geçme  notu 50'den 45'e indirilerek aritmetik ortalama ile sınıf geçme yöntemi  uygulamaya konulmuştu.

Bu durumda sınıfının bütün derslerinin sınavlarına girmiş olmak,  aralarında Türkçe dersi bulunmamak ve derslerin başarı puanlarının aritmetik  ortalaması en az 45 puan olmak kaydıyla en fazla 2 başarısız dersi olanlar için  aritmetik ortalama ile ders geçme kolaylığı sağlanmıştı ve bu konuda oluşan  mağduriyetler giderilmişti.

Yönetmelik değişikliği ile yaklaşık 55 bin öğrencinin mezun olduğu  bildirildi. 65 bin kayıt yeniledikten sonra mezun olacak öğrencinin bulunduğu  kaydedilirken, ayrıca 220 bin öğrencinin de kayıt yeniledikten sonra bir üst  sınıfa geçebilecek duruma geldiği ifade edildi.

Açık Öğretim Okulları, çeşitli nedenlerle öğrenimini tamamlayamayarak  örgün öğrenim çağının dışına çıkmış bireylere öğrenimlerini tamamlama imkanı  veren kurumlar. Bu kumlardan biri olan Açık Öğretim Ortaokulu 1998 yılında  kuruldu ve kurulduğu tarihten bugüne kadar 1 milyon 289 bin 201 vatandaş kayıt  oldu ve kayıt olan bu öğrencilerden 517 bin 617'si öğrenci mezun edildi.

TEOĞ'de güldüren soru "selfie"

TEOG sınavında bugün Türkçe, din kültürü ve ahlak bilgisi ile matematik sorularına yanıt veren öğrenciler, maraton biter bitmez Twitter’dan ilk değerlendirmeleri yaptı. Öğrenciler en çok matematik testinde zorlandıklarını söyledi. Öğrenciler geçen yıl çok zor bulunan din sorularının ise bu sene çok kolay olduğunu belirtti. Öğrencilere 'selfie' kelimesinin Türkçe karşılığı da soruldu. Cevap ise 'özçekim' olacaktı.

Twitter üzerinden yapılan bazı öğrenci yorumları şöyle:

M?RT ?MR? ™ @MertEmreUA
TEOG Türkçe = Konferanstan sonra bahçede,bir yazara "Selfie yapalım" diyen yazar,ve "Özçekim" demediği için ona trip atan diğer yazar.
@potterhead2411
Şuan ki ruh halim: özçekim yerine selfie dediği için yanında ki şaire trip atan adam #teog

Melike.? @huzurumuyku
Türkçe testinde ''hadi selfie çekelim.'' diyen adama ''özçekim'' demedi diye trip adam vardı. Ondan sonra kendimi toplayamadım zaten. #Teog

begin gülüşü @ekndmtbgmdlisii
Türkçe’deki selfie ve özçekimli sorudan sonra kağıtla kendimi boğasım geldi... #teog

Îlayda @_ilaydaaa_
Türkçe’de selfie sorusunu ilk gördüğümde güldùm #teog

Nilay ¦ @NilayFeyiz
Selfie sorusu kadar saçma soru görmedim ben #Teog

ZAO @aylin_ortanc
şok şok şok TEOG da selfie çıktı şok şok şok
Îlayda @_ilaydaaa_
türkçede selfie sorusunu ilk gördüğümde güldùm #teog

Gizemlinn ??_?? @Kankamgizem
Selfie sorusu vardı Teog'da hahaha #Teog #türkçe
CaN @FckThSys
Matematik dışında #teog esay

İZMİRLİİ @cavidebozkurt
Bu kadar iyi geçen #teog sınavı olamaz herhalde

böqürtlen @HaroldEdward12
matematik çok zordu #TEOG

Melike. @huzurumuyku
#teog Türkçe ve din kültürü acayip kolaydı matematik zordu ama yarınki acayip zor olacak

sel @selininsapsali
Sorular kolaydı ya  matematik hariç tabi. #teog

yaren @breathlena
Türkçe ve din kolaydı ama matematikten bahsetmek bile istemiyorum #teog

Ülkü @KocakUlku
#teog türkçe ve dini bu kadar kolay hazırlayıp matematiği kazık gibi hazırlamak niye

sa ben aley. @dearhande
Matematikten kazık soruları doldurmuşlar. #teog

Ilgın Espinosa. @Leespickle
o nası bi matematikti salladım jdjdkdj #teog

*Demetim? - *Ekinim? @EdanurSbsv_
#teog ohh be ılk 3 dersın sınavı bıttı hadı hayırlısı yarınkı sınavlar :D

teog giriyo bi sn @onefenty26
Ablanız türkçe ve dinden full beklio yok mu bi alkış ?????? #teog

Denizcan Acar @denizcannacar
geçen sene bizimle dalga geçen 7.sınıflar  buyrun sizi piste alalım #teog

Supernaturalizm @listentobeatles
Matematiği az daha kolay hazırlayamadınız mı zalimlerrrrrrr #teog

sel @selininsapsali
Sorular cidden baya kolaydı sayın  2000liler:) #teog

Hadise'nin Fıstığı? @Ha_Sude
ya siz bu sınava zor diyorsanız sizin için yapılacak birşey yok artık yani...  #teog

şekerli tavuk @ozgewaffle
matematik o kadar zor değildi. benim kitabımdaki soruların aynısıydı sayıları bilee. #teog

? Ely ? @ShakewithGomez
Din hakkında konuşmaya bile gerek yok 10 dakikada bitirdim #Teog

beauty sekerci. @sebselakalife
Full! Ay allahım matematik nasıl kolaydı.Hepsi full be full. #teog

Kamuran Süsin @KamuranSG
#TEOG Seni Yendim oğlum

25 Kasım 2014 Salı

TEOG’da sakin olan kazanır!

TEOG sınavı öncesi 8’inci sınıf öğrencilerini uyaran uzmanlar, sınav kaygısının başarıyı olumsuz etkileyeceğini belirtiyor.

8’inci sınıf öğrencilerinin liseye giriş maratonu sayılan Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) Sınavı, 26-27 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Öğrencilerin sınav sırasında kaygılarını azaltacak öneriler sunan Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Rehberlik ve Psikolojik Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Berrin Eylen Özyurt, “Sınav kaygısı ile baş etmek öğrenilebilir bir beceridir” dedi.

SINAV STRESİ HORMONLARI HAREKETE GEÇİRİYOR
Sınav kaygısı adı verilen durumun fizyolojik ve bilişsel ve duygusal değişiklikler olmak üzere iki şekilde ortaya çıktığını söyleyen Özyurt, “Stres altında vücut ‘adrenalin’ hormonu salgılar ve tehlikeye karşı bireyi hazırlar. Buna ‘kaç ya da savaş’ durumu denir. Bir sinir iletici olan adrenalin, fiziksel ya da zihinsel uyarılma sonucu salgılanarak sempatik sinir sistemini etkiler. Sempatik sinir sistemi bir tehdit algıladığında vücudu uyarıcı etkide bulunur. Beden olası bir tehlikeye karşı kendini savunmak üzere hazırlanır. Bu durumda da kan basıncı artar, kalp atışları hızlanır, kanın büyük kas gruplarına akışı artar, sindirim yavaşlar, solunum sıklaşır, glikoz enerji vermek üzere salgılanır, terleme oranı ve kanın pıhtılaşma oranı artar. ‘Kaç ya da Savaş’ tepkisi, kanın beynin, bilgiyi işlemleyen bölgesinden büyük kas gruplarına doğru akmasını sağlar. Bu da stres sırasında zihnimizin ‘boşalmış’ gibi olmasına neden olur” şeklinde açıkladı.

SINAV SIRASINDA NELER YAPILMALI

Yaşar Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Berrin Eylen Özyurt, sınav kaygısıyla baş etme önerilerini ise şöyle sıraladı:

–Derin bir nefes alın ve uzun bir sürede yavaş yavaş bırakın.

-Tekrar nefes alıp rahat bir şekilde arkanıza yaslanın

-Duvar, resim, saat ya da tahta gibi objelere odaklanıp “Bu sınavda başarılı olacağım” gibi olumlu cümleler kullanın.

-Tekrar derin bir nefes alın ve uzun bir sürede yavaşça bırakın. Normal nefes alma düzenine dönün.

-Eğer sınav içerisinde tekrar kaygı düzeyin artarsa yukarıdaki odaklanmayı tekrarla

-Olumlu ve sakin olmak sınav açısından önemli

-Sınav kağıdının tümünü okuyun, tekrar okuyun ve kolayca yapabileceğiniz soruları işaretleyin.

-Soruların doğru anlaşıldığından emin olacak şekilde okuyun ve istediğiniz birinden cevaplamaya başlayın.

-Yanıtlayabileceğiniz soruların sırası belirleyin.

-Kendinizi en güvenli hissettiğiniz soru ile başlayın, zamanı nasıl planlayabileceğini düşünün ve bu plana uyun.

-Soruları yanıtlarken, plan dışında bir başka soru ile ilgili yanıt aklınıza gelirse hemen bir başka kağıda kısaca not alın, ancak o soruyla ilgili düşünmeye devam etmeyerek, kaldığınız yerden devam edin.

-5-10 dakikalık bir ara, sınavın geri kalanını panik içinde geçirmekten çok daha iyidir. (Sözcü)

TEOG sınavının ilk oturumu yarın!

TEOG birinci dönem sınavlarının ilk oturumu yarın yapılacak. Sınav yapılacak okullarda sınav günleri ders yapılmayacak.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından (MEB) Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında, ortaokul 8’inci sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen birinci dönem ortak sınavların ilk oturumu, yarın yapılacak.

Toplam 970 sınav merkezinde 15 bin 353 okulda, 93 bin 589 salonda gerçekleştirilecek ortak sınavlara toplam 1 milyon 287 bin 847 öğrenci katılacak.

Yarınki oturumda, sırasıyla Türkçe, matematik, din kültürü ve ahlak bilgisi ders yazılıları yapılacak. Ortak sınavlar; ülke genelinde olağanüstü haller ve özel durumlar dışında öğrencilerin öğrenim gördükleri okullar ile yurt dışında KKTC ve MEB’e bağlı okulların bulunduğu, sınav için uygun görülen merkezlerde Türkiye saatiyle 09.00, 10.10 ve 11.20’de başlayacak ve aynı anda yapılacak.
Ortak sınavlarda her ders için çoktan seçmeli 20 soru sorulacak, değerlendirmede yanlış cevap sayısı doğru cevap sayısını etkilemeyecek. Ortak sınavlarda A, B, C ve D kitapçığı olmak üzere dört kitapçık verilecek. Sınav süresi her ders için 40 dakika olacak.

Ortak sınavın ikinci oturumu ise 20 Kasım Perşembe günü yapılacak. İkinci oturumda ise fen ve teknoloji, TC inkılap tarihi ve Atatürkçülük ile yabancı dil ders yazılıları gerçekleştirilecek. Sınav yapılacak okullarda sınav günleri ders yapılmayacak.

Öğrenciler olağanüstü haller ve özel durumlar dışında kendi okullarında, belirlenen sınıflarda sınava alınacak.

Mazeret sınavları ise 13-14 Aralık’ta yapılacak. İkinci dönem ise merkezi ortak sınav, 29-30 Nisan 2015’te, mazeret sınavı ise 16-17 Mayıs 2015’te gerçekleştirilecek.

Öğretmenler, kendi okulu dışında görevlendirilecek
Merkezi ortak sınavlarda alınan puanlar, yıl sonu başarı puanı hesaplamasına dahil edilecek. Her dönem yapılan ortak sınavlarda ağırlıklandırılmış puanların hesaplanmasında; Türkçe, matematik, fen ve teknoloji dersleri için dört; T.C inkılap tarihi ve Atatürkçülük, yabancı dil ile din kültürü ve ahlak bilgisi için iki katsayısı o dersin puanı ile çarpılarak her bir dersin ağırlıklandırılmış ortak sınav puanı hesaplanacak. Bu puanlama 700 tam puan üzerinden yapılacak.

Ortaöğretime yerleştirmeye esas puan hesaplamasında ise öğrencilerin 6, 7 ve 8’inci sınıf yıl sonu başarı puanları ile 8’inci sınıf ağırlıklandırılmış ortak sınav puanı toplanacak, elde edilen toplam ikiye bölünerek merkezi sistemle öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına yerleştirmeye esas puan hesaplamasında kullanılacak. Bu puanlama ise 500 tam puan üzerinden yapılacak.

Sınavlarda görevlendirilecek öğretmenler, kendi okulları dışında farklı bir okulda görevlendirilecek.
Yurt dışında öğrenimlerini sürdüren öğrenciler, bulundukları ülkedeki eğitim ataşeliklerinde ya da elçiliklerde onaylattıkları denklik belgesine göre ortak sınavlara girebilecek.

Engelli öğrencilerin sınavları
Az gören öğrenciler ve işitme engelli öğrenciler, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan öğrenciler, özel öğrenme güçlüğü olan öğrenciler, yaygın gelişimsel bozukluğu olan öğrenciler, bedensel engelli öğrenciler, zihinsel engelli çocuklar, istekte bulunmaları halinde tek kişilik sınıflarda, total düzeyde görme engelli öğrenciler, süreğen hastalığı olan öğrenciler, okuyucu ve kodlayıcı eşliğinde tek kişilik sınıflarda sınavlara alınacak.

TÜBİTAK tarafından gerçekleştirilen uluslararası bilim olimpiyatları ve matematik olimpiyat sınavlarında, ulusal elemelerden geçtikten sonra Türkiye’yi temsil etme hakkı kazanmış olan öğrencilere, katıldıkları yılın yıl sonu başarı puanlarına belirlenen oranda ek puan verilecek.

Tüm öğretmenler okullarında olacak
MEB, ortak sınavlarda görevli olmayan ancak okulda dersi olan öğretmenlerin de sınavların yapılacağı günlerde en geç saat 09.00’da okullarında hazır bulunmalarını istedi. Sınav başladıktan sonra görevine ihtiyaç duyulmayan öğretmenler okuldan ayrılacak.

Musevi öğrencilere din kültürü soruları
MEB tarafından bu yıl 8. sınıf öğrencilerinin gireceği merkezi ortak sınavlarda ilk kez Musevi öğrencilere, ayrı bir müfredat kapsamında hazırlanan “din kültürü ve ahlak bilgisi” soruları yöneltilecek. Özel Ulus Musevi 1. Karma Ortaokulunun isteği üzerine hazırlanan din kültürü ve ahlak bilgisi sorularını, yalnızca bu okulun 8. sınıf öğrencileri yanıtlayacak, diğer okullardaki musevi öğrenciler ise bu sorulardan geçen yıl olduğu gibi bu yıl da muaf tutulacak. (Sözcü.com.tr)

24 Kasım 2014 Pazartesi

"15 bin yeni öğretmen atamasını Ocak ayında yapacağız"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Öğretmenler Günü nedeni ile 81 ilden gelen öğretmenlerle bir araya geldi.

Başbakanlık'ta konuşan Davutoğlu, meslektaşlarım diye hitap ettiği öğretmenlere atama müjdesi vererek "Birçok öğretmen adayımızı mutlu edecek haberi sizlerle paylaşmak istiyorum. Ocak ayında emekli olacak öğretmenlerimizin de durumlarını göz önüne alarak 15 bin yeni kadro ilan edeceğiz. 15 bin yeni öğretmen atamasını ocak ayında yapacağız" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Öğretmenler Günü nedeniyle 81 ilden gelen öğretmenlerle bir araya geldi. Başbakanlık'ta konuşan Davutoğlu, meslektaşlarım diye hitap ettiği öğretmenlere atama müjdesi vererek "Birçok öğretmen adayımızı mutlu edecek haberi sizlerle paylaşmak istiyorum. Ocak ayında emekli olacak öğretmenlerimizin de durumlarını göz önüne alarak 15 bin yeni kadro ilan edeceğiz. 15 bin yeni öğretmen atamasını ocak ayında yapacağız" dedi.

Öğretmenlere meslektaşlarım diye hitap eden Davutoğlu, 81 ilden gelen öğretmenlerin Öğretmenler Günü'nü kutlayarak "Meslektaşlarım dedim çünkü ben de sizi, bu kutlu mesleği icra eden değerli öğretmenlerimizi tek tek ve bir bütün olarak, meslektaşlarım olarak görüyorum. Bütün hayat planlamasını öğrencilerle beraber geçirme ve onların geleceğini planlamayı ve onlarla birlikte hayat planlamayı adamış birisi olarak şimdi dahi ne zaman öğrencilerimi görsem büyük bir heyecan, büyük bir şevk, büyük bir aşk duyarım" diye konuştu.

"ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ AHLAKİ FORMASYONUN TEMELİNİ OLUŞTURUR"
Konuşmasında öğretmen-öğrenci ilişkisinin önemine vurgu yapan Başbakan Davutoğlu, "Hayatta hep kendim de tecrübe ettiğim 3 ilişkinin varoluşsal ilişki olduğunu müşahede etmişimdir. Bu üç ilişkinin yerini alabilecek bir başka ilişki biçimi de yoktur. Birisi ebeveyn-çocuk ilişkisi. Ayırt edemezsiniz anne baba ile çocuğu ve bu ilişki hiç bitmez. İkinci ilişki doktor-hasta ilişkisi. Bunu da eşimden müşahede etmişimdir. Hastalar psikolojik olarak sevdikleri doktorun yanına giderken iyileşmeye başlarlar. Üçüncüsü de öğretmen-öğrenci ilişkisi. Hoca-talebe ilişkisi. Bu da zihni ve ahlaki formasyonun temelini oluşturur. Bu şekilde bakılmayan hiçbir ilişkinin ben gerçek ve sahici ilişki olmadığı kanaatindeyim" ifadelerini kullandı.

"BAŞIMA BİR ŞEY GELİRSE OĞLUM AHMET'İ ARAYIN"
Öğretmen-öğrenci ilişkisinin dönemsel bir ilişki olmadığını ve ilkokul öğretmenlerini hala hatırladığını söyleyen Davutoğlu, ilkokul öğretmeni Müzeyyen Kızanlıklı ile ilgili bir anısını şu sözlerle anlattı: "Hiç ilişkimiz kesilmedi. Yurtdışından döndüğümde mahallelerde dolaşarak evini tekrar tespit ettim 90'lı yılların ortalarında. Tam bir cumhuriyet öğretmeni olarak büyük bir idealistti. Yalnız yaşardı. Evlenmemişti. Bütün hayatını öğrencilerine adamıştı. Son ziyaret ettiğimde dedi ki bundan 5-6 sene önce, bir not bıraktım yatağımın başucuna dedi. Sonra notu gördüm. Başıma bir şey gelirse oğlum Ahmet'i arayın, cep telefonum. 2-2,5 sene kadar oldu vefat ettiğinde onun yakını olanlar o notu gördüklerinde beni aradılar ve bizzat cenazesine katıldım. Arkasından Fatiha okudum ve hâlâ Fatiha ile rahmet ile anıyorum. Bir sene bana öğretmenlik yaptı, ilkokul 5'inci sınıf"

"ŞAHSİ EVRAKLARIM ARASINDA DURUR"
Öğretmen ve öğrencinin ortak hafızanın birliğinde ilişki kurduğunu söyleyen Davutoğlu, kendisini çok etkilediğini belirttiği bir anısını anlatarak "Ortaokul birinci sınıftı zannediyorum. O zaman rehberlik dersleri konmuştu. Rehberlik dersinde rehberlik hocam İsmail Çağlayan, gelecekte ne olmak istiyorsunuz gibi bir kompozisyon yazmamızı istedi. Ben de bir kompozisyon yazdım. Daha sonra beni çağırdı. Çok beğendim, ben muhafaza edeceğim dedi. Ben unutmuştum onu. Sene 1971 veya 72. Seneler sonra 2002 yılında başbakan başdanışmanı olduğumda İsmail Bey, sağdır Allah uzun ömür versin, babam rahmetliye gelir ve bende sizin oğlunuzun bir emaneti var, der. Artık devlet görevi almaya başladı. Bu emaneti ben size tevdi etmek istedim, der. Sonunda hangi mesleği tercih edersem edeyim önemli olan bu ülkeye vatanıma ve milletime hakkıyla hizmet edebilme şerefidir, gibi biten bir kompozisyon. Babam rahmetli getirdi bana bunu gösterdi. Şimdi benim şahsi evraklarım arasında durur. Ben hala teşekkür ile anıyorum İsmail Çağlayan hocamı. Çünkü gerçek rehberlik bu işte. Öğretmen bir rehberdir" şeklinde konuştu.

"BİZ OyunCAK DAĞITACAKSAK DAĞITIRIZ"
Öğrencilere dağıtılan tabletler ile ilgili açıklamada bulunan Davutoğlu, "Biz tabletleri öğrencilere mekanik bir araç diye vermedik. Teknoloji öyle bir şey ki iki ucu keskin kılıç gibi. Nereye doğru kullanırsanız sizi oraya yöneltir. Birçok yerden benim aldığım bilgi tabletlerin bir oyun aracı haline dönüşmeye başladığını gösteriyor. Biz oyuncak dağıtacaksak dağıtırız. Oyun yanlış bir şeydir diye söylemiyorum. Ama tabletleri bilgi çağında bilgiye erişim imkanını öğrencilere tanıtmak için veriyoruz. Bu kapsamda dağıtılan tabletlerin kullanımını lütfen takip edin ve öğrencilere dersleri hep tabletler üzerinden verin ki öğrenci onu bir eğitim aracı olarak kullansın" değerlendirmesinde bulundu.

"HAFTA SONLARINI BELKİ ÖĞRETMENLERİMİZDEN ALDIK AMA..."
Dersanelerin dönüşümünün ardından hafta sonları takviye kurslarında ders veren öğretmenlere teşekkür eden Başbakan Davutoğlu, "Dersanelerin dönüşümü sonrasında ortaya çıkan ihtiyaç dolayısıyla takviye kurslarında öğretmenlerimizin gösterdiği fedakarlık dolayısıyla bir kez daha teşekkürlerimi ifade ediyorum. Hafta sonlarını da belki öğretmenlerimizden aldık ama öğretmenliğin 24 saat 7 gün sürmesi gereken bir meslek olduğunu hepimiz idrak etmişizdir. Ben gerçek bir öğretmenin tatili olmasını gerektiğini düşünmüyorum" açıklamasında bulundu.

"ÖĞRETMENLER GÜNÜ HEDİYESİ OLARAK TEVDİ ETME İSTİYORUM"
Ocak ayında yeni öğretmen ataması yapılacağının müjdesini veren Davutoğlu, "Birçok öğretmen adayımızı mutlu edecek haberi sizlerle paylaşmak istiyorum. Ocak ayında emekli olacak öğretmenlerimizin de durumlarını göz önüne alarak 15 bin yeni kadro ilan edeceğiz. 15 bin yeni öğretmen atamasını ocak ayında yapacağız. Daha sonra ihtiyaca göre tekrar değerlendirme ek şeyler gelecek dönem için yapılacak ama bu aşamada 15 bin yeni atamayı da buradan ilan etmekten memnuniyet duyuyorum. Bir tür Öğretmenler Günü hediyesi olarak bunu sizlere tevdi etmek istiyorum" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, konuşmasının ardından 81 ilden gelen öğretmenler ile tek tek tokalaşıp onlara Öğretmenler Günü hediyesi takdim etti.

23 Kasım 2014 Pazar

10 öğretmenden 7’si bırakmak istiyor

Eğitim-İş’in yaptığı ankette araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 73’ü gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle mesleğine motive olamadığını, yüzde 61’i gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığını, yüzde 69’u ise daha çok para kazanacağı bir iş imkanı olursa öğretmenliği bırakacağını belirtiyor.

Ankete göre öğretmenlerin yüzde 93’ü mesleğinden elde ettiği gelirleri, yüzde 91’i de eğitim öğretime hazırlık ödeneğini yetersiz buluyor. Öğretmenlerin yüzde 87’si ek ders ücretlerinin kesilmemesi için hasta raporlarını işleme koydurmak istemediklerini belirtirken yüzde 73’ü gelişmiş ülkelerdeki öğretmenlerle benzer çalışma koşullarına sahip olmadıklarını vurguluyor. Yine öğretmenlerin yüzde 68’i kazandığı para ile çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamadığını kaydediyor. Öğretmenlerin yüzde 61’i gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığını, yüzde 69’u daha çok para kazanacağı bir iş imkanı olursa öğretmenliği bırakacağını söylüyor. Öğretmenlik mesleği ile ilgili soruların da yönetildiği araştırmaya göre katılımcıların yüzde 89’u gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle öğretmenlik mesleğinin saygınlığının azaldığını düşünüyor, yüzde 85’i son 10 yılda alım gücünün düştüğünü ifade ediyor.

İZLANDA'YI GEÇTİLER!

Eğitim ve fen edebiyat fakültelerinden mezun olup hayallerinin mesleğini yapamayan öğretmenlerin sayısı 330 bini buldu.

Atanamayan öğretmenler sayıca 320 bin nüfuslu İzlanda’yı geride bıraktı.

Sayıları her geçen yıl artan atanamayan öğretmen sayısının 320 bin nüfuslu İzlanda'yı geçerek, 330 bine ulaştı. Her fırsatta eylem yaparak seslerini duyurmaya çalışan sayısının 330 bini bulduğu ifade edilen atanamayan öğretmenler Türkiye'de 'ücretli polis','ücretli hâkim, savcı','ücretli doktor' uygulaması olmadığı halde eğitimde devam eden bu uygulamanın kangrene dönüştüğünü hatırlattı. Eğitim ve fen edebiyat fakültelerinin her yıl mezun vermeye devam ettiği bu yığılmanın önüne geçilebilmesi için üniversitelere öğrenci alımının azaltılması, ücretli öğretmenliğe son verilmesi, emekliliği gelmiş eğitimcilerin ayrılması istendi.

150 BİN ATAMA İHTİYAÇ

Yıllardan bu yana hayalini kurdukları göreve başlayacakları günü beklediklerini ifade eden atanamayan öğretmenler, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde içlerinin buruk olduğunu söyledi. Atanamayan öğretmenler mesleklerini yapamamaktan, yakınırken, KPSS'de 80 puan alan arkadaşlarının bile görevlendirilmediğini, diğer branşlarda 60 puan alanların bile işe alındığını anlattı. Türk Eğitim Sen verilerine göre, Türkiye'de özellikle branş öğretmenleri konusunda ciddi sıkıntı bulunuyor.

EN FAZLA 1000 TL ÜCRET

2000’li yılların başında 60-70 bin olan ataması yapılmayan öğretmen sayısının 2013 yılı itibarıyla 350 bini bulduğu, son dönemlerde sınıf öğretmenlerinin, branş öğretmeni olarak görev yaptığı bu nedenle asıl görev yapması gereken branş öğretmenlerinin atanamadığı ifade edildi. Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, atanamayan öğretmen sayısının 330 bin dolayında olduğunu ifade ederken, "Bu sayı İzlanda'nın nüfusundan daha fazla. Bizim iki ana talebimiz var. Birincisi, ilk etapta
öğretmen atamalarının 150 bin sayısı üzerinden yapılması. Atama bekleyen 330 bin civarında arkadaşımızın kurtarılması. İkincisi eğitimin niteliğinin yükseltilmesi için de bu sayıya ihtiyaç var. 500-600 lira, en fazla 1000 lira ücret alan bir öğretmen doğru düzgün bir eğitim veremez" dedi.

Borçlu, mutsuz, sağlıksız
TÜRK Eğitim Sen Adana 1 No’lu Şube Başkanı Selahattin Dolgun, eğitimcilerin yaşadığı ekonomik zorlukların bir an önce giderilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’de öğretmenlerin yüzde 57.6’sının borçları nedeniyle sağlık sorunları yaşadığını belirten Dolgun, yüzde 67’sinin mesleğini değiştirmek istediğini belirtti. Dolgun, bu yıl da Öğretmenler Günü’nde tablonun değişmediğini kaydetti. Borçları nedeniyle öğretmenlerin depresyonda olduğunu kaydeden Dolgun “Büyük kısmı imkanı olsa mesleğini değiştirmek istiyor, yine büyük kısmı göreve başladığı günden bugüne mesleğine olan sevgisinin azaldığını söylüyor. Aylık geliri bin 500 ile 2 bin lira arasında değişen öğretmenler, mutfak masraflarından tasarruf etmeye çalışıyor, borçları nedeniyle sağlık sorunları yaşıyor” dedi. Dolgun öğretmenlerin yüzde 57.6’sının borçları nedeniyle sağlık sorunları yaşadığına dikkat çekerek “Sağlık problemi yaşayanların yüzde 37.6’sı depresyon, 27.2’si uyku bozukluğu, yüzde 12.5’i mide ağrısı, yüzde 8.4’ü baş ağrısı, yüzde 3.3’ü tansiyon, yüzde 2.2’si şeker, yüzde 2’si kalp rahatsızlığından şikayetçi.” diye konuştu.

İNDİRİMİ BEKLİYOR

Dolgun, “Yüzde 81.3’ü indirimli gıda ürünleri alarak, market yerine pazardan alışveriş yaparak, ihtiyaçlarını kısıtlayarak mutfak masraflarından tasarruf ediyor. Yüzde 77.2’sinin kredi kartı borcu var” dedi.

2 bin 136 TL: En düşük öğretmen maaşı
2 bin 482 TL: 25 yıllık öğretmen maaşı
64 TL: Ocak 2015’te en düşük öğretmen maaşına gelecek zam
%45: Kendine ait bir evi olmayan öğretmenlerin oranı
%43: Arabası olmayan öğretmenlerin oranı
% 53: Kirada oturan öğretmenlerin oranı
%29: Ek iş yapmak zorunda olanların oranı
% 41: Esnafa borçlu öğretmenlerin oranı
%79: Bankaya borcu olanların oranı
% 81: Kredi kartı borcu olan öğretmenlerin oranı.
% 40: Annesi, babasından maddi destek alanların oranı
%57.6: Borçları nedeniyle sağlık sorunu yaşanların oranı

(hürriyet.com.tr)