Sık sık eleştirilere neden olan çoktan seçmeli (çok şıklı) test usulü sınav sistemi 2015'te yerini 'yazılı' sınava bırakacak.
Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) geçtiğimiz günlerde Tıpta Uzmanlık Sınavı'nı (TUS) 'Yazılı Teknik' ile yapacağını açıklamıştı. Bu sınavın nasıl yapılacağına ilişkin ayrıntılar da netleşmeye başladı. Yazılı sınavda soruların iki yöntemi olacak.Kısa cevaplı sorular:
Cevabı tek kelime, tek bir sayı, tarih veya bir cümle ile oluşturulabilecek. Cevabı sınırlandırılmış açık uçlu sorular: Adaydan, verilen sınırlamalara uygun cevap yazması beklenecek. "Sebep sonuç ilişkisini açıklayın", "ilgili hipotezi oluşturun", "yöntem ve süreçleri belirtin" gibi cevabın niteliği, uzunluğu veya organizasyonu ile ilgili olabilecek.
Bu sorularda dereceli puanlama anahtarı kullanılacak. Cevaplar daha önce sınav uzmanları tarafından hazırlanan 'dereceli puanlama anahtarı' ile karşılaştırılarak değerlendirme güvenilir yapılacak.
ÖSYM yetkilileri, gelecek yıldan itibaren yazılı sınav tekniğini bazı sorularda Üniversiteye Giriş Sınavı YGS ve LYS'de uygulanması için çalışmalar yaptıklarını açıkladı.
ÜST HAKEME BAŞVURULACAK
Sınavdan sonra adayların cevap kağıtları bilgisayar ortamına taranacak. İsmi, numarası ya da adaya ilişkin hiçbir bilginin olmadığı cevap alanları ÖSYM tarafından seçilen alanın uzmanları ÖSYM'nin güvenli bilgisayar ağın üzerinde değerlendirilecek. Her cevap kağıdını birbirinden habersiz iki uzman değerlendirecek. İki uzmanın değerlendirmesinde puan farkı oluşursa bu kez aynı cevap alanı Üst Hakeme gönderilecek.
(Türkiye Gazetesi)
30 Ocak 2015 Cuma
29 Ocak 2015 Perşembe
ÖYP tercihleri başladı
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) lisansüstü eğitim tercihlerinin 29 Ocak’ta başladığını ve 2 Şubat’a kadar devam edeceğini duyurdu.
YÖK, “Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Esas ve Usuller” kapsamında atanan araştırma görevlilerinden yabancı dil puanı 65 ve üstünde olanların lisansüstü eğitim yapabilmesi amacıyla bir duyuru yayınladı. Buna göre, Adaylar, 2015 bahar döneminde lisansüstü eğitime başlamak üzere üniversitelere verilecek kontenjanlara Ek -1’ den ulaşabilecek. Tercih işlemleri 29 Ocak- 2 Şubat tarihleri arasında YÖK’ün internet sitesi üzerinden yapılabilecek.
Özel yetenek sınavıyla lisansüstü eğitime öğrenci kabul eden anabilim dalları için ilgili yükseköğretim kurumu tarafından özel yetenek sınavı yapılacak. Değerlendirme ve yerleştirmenin adayların ÖYP puanının yüzde 75’i ve ilgili yükseköğretim kurumunca yapılan özel yetenek sınavının yüzde 25’i hesaplanarak gerçekleştirilecek. Bu programlara ait kontenjanlar 2015 bahar döneminde lisansüstü eğitime başlamak üzere Ek’2’de belirtilen üniversitelere verilecek. Ek:2’de ilan edilen lisansüstü programlar için ise başvurular ilgili üniversitelerin başvuru ve sınav için belirleyeceği tarihlerde yapılacak.
Lisansüstü eğitim için başvuru yapacakların ÜDS, KPDS, YDS veya eşdeğerliliği ÖSYM tarafından belirlenen yabancı dil sınavlarından birinden en az 65 puan, ALES’ten ise son 3 yıl içinde en az 70 puan almış olmaları (2012 bahar ve sonrası) gerekiyor.
MEB kontenjan ve taban puan listesini açıkladı
Binlerce öğretmen adayının beklediği kontenjan ve taban puanlar açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı 15 bin kontenjanından en fazla alımı İngilizce öğretmenliğine verdi. İşte 15 bin öğretmen kadrosuna atama yapılacak alanlar ile başvuruya esas olacak taban puan ve kontenjan listesi…
2015 MEB öğretmen atamaları boş kontenjanları açıklandı! Başbakan Ahmet Davutoğlu, 24 Kasım’da yaptığı açıklamada Ocak ayında 15 bin öğretmen atamasının yapılacağı müjdesini vermişti. 15 bin öğretmenin yapılacağı atama tarihi belli oldu: 6 Şubat
MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu kişisel Twitter hesabında atamalara ilişkin tarih verdi. Aydoğdu, mesajında “Arkadaşlar, kontenjanlarla ilgili söyleyeceğim şu: Yönetmelik çıkar çıkmaz açıklayacağız. Bir aksilik olmazsa salı ya da çarşamba netleşir” ifadelerini kullandı.
MEB TABAN PUANLARI VE KONTENJANLARI AÇIKLADI
Bakanlığın, www.meb.gov.tr internet sitesinden açıklanan listeye göre en fazla kadro alımı bin 423 ile İngilizce öğretmenliğine yapılacak. İngilizce'yi bin 135'le sınıf öğretmenliği izlerken, bin 43 İlköğretim matematik öğretmenliği ve bin 33 din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni alımı yapılacak.
Başvurular 29 Ocak - 4 Şubat 2015 tarihleri arasında alınacak.
Milli Eğitim Bakanlığı, 2015 Yılı Şubat Dönemi Öğretmenlik İçin Başvuru Ve Atama Duyurusu yaptı. MEB tarafından yapılan açıklamaya göre, ataması yapılacak öğretmen kontenjanları belirlendi. Buna göre, en fazla öğretmen alımı yapılacak branş, bin 43 kontenjanla İngilizce öğretmenliği olacak.
Çince, bahçecilik, Biyomedikal Cihaz Teknolojileri, denizcilik/su ürünleri, gemi yapımı/gemi ressamlığı, Gemi Yapımı/Çelik Gemi Yapımı, Gemi Yapımı/Gemi Tesisatı, Gemi Yapımı/Tekne ve Yat Yapımı, Grafik ve Fotoğraf/Fotoğraf, Güzellik ve Saç Bakım Hizmetler, Harita-Tapu-Kadastro/Harita-Tapu-Kadastro Hukuk, Harita-Tapu-Kadastro/Harita-Tapu-Kadastro Tekniği, Hayvan Sağlığı, Hayvan Yetiştiriciliği, İnşaat Tek./Yapı Dekorasyon, İnşaat Tek./Yapı Tasarımı, Laboratuvar Hizmetleri, Ray.Sis.Tek./Ray.Sis.Elektrik-Elektronik öğretmenliği alanlarına ise birer kontenjan verildi.
MEB tarafından, Yaşayan Diller ve Lehçeler (Kurmançi) alanına 7 ve Yaşayan Diller ve Lehçeler (Zazaki) alanında 2 öğretmen kontenjanı ayrıldı.
2015 MEB öğretmen atamaları boş kontenjanları açıklandı! Başbakan Ahmet Davutoğlu, 24 Kasım’da yaptığı açıklamada Ocak ayında 15 bin öğretmen atamasının yapılacağı müjdesini vermişti. 15 bin öğretmenin yapılacağı atama tarihi belli oldu: 6 Şubat
MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu kişisel Twitter hesabında atamalara ilişkin tarih verdi. Aydoğdu, mesajında “Arkadaşlar, kontenjanlarla ilgili söyleyeceğim şu: Yönetmelik çıkar çıkmaz açıklayacağız. Bir aksilik olmazsa salı ya da çarşamba netleşir” ifadelerini kullandı.
MEB TABAN PUANLARI VE KONTENJANLARI AÇIKLADI
Bakanlığın, www.meb.gov.tr internet sitesinden açıklanan listeye göre en fazla kadro alımı bin 423 ile İngilizce öğretmenliğine yapılacak. İngilizce'yi bin 135'le sınıf öğretmenliği izlerken, bin 43 İlköğretim matematik öğretmenliği ve bin 33 din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni alımı yapılacak.
Başvurular 29 Ocak - 4 Şubat 2015 tarihleri arasında alınacak.
Milli Eğitim Bakanlığı, 2015 Yılı Şubat Dönemi Öğretmenlik İçin Başvuru Ve Atama Duyurusu yaptı. MEB tarafından yapılan açıklamaya göre, ataması yapılacak öğretmen kontenjanları belirlendi. Buna göre, en fazla öğretmen alımı yapılacak branş, bin 43 kontenjanla İngilizce öğretmenliği olacak.
Çince, bahçecilik, Biyomedikal Cihaz Teknolojileri, denizcilik/su ürünleri, gemi yapımı/gemi ressamlığı, Gemi Yapımı/Çelik Gemi Yapımı, Gemi Yapımı/Gemi Tesisatı, Gemi Yapımı/Tekne ve Yat Yapımı, Grafik ve Fotoğraf/Fotoğraf, Güzellik ve Saç Bakım Hizmetler, Harita-Tapu-Kadastro/Harita-Tapu-Kadastro Hukuk, Harita-Tapu-Kadastro/Harita-Tapu-Kadastro Tekniği, Hayvan Sağlığı, Hayvan Yetiştiriciliği, İnşaat Tek./Yapı Dekorasyon, İnşaat Tek./Yapı Tasarımı, Laboratuvar Hizmetleri, Ray.Sis.Tek./Ray.Sis.Elektrik-Elektronik öğretmenliği alanlarına ise birer kontenjan verildi.
MEB tarafından, Yaşayan Diller ve Lehçeler (Kurmançi) alanına 7 ve Yaşayan Diller ve Lehçeler (Zazaki) alanında 2 öğretmen kontenjanı ayrıldı.
28 Ocak 2015 Çarşamba
Öğretmenlikte devrşm gibi karar
Öğretmenliğe ilk kez atanacaklar için 40 yaş sınırı kaldırıldı.
40 yaş sınırının kaldırılması talimatını bizzat Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı verdi. Amaç, 28 şubat mağdurlarının öğretmen olarak atanmalarının önünün açılması olarak belirlendi.
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmelik değişikliği ile, "öğretmenliğe ilk defa atanacaklar bakımından başvuruların ilk günü itibarıyla 40 yaşından gün almamış olmak" şartı yürürlükten kaldırıldı. Bu yaş sınırı, bedensel engeli bulunan öğretmenlerin atamalarında da aranmayacak.
BİZZAT BAKAN TALİMAT VERDİ
Milli Eğitim kaynakları, öğretmenliğe ilk defa atanacaklarda 40 yaş şartının kaldırılması talimatının bizzat Bakan Nabi Avcı tarafından verildiğini bildirdiler.
28 Şubat dönemindeki kılık kıyafet yönetmeliği mağdurlarının, bu yönetmelikte yapılan değişiklikle yeniden eğitime döndüklerini hatırlatan MEB yetkilileri, "kılık kıyafet yönetmeliğinin değişmesinin ardından af çıkan öğrenciler okullarına dönüp diplomalarını aldılar. Ancak bunlar okula dönebilmek için çok uzun süre bekledikleri için, pek çoğu 40 yaşın üzerindeydi. Bakan Bey bu mağduriyetin kaldırılması talimatını verdi. MEB öğretmen atama yönetmeliği de bu yüzden değişti."
40 yaş sınırının kaldırılması talimatını bizzat Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı verdi. Amaç, 28 şubat mağdurlarının öğretmen olarak atanmalarının önünün açılması olarak belirlendi.
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmelik değişikliği ile, "öğretmenliğe ilk defa atanacaklar bakımından başvuruların ilk günü itibarıyla 40 yaşından gün almamış olmak" şartı yürürlükten kaldırıldı. Bu yaş sınırı, bedensel engeli bulunan öğretmenlerin atamalarında da aranmayacak.
BİZZAT BAKAN TALİMAT VERDİ
Milli Eğitim kaynakları, öğretmenliğe ilk defa atanacaklarda 40 yaş şartının kaldırılması talimatının bizzat Bakan Nabi Avcı tarafından verildiğini bildirdiler.
28 Şubat dönemindeki kılık kıyafet yönetmeliği mağdurlarının, bu yönetmelikte yapılan değişiklikle yeniden eğitime döndüklerini hatırlatan MEB yetkilileri, "kılık kıyafet yönetmeliğinin değişmesinin ardından af çıkan öğrenciler okullarına dönüp diplomalarını aldılar. Ancak bunlar okula dönebilmek için çok uzun süre bekledikleri için, pek çoğu 40 yaşın üzerindeydi. Bakan Bey bu mağduriyetin kaldırılması talimatını verdi. MEB öğretmen atama yönetmeliği de bu yüzden değişti."
27 Ocak 2015 Salı
108 dala 15 bin öğretmen
Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu, 15 bin öğretmen atamasının okullar açılmadan önceki son cuma günü olan 6 Şubat tarihine yetiştirileceğini açıkladı. Sakıp Sabancı Basın Merkezi’ndeki haftalık basın bilgilendirme toplantısına katılan Aydoğdu, müdürlüğün çalışmaları hakkında bilgi verdi. Aydoğdu özetle şunları söyledi:
“15 bin öğretmen ataması ile ilgili olarak yeni yönetmeliğin yayımının ardından ilana çıkacağız. Okulların açılmasından önceki cuma günü de öğretmenlerimizin atamasını yapmış olacağız. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, 9 nolu kararla 118 alan tespit etti, ancak 10 alan kapandığı için kontenjan veremedik. Bu nedenle 15 bin atamayı 108 alana yapacağız. 108 alana atama yaptığımız zaman öncelikle bizim ihtiyaca göre bunu yapmamız gerekiyor. Örneğin tarih alanında 14 bin 288 aday bekliyor ama bizim ihtiyacımız 1000 kişi. Kontenjanlarımızla ilgili sayı vermeden, Türkçe, matematik, İngilizce, din kültürü ve ahlak bilgisi, fen ve sosyal bilimler derslerinden TEOG ile edebiyat, tarih, coğrafya, felsefe, matematik, fizik, kimya ve biyoloji derslerinden LYS’ye yönelik branşlara kontenjanın yüzde 58’ini ayırdık.
114 BİN ÖĞRETMEN İHTİYACI VAR
15-17 yıldır atama bekleyen alanlar var. Bunlara geçmiş yıllarda 5 kontenjan, 3 kontenjan verilmiş. Küçük alanları mağdur etmemek için onlara da bu kontenjanlarda fazlalık verdik. En fazla ihtiyacımız olan branş, İngilizce. Biz 15 bin dağılım yapacağız fakat arkadaşların taleplerine baktığınız zaman 150 bin çıkıyor. Kontenjanın yüzde 73’ünü, geri kalmış bölgelere yani en çok ihtiyaç olan illere dağıttık. Geriye kalan kontenjanın yüzde 25’ini de öncelikli illerimizin dışındaki illere dağıttık. Okullar açılmadan önce son cuma 6 Şubat tarihine yetiştirmeye çalışacağız. Şunu bilmemiz gerekiyor, bizim 114 bin öğretmen ihtiyacımız, dışarıda 278 bin bekleyen var. Bu realiteyi herkesin görmesi gerekiyor.
EŞLER YAKIN İLDE BULUŞACAK
Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde de yeni bir uygulamaya gittik ve tayinleri ayrı yerlere çıkan öğretmenleri bir araya getirmek için çalışma başlattık. Aynı ilde bir araya gelemeyen öğretmen eşler boş kadronun olduğu en yakın ilde bir araya getirilecek. Aynı uygulama il içinde ilçelerde de uygulanacak. Bu sene eş durumu tayinlerinin yüzde 98’ini gerçekleştirdik. Yeni uygulamayla örneğin biri Ankara’da diğeri Van’da olan öğretmen eşler, kontenjan açığı olmayan Ankara’da buluşmak istediğinde farklı bir yol izleyeceğiz. Öğretmenlerimizi Ankara’da yer olmadığı için Ankara’ya en yakın illerde buluşturacağız.”
ÇERÇEVE YÖNETMELİK ÇİĞNENDİ
Eş durumu tayinlerinde Başbakanlık Çerçeve Yönetmelik’te yer alan eşi özel sektörde çalışanın eş durumu tayin talebi için en az 3 yıl sigortalı olma zorunluluğunun bu yıl Bakan Nabi Avcı’nın talimatıyla 1 yıl olarak uygulandığını da hatırlatan Aydoğdu, ancak ağustos ayı itibariyle atamalarda 3 yıl sigorta şartının aranacağını söyledi. Aydoğdu, geçtiğimiz hafta eş özründen tayin isteyen 13 bin 788 öğretmenin talebinin gerçekleştirildiğini açıkladı.
“15 bin öğretmen ataması ile ilgili olarak yeni yönetmeliğin yayımının ardından ilana çıkacağız. Okulların açılmasından önceki cuma günü de öğretmenlerimizin atamasını yapmış olacağız. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, 9 nolu kararla 118 alan tespit etti, ancak 10 alan kapandığı için kontenjan veremedik. Bu nedenle 15 bin atamayı 108 alana yapacağız. 108 alana atama yaptığımız zaman öncelikle bizim ihtiyaca göre bunu yapmamız gerekiyor. Örneğin tarih alanında 14 bin 288 aday bekliyor ama bizim ihtiyacımız 1000 kişi. Kontenjanlarımızla ilgili sayı vermeden, Türkçe, matematik, İngilizce, din kültürü ve ahlak bilgisi, fen ve sosyal bilimler derslerinden TEOG ile edebiyat, tarih, coğrafya, felsefe, matematik, fizik, kimya ve biyoloji derslerinden LYS’ye yönelik branşlara kontenjanın yüzde 58’ini ayırdık.
114 BİN ÖĞRETMEN İHTİYACI VAR
15-17 yıldır atama bekleyen alanlar var. Bunlara geçmiş yıllarda 5 kontenjan, 3 kontenjan verilmiş. Küçük alanları mağdur etmemek için onlara da bu kontenjanlarda fazlalık verdik. En fazla ihtiyacımız olan branş, İngilizce. Biz 15 bin dağılım yapacağız fakat arkadaşların taleplerine baktığınız zaman 150 bin çıkıyor. Kontenjanın yüzde 73’ünü, geri kalmış bölgelere yani en çok ihtiyaç olan illere dağıttık. Geriye kalan kontenjanın yüzde 25’ini de öncelikli illerimizin dışındaki illere dağıttık. Okullar açılmadan önce son cuma 6 Şubat tarihine yetiştirmeye çalışacağız. Şunu bilmemiz gerekiyor, bizim 114 bin öğretmen ihtiyacımız, dışarıda 278 bin bekleyen var. Bu realiteyi herkesin görmesi gerekiyor.
EŞLER YAKIN İLDE BULUŞACAK
Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde de yeni bir uygulamaya gittik ve tayinleri ayrı yerlere çıkan öğretmenleri bir araya getirmek için çalışma başlattık. Aynı ilde bir araya gelemeyen öğretmen eşler boş kadronun olduğu en yakın ilde bir araya getirilecek. Aynı uygulama il içinde ilçelerde de uygulanacak. Bu sene eş durumu tayinlerinin yüzde 98’ini gerçekleştirdik. Yeni uygulamayla örneğin biri Ankara’da diğeri Van’da olan öğretmen eşler, kontenjan açığı olmayan Ankara’da buluşmak istediğinde farklı bir yol izleyeceğiz. Öğretmenlerimizi Ankara’da yer olmadığı için Ankara’ya en yakın illerde buluşturacağız.”
ÇERÇEVE YÖNETMELİK ÇİĞNENDİ
Eş durumu tayinlerinde Başbakanlık Çerçeve Yönetmelik’te yer alan eşi özel sektörde çalışanın eş durumu tayin talebi için en az 3 yıl sigortalı olma zorunluluğunun bu yıl Bakan Nabi Avcı’nın talimatıyla 1 yıl olarak uygulandığını da hatırlatan Aydoğdu, ancak ağustos ayı itibariyle atamalarda 3 yıl sigorta şartının aranacağını söyledi. Aydoğdu, geçtiğimiz hafta eş özründen tayin isteyen 13 bin 788 öğretmenin talebinin gerçekleştirildiğini açıkladı.
Etiketler:
eğitim,
haber,
meb,
Milli Eğitim Bakanlığı,
öğretmen
23 Ocak 2015 Cuma
Takdir-Teşekkür hesaplama nasıl yapılır? (E-Okul hesap robotu)
2014-2015 yılında değişen sistemle birlikte karne notları ve takdir teşekkür hesaplama işlemleri nasıl gerçekleştirilir? Öğrenciler bugün heyecanla karnelerini bekliyor. Peki, takdir teşekkür hesaplaması nasıl yapılır? İlköğretim 4,5,6,7 ve 8. sınıf ile tüm lise (9.,10.,11.,12. sınıf) öğrencileri birinci yarıyıl son sınavları ile birlikte takdir-teşekkür notu hesaplama robotuna haberimizden ulaşabilirsiniz.
Karne günü geldi çattı. Milyonlarca veli ve öğrenciaynı heyecanı paylaşıyor. Öğrenciler ise daha çok takdir veya teşekkür alıp almadıklarını merak ediyorlar.
İlköğretim ve lise öğrencilerinde takdir teşekkür telaşının başlamasıyla öğrenciler ve veliler e Okul Veli Bilgilendirme Sistemi'ne akın etti. E Okul VBS sayesinde öğrenciler son sınav sonuçları, sözlü notları ve karne notlarını hesaplayarak takdir ve teşekkür puanlarını öğrenebilirler...
İlkokul, ortaokul ve lise öğrencileri aşağıdaki robotu kullanarak takdir ya da teşekkür hesaplamasını hemen yapabilirler. 6. 7. 8. Sınıf Takdir Teşekkür hesaplama, lise takdir teşekkür hesaplama ders notlarınızı girerken, yanlış girmemeye özen gösteriniz. Türkçe dersinizin notu 55’ten düşük olursa ya da herhangi bir dersiniz 45’in altında olursa hesaplama yapılmaz, çünkü belge alamazsınız.
NASIL YAPILIR?
Öğrenci notları e-Okul üzerinden kontrol edilir. e-Okul Veli Bilgilendirme Sistemi; e-okul modülünün haricinde, velilerin öğrencilerin okul durumlarının takibi için açılmış olan e-okul Veli Bilgilendirme Sistemi (e-okul VBS) bulunmaktadır. Bu sistemde ise öğrencinin devamsızlıkları, ders programı, davranış notları, sınav tarihleri, okul tarafından yapılan duyurular, merkezî sınavların giriş belgeleri veya tercih sonuçları bu sistem üzerinden Türkiye Cumhuriyeti (TC) Kimlik Numarası ve okul numarası girildikten sonra birkaç güvenlik sorusuna cevap verilerek takip edilebilmektedir.
Verilen takdir ve teşekkür hesaplama belgesi sayfası açılır.
Notlar ders bölümlerine girilir
Her ders saati ve notları dikkatle yazılmalıdır.
Hesapla tuşuna basıldıktan sonra altta belge sonucu ve ortalaması çıkar.
Karne günü geldi çattı. Milyonlarca veli ve öğrenciaynı heyecanı paylaşıyor. Öğrenciler ise daha çok takdir veya teşekkür alıp almadıklarını merak ediyorlar.
İlköğretim ve lise öğrencilerinde takdir teşekkür telaşının başlamasıyla öğrenciler ve veliler e Okul Veli Bilgilendirme Sistemi'ne akın etti. E Okul VBS sayesinde öğrenciler son sınav sonuçları, sözlü notları ve karne notlarını hesaplayarak takdir ve teşekkür puanlarını öğrenebilirler...
İlkokul, ortaokul ve lise öğrencileri aşağıdaki robotu kullanarak takdir ya da teşekkür hesaplamasını hemen yapabilirler. 6. 7. 8. Sınıf Takdir Teşekkür hesaplama, lise takdir teşekkür hesaplama ders notlarınızı girerken, yanlış girmemeye özen gösteriniz. Türkçe dersinizin notu 55’ten düşük olursa ya da herhangi bir dersiniz 45’in altında olursa hesaplama yapılmaz, çünkü belge alamazsınız.
NASIL YAPILIR?
Öğrenci notları e-Okul üzerinden kontrol edilir. e-Okul Veli Bilgilendirme Sistemi; e-okul modülünün haricinde, velilerin öğrencilerin okul durumlarının takibi için açılmış olan e-okul Veli Bilgilendirme Sistemi (e-okul VBS) bulunmaktadır. Bu sistemde ise öğrencinin devamsızlıkları, ders programı, davranış notları, sınav tarihleri, okul tarafından yapılan duyurular, merkezî sınavların giriş belgeleri veya tercih sonuçları bu sistem üzerinden Türkiye Cumhuriyeti (TC) Kimlik Numarası ve okul numarası girildikten sonra birkaç güvenlik sorusuna cevap verilerek takip edilebilmektedir.
Verilen takdir ve teşekkür hesaplama belgesi sayfası açılır.
Notlar ders bölümlerine girilir
Her ders saati ve notları dikkatle yazılmalıdır.
Hesapla tuşuna basıldıktan sonra altta belge sonucu ve ortalaması çıkar.
Karne günü bahaneleri “O dersten herkes kaldı baba”
18 milyon öğrenci bugün karne alıyor. Bazı öğrencilerin notları çok iyiyken bazılarının karnesinde ise zayıf notlar bulunuyor. Peki ‘kırık’ notları olan öğrenciler bu durumu ailelerine nasıl açıklayacak?
Twitter üzerinden #KarnegünüBahaneleri hashtagiyle öğrenciler, ailelerine özellikle de babalarına sunacakları bahaneleri yazdılar. Bazıları ikinci dönem düzelteceğini söylerken, bazıları da kendisine ‘taktığını’ bahane ederek suçu öğretmene attı.
İşte o tweetlerden bazıları:
Serdar Güler @GlerSerdar
#KarnegünüBahaneleri Baba Valla 2. Dönem çok çalışacam Eğer zayıf gelirse Alın telefonu
ESRA1903 @EsraBozlak
#KarnegünüBahaneleri Baba o dersten herkes kaldı hoca gıcık.
Yusuf emre karataş @YSFEMREkarats
#KarneguenueBahaneleri bu hoca bana taktı zaten.
ÇiRKİN :-) @GsBuket
#KarnegünüBahaneleri baba hoca bana gıcık.sınavlar zordu.ikinci dönem düzelticem.
Engin Allan Poe @xubi34
#KarnegünüBahaneleri baba vurma baba valla düzelticem 2.dönem baba ah canım yanıyor baba kemeri neden çıkartın ahhh vurma baba
YAREN NURO @yayennuy
''O DERSTEN BÜTÜN SINIF KALDI BABA.'' #KarnegünüBahaneleri
PÜFF MİZAH @PufMizah
Karnesi kötü gelen öğrenci,ailesine: -Bu bir kagıt parçası,rulo yaptığında da bir borudur.Fazla önemli değil,dedi. #KarnegünüBahaneleri
Melike YILMAZ @_melikeyilmazz_
Benim hayatım, benim seçimlerim, benim hatalarım, benim sorunlarım, benim yalnızlığım. Sizi ilgilendirmez. #KarnegünüBahaneleri
Nilüfer Kurt @NlLUFERKURT
#KarnegünüBahaneleri zayıf getiren çocukta değil! !!kendinizde arayın sorunu anne babalar
System32 @E_Muhendisi
Az önce bir okulun önünden geçtim bildiğin moda defilesi vardı. Bugün ne oluyor lan orada ? #KarnegünüBahaneleri
Zeynepp_1907 @_hafifpsikopatt
#KarnegünüBahaneleri 1. dönem bişi olmaz 2. dönem söz düzelticem :(
Cool Çocuk @ercanaksoy107
#KarnegünüBahaneleri 2. Dönem karne alacağıma göre bu notların bir önemi yok bence
Meryem Miraç AKKAYA @miradiyorki
#KarnegünüBahaneleri bahane bulmaya artık gerek yok. Çünkü benim artık karnem yok
Cahit Uysal @CahitUy
Çalıştık ama girdiğimiz yazılıları değerlendiremedik. Ayrıca kar yağışı okumamızı olumsuz etkiledi. 2.yarıya bakacağız. #KarnegünüBahaneleri
Burcu Yağcı @kan_kirmizisi
#KarnegünüBahaneleri eveeeet bugünde geldiğine göre bi 15 gün rahat edebiliriz en azından... biraz daha fazla olsaydı iyidi ama neyse...
ridvan özdemir @Ridvan347
#KarnegünüBahaneleri Dersler zordu bizde kolay değildik... :)
Twitter üzerinden #KarnegünüBahaneleri hashtagiyle öğrenciler, ailelerine özellikle de babalarına sunacakları bahaneleri yazdılar. Bazıları ikinci dönem düzelteceğini söylerken, bazıları da kendisine ‘taktığını’ bahane ederek suçu öğretmene attı.
İşte o tweetlerden bazıları:
Serdar Güler @GlerSerdar
#KarnegünüBahaneleri Baba Valla 2. Dönem çok çalışacam Eğer zayıf gelirse Alın telefonu
ESRA1903 @EsraBozlak
#KarnegünüBahaneleri Baba o dersten herkes kaldı hoca gıcık.
Yusuf emre karataş @YSFEMREkarats
#KarneguenueBahaneleri bu hoca bana taktı zaten.
ÇiRKİN :-) @GsBuket
#KarnegünüBahaneleri baba hoca bana gıcık.sınavlar zordu.ikinci dönem düzelticem.
Engin Allan Poe @xubi34
#KarnegünüBahaneleri baba vurma baba valla düzelticem 2.dönem baba ah canım yanıyor baba kemeri neden çıkartın ahhh vurma baba
YAREN NURO @yayennuy
''O DERSTEN BÜTÜN SINIF KALDI BABA.'' #KarnegünüBahaneleri
PÜFF MİZAH @PufMizah
Karnesi kötü gelen öğrenci,ailesine: -Bu bir kagıt parçası,rulo yaptığında da bir borudur.Fazla önemli değil,dedi. #KarnegünüBahaneleri
Melike YILMAZ @_melikeyilmazz_
Benim hayatım, benim seçimlerim, benim hatalarım, benim sorunlarım, benim yalnızlığım. Sizi ilgilendirmez. #KarnegünüBahaneleri
Nilüfer Kurt @NlLUFERKURT
#KarnegünüBahaneleri zayıf getiren çocukta değil! !!kendinizde arayın sorunu anne babalar
System32 @E_Muhendisi
Az önce bir okulun önünden geçtim bildiğin moda defilesi vardı. Bugün ne oluyor lan orada ? #KarnegünüBahaneleri
Zeynepp_1907 @_hafifpsikopatt
#KarnegünüBahaneleri 1. dönem bişi olmaz 2. dönem söz düzelticem :(
Cool Çocuk @ercanaksoy107
#KarnegünüBahaneleri 2. Dönem karne alacağıma göre bu notların bir önemi yok bence
Meryem Miraç AKKAYA @miradiyorki
#KarnegünüBahaneleri bahane bulmaya artık gerek yok. Çünkü benim artık karnem yok
Cahit Uysal @CahitUy
Çalıştık ama girdiğimiz yazılıları değerlendiremedik. Ayrıca kar yağışı okumamızı olumsuz etkiledi. 2.yarıya bakacağız. #KarnegünüBahaneleri
Burcu Yağcı @kan_kirmizisi
#KarnegünüBahaneleri eveeeet bugünde geldiğine göre bi 15 gün rahat edebiliriz en azından... biraz daha fazla olsaydı iyidi ama neyse...
ridvan özdemir @Ridvan347
#KarnegünüBahaneleri Dersler zordu bizde kolay değildik... :)
21 Ocak 2015 Çarşamba
Özel okula dönüşecek dershaneler için son açıklama
Dönüşüm programı kapsamında özel okula dönüşecek dershaneler, 1 Eylül 2015'e kadar faaliyetlerine devam edebilecek.
Milliyet'in haberine göre; Dönüşüm programı kapsamında taahhüt ettiği özel okula dönüşecek dershanelerden, 30 Mayıs'tan önce mevcut binalarında veya farklı binalarda okul olarak kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenenler, aynı anda dershane olarak da 1 Eylül 2015'e kadar faaliyetlerine devam edebilecek.
Milli eğitim Bakanlığının Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmeliğe göre, dönüşüm programına alınan dershanelerden, 2015-2016 eğitim öğretim yılından itibaren taahhüt ettiği özel okula dönüşecek olanlardan, 30 Mayıs 2015'ten önce mevcut binalarında veya farklı binalarda okul olarak kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenen kurumlar, aynı anda 1 Eylül 2015'e kadar faaliyetlerine devam edebilecek.
Dönüşüm programına alınan dershanelerin kurucuları, kurumlarını mevcut binalarında okula dönüştürmek isterse 1 Eylül 2015'e kadar Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesine uygun hale getireceğine dair noter onaylı taahhütname, geçici yerleşim planı ve en az bir yıllık kira sözleşmesi, kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatının verilebilmesi için istenen belgelerle valiliğe müracaat edecek. Okulun kontenjanı geçici yerleşim planı üzerinden belirlenecek.
Kurumun farklı binada okula dönüştürülmek istenmesi durumunda da kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatının verilebilmesi için talep edilen belgeler istenecek.
Özel okullar bahçesi bulunan ve müstakil binalarda, okul öncesi eğitim, ilkokul ve ortaokul ya da ortaokul ve ortaöğretim okulu veyahut birden fazla ortaöğretim okulu açabilecek.
Özel eğitim kurumu sahipleri aynı binanın birbirine geçişi olan farklı blokları dışında aynı katta okulların ders yapılan bölümlerini bulunduramayacak.
Aynı ilde olmak üzere özel eğitim kurumlarında görev yapan yönetici ve rehber öğretmen dışındaki eğitim personeline, başka kurumlarda da ders saati ücretli olarak görev verilebilecek. Eğitim personelinin toplam ders saati sayısı kurumlarda 40 saati geçemeyecek. Okul öncesi eğitim kurumlarında ise eğitim personelinin toplam haftalık ders saati sayısı, asıl görevli aylık ücretli olarak çalıştığı kurumun dengi resmi örgün veya yaygın eğitim kurumunda eğitim personelinin girebileceği ders saati sayısını geçemeyecek.
Eğitim personeli olarak görev yapma nitelik ve şartlarını taşıyan ve herhangi bir kurumda çalışmayanlara, kurumlarda haftada 40 saati, okul öncesi eğitim kurumlarında ise dengi resmi okul öğretmenlerinin haftada girebileceği ders saati kadar ücretli olarak görev verilebilecek.
Milliyet'in haberine göre; Dönüşüm programı kapsamında taahhüt ettiği özel okula dönüşecek dershanelerden, 30 Mayıs'tan önce mevcut binalarında veya farklı binalarda okul olarak kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenenler, aynı anda dershane olarak da 1 Eylül 2015'e kadar faaliyetlerine devam edebilecek.
Milli eğitim Bakanlığının Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmeliğe göre, dönüşüm programına alınan dershanelerden, 2015-2016 eğitim öğretim yılından itibaren taahhüt ettiği özel okula dönüşecek olanlardan, 30 Mayıs 2015'ten önce mevcut binalarında veya farklı binalarda okul olarak kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenen kurumlar, aynı anda 1 Eylül 2015'e kadar faaliyetlerine devam edebilecek.
Dönüşüm programına alınan dershanelerin kurucuları, kurumlarını mevcut binalarında okula dönüştürmek isterse 1 Eylül 2015'e kadar Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesine uygun hale getireceğine dair noter onaylı taahhütname, geçici yerleşim planı ve en az bir yıllık kira sözleşmesi, kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatının verilebilmesi için istenen belgelerle valiliğe müracaat edecek. Okulun kontenjanı geçici yerleşim planı üzerinden belirlenecek.
Kurumun farklı binada okula dönüştürülmek istenmesi durumunda da kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatının verilebilmesi için talep edilen belgeler istenecek.
Özel okullar bahçesi bulunan ve müstakil binalarda, okul öncesi eğitim, ilkokul ve ortaokul ya da ortaokul ve ortaöğretim okulu veyahut birden fazla ortaöğretim okulu açabilecek.
Özel eğitim kurumu sahipleri aynı binanın birbirine geçişi olan farklı blokları dışında aynı katta okulların ders yapılan bölümlerini bulunduramayacak.
Aynı ilde olmak üzere özel eğitim kurumlarında görev yapan yönetici ve rehber öğretmen dışındaki eğitim personeline, başka kurumlarda da ders saati ücretli olarak görev verilebilecek. Eğitim personelinin toplam ders saati sayısı kurumlarda 40 saati geçemeyecek. Okul öncesi eğitim kurumlarında ise eğitim personelinin toplam haftalık ders saati sayısı, asıl görevli aylık ücretli olarak çalıştığı kurumun dengi resmi örgün veya yaygın eğitim kurumunda eğitim personelinin girebileceği ders saati sayısını geçemeyecek.
Eğitim personeli olarak görev yapma nitelik ve şartlarını taşıyan ve herhangi bir kurumda çalışmayanlara, kurumlarda haftada 40 saati, okul öncesi eğitim kurumlarında ise dengi resmi okul öğretmenlerinin haftada girebileceği ders saati kadar ücretli olarak görev verilebilecek.
Tembel çocuk yoktur çalışmayan çocuk vardır
Çocukların karne notlarının iyi gelmemesinin iki nedeni olabilir. Birinci neden; çocuklar ders çalışamıyor, ikinci neden; çocuklar ders çalışsa da yapamıyor.
Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul, çocukların 5 yaşından 20 yaşına kadar çalışamamasının en büyük nedeninin dikkat eksikliği olduğunu söyledi. Yurdakul; “Dersin başına oturamayan, oturduğu zaman çalışamayan, 10 dakika sonra sıkılan, çalışmasını sınavlara yansıtamayan, basit dikkat hataları yapan, çalıştığının karşılığını alamayan çocuklarda gözlemlediğimiz dikkat eksikliği, onların akademik hayatını olumsuz etkileyecek ve ders başarılarını düşürecektir. Dikkat eksikliği olan çocuklar çalışamadıkları gibi yazı yazmakta zorlanmakta, yazıları yavaş yazmakta, not tutamamakta ve bu nedenle ödev yapmak istememektedirler. Dikkat eksikliğinin seviyesine göre ilaçlı ya da ilaçsız tedavisi bu durumu ortadan kaldıracak ve onların ders başarısını arttıracaktır” diye konuştu.
Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul; ders başarısını olumsuz etkileyen bir diğer durumun, disleksi denilen okuma güçlüğü olduğunu, bu problemi yaşayan çocukların yazılanları okumakta ve anlamakta zorluk çektiklerini söyledi. Okuduklarını anlamalarının güç olduğunu, ne kadar gayret etseler de okumakta zorlanmaları nedeniyle başarılı olamadıklarını, kendilerine güvenlerinin azaldığını, sonuç olarak ders çalışmak istemediklerini dile getirdi. Ayrıca sınavlarda okuma zorluğu nedeniyle hatalar ortaya çıktığını, ders başarılarının düştüğünü, ancak disleksi hastalığının tedavisi sonucu başarıların arttığını ve notların düzeldiğini belirtti.
Cep telefonu ve bilgisayar bağımlılığı ders notlarını düşürüyor
Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul, karne notlarını düşüren bir diğer etkenin ise cep telefonu ve bilgisayar bağımlılığı olduğuna dikkat çekti ve şöyle konuştu; “Bilgisayarı yasakladığımız, televizyonu engellediğimiz durumlarda çocuklar ellerinde bulunan son teknoloji olan internet bağlantılı cep telefonları ile birbirlerine bağlanıyor, bütün gün bir arada oldukları yetmiyormuş gibi eve geldiklerinde arkadaşları ile yazışıyor ve ders çalışmak yerine telefonla zaman geçirebiliyorlar. Gece yarılarına kadar chat’leşerek zamanlarını öldürmekte ama bu zamanı derslerine vermemektedirler. Cep telefonu ve bilgisayarın kontrollü kullanılması, ders çalışırken veya uyku saatlerinde cep telefonunun ailelerde durması, ders çalışma saatlerini arttıracak, bu da derslere olumlu yansıyacaktır. Sonuç olarak karne notları kötü geldiğinde çocuğunuza kızmayın ve bunun nedenini ve niçin’lerini araştırın, öğretmenlerinden, rehber öğretmenlerinden yardım alın. Çözemediğiniz durumlarda bir psikiyatrist ve psikoloğa başvurun ve notlarının düşük olmasına neden olan etkenleri ortadan kaldırın. Başarının önündeki engeller kaldırıldığında çocuklar başarılı olabilir. Yeter ki onlara bu fırsatı tanıyın” dedi.
Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul, çocukların 5 yaşından 20 yaşına kadar çalışamamasının en büyük nedeninin dikkat eksikliği olduğunu söyledi. Yurdakul; “Dersin başına oturamayan, oturduğu zaman çalışamayan, 10 dakika sonra sıkılan, çalışmasını sınavlara yansıtamayan, basit dikkat hataları yapan, çalıştığının karşılığını alamayan çocuklarda gözlemlediğimiz dikkat eksikliği, onların akademik hayatını olumsuz etkileyecek ve ders başarılarını düşürecektir. Dikkat eksikliği olan çocuklar çalışamadıkları gibi yazı yazmakta zorlanmakta, yazıları yavaş yazmakta, not tutamamakta ve bu nedenle ödev yapmak istememektedirler. Dikkat eksikliğinin seviyesine göre ilaçlı ya da ilaçsız tedavisi bu durumu ortadan kaldıracak ve onların ders başarısını arttıracaktır” diye konuştu.
Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul; ders başarısını olumsuz etkileyen bir diğer durumun, disleksi denilen okuma güçlüğü olduğunu, bu problemi yaşayan çocukların yazılanları okumakta ve anlamakta zorluk çektiklerini söyledi. Okuduklarını anlamalarının güç olduğunu, ne kadar gayret etseler de okumakta zorlanmaları nedeniyle başarılı olamadıklarını, kendilerine güvenlerinin azaldığını, sonuç olarak ders çalışmak istemediklerini dile getirdi. Ayrıca sınavlarda okuma zorluğu nedeniyle hatalar ortaya çıktığını, ders başarılarının düştüğünü, ancak disleksi hastalığının tedavisi sonucu başarıların arttığını ve notların düzeldiğini belirtti.
Cep telefonu ve bilgisayar bağımlılığı ders notlarını düşürüyor
Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul, karne notlarını düşüren bir diğer etkenin ise cep telefonu ve bilgisayar bağımlılığı olduğuna dikkat çekti ve şöyle konuştu; “Bilgisayarı yasakladığımız, televizyonu engellediğimiz durumlarda çocuklar ellerinde bulunan son teknoloji olan internet bağlantılı cep telefonları ile birbirlerine bağlanıyor, bütün gün bir arada oldukları yetmiyormuş gibi eve geldiklerinde arkadaşları ile yazışıyor ve ders çalışmak yerine telefonla zaman geçirebiliyorlar. Gece yarılarına kadar chat’leşerek zamanlarını öldürmekte ama bu zamanı derslerine vermemektedirler. Cep telefonu ve bilgisayarın kontrollü kullanılması, ders çalışırken veya uyku saatlerinde cep telefonunun ailelerde durması, ders çalışma saatlerini arttıracak, bu da derslere olumlu yansıyacaktır. Sonuç olarak karne notları kötü geldiğinde çocuğunuza kızmayın ve bunun nedenini ve niçin’lerini araştırın, öğretmenlerinden, rehber öğretmenlerinden yardım alın. Çözemediğiniz durumlarda bir psikiyatrist ve psikoloğa başvurun ve notlarının düşük olmasına neden olan etkenleri ortadan kaldırın. Başarının önündeki engeller kaldırıldığında çocuklar başarılı olabilir. Yeter ki onlara bu fırsatı tanıyın” dedi.
Herkes şampiyon
TEOG’de tam 4 bin 742 öğrenci tüm soruları doğru yanıtlayınca uzmanlar uyardı: İkinci sınavda da böyle olursa, yerleştirmelerde kaos yaşanır!
Hürriyet'in haberine göre; Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında ortaokul 8’inci sınıf ortak sınavlaınrda 4 bin 742 öğrencinin 6 dersten bütün soruları doğru yaptığı ortaya çıktı.
26-27 Kasım ve 13-14 Aralık’ta düzenlenen sınavlarda matematik, fen ve teknoloji, Türkçe, yabancı dil, inkılap tarihi ve Atatürkçülük ve din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden 120 soru yöneltildi. Milli Eğitim Bakanlığı Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde yapılan duyuruya göre, testteki genel başarı yüzde 56 olarak belirlendi.
KONTENJAN SINIRLI
Ancak tam 4 bin 742 öğrencinin tüm soruları doğru yanıtlaması tartışma yarattı. İstanbul’da İstanbul Lisesi, Galatasaray gibi gözde okullar da dahil yüksek puanlı 15 Anadolu lisesinde geçen yıl 2400’e yakın, Robert Kolej, Üsküdar Amerikan gibi 14 özel okulun ise 1758 toplam kontenjanı bulunduğunu hatırlatan uzmanlar, bu kadar çok ‘şampiyonun’ yerleştirmelerde ciddi kaos yaratabileceği uyarısında bulundular.
İŞTE GÖRÜŞLER
Celil Vardar (Final Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü): “Bu çocuklar ikinci sınavda da böyle performas gösterir ve yıl sonu başarı puanları da yüksek olursa ortaya büyük karmaşa çıkar. İstanbul Erkek, Galatasaray gibi iyi okulların öğrencileri nasıl alacağı tartışma konusu olur. Önce sınav puanlarına bakılır, ardından adayın okul başarı puanları, eşitlik devam ediyorsa 8’inci sınıf başta olmak üzere yıl sonu başarı puanları dikkate alınır. Son olarak öğrencinin devamsızlığı da değerlendirme kriterleri arasına katılır.”
Cihan Yeşilyurt (Fen Bilimleri Dershanesi Rehberlik Koordinatörü): “İyi okullar 4 bin çocuğu nasıl alacak? Puanlar eşitse 8, 7 ve 6. sınıf başarı puanına bakıyorlar. Burada da eşitlik varsa tercih önceliğine bakıyorlar. Bir okulu ilk tercihine yazan öğrenci oraya girebilecek. Yine eşitlik olursa devamsızlık gün sayısına bakılacak.”
Nazik Kösegil (Uğur Hazırlık Rehberlik Koordinatörü): “Bu durum okulların puanlarının artmasına neden olacak. Birincilerin sayısı fazla olduğu için ikincilerin, üçüncülerin de sayısı artacak. Okulların puanları da yükselecek. Adaylar ikinci dönem sınavlarına iyi hazırlanmalı ve mümkün olduğunca yanlış soru yapmamalılar.”
Hürriyet'in haberine göre; Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında ortaokul 8’inci sınıf ortak sınavlaınrda 4 bin 742 öğrencinin 6 dersten bütün soruları doğru yaptığı ortaya çıktı.
26-27 Kasım ve 13-14 Aralık’ta düzenlenen sınavlarda matematik, fen ve teknoloji, Türkçe, yabancı dil, inkılap tarihi ve Atatürkçülük ve din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden 120 soru yöneltildi. Milli Eğitim Bakanlığı Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde yapılan duyuruya göre, testteki genel başarı yüzde 56 olarak belirlendi.
KONTENJAN SINIRLI
Ancak tam 4 bin 742 öğrencinin tüm soruları doğru yanıtlaması tartışma yarattı. İstanbul’da İstanbul Lisesi, Galatasaray gibi gözde okullar da dahil yüksek puanlı 15 Anadolu lisesinde geçen yıl 2400’e yakın, Robert Kolej, Üsküdar Amerikan gibi 14 özel okulun ise 1758 toplam kontenjanı bulunduğunu hatırlatan uzmanlar, bu kadar çok ‘şampiyonun’ yerleştirmelerde ciddi kaos yaratabileceği uyarısında bulundular.
İŞTE GÖRÜŞLER
Celil Vardar (Final Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü): “Bu çocuklar ikinci sınavda da böyle performas gösterir ve yıl sonu başarı puanları da yüksek olursa ortaya büyük karmaşa çıkar. İstanbul Erkek, Galatasaray gibi iyi okulların öğrencileri nasıl alacağı tartışma konusu olur. Önce sınav puanlarına bakılır, ardından adayın okul başarı puanları, eşitlik devam ediyorsa 8’inci sınıf başta olmak üzere yıl sonu başarı puanları dikkate alınır. Son olarak öğrencinin devamsızlığı da değerlendirme kriterleri arasına katılır.”
Cihan Yeşilyurt (Fen Bilimleri Dershanesi Rehberlik Koordinatörü): “İyi okullar 4 bin çocuğu nasıl alacak? Puanlar eşitse 8, 7 ve 6. sınıf başarı puanına bakıyorlar. Burada da eşitlik varsa tercih önceliğine bakıyorlar. Bir okulu ilk tercihine yazan öğrenci oraya girebilecek. Yine eşitlik olursa devamsızlık gün sayısına bakılacak.”
Nazik Kösegil (Uğur Hazırlık Rehberlik Koordinatörü): “Bu durum okulların puanlarının artmasına neden olacak. Birincilerin sayısı fazla olduğu için ikincilerin, üçüncülerin de sayısı artacak. Okulların puanları da yükselecek. Adaylar ikinci dönem sınavlarına iyi hazırlanmalı ve mümkün olduğunca yanlış soru yapmamalılar.”
Etiketler:
haber,
meb,
Milli Eğitim Bakanlığı,
sınav,
teog
KPSS skandalında Genelkurmay devreye girdi
ÖSYM'nin KPSS'de 110'un üzerinde cevap verenler arasında 249 asker eşinin olduğunu açıklaması üzerine Genelkurmay harekete geçti.
ÖSYM Başkanı Ali Demir’in 2010’da yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavlarının (KPSS) yeniden inceleneceğini açıklaması ve söz konusu dönemde KPSS’de 110’un üzerinde doğru cevap verenler arasında 249 asker eşinin olduğunun iddia edilmesi üzerine Genelkurmay da harekete geçti.
Hürriyet gazetesinden Uğur Ergan'ın haberine göre Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in, iddiaların bazı gazetelerde çıkması üzerine, karargâhtaki ilgili birimlere konunun, hiçbir TSK personelini töhmet altında bırakmayacak şekilde araştırılması ve gerektiğinde ÖSYM ile işbirliği yapılması talimatı verdiği öğrenildi. Yetkililer, Orgeneral Özel’in, “Bütün ihbarları ciddiye alın, inceleyin” talimatı bulunduğunu da hatırlattı.
ÖSYM Başkanı Ali Demir’in 2010’da yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavlarının (KPSS) yeniden inceleneceğini açıklaması ve söz konusu dönemde KPSS’de 110’un üzerinde doğru cevap verenler arasında 249 asker eşinin olduğunun iddia edilmesi üzerine Genelkurmay da harekete geçti.
Hürriyet gazetesinden Uğur Ergan'ın haberine göre Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in, iddiaların bazı gazetelerde çıkması üzerine, karargâhtaki ilgili birimlere konunun, hiçbir TSK personelini töhmet altında bırakmayacak şekilde araştırılması ve gerektiğinde ÖSYM ile işbirliği yapılması talimatı verdiği öğrenildi. Yetkililer, Orgeneral Özel’in, “Bütün ihbarları ciddiye alın, inceleyin” talimatı bulunduğunu da hatırlattı.
20 Ocak 2015 Salı
Eyvah çocuğum karne alıyor!
Eğitim döneminin ilk yarısı 23 Ocak Cuma günü sona eriyor.
Milliyet'in haberine göre;Karne dönemine az zaman kala, anne babaların heyecanı çocuklarınınkini bastırıyor. Böyle bir durumda, çocuklarına karşı sergileyecekleri tavır açısından, anne babaların kendilerini nasıl hissedecekleri ve psikolojilerini nasıl hazırlayacakları büyük önem taşıyor. İhlas Koleji Psikoloğu Gökhan Ergür, anne babaların kendilerini karneye nasıl hazırlamaları gerektiğine ilişkin önemli tavsiyelerde bulundu.
Anne babalar emeklerinin ve mücadelelerinin karşılığında muhakkak iyi bir karne görmek istiyorlar. Ama kabul etmek lazım ki bu bazen mümkün olmayabiliyor. Karne günü geldiğinde farklı notlarla gelmiş bir çocuk olacak karşınızda. Kendisini mahcup hissedecek ve sizin gözlerinizden tepkinizi anlamaya çalışacak. Ancak, kötü karnenin tek sorumlusu çocuk değil. İhlas Koleji Psikoloğu Gökhan Ergür, karnenin aynı zamanda ailelere de geldiğini belirterek anne babalara şu tavsiyelerde bulunuyor:
Kendi Eksikliklerinizi Sorgulayın
Çocukların rol modelleri bizleriz. Peki bizler nasıl yaşıyoruz? Ebeveynlerden duyduğum en büyük yakınma şudur: “Hiç Kitap okumuyor”. Peki biz kitap okuyor muyuz? Anne baba akşamları; Yarışma programları, futbol karşılaşmaları ve basit televizyon dizileri izlerken çocuk neden kitap okusun ki? eğitimin kilit noktası okumak ve yazmak olduğu için, baştan 1-0 yenik başlıyoruz zaten. Çocuk akşamları okumuyor ve yazmıyor, çünkü bunun bir gereklilik olduğunu düşünmüyor. Tüm gününü WhatsApp’ta, Twitter’da geçiren ebeveynlerin, çocuklarının internet bağımlılığı hakkında yakınmaları büyük ironi. Öncelikle ayna karşısına bizim geçmemiz gerekiyor.
Kucaklayın ve sevginizi gösterin; Kızmak çocukta sadece geçici olarak değişim sağlar
Bu dönem, anne ve baba olarak destekleyici ve yol gösterici olmanın sınavından geçtiğiniz önemli bir dönemdir. Yapmanız gereken, çocuğunuz istediğiniz notlarla gelse de sizi hayal kırıklığına uğratan bir karne getirse de onu kucaklamak ve sevginizi göstermektir.
Çocuğun evde ve sosyal çevresinde yaşadığı sıkıntılar karnede olumsuzluklar oluşturabilir. Dolayısıyla, ortaya koyduğumuz tavrın şekli önem taşır. Ceza, eleştiri, azarlama, bağırma ve onaylamama çocuk üzerinde ‘geçici’ olarak istediğimiz değişimi sağlar. Çocuk sert tutum karşısında teslim bayrağı çeker ve gönülsüzce söylenenleri yapmaya başlar. Ancak bu durum uzun vadede şu üç alanda problemlere neden olur:
1- Kendi yapabileceklerine olan inancı zayıflar
2- Değersizlik hissine kapılır
3- Sadece sizin korkunuzla bir şeyleri yapmaya alışır
Hissettiklerinizi Anlatın
Karneye verdiğiniz tepki sadece ‘anlamaya yönelik’ olmalı. Aklınıza takılan veya sizi üzen, şaşırtan notları gördüğünüzde sakin bir yüz ifadesiyle iki yakın dost gibi notlar üzerine konuşabilirsiniz. Yargıdan uzak bir soru sorma stili ve ses tonuyla karneyi, çocuğunuzun değerlendirmesini sağlayın. Bunu yapmamızdaki amaç, çocuğunuzun aldığı notları sahiplenmesi ve sonucu sorgulayıp çalışma tarzındaki eksiklikleri görebilmesidir. Önemli olan hatalarını kendisinin görmesidir, sizin söylemeniz değil.
Planı Beraber Çizin
Karne, yarım dönemlik bir performans gibi değerlendirilmeli. Çocuğumuzun yarım dönemlik başarısı önümüzde, bunu geriye doğru değiştirmenin, üzülüp üzmenin bir faydası da yok. Yapılması gereken şey, yaptığımız yanlışları ve eksikleri iyi etüt edip buna uygun bir yol haritası çıkartmak: ‘Çocuğumuzun zayıf olduğu alanlar neler, hangi yöntemle yapılabilir, okul hatta imkân varsa dışarıdan nasıl bir yardım alınmalı ve gelecek dönemde çalışma şeklimiz nasıl olmalı?’ şeklinde konu başlıkları belirleyip bir masa etrafında konuşulmalı, gerekiyorsa çocukla bir sözleşme imzalanmalı.
Milliyet'in haberine göre;Karne dönemine az zaman kala, anne babaların heyecanı çocuklarınınkini bastırıyor. Böyle bir durumda, çocuklarına karşı sergileyecekleri tavır açısından, anne babaların kendilerini nasıl hissedecekleri ve psikolojilerini nasıl hazırlayacakları büyük önem taşıyor. İhlas Koleji Psikoloğu Gökhan Ergür, anne babaların kendilerini karneye nasıl hazırlamaları gerektiğine ilişkin önemli tavsiyelerde bulundu.
Anne babalar emeklerinin ve mücadelelerinin karşılığında muhakkak iyi bir karne görmek istiyorlar. Ama kabul etmek lazım ki bu bazen mümkün olmayabiliyor. Karne günü geldiğinde farklı notlarla gelmiş bir çocuk olacak karşınızda. Kendisini mahcup hissedecek ve sizin gözlerinizden tepkinizi anlamaya çalışacak. Ancak, kötü karnenin tek sorumlusu çocuk değil. İhlas Koleji Psikoloğu Gökhan Ergür, karnenin aynı zamanda ailelere de geldiğini belirterek anne babalara şu tavsiyelerde bulunuyor:
Kendi Eksikliklerinizi Sorgulayın
Çocukların rol modelleri bizleriz. Peki bizler nasıl yaşıyoruz? Ebeveynlerden duyduğum en büyük yakınma şudur: “Hiç Kitap okumuyor”. Peki biz kitap okuyor muyuz? Anne baba akşamları; Yarışma programları, futbol karşılaşmaları ve basit televizyon dizileri izlerken çocuk neden kitap okusun ki? eğitimin kilit noktası okumak ve yazmak olduğu için, baştan 1-0 yenik başlıyoruz zaten. Çocuk akşamları okumuyor ve yazmıyor, çünkü bunun bir gereklilik olduğunu düşünmüyor. Tüm gününü WhatsApp’ta, Twitter’da geçiren ebeveynlerin, çocuklarının internet bağımlılığı hakkında yakınmaları büyük ironi. Öncelikle ayna karşısına bizim geçmemiz gerekiyor.
Kucaklayın ve sevginizi gösterin; Kızmak çocukta sadece geçici olarak değişim sağlar
Bu dönem, anne ve baba olarak destekleyici ve yol gösterici olmanın sınavından geçtiğiniz önemli bir dönemdir. Yapmanız gereken, çocuğunuz istediğiniz notlarla gelse de sizi hayal kırıklığına uğratan bir karne getirse de onu kucaklamak ve sevginizi göstermektir.
Çocuğun evde ve sosyal çevresinde yaşadığı sıkıntılar karnede olumsuzluklar oluşturabilir. Dolayısıyla, ortaya koyduğumuz tavrın şekli önem taşır. Ceza, eleştiri, azarlama, bağırma ve onaylamama çocuk üzerinde ‘geçici’ olarak istediğimiz değişimi sağlar. Çocuk sert tutum karşısında teslim bayrağı çeker ve gönülsüzce söylenenleri yapmaya başlar. Ancak bu durum uzun vadede şu üç alanda problemlere neden olur:
1- Kendi yapabileceklerine olan inancı zayıflar
2- Değersizlik hissine kapılır
3- Sadece sizin korkunuzla bir şeyleri yapmaya alışır
Hissettiklerinizi Anlatın
Karneye verdiğiniz tepki sadece ‘anlamaya yönelik’ olmalı. Aklınıza takılan veya sizi üzen, şaşırtan notları gördüğünüzde sakin bir yüz ifadesiyle iki yakın dost gibi notlar üzerine konuşabilirsiniz. Yargıdan uzak bir soru sorma stili ve ses tonuyla karneyi, çocuğunuzun değerlendirmesini sağlayın. Bunu yapmamızdaki amaç, çocuğunuzun aldığı notları sahiplenmesi ve sonucu sorgulayıp çalışma tarzındaki eksiklikleri görebilmesidir. Önemli olan hatalarını kendisinin görmesidir, sizin söylemeniz değil.
Planı Beraber Çizin
Karne, yarım dönemlik bir performans gibi değerlendirilmeli. Çocuğumuzun yarım dönemlik başarısı önümüzde, bunu geriye doğru değiştirmenin, üzülüp üzmenin bir faydası da yok. Yapılması gereken şey, yaptığımız yanlışları ve eksikleri iyi etüt edip buna uygun bir yol haritası çıkartmak: ‘Çocuğumuzun zayıf olduğu alanlar neler, hangi yöntemle yapılabilir, okul hatta imkân varsa dışarıdan nasıl bir yardım alınmalı ve gelecek dönemde çalışma şeklimiz nasıl olmalı?’ şeklinde konu başlıkları belirleyip bir masa etrafında konuşulmalı, gerekiyorsa çocukla bir sözleşme imzalanmalı.
Karnesinde zayıf olan çocuğa 6 doğru yaklaşım
Sömestr tatiline sayılı günler kala, öğrencileri de velileri de karne telaşı sardı. Kimi gurur ve heyecanla ‘teşekkür', ‘takdir’le çıkacak ailesinin karşısına kimi kırık ya da kırıklarının sıkıntısıyla.
Her iki durumda da velilere büyük görev düşüyor. Başarıyı abartıp çocuğu hediyeye boğmamak gerektiği gibi, zayıf notu olan çocuğa da fiziksel ve psikolojik şiddetten kaçınmak şart. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Özlem Şireli,karnenin dönem sonunda çocuğun yıl boyunca aldığı ders notlarının ortalamasını yansıttığını, çocuğun bilgi, beceri ya da yeterliliklerini tam anlamıyla yansıtmadığını belirterek “Notlarının zayıf olması çocuğun başarısızlığı olarak değerlendirilmemelidir. Hem çocukların hem ergenlerin anne babaları tarafından kabullendikleri ve desteklendiklerini hissetmeye ihtiyaçları vardır. Ağır eleştiriler, küçük düşürücü tutum ve cezalar çocuklarda reddedilmişlik hissi yaratacak, bu durum hayatın ileri dönemlerine de yansıyacak, özgüven eksikliği, yetersizlik duygusu gibi olumsuz kişilik örüntüleri gelişmesine neden olacaktır” derken, çocukların karne dönemi de dahil anne babaların destekleyici tutumlarına her dönem ihtiyaçları olduğunun unutulmaması gerektiğini vurguluyor. Şüphesiz birçoğunuz “Peki ama karnesinde zayıf gelmiş, şimdi ona nasıl davranmamız gerekiyor” diyorsunuz. Dr. Şireli milliyet.com.tr okurları için, karnesinde zayıf getiren çocuğa anne-babaların 6 doğru yaklaşımını anlattı.
1.Başarısını görmezden gelmeyin
Düşük karne notları; anne babaların, çocuğun okul dönemi süresince gösterdiği çabanın görülmemesi, desteklenmemesine neden olmamalıdır. Karne notları anne babaların arzu ettiği gibi olmasa da çocuklarının çabalarını gördükleri ve takdir ettiklerini onlara hissettirmeleri gerekir.
2. Cezalandırıcı davranmayın
Düşük notları nedeniyle üzgün olan çocuk, anne babasından cezalandırıcı bir tutum görürse baş etmede zorlanacağı yetersizlik duyguları yaşayabilir, davranım sorunları geliştirebilir. Kötü karne notlarıyla hayal kırıklığı yaşayan anne babalar, bunu tamamen çocuğun başarısızlığı olarak değerlendirip çocuğun kişiliğine yönelik suçlama ve eleştirilerde bulunmaktan kaçınmalıdır.
3. Öz eleştiride bulunun
Anne babaların; çocuğun okulda başarılı olabilmesi için temel ihtiyaçlarının karşılanması, uygun çalışma ortamı sağlanması, düzenli okul ziyaretleri yapıp yapmadığı, öğretmeniyle iletişim halinde olup olmadığı, çocuğun okuldaki uyumu, dersteki zorlantıları hakkında yeterli bilgi sahibi olup olmadığı hususlarını gözden geçirmeleri, eksiklik gördüğü konularda telafi edici girişimlerde bulunmaları gereklidir.
4. Çocuğun zorlandığı alanları belirleyin
Anne babaların; karne notları ve öğretmenlerin geri bildirimi dışında, çocuğunu dinleyerek ve anlamaya çalışarak zorlandığı alanları belirlemesi, çocuğun da onayını alarak yetersiz olduğu alanlarda gerek öğretmenlerinden gerek rehberlik servisinden yardım alarak alternatif çözümler üretmesi çocuğun başarısını artıracaktır.
5. Tatil gereksinimini ön planda tutun
Kötü karne, çocuğun tatil gereksiniminin göz ardı edilmesine neden olmamalıdır.İstediklerini yapabildiği, eğlenebildiği bir tatil süreci; çocuğun enerji toplaması, yeni ders yılına motive bir şekilde başlaması için gereklidir. Anne baba ve çocukla birlikte; çocuğun yetersiz olduğu alanların telafisine yönelik hazırlanan çalışma programında çocuğun tatil gereksinimi ön planda tutulmalıdır.
6. Özel yeteneklerini ve ilgi alanlarını destekleyin
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Özlem Şireli,çocuklarınbaşarısız olduğu alanların desteklenmesinin yanı sıra başarılı oldukları, güçlü yanlarının belirlenerek desteklenmesinin de önemine dikkat çekerek “Özel yetenekleri ve ilgi alanlarının desteklenmesi hem çocuğun motivasyonunu çoğaltacak hem de kabul gördüğü ve takdir edildiğini hisseden çocuğun özgüvenini artıracaktır” diyor. (Milliyet)
Her iki durumda da velilere büyük görev düşüyor. Başarıyı abartıp çocuğu hediyeye boğmamak gerektiği gibi, zayıf notu olan çocuğa da fiziksel ve psikolojik şiddetten kaçınmak şart. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Özlem Şireli,karnenin dönem sonunda çocuğun yıl boyunca aldığı ders notlarının ortalamasını yansıttığını, çocuğun bilgi, beceri ya da yeterliliklerini tam anlamıyla yansıtmadığını belirterek “Notlarının zayıf olması çocuğun başarısızlığı olarak değerlendirilmemelidir. Hem çocukların hem ergenlerin anne babaları tarafından kabullendikleri ve desteklendiklerini hissetmeye ihtiyaçları vardır. Ağır eleştiriler, küçük düşürücü tutum ve cezalar çocuklarda reddedilmişlik hissi yaratacak, bu durum hayatın ileri dönemlerine de yansıyacak, özgüven eksikliği, yetersizlik duygusu gibi olumsuz kişilik örüntüleri gelişmesine neden olacaktır” derken, çocukların karne dönemi de dahil anne babaların destekleyici tutumlarına her dönem ihtiyaçları olduğunun unutulmaması gerektiğini vurguluyor. Şüphesiz birçoğunuz “Peki ama karnesinde zayıf gelmiş, şimdi ona nasıl davranmamız gerekiyor” diyorsunuz. Dr. Şireli milliyet.com.tr okurları için, karnesinde zayıf getiren çocuğa anne-babaların 6 doğru yaklaşımını anlattı.
1.Başarısını görmezden gelmeyin
Düşük karne notları; anne babaların, çocuğun okul dönemi süresince gösterdiği çabanın görülmemesi, desteklenmemesine neden olmamalıdır. Karne notları anne babaların arzu ettiği gibi olmasa da çocuklarının çabalarını gördükleri ve takdir ettiklerini onlara hissettirmeleri gerekir.
2. Cezalandırıcı davranmayın
Düşük notları nedeniyle üzgün olan çocuk, anne babasından cezalandırıcı bir tutum görürse baş etmede zorlanacağı yetersizlik duyguları yaşayabilir, davranım sorunları geliştirebilir. Kötü karne notlarıyla hayal kırıklığı yaşayan anne babalar, bunu tamamen çocuğun başarısızlığı olarak değerlendirip çocuğun kişiliğine yönelik suçlama ve eleştirilerde bulunmaktan kaçınmalıdır.
3. Öz eleştiride bulunun
Anne babaların; çocuğun okulda başarılı olabilmesi için temel ihtiyaçlarının karşılanması, uygun çalışma ortamı sağlanması, düzenli okul ziyaretleri yapıp yapmadığı, öğretmeniyle iletişim halinde olup olmadığı, çocuğun okuldaki uyumu, dersteki zorlantıları hakkında yeterli bilgi sahibi olup olmadığı hususlarını gözden geçirmeleri, eksiklik gördüğü konularda telafi edici girişimlerde bulunmaları gereklidir.
4. Çocuğun zorlandığı alanları belirleyin
Anne babaların; karne notları ve öğretmenlerin geri bildirimi dışında, çocuğunu dinleyerek ve anlamaya çalışarak zorlandığı alanları belirlemesi, çocuğun da onayını alarak yetersiz olduğu alanlarda gerek öğretmenlerinden gerek rehberlik servisinden yardım alarak alternatif çözümler üretmesi çocuğun başarısını artıracaktır.
5. Tatil gereksinimini ön planda tutun
Kötü karne, çocuğun tatil gereksiniminin göz ardı edilmesine neden olmamalıdır.İstediklerini yapabildiği, eğlenebildiği bir tatil süreci; çocuğun enerji toplaması, yeni ders yılına motive bir şekilde başlaması için gereklidir. Anne baba ve çocukla birlikte; çocuğun yetersiz olduğu alanların telafisine yönelik hazırlanan çalışma programında çocuğun tatil gereksinimi ön planda tutulmalıdır.
6. Özel yeteneklerini ve ilgi alanlarını destekleyin
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Özlem Şireli,çocuklarınbaşarısız olduğu alanların desteklenmesinin yanı sıra başarılı oldukları, güçlü yanlarının belirlenerek desteklenmesinin de önemine dikkat çekerek “Özel yetenekleri ve ilgi alanlarının desteklenmesi hem çocuğun motivasyonunu çoğaltacak hem de kabul gördüğü ve takdir edildiğini hisseden çocuğun özgüvenini artıracaktır” diyor. (Milliyet)
10 Ocak Ehliyet sınav sonuçları açıklandı! Tıkla hemen sorgula
Ehliyet sınav sonuçları açıklandı. 10 Ocak'ta yapılan Ehliyet sınav sonuçları için heyecanlı bekleyiş sürüyordu. Ehliyet sınav sonuçlarını, sorgulama sayfasına kimlik numaranızı girerek sonucu öğrenebilirsiniz.
Heyecanla beklenen ehliyet sınav sonuçları açıklandı. MEB tarafından 10 Ocak 2015 tarihinde gerçekleşen ehliyet sınavı sonuçlarını MEB üzerinden yayınlandı. Sonuçları öğrenmek için haberimizde yer alan linke tıklayarak öğrenebilirsiniz...
2015 yılındaki ilk ehliyet sınavı 10 Ocak 2015 tarihinde yapıldı. Bundan sonraki ehliyet sınavı ise Mart ayında yapılacak. 21 Mart'ta gerçekleşecek Ehliyet Sınavının başvuruları ise bu çarşamba günü yanı 14 Ocak tarihi itibariyle başlayacak. Başvurular 8 Şubat tarihine kadar sürecek.
Milli Eğitim Bakanlığı, ehliyet sınavlarında değişiklik yaptı. 2015 yılı için hazırladığı 'Motorlu Taşıt Sürücü Kursiyerleri Sınavı e-Kılavuzu'na göre, yılda 9 kez yapılan ehliyet sınavı sayısı 6'ya indirildi.
EHLİYET SINAV SONUÇLARINI ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
Diğer Ehliyet sınav tarihleri şöyle
21 Mart 2015 tarihindeki Ehliyet sınavı (MTSAS) için sınav ücretinin bankalara yatırılacağı tarihler; 14 Ocak-8 Şubat 2015 tarihleri arasında yapılacak.
27 Haziran 2015 tarihinde yapılacak ehliyet sınavı (MTSAS) için sınav ücretinin bankalara yatırılacağı tarihler; 6 Nisan-12 Haziran arası.
22 Ağustos 2015 tarihinde gerçekleştirilecek ehliyet sınavı için sınav ücretinin bankaya yatırılacağı tarihler; 1-21 Temmuz 2015 tarihleri arasında yapılacak.
10 Ekim 2015 tarihinde yapılacak ehliyet sınavı için adaylar ehliyet sınav ücretini 25 Ağustos-15 Eylül 2015 tarihleri arasında bankalara yatıracak.
12 Aralık 2015 tarihinde 2015 yılının en son ehliyet sınavı için ise adaylar ehliyet sınav ücretini 16 Ekim-17 Kasım 2015 tarihleri arasında yatıracaklar.
Direksiyon eğitimi ücretine zam!
Ehliyet alacaklara kötü haber. Direksiyon eğitimi sınav ücreti, 50 liradan 60 liraya çıkarıldı.
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü tarafından illere gönderilen yazıda, Karayolları Trafik Kanunu'nda, "teorik ve uygulamalı sınavlar için sürücü adaylarından alınacak sınav ücreti ile sınavlara ilişkin iş ve işlemlerde görev alanlara ödenecek ücretlerin her yıl Millî Eğitim Bakanlığınca belirlendiği hükümünün" yer aldığı hatırlatıldı.
Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Direksiyon Eğitimi Dersi Sınav Yönergesi doğrultusunda, sınavda görev alanların ücretlerinin ödenmesi için kursiyerlerden her yıl ocak ayında Bakanlıkça belirlenen miktarda sınav ücretinin alındığı anımsatılan yazıda, bu ücretin, kursiyerler veya kurs yöneticilerince sınav tarihinden 6 iş günü önce belirlenen bankalara yatırıldığı belirtildi.
Bu makbuzun kurs tarafından il ve ya ilçe milli eğitim müdürlüğüne verildiği ifade edilen yazıda, bu ücret dışında kursiyerlerden direksiyon eğitimi sınavı için herhangi bir ad altında ücret alınmayacağına dikkat çekildi.
Bu doğrultuda sürücü kurslarında kayıtlı olan ve 2015'te direksiyon eğitimi dersi uygulama sınavına girecek kursiyerlerden ocak ayının üçüncü haftasından itibaren (17-18 Ocak 2015'te yapılacak sınavlardan başlamak üzere) 60 lira sınav ücreti alınacak.
Motorlu Taşıt Sürücü Adaylığı Sınavı (Ehliyet) bütün sertifika sınıflarında teorik derslerin, yazılı sınavda sorulacak soru sayısı ve süreleri şu şekilde;
2015 Ehliyet başvuru, sınav ve onay işlemleri tarihleri MEB
Ehliyetler çeşitlenecek
Türkiye'nin AB kriterlerini yakalamaya çalıştığını aktaran Yılmaz, bu çerçevede sürücü belgelerinin de AB standartlarına uygun hale getirilmesi için bir dizi yenilik yapıldığını ifade etti. Bu bağlamda geçen yıl yapılan yasal düzenlemeyle sürücü belgesi çeşidinin 17'ye çıktığını, değişikliklerin sadece sürücü belgeleriyle sınırlı kalmadığını vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
"AB standartları çerçevesinde sürücü belgelerinde de değişim yaşanacak. Ağır vasıtalarda her 5 yılda bir, diğer araçlarda 10 yılda bir sürücü belgeleri değişerek sürücüler sağlık kontrollerine tabii tutulacak. Muhtemelen bu kontrollere eğitim şartı da getirilecek. Güncel bilgilerin tazelenmesi, değişen kuralları tekrar görme açısından sürücü kurslarına da görev düşüyor. Sınavların zor olmasını biz istedik. Çünkü sınavlar ne kadar zor olursa biz sürücü kursları da o kadar kaliteli eğitim vereceğiz. Ayrıca sürücü belgesi almak isteyenlerin dikkati ve olaya bakışı daha ciddi olacaktır."
MOTORLU TAŞIT SÜRÜCÜ KURSUNA KAYIT YAPTIRMA ŞARTLARI
Sürücü belgesi almak isteyen ve gerekli belgeleri tamamlayan adaylar, motorlu taşıtlar sürücü kurs müdürlüklerine kayıt yaptıracaktır. Kayıt şartları aşağıda belirtilmiştir.
a. A1, A2, F ve H sınıfı sürücü kursları için 17 (on yedi) yaşını bitirmiş olmak.
b. B ve G sınıfları için 18 (on sekiz) yaşını bitirmiş olmak.
c. C, D ve E sınıfları için 22 (yirmi iki) yaşını bitirmiş olmak. ( Üniversitelerin sürücü eğitimi veren yüksek okul ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin askerî ihtisas görevleri için subay ve astsubay sınıf okullarında ve uzman Jandarma okullarında açılan sürücü eğitimi kurslarından mezun olanlarda bu şart aranmaz.)
d. A1, A2, B, C, D, E, F, G ve H sınıfı için en az ilkokul düzeyinde eğitim almış olmak.
e. Pratisyen tabip veya uzman tabip tarafından verilen sürücü olur sağlık raporu almış olmak.
f. “Sabıka kaydının olmadığına dair” dilekçeyi kurs müdürlüğüne vermek.
g. Sürücü belgesi süresiz olarak geri alınmamış olmak.
h. Son 6 (altı) ay içinde cepheden çekilmiş 1 (bir) adet vesikalık fotoğrafını MTSK Müdürlüğüne teslim etmek.
ı. Nüfus cüzdanı fotokopisini MTSK Müdürlüğüne teslim etmek.
Yabancı uyruklu adaylardan;
a. Pasaportun noter tasdikli Türkçe tercümesi,
b. Öğrenim vizesinin bulunması veya Türkiye'de altı aydan fazla kalacağını gösteren ikametgâh izni veya öğrenim vizesi,
c. Öğrenim belgesinin noter tasdikli Türkçe tercümesi,
d. Pratisyen tabip veya uzman tabip tarafından verilen sürücü olur sağlık raporu'nu kayıt esnasında MTSK Müdürlüğüne teslim etmesi,
e. Son 6 (altı) ay içinde cepheden çekilmiş bir adet vesikalık fotoğrafını MTSK Müdürlüğüne teslim etmesi istenmektedir.
SINAVA İTİRAZ İÇİN BANKAYA 10 LİRA YATIRILACAK
Sınav değerlendirmesinin güvenliği açısından kursiyerlerin cevap kâğıdı, iki adet optik okuyucu tarafından çift kontrol sistemiyle okutulacak. Kursiyerlerin derslere göre sorulara verdikleri doğru cevap sayıları tespit edilecek. Yanlış cevaplar dikkate alınmayacak. Tespit edilen doğru cevap sayıları üzerinden her bir ders için 100 puandan hesaplama yapılacak. Her ders için 100 üzerinden 70 ve üzeri puan alan kursiyer başarılı sayılacak. Merkezi sistem sınavında her soru puan olarak eşit ağırlığa sahip olacak. Sınav sonuçları www.meb.gov.tr internet adresinden duyurulacak.
Ehliyet sınavı sorularına, ehliyet sınavı cevap anahtarına ve ehliyet sınavı sonuçlarına yapılacak olan itirazlar internetten yayımlanmasından itibaren en geç 10 (on) gün içinde dilekçeyle yapılabilecek. İtiraz dilekçeyle Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü 06500-Teknikokullar/Ankara adresine yapılabilecek. Kursiyerler, sınav sonuçlarına ve sınav uygulamasına ilişkin itiraz başvurularını, T.C. Ziraat Bankası Başkent/Ankara şubesi, Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Ankara Merkez şubesi ve Türkiye Halk Bankası A.Ş. Küçükesat şubelerinden herhangi birine, "Kurumsal Tahsilât Programı" aracılığı ile 10 TL (On TL KDV Dahil) itiraz ücreti yatıracak. Alınan banka dekontu ve sınav adının yazılı olduğu dilekçe ile birlikte yapılacak. Faksla yapılan itirazlar dikkate alınmayacak. (milliyet.com.tr)
Heyecanla beklenen ehliyet sınav sonuçları açıklandı. MEB tarafından 10 Ocak 2015 tarihinde gerçekleşen ehliyet sınavı sonuçlarını MEB üzerinden yayınlandı. Sonuçları öğrenmek için haberimizde yer alan linke tıklayarak öğrenebilirsiniz...
2015 yılındaki ilk ehliyet sınavı 10 Ocak 2015 tarihinde yapıldı. Bundan sonraki ehliyet sınavı ise Mart ayında yapılacak. 21 Mart'ta gerçekleşecek Ehliyet Sınavının başvuruları ise bu çarşamba günü yanı 14 Ocak tarihi itibariyle başlayacak. Başvurular 8 Şubat tarihine kadar sürecek.
Milli Eğitim Bakanlığı, ehliyet sınavlarında değişiklik yaptı. 2015 yılı için hazırladığı 'Motorlu Taşıt Sürücü Kursiyerleri Sınavı e-Kılavuzu'na göre, yılda 9 kez yapılan ehliyet sınavı sayısı 6'ya indirildi.
EHLİYET SINAV SONUÇLARINI ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
Diğer Ehliyet sınav tarihleri şöyle
21 Mart 2015 tarihindeki Ehliyet sınavı (MTSAS) için sınav ücretinin bankalara yatırılacağı tarihler; 14 Ocak-8 Şubat 2015 tarihleri arasında yapılacak.
27 Haziran 2015 tarihinde yapılacak ehliyet sınavı (MTSAS) için sınav ücretinin bankalara yatırılacağı tarihler; 6 Nisan-12 Haziran arası.
22 Ağustos 2015 tarihinde gerçekleştirilecek ehliyet sınavı için sınav ücretinin bankaya yatırılacağı tarihler; 1-21 Temmuz 2015 tarihleri arasında yapılacak.
10 Ekim 2015 tarihinde yapılacak ehliyet sınavı için adaylar ehliyet sınav ücretini 25 Ağustos-15 Eylül 2015 tarihleri arasında bankalara yatıracak.
12 Aralık 2015 tarihinde 2015 yılının en son ehliyet sınavı için ise adaylar ehliyet sınav ücretini 16 Ekim-17 Kasım 2015 tarihleri arasında yatıracaklar.
Direksiyon eğitimi ücretine zam!
Ehliyet alacaklara kötü haber. Direksiyon eğitimi sınav ücreti, 50 liradan 60 liraya çıkarıldı.
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü tarafından illere gönderilen yazıda, Karayolları Trafik Kanunu'nda, "teorik ve uygulamalı sınavlar için sürücü adaylarından alınacak sınav ücreti ile sınavlara ilişkin iş ve işlemlerde görev alanlara ödenecek ücretlerin her yıl Millî Eğitim Bakanlığınca belirlendiği hükümünün" yer aldığı hatırlatıldı.
Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Direksiyon Eğitimi Dersi Sınav Yönergesi doğrultusunda, sınavda görev alanların ücretlerinin ödenmesi için kursiyerlerden her yıl ocak ayında Bakanlıkça belirlenen miktarda sınav ücretinin alındığı anımsatılan yazıda, bu ücretin, kursiyerler veya kurs yöneticilerince sınav tarihinden 6 iş günü önce belirlenen bankalara yatırıldığı belirtildi.
Bu makbuzun kurs tarafından il ve ya ilçe milli eğitim müdürlüğüne verildiği ifade edilen yazıda, bu ücret dışında kursiyerlerden direksiyon eğitimi sınavı için herhangi bir ad altında ücret alınmayacağına dikkat çekildi.
Bu doğrultuda sürücü kurslarında kayıtlı olan ve 2015'te direksiyon eğitimi dersi uygulama sınavına girecek kursiyerlerden ocak ayının üçüncü haftasından itibaren (17-18 Ocak 2015'te yapılacak sınavlardan başlamak üzere) 60 lira sınav ücreti alınacak.
Motorlu Taşıt Sürücü Adaylığı Sınavı (Ehliyet) bütün sertifika sınıflarında teorik derslerin, yazılı sınavda sorulacak soru sayısı ve süreleri şu şekilde;
2015 Ehliyet başvuru, sınav ve onay işlemleri tarihleri MEB
Ehliyetler çeşitlenecek
Türkiye'nin AB kriterlerini yakalamaya çalıştığını aktaran Yılmaz, bu çerçevede sürücü belgelerinin de AB standartlarına uygun hale getirilmesi için bir dizi yenilik yapıldığını ifade etti. Bu bağlamda geçen yıl yapılan yasal düzenlemeyle sürücü belgesi çeşidinin 17'ye çıktığını, değişikliklerin sadece sürücü belgeleriyle sınırlı kalmadığını vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
"AB standartları çerçevesinde sürücü belgelerinde de değişim yaşanacak. Ağır vasıtalarda her 5 yılda bir, diğer araçlarda 10 yılda bir sürücü belgeleri değişerek sürücüler sağlık kontrollerine tabii tutulacak. Muhtemelen bu kontrollere eğitim şartı da getirilecek. Güncel bilgilerin tazelenmesi, değişen kuralları tekrar görme açısından sürücü kurslarına da görev düşüyor. Sınavların zor olmasını biz istedik. Çünkü sınavlar ne kadar zor olursa biz sürücü kursları da o kadar kaliteli eğitim vereceğiz. Ayrıca sürücü belgesi almak isteyenlerin dikkati ve olaya bakışı daha ciddi olacaktır."
MOTORLU TAŞIT SÜRÜCÜ KURSUNA KAYIT YAPTIRMA ŞARTLARI
Sürücü belgesi almak isteyen ve gerekli belgeleri tamamlayan adaylar, motorlu taşıtlar sürücü kurs müdürlüklerine kayıt yaptıracaktır. Kayıt şartları aşağıda belirtilmiştir.
a. A1, A2, F ve H sınıfı sürücü kursları için 17 (on yedi) yaşını bitirmiş olmak.
b. B ve G sınıfları için 18 (on sekiz) yaşını bitirmiş olmak.
c. C, D ve E sınıfları için 22 (yirmi iki) yaşını bitirmiş olmak. ( Üniversitelerin sürücü eğitimi veren yüksek okul ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin askerî ihtisas görevleri için subay ve astsubay sınıf okullarında ve uzman Jandarma okullarında açılan sürücü eğitimi kurslarından mezun olanlarda bu şart aranmaz.)
d. A1, A2, B, C, D, E, F, G ve H sınıfı için en az ilkokul düzeyinde eğitim almış olmak.
e. Pratisyen tabip veya uzman tabip tarafından verilen sürücü olur sağlık raporu almış olmak.
f. “Sabıka kaydının olmadığına dair” dilekçeyi kurs müdürlüğüne vermek.
g. Sürücü belgesi süresiz olarak geri alınmamış olmak.
h. Son 6 (altı) ay içinde cepheden çekilmiş 1 (bir) adet vesikalık fotoğrafını MTSK Müdürlüğüne teslim etmek.
ı. Nüfus cüzdanı fotokopisini MTSK Müdürlüğüne teslim etmek.
Yabancı uyruklu adaylardan;
a. Pasaportun noter tasdikli Türkçe tercümesi,
b. Öğrenim vizesinin bulunması veya Türkiye'de altı aydan fazla kalacağını gösteren ikametgâh izni veya öğrenim vizesi,
c. Öğrenim belgesinin noter tasdikli Türkçe tercümesi,
d. Pratisyen tabip veya uzman tabip tarafından verilen sürücü olur sağlık raporu'nu kayıt esnasında MTSK Müdürlüğüne teslim etmesi,
e. Son 6 (altı) ay içinde cepheden çekilmiş bir adet vesikalık fotoğrafını MTSK Müdürlüğüne teslim etmesi istenmektedir.
SINAVA İTİRAZ İÇİN BANKAYA 10 LİRA YATIRILACAK
Sınav değerlendirmesinin güvenliği açısından kursiyerlerin cevap kâğıdı, iki adet optik okuyucu tarafından çift kontrol sistemiyle okutulacak. Kursiyerlerin derslere göre sorulara verdikleri doğru cevap sayıları tespit edilecek. Yanlış cevaplar dikkate alınmayacak. Tespit edilen doğru cevap sayıları üzerinden her bir ders için 100 puandan hesaplama yapılacak. Her ders için 100 üzerinden 70 ve üzeri puan alan kursiyer başarılı sayılacak. Merkezi sistem sınavında her soru puan olarak eşit ağırlığa sahip olacak. Sınav sonuçları www.meb.gov.tr internet adresinden duyurulacak.
Ehliyet sınavı sorularına, ehliyet sınavı cevap anahtarına ve ehliyet sınavı sonuçlarına yapılacak olan itirazlar internetten yayımlanmasından itibaren en geç 10 (on) gün içinde dilekçeyle yapılabilecek. İtiraz dilekçeyle Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü 06500-Teknikokullar/Ankara adresine yapılabilecek. Kursiyerler, sınav sonuçlarına ve sınav uygulamasına ilişkin itiraz başvurularını, T.C. Ziraat Bankası Başkent/Ankara şubesi, Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Ankara Merkez şubesi ve Türkiye Halk Bankası A.Ş. Küçükesat şubelerinden herhangi birine, "Kurumsal Tahsilât Programı" aracılığı ile 10 TL (On TL KDV Dahil) itiraz ücreti yatıracak. Alınan banka dekontu ve sınav adının yazılı olduğu dilekçe ile birlikte yapılacak. Faksla yapılan itirazlar dikkate alınmayacak. (milliyet.com.tr)
19 Ocak 2015 Pazartesi
Ehliyet sınav sonuçları ne zaman açıklanacak
Ehliyet sınavına giren adaylar merakla sonuçları bekliyordu. 10 Ocak 2015'te yapılan sınavın sonuçları ne zaman açıklanacak? Ehliyet sınav sonuçları nereden öğrenilebilecek? 10 ocak ehliyet sınavı sonuçları geri sayımda… 10 Ocak'da yapılan ehliyet sınav sonuçlarını merakla bekleyen sürücü adaylarına müjdeli haber geldi.
Açıköğretim Lisesi (AÖL) tarafından 3 - 4 Ocak 2015 tarihinde gerçekleştirilen sınav sonuçlarının Şubat ayı içerisinde açıklanacağı bildirildi. 10 Ocak 2015 cuma günü yapılan ehliyet sınav sonuçları için geri sayın başladı. Sürücü adayları bu sınavın sonucunu nereden, nasıl öğrenecek?10 Ocak’da MEB tarafından yapılan ehliyet sınav sonuçları açıklandı mı?
Ehliyet sınav sonuçlarını merak eden sürücü adaylarına müjde Milli Eğitim Bakanlığı’ndan geldi. MEB’den yapılan son açıklamalara göre ehliyet sınav sonuçları 20 Ocak Salı günü meb.gov.tr sitesinde yayınlanacak.
10 Ocak 2015 tarihinde yapılan Ehliyet sınav soruları ve sonuçlarınında son durum Ehliyet sınav sonuçlarını MEB'te öğrenilebilecek. Sonuçlar, online olarak sorgulanabilecek. Sorgulama meb.gov.tr'den yapılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı(MEB), ehliyet sınavlarında değişikliğe gitti. 2015 yılı için hazırladığı 'Motorlu Taşıt Sürücü Kursiyerleri Sınavı e-Kılavuzu'na göre, yılda 9 kere yapılan ehliyet sınavları sayısı 6'ya düşürüldü. 2015 yılının ilk ehliyet sınavı 10 Ocak 2015 Cumartesi günü yapıldı, yılın son sınavı ise 12 Aralık 2015 Cumartesi günü yapılacak.
2015 EHLİYET SINAVI TARİHLERİ VE EHLİYET SINAVLARI TAKVİMİ
Milli Eğitim Bakanlığı sürücü adaylarının merakla beklediği 2015 ehliyet sınavı takvimini ilan etti. MEB'in duyurusuna göre yıl içinde 6 ehliyet sınavı (MTSKS) yapılacak. Ehliyet sınavı sonuçları ise sınav yapıldığı tarihten 10 gün sonra açıklanacak. Ehliyet sınavı takvimine göre 2015'in ilk sınavı 10 Ocak'ta yapılacak.
2015-MTSKS-1 Ehliyet Sınavı = 10 Ocak 2015 Cumartesi
2015-MTSKS-2 Ehliyet Sınavı = 21 Mart 2015 Cumartesi
2015-MTSKS-3 Ehliyet Sınavı = 27 Haziran 2015 Cumartesi
2015-MTSKS-4 Ehliyet Sınavı = 22 Ağustos 2015 Cumartesi
2015-MTSKS-5 Ehliyet Sınavı = 10 Ekim 2015 Cumartesi
2015-MTSKS-6 Ehliyet Sınavı = 12 Aralık 2015 Cumartesi
EHLİYET KRİTERLERİ DEĞİŞİYOR
Türkiye'nin AB kriterlerini yakalamaya çalıştığını aktaran Yılmaz, bu çerçevede sürücü belgelerinin de AB standartlarına uygun hale getirilmesi için bir dizi yenilik yapıldığını ifade etti. Bu bağlamda geçen yıl yapılan yasal düzenlemeyle sürücü belgesi çeşidinin 17'ye çıktığını, değişikliklerin sadece sürücü belgeleriyle sınırlı kalmadığını vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
"AB standartları çerçevesinde sürücü belgelerinde de değişim yaşanacak. Ağır vasıtalarda her 5 yılda bir, diğer araçlarda 10 yılda bir sürücü belgeleri değişerek sürücüler sağlık kontrollerine tabii tutulacak. Muhtemelen bu kontrollere eğitim şartı da getirilecek. Güncel bilgilerin tazelenmesi, değişen kuralları tekrar görme açısından sürücü kurslarına da görev düşüyor. Sınavların zor olmasını biz istedik. Çünkü sınavlar ne kadar zor olursa biz sürücü kursları da o kadar kaliteli eğitim vereceğiz. Ayrıca sürücü belgesi almak isteyenlerin dikkati ve olaya bakışı daha ciddi olacaktır."
Ehliyet sınav sonuçları açıklanmasına az bir zaman kaldı. A, B, C, D, E, sınıflarından sınava giren adayların sınav sonuçlarının açıklanmasına sadece sayılı günler kaldı.
5 VE 10 YIL GEÇERLİ OLACAK EHLİYET SINIFLARI
Buna göre yeni sürücü belgeleri; A1, A2, A, B1, B, BE, C1, C1E, C, CE, D1, D1E, DE, M, F, G ve K sınıfından oluşacak. A1, A2, A, B1, B, BE, F ve G sınıfı sürücü belgeleri 10 yıl, C1, C1E, C, CE, D1, D1E, D ve DE sınıfı ehliyetler 5 yıl geçerli olacak.
EHLİYET İÇİN GEREKLİ BELGELER
Diploma Fotokopisi (Aslı veya Noter tastkli) veya Öğrencilerden 2 adet öğrenci belgesi asıl olacak
Nüfus Cüzdan Fotokopisi
7 Adet Fotoğraf
Savcılıktan Temiz Kağıdı
( Adliyeden Ehliyet için olacak veya Beyan Dilekçesi e-devlet sitesinden de alabilirsiniz)
Sağlık Raporu (Tek tabibten veya hastaneden sürücü olur raporu Aile hekimleri ücretsiz veriyor)
Evli Bayanlardan Evlilik Cüzdanı Fotokopisi
Kan Gurubu Kartı
Ehliyeti Olup Büyütmek İsteyenler
(Ayrıca Yukarıdakilere ek olarak)
Sürücü Belgesi Fotokopisi (hürriyet.com.tr)
Açıköğretim Lisesi (AÖL) tarafından 3 - 4 Ocak 2015 tarihinde gerçekleştirilen sınav sonuçlarının Şubat ayı içerisinde açıklanacağı bildirildi. 10 Ocak 2015 cuma günü yapılan ehliyet sınav sonuçları için geri sayın başladı. Sürücü adayları bu sınavın sonucunu nereden, nasıl öğrenecek?10 Ocak’da MEB tarafından yapılan ehliyet sınav sonuçları açıklandı mı?
Ehliyet sınav sonuçlarını merak eden sürücü adaylarına müjde Milli Eğitim Bakanlığı’ndan geldi. MEB’den yapılan son açıklamalara göre ehliyet sınav sonuçları 20 Ocak Salı günü meb.gov.tr sitesinde yayınlanacak.
10 Ocak 2015 tarihinde yapılan Ehliyet sınav soruları ve sonuçlarınında son durum Ehliyet sınav sonuçlarını MEB'te öğrenilebilecek. Sonuçlar, online olarak sorgulanabilecek. Sorgulama meb.gov.tr'den yapılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı(MEB), ehliyet sınavlarında değişikliğe gitti. 2015 yılı için hazırladığı 'Motorlu Taşıt Sürücü Kursiyerleri Sınavı e-Kılavuzu'na göre, yılda 9 kere yapılan ehliyet sınavları sayısı 6'ya düşürüldü. 2015 yılının ilk ehliyet sınavı 10 Ocak 2015 Cumartesi günü yapıldı, yılın son sınavı ise 12 Aralık 2015 Cumartesi günü yapılacak.
2015 EHLİYET SINAVI TARİHLERİ VE EHLİYET SINAVLARI TAKVİMİ
Milli Eğitim Bakanlığı sürücü adaylarının merakla beklediği 2015 ehliyet sınavı takvimini ilan etti. MEB'in duyurusuna göre yıl içinde 6 ehliyet sınavı (MTSKS) yapılacak. Ehliyet sınavı sonuçları ise sınav yapıldığı tarihten 10 gün sonra açıklanacak. Ehliyet sınavı takvimine göre 2015'in ilk sınavı 10 Ocak'ta yapılacak.
2015-MTSKS-1 Ehliyet Sınavı = 10 Ocak 2015 Cumartesi
2015-MTSKS-2 Ehliyet Sınavı = 21 Mart 2015 Cumartesi
2015-MTSKS-3 Ehliyet Sınavı = 27 Haziran 2015 Cumartesi
2015-MTSKS-4 Ehliyet Sınavı = 22 Ağustos 2015 Cumartesi
2015-MTSKS-5 Ehliyet Sınavı = 10 Ekim 2015 Cumartesi
2015-MTSKS-6 Ehliyet Sınavı = 12 Aralık 2015 Cumartesi
EHLİYET KRİTERLERİ DEĞİŞİYOR
Türkiye'nin AB kriterlerini yakalamaya çalıştığını aktaran Yılmaz, bu çerçevede sürücü belgelerinin de AB standartlarına uygun hale getirilmesi için bir dizi yenilik yapıldığını ifade etti. Bu bağlamda geçen yıl yapılan yasal düzenlemeyle sürücü belgesi çeşidinin 17'ye çıktığını, değişikliklerin sadece sürücü belgeleriyle sınırlı kalmadığını vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
"AB standartları çerçevesinde sürücü belgelerinde de değişim yaşanacak. Ağır vasıtalarda her 5 yılda bir, diğer araçlarda 10 yılda bir sürücü belgeleri değişerek sürücüler sağlık kontrollerine tabii tutulacak. Muhtemelen bu kontrollere eğitim şartı da getirilecek. Güncel bilgilerin tazelenmesi, değişen kuralları tekrar görme açısından sürücü kurslarına da görev düşüyor. Sınavların zor olmasını biz istedik. Çünkü sınavlar ne kadar zor olursa biz sürücü kursları da o kadar kaliteli eğitim vereceğiz. Ayrıca sürücü belgesi almak isteyenlerin dikkati ve olaya bakışı daha ciddi olacaktır."
Ehliyet sınav sonuçları açıklanmasına az bir zaman kaldı. A, B, C, D, E, sınıflarından sınava giren adayların sınav sonuçlarının açıklanmasına sadece sayılı günler kaldı.
5 VE 10 YIL GEÇERLİ OLACAK EHLİYET SINIFLARI
Buna göre yeni sürücü belgeleri; A1, A2, A, B1, B, BE, C1, C1E, C, CE, D1, D1E, DE, M, F, G ve K sınıfından oluşacak. A1, A2, A, B1, B, BE, F ve G sınıfı sürücü belgeleri 10 yıl, C1, C1E, C, CE, D1, D1E, D ve DE sınıfı ehliyetler 5 yıl geçerli olacak.
EHLİYET İÇİN GEREKLİ BELGELER
Diploma Fotokopisi (Aslı veya Noter tastkli) veya Öğrencilerden 2 adet öğrenci belgesi asıl olacak
Nüfus Cüzdan Fotokopisi
7 Adet Fotoğraf
Savcılıktan Temiz Kağıdı
( Adliyeden Ehliyet için olacak veya Beyan Dilekçesi e-devlet sitesinden de alabilirsiniz)
Sağlık Raporu (Tek tabibten veya hastaneden sürücü olur raporu Aile hekimleri ücretsiz veriyor)
Evli Bayanlardan Evlilik Cüzdanı Fotokopisi
Kan Gurubu Kartı
Ehliyeti Olup Büyütmek İsteyenler
(Ayrıca Yukarıdakilere ek olarak)
Sürücü Belgesi Fotokopisi (hürriyet.com.tr)
15 tatil ne zaman başlayacak (Yarıyıl - Sömestr) Takdir ve teşekkür hesaplama
Öğrencilerin merakla beklediği 15 tatili (Sömestr) geldi çattı. Peki 15 tatil (Yarıyıl) ne zaman başlayacak? Öğretmen atamalarında flash gelişme! Öğretmen atamaları ne zaman yapılacak? Takdir ve teşekkür hesaplamarı nasıl yapılır?
Yaklaşan sömestr tatili öğrencilerde heyecanlı bir bekleyişe sebep olurken bunun yanı sıra öğretmen adaylarını da heyecan sardı. Öğrenciler ise heyecanla yarıyıl tatilinin başlamasını bekliyor. İşte MEB'in yarıyıl tatili ile ilgili son açıklamaları...
MEB Basın Müşaviri Abdülkadir Özkan, sosyal medyada 2014-2015 eğitim öğretim yılında kar yağışı ve olumsuz şartlar sebebiyle tatillerin, okullarda müfredatın ilerleyişine engel olduğu, bu nedenle 23 Ocak'ta başlayacak yarıyıl tatilinin 30 Ocak'a ertelendiği ve Bakan Nabi Avcı'nın "Eğitimin aksamaması adına sömestr tatilinin yarıya indirilmesini uygun gördüğünü" şeklinde yer alan haberlerin asılsız olduğunu söyledi.
Bu tür haberlere itibar edilmemesinin isteyen Özkan, "Bu haberler doğru değil. Bakanlığımız tarafından daha önce yayınlanan çalışma takvimine uygun olarak tüm eğitim kademelerinde okullar, 23 Ocak Cuma gününden itibaren yarıyıl tatiline girecek. 26 Ocak-6 Şubat'ta da yarıyıl tatili yapılacak. 2. dönem ise 9 Şubat'ta başlayacak, 12 Haziran'da da sona erecek.
Öğrenciler yoğun bir eğitim yılının ilk yarısı tamamlamak üzere. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yayınladığı genelge ile Bakanlığa bağlı her derece ve türdeki eğitim ve öğretim kurumlarında 2014-2015 eğitim ve öğretim yılının 15 Eylül 2014 Pazartesi günü başladı.
Buna göre, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılı; okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul ve imam hatip okullarının 5. sınıflarındaki öğrencilerin eğitim ve öğretime hazırlanması 8-12 Eylül 2014 tarihleri arasında yapıldı.
1. Dönem: 15 Eylül 2014 Pazartesi günü başlayacak 23 Ocak 2015'te sona erecek
Yarıyıl (Sömestr tatili): 23 Ocak-9 Şubat 2015
2. Dönem: 9 Şubat 2015 Pazartesi başlayacak ve 12 Haziran 2015 günü sona erecek.
TAKDİR VE TEŞEKKÜR HESAPLAMASI NASIL YAPILIR?
Öğrenci notları e- Mektep üzerinden denetim edilir. e- Mektep Veli Bilgilendirme Sistemi; e-okul modülünün haricinde, velilerin öğrencilerin okul durumlarının takibi için açılmış olan e-okul Veli Bilgilendirme Sistemi (e-okul VBS) bulunmaktadır. Bu sistemde ise öğrencinin devamsızlıkları, ders programı, davranış notları, sınav tarihleri, okul tarafından gercekleşen duyurular, merkezî sınavların giriş belgeleri ya da tercih sonuçları bu sistem üzerinden Türkiye Cumhuriyeti (TC) Kimlik Numarası ve okul numarası girildikden akabinde birkaç emniyet sorusuna cevap verilerek takip edilebilmektedir.
Verilen takdir ve teşekkür hesaplama belgesi sayfası açılır.
Notlar ders bölümlerine giriş yapılır
Her ders saati ve notları titizlikle yazılmalıdır.
Hesapla tuşuna basıldıktan akabinde altta belge neticesi ve vasatça çıkar.
Yaklaşan sömestr tatili öğrencilerde heyecanlı bir bekleyişe sebep olurken bunun yanı sıra öğretmen adaylarını da heyecan sardı. Öğrenciler ise heyecanla yarıyıl tatilinin başlamasını bekliyor. İşte MEB'in yarıyıl tatili ile ilgili son açıklamaları...
MEB Basın Müşaviri Abdülkadir Özkan, sosyal medyada 2014-2015 eğitim öğretim yılında kar yağışı ve olumsuz şartlar sebebiyle tatillerin, okullarda müfredatın ilerleyişine engel olduğu, bu nedenle 23 Ocak'ta başlayacak yarıyıl tatilinin 30 Ocak'a ertelendiği ve Bakan Nabi Avcı'nın "Eğitimin aksamaması adına sömestr tatilinin yarıya indirilmesini uygun gördüğünü" şeklinde yer alan haberlerin asılsız olduğunu söyledi.
Bu tür haberlere itibar edilmemesinin isteyen Özkan, "Bu haberler doğru değil. Bakanlığımız tarafından daha önce yayınlanan çalışma takvimine uygun olarak tüm eğitim kademelerinde okullar, 23 Ocak Cuma gününden itibaren yarıyıl tatiline girecek. 26 Ocak-6 Şubat'ta da yarıyıl tatili yapılacak. 2. dönem ise 9 Şubat'ta başlayacak, 12 Haziran'da da sona erecek.
Öğrenciler yoğun bir eğitim yılının ilk yarısı tamamlamak üzere. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yayınladığı genelge ile Bakanlığa bağlı her derece ve türdeki eğitim ve öğretim kurumlarında 2014-2015 eğitim ve öğretim yılının 15 Eylül 2014 Pazartesi günü başladı.
Buna göre, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılı; okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul ve imam hatip okullarının 5. sınıflarındaki öğrencilerin eğitim ve öğretime hazırlanması 8-12 Eylül 2014 tarihleri arasında yapıldı.
1. Dönem: 15 Eylül 2014 Pazartesi günü başlayacak 23 Ocak 2015'te sona erecek
Yarıyıl (Sömestr tatili): 23 Ocak-9 Şubat 2015
2. Dönem: 9 Şubat 2015 Pazartesi başlayacak ve 12 Haziran 2015 günü sona erecek.
TAKDİR VE TEŞEKKÜR HESAPLAMASI NASIL YAPILIR?
Öğrenci notları e- Mektep üzerinden denetim edilir. e- Mektep Veli Bilgilendirme Sistemi; e-okul modülünün haricinde, velilerin öğrencilerin okul durumlarının takibi için açılmış olan e-okul Veli Bilgilendirme Sistemi (e-okul VBS) bulunmaktadır. Bu sistemde ise öğrencinin devamsızlıkları, ders programı, davranış notları, sınav tarihleri, okul tarafından gercekleşen duyurular, merkezî sınavların giriş belgeleri ya da tercih sonuçları bu sistem üzerinden Türkiye Cumhuriyeti (TC) Kimlik Numarası ve okul numarası girildikden akabinde birkaç emniyet sorusuna cevap verilerek takip edilebilmektedir.
Verilen takdir ve teşekkür hesaplama belgesi sayfası açılır.
Notlar ders bölümlerine giriş yapılır
Her ders saati ve notları titizlikle yazılmalıdır.
Hesapla tuşuna basıldıktan akabinde altta belge neticesi ve vasatça çıkar.
E Okul Veli Bilgilendirme Sistemi ile sınav sonucu ve karne notu sorgula
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bu yıl ilk kez tüm öğrenciler için bir dersten aldıkları notu, sınıf ortalaması ile karşılaştırabilecekleri istatistiki bilgileri e-okul öğrenci notları sistemine ekledi. İnternet üzerinden artık e-okul Veli Bilgilendirme Sistemiyle (VBS) veliler öğrencilerin sınav sonucu ve karne notunu sorgulayarak öğrenebilirler.
Veli Bilgilendirme Sistemi adın üstünde olan, öğrenci velilerini bilgilendirmek amaçlı hazırlanmış bir E-Okul projesidir. Bu E-Okul projesi ile birlikte hem aileler hem de öğrenciler, kolaylıkla not ve devamsızlıklarını takip edebiliyor. Aile ise öğrencinin durumunu yakından takip ederek, herhangi bir sorunla karşılaşıldığında direk, okul yönetimi ile temasa geçebiliyor.
“Not Saklama Dönemi Kapandı!”, böylece geçmişte karşılaşılan, ailelerine notlarını söylemeye çekinen öğrencilerin, psikolojik sorunlar yaşayarak, velilerinin karne günü öğrencinin notlarının öğrenmesi ile birlikte ortaya çıkan sorunların sonuna, E-Okul ve uygulamaları sayesinde geliniyor. Peki, E-Okul projelerinin bir ayağı olan veli bilgilendirme sistemi neleri kapsıyor?
E-Okul Veli Bilgilendirme Sistemi’ ne Erişim
Öncelikle E-Okul sistemine girdiğinizde, karşınıza bir ekran gelecektir. Bu ekrandaki en üst kısma resimde gördüğünüz karakterleri girmeniz gerekecektir. Daha sonra 11 haneli T.C. numaranızı ve okulunuzun size vermiş olduğu öğrenci numaranızı girmelisiniz. ”Tamam” butonuna tıkladığınızda E-Okul sistemine giriş yapmış olacaksınız..
Karşınıza bir duyuru ekranı gelecektir. bugün karşımıza gelen duyuru sisteminde karşılaştığımız bilgiler PYBS konusunu kapamaktadır. E-Okul duyurularını takip etmenizi önerebiliriz, çünkü içerisinde sizi olumlu şekilde yönlendirebilecek birçok sınav ve sistemden haberdar olmanızı sağlar.
E-Okul projesinin veli bilgilendirme ayağı olan Veli Bilgilendirme Sistemi’ nin üç adet ana menüsü vardır.
Sınav Bilgileri
E-Okul projesinin veli bilgilendirme ayağı olan Veli Bilgilendirme Sistemi’ nin menülerinde yer alan bilgilerden ilki “Sınav Bilgileri” dir. Bu sekmeye tıklayarak sınav ile ilgili tüm bilgilerinize ulaşabilirsiniz.
Öğrenci Bilgileri
E-Okul projesinde öğrenciler ya da veliler için hazırlanan kısmın, öğrenciye ait bilgilerinin tümünü barındıran bir menüdür. Öğrenci bilgileri açılır menüsü içerisinde 12 adet uygulamayı kapsayan bir menüdür. Bu uygulamaları tek tek inceleyelim.
Veli Bilgilendirme Sisteminde Karşılaşılan Bazı Sorunlar
E-Okul veli bilgilendirme sistemi her ne kadar bu alandaki işlemlerimizi kolaylaştırsa da bazı sorunlarla karşılaşılabilmektedir.
Veli bilgilendirme sisteminde karşılaşılan bu sorunlardan bazıları öğrenci listelerinin tam olarak girilememesinden kaynaklanmaktadır. Bu sorun not girişleri yapılmadan düzeltilmelidir. Aksi takdirde öğrenciyi sisteme ekleme şansı kalmayacaktır. Sisteme öğrencinin aldığı notlar girilemeyecektir.
Veli bilgilendirme sisteminde sınıfı yanlış girilmiş öğrenci ise not giriş işlemleri başladıktan sonra sınıfı düzeltilemeyecek ve karne alamayacaktır. Okulların çoğu öğrenciyi sisteme işlemekte ancak öğrenciye ait genel bilgiler ve veli bilgileri gibi bilgileri girmemektedir. Sisteminin düzenli bir şekilde çalışabilmesi için öğrenciye ait bilgilerin eksiksiz olarak girilmesi gerekmektedir.
Milli eğitim Bakanlığının genelgelerde vermiş olduğu günlük bilgilerin (devamsızlık vb.) her gün girilmesi gerektiği talimatı oldukça önem taşımaktadır. Karşılaşılan bu sorunlar sisteme girilen yanlış bilgi veya eksik bilgilerden kaynaklanmaktadır. Bilgiler doğru girildiğinde aksamadan çalışan bir uygulamadır.
E-Okul Tasarımı Yenilendi
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) e-okul veli bilgilendirme sistemi ve e-okul yönetim bilgi sistemi tasarımı değişti. Daha önce e-okul sisteminde yaşanan sorunlar artık daha az yaşanacak. Sisteme daha önce farklı tarayıcılardan girmek imkansızdı. Ancak yeni tasarımda bu sorun aşılmış.
-Artık farklı tarayıcılardan sisteme sorunsuzca giriş yapabilirsiniz
– Tasarım gözü yormayan ve sade bir hale getirildi.
– Eski tasarımda yer alan büyük boyutlu ve geç yüklenen grafik dosyaları yerini daha hızlı olanlarına bıraktı.
– Mobil girişi daha önce sorunlu idi, ancak şu an tam manasıyla sisteme mobil uygulamalardan tam anlamıyla girmek mümkün
– OS ve Android uygulamaları geliştirildi.
– Artık giriş sayfasında , sizi ilgilendiren haber ve duyuruları da görebileceksiniz.
– Tüm tarayıcı sorunları giderilmiş, mobil erişim tam anlamıyla sağlanmıştır.
18 Ocak 2015 Pazar
İTÜ’den bilimle çocukları buluşturan proje!
İTÜ Bilim Merkezi içinde dezavantajlı çocuklara yönelik kurulan Bilim Okulu açıldı. Açılışa katılan Milli Eğitim Bakanı Avcı, eğitim gören çocuklarla sohbet ederek yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi aldı.
İTÜ Bilim Merkezi’nin içinde oluşturulan, dezavantajlı (alt sosyo-ekonomik seviyede ve bir kısmı bedensel engelli) çocuklara yönelik Bilim Okulu’nun açılışı, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan, İstanbul Kalkınma Ajansı Başkanı Aşkın Ayık’ın da katıldığı törenle yapıldı.
Beyoğlu ilçe sınırları içinde yaşayan 375 çocuğun yararlandığı ve tamamı yüksek lisans ya da doktora öğrencilerinden oluşan 61 kişilik bilim iletişimcileri kadrosunun eğitim verdiği proje, 2014 yılı sonunda başladı. Bilim Okulu’nun resmi açılışı ise 16 Ocak Cuma günü İTÜ Taşkışla Yerleşkesinde düzenlenen törenle yapıldı.
Milli Eğitim Bakanı Avcı: Amacımız böyle merkezleri çoğaltmak
Törende konuşan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, projenin çok önemli bir model olduğunu belirterek, hayata geçirilmesinde emeği olan herkese teşekkür etti. Bakanlık olarak sorumluluklarının farkında olduklarını söyleyen Avcı, bu tür bilim merkezlerini çoğaltarak dezavantajlı öğrencilere hizmet vermesini istediklerini kaydetti.
Bilim okulundaki eğitimlerin sadece fen bilimleri ve matematikle sınırlı kalmayacağını ve sanat boyutunun da ekleneceğini öğrendiğini ve bundan büyük memnuniyet duyduğunu söyleyen Bakan Avcı, merkezi gezerken “Foucault Sarkacı”nı gördüğünü anımsattı.
Kendisinin bu sarkaca ilişkin bilgiyi Umberto Eco’nun “Foucault Sarkacı” adlı romanından edindiğini anlatan Bakan Avcı, “Çocuklarımızın sadece fen bilimleri ve matematikle değil aynı zamanda sanatla da sporla da kültürel etkinliklerle de buluşturulmalarında büyük fayda var” dedi.
Üniversite ve okul ziyaretlerinde kitap önerilerinde bulunduğunu anımsatan Bakan Avcı, öğrencilere “Foucault Sarkacı” adlı kitabı okumalarını tavsiye etti.
İTÜ Rektörü Karaca: Üniversiteler çocuklara kapalı yerler değildir
Üniversitelerin genellikle çocuklara kapalı bir ortam olarak düşünüldüğüne dikkat çeken İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, “Bu projede de çok güzel bir örneği görüldüğü üzere İTÜ herkese kucak açan bir kurum. Biz kendimizi daha çok fen ve matematik ağırlıklı olarak yansıttık. Ama İTÜ’nün bir de sanat ve sosyal sorumluluk yönü var. Geliştirdiğimiz birçok proje ile topluma dokunan, pozitif değer yaratan işlere imza atıyoruz” diye konuştu.
‘Bilimin eğlenceli dünyasına yolculuk’
Projenin Koordinatörlüğünü yürüten İTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Leyla Tavacıoğlu, “Çocuklara bilimi deneysel platformda anlatmaya çalışıyoruz. Çocuklar bilime dokunup, bilimin eğlenceli ve büyülü dünyasına yolculuk yapabilecekler” dedi.
Beyoğlu Belediye Başkanı Demircan da proje iştirakçilerinden biri olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, belediye olarak çocuklara Turabi Baba Kütüphanesi aracılığıyla ulaşmaya çalışıklarını söyledi.
Her gün 90 çocuk bilim okulunda eğitim alıyor
İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen “Ana, İlk ve Ortaokul Öğrencilerine Yaratıcı, Deney ve Gözleme Dayalı Uygulamalı Fen ve Matematik Eğitimi ve Ar-Ge Çalışmaları Projesi” kapsamında, Beyoğlu ilçe sınırları içinde 375 çocuk İTÜ’de kurulan Bilim Okuluna başladı. Öğrencilerin seçiminde Beyoğlu Belediyesi ve Beyoğlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği yapıldı. Proje kapsamında, her gün 90 çocuk İTÜ Bilim Merkezine gelerek kendileri için kurulan bilim okulunda eğitim alıyor. Projede eğitmen olarak görev almak üzere tamamı yüksek lisans ve doktora öğrencilerinden oluşan 61 gönüllü, bilim iletişimci olmak üzere eğitim aldı. Halen 25’i aktif olarak görev yapıyor. Uzun soluklu projede, bilim iletişimcileri dönüşümlü olarak görev alacak.
Öğrenciler, matematik, fizik, kimya, astronomi üzerine laboratuvar çalışmaları yürütüyor, deneyler yapıyor. İTÜ Bilim Merkezi içinde bu projeye özel yeni laboratuvarlar ve atölyeler kuruldu. Bilimin eğlenceli ve etkileyici dünyasına yolculuğa çıkan çocuklar, farklı yaş gruplarına göre sınıflara ayrıldı. Okulun öğrencileri arasında anaokulu, ilkokul ve ortaokul olmak üzere 3 ayrı kademe bulunuyor.
Müfredat için öneriler geliştirilecek
Tüm deneyler ve eğitimler, MEB müfredatına paralel ilerliyor. Bu noktada okulun amaçları arasında, MEB’e müfredat önerileri ile gitmek de var. Yapılan Ar-Ge çalışmaları ile toplam 9 aylık program dahilinde sürecek eğitimler doğrultusunda bir rapor hazırlanması hedefleniyor. Ayrıca proje kapsamında gerçekleştirilecek 5 ayrı halk semineriyle, ilgi duyanların üniversite ve bilimle popüler düzeyde buluşturulması hedefleniyor.
Eğitime destek projesinin ötesinde
Ayrıcalıklı bir sosyal sorumluluk projesi olan çalışma hem kapsamı hem ulaştığı öğrenci kitlesi hem de eğitim sistemi için yeni öneriler geliştirecek olması nedeniyle örnek niteliği taşıyor. Bir eğitime destek projesinin ötesine geçilerek bilimin geleceğine yatırım yapılması, yeteneklerin keşfedilip desteklenmesi, bunun için de ekonomik temelli fırsat eşitsizliklerinin ortadan kaldırılması amaçlanıyor.
Okula dönüşecek dershaneler eylüle kadar açık
Dönüşüm programı kapsamında özel okula dönüşecek dershaneler, 1 Eylül 2015'e kadar faaliyetlerine devam edebilecek.
Dönüşüm programı kapsamında taahhüt ettiği özel okula dönüşecek dershanelerden, 30 Mayıs’tan önce mevcut binalarında veya farklı binalarda okul olarak kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenenler, aynı anda dershane olarak da 1 Eylül 2015’e kadar faaliyetlerine devam edebilecek.
Milli Eğitim Bakanlığının Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmeliğe göre, dönüşüm programına alınan dershanelerden, 2015-2016 eğitim öğretim yılından itibaren taahhüt ettiği özel okula dönüşecek olanlardan, 30 Mayıs 2015’ten önce mevcut binalarında veya farklı binalarda okul olarak kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenen kurumlar, aynı anda 1 Eylül 2015’e kadar faaliyetlerine devam edebilecek.
Dönüşüm programına alınan dershanelerin kurucuları, kurumlarını mevcut binalarında okula dönüştürmek isterse 1 Eylül 2015’e kadar Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesine uygun hale getireceğine dair noter onaylı taahhütname, geçici yerleşim planı ve en az bir yıllık kira sözleşmesi, kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatının verilebilmesi için istenen belgelerle valiliğe müracaat edecek. Okulun kontenjanı geçici yerleşim planı üzerinden belirlenecek.
Kurumun farklı binada okula dönüştürülmek istenmesi durumunda da kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatının verilebilmesi için talep edilen belgeler istenecek.
Özel okullar bahçesi bulunan ve müstakil binalarda, okul öncesi eğitim, ilkokul ve ortaokul ya da ortaokul ve ortaöğretim okulu veyahut birden fazla ortaöğretim okulu açabilecek.
Özel eğitim kurumu sahipleri aynı binanın birbirine geçişi olan farklı blokları dışında aynı katta okulların ders yapılan bölümlerini bulunduramayacak.
Aynı ilde olmak üzere özel eğitim kurumlarında görev yapan yönetici ve rehber öğretmen dışındaki eğitim personeline, başka kurumlarda da ders saati ücretli olarak görev verilebilecek. Eğitim personelinin toplam ders saati sayısı kurumlarda 40 saati geçemeyecek. Okul öncesi eğitim kurumlarında ise eğitim personelinin toplam haftalık ders saati sayısı, asıl görevli aylık ücretli olarak çalıştığı kurumun dengi resmi örgün veya yaygın eğitim kurumunda eğitim personelinin girebileceği ders saati sayısını geçemeyecek.
Eğitim personeli olarak görev yapma nitelik ve şartlarını taşıyan ve herhangi bir kurumda çalışmayanlara, kurumlarda haftada 40 saati, okul öncesi eğitim kurumlarında ise dengi resmi okul öğretmenlerinin haftada girebileceği ders saati kadar ücretli olarak görev verilebilecek. Sözcü
Dönüşüm programı kapsamında taahhüt ettiği özel okula dönüşecek dershanelerden, 30 Mayıs’tan önce mevcut binalarında veya farklı binalarda okul olarak kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenenler, aynı anda dershane olarak da 1 Eylül 2015’e kadar faaliyetlerine devam edebilecek.
Milli Eğitim Bakanlığının Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmeliğe göre, dönüşüm programına alınan dershanelerden, 2015-2016 eğitim öğretim yılından itibaren taahhüt ettiği özel okula dönüşecek olanlardan, 30 Mayıs 2015’ten önce mevcut binalarında veya farklı binalarda okul olarak kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenen kurumlar, aynı anda 1 Eylül 2015’e kadar faaliyetlerine devam edebilecek.
Dönüşüm programına alınan dershanelerin kurucuları, kurumlarını mevcut binalarında okula dönüştürmek isterse 1 Eylül 2015’e kadar Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesine uygun hale getireceğine dair noter onaylı taahhütname, geçici yerleşim planı ve en az bir yıllık kira sözleşmesi, kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatının verilebilmesi için istenen belgelerle valiliğe müracaat edecek. Okulun kontenjanı geçici yerleşim planı üzerinden belirlenecek.
Kurumun farklı binada okula dönüştürülmek istenmesi durumunda da kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatının verilebilmesi için talep edilen belgeler istenecek.
Özel okullar bahçesi bulunan ve müstakil binalarda, okul öncesi eğitim, ilkokul ve ortaokul ya da ortaokul ve ortaöğretim okulu veyahut birden fazla ortaöğretim okulu açabilecek.
Özel eğitim kurumu sahipleri aynı binanın birbirine geçişi olan farklı blokları dışında aynı katta okulların ders yapılan bölümlerini bulunduramayacak.
Aynı ilde olmak üzere özel eğitim kurumlarında görev yapan yönetici ve rehber öğretmen dışındaki eğitim personeline, başka kurumlarda da ders saati ücretli olarak görev verilebilecek. Eğitim personelinin toplam ders saati sayısı kurumlarda 40 saati geçemeyecek. Okul öncesi eğitim kurumlarında ise eğitim personelinin toplam haftalık ders saati sayısı, asıl görevli aylık ücretli olarak çalıştığı kurumun dengi resmi örgün veya yaygın eğitim kurumunda eğitim personelinin girebileceği ders saati sayısını geçemeyecek.
Eğitim personeli olarak görev yapma nitelik ve şartlarını taşıyan ve herhangi bir kurumda çalışmayanlara, kurumlarda haftada 40 saati, okul öncesi eğitim kurumlarında ise dengi resmi okul öğretmenlerinin haftada girebileceği ders saati kadar ücretli olarak görev verilebilecek. Sözcü
YGS ve sınavsız geçiş başvuru süresi uzatılmayacak!
YGS ve sınavsız geçiş için başvuru süresinin uzatılmayacağını belirten ÖSYM Başkanı Ali Demir, başvuruları son güne bırakmamaları konusunda adayları uyardı.
5 Ocak 2015 tarihinde başlayan 2015 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemine (ÖSYS) başvuru işlemleri, 19 Ocak 2015 tarihinde sona erecek.
ÖSYM Sınav Koordinatörlükleri, 17-18 Ocak 2015 tarihlerinde (bu hafta sonu) saat 09.00-17.00 arasında başvuruların alınabilmesi amacıyla açık tutulacak.
İnternet üzerinden başvurular, 19 Ocak 2015 tarihinde saat 23.59’da, başvuru merkezlerinden başvuru alma işlemi ise 19 Ocak 2015 tarihinde mesai saati bitiminde sona erecek.
ÖSYM Başkanı Ali Demir, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) başvurularının pazartesi sona ereceğini, başvuru süresinin uzatılmayacağını belirterek, “Adaylar, başvurularını son güne bırakmasınlar, bir an önce yapsınlar.
Benim özel ricam, başvuru yaptıktan, paralarını yatırdıktan sonra da ‘ais.osym.gov.tr’den teyit etsinler” dedi.
Demir, yaptığı açıklamada, YGS ve sınavsız geçiş başvurularının 5 Ocak’ta başladığını ve 19 Ocak Pazartesi sona ereceğini hatırlattı.
Bu yıl 2 milyon 100 bin adaydan başvuru beklediklerini belirten Demir, şimdiye kadar yaklaşık 1,5 milyon adayın başvuru yaptığını bildirdi. Demir, bu yıl, MEB ile yaptıkları çalışma çerçevesinde MERNİS’teki bilgileri aldıklarını ve süreci başarıyla yürüttüklerini söyledi.
Geçen yıllarda sınav ücretinin önce yatırılması nedeniyle başvurularda sorunlar yaşandığını dile getiren Demir, bu sene ilk önce başvuruları aldıklarını, ücretin yatırılmasını sonraya bıraktıklarını anlattı. Ücret yatırılmadan başvuru sürecinin tamamlanmadığına işaret eden Demir, banka ve internet ödemelerinde de herhangi sıkıntı yaşanmadığını belirtti.
Demir, üniversite sınavlarına girecek tüm adaylara başarı dileyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üniversite başvuruları için pazartesi son. 2014’te bunu ısrarla vurguladık, 2015’te de aynı noktada olacağız, hiçbir başvuru süremizi uzatmayacağız. Çünkü ondan sonraki süreç dakika dakika işliyor. Adaylar başvurularını son güne bırakmasınlar, bir an önce yapsınlar, paralarını yatırsınlar. Benim özel ricam, başvuru yaptıktan, paralarını yatırdıktan sonra da ‘ais.osym.gov.tr’den başvurularının yapıldığını teyit etsinler, herhangi aksamaya mahal bırakmasınlar.”
“Tüm cezaevleri başvuru merkezine dönüştürüldü”
Cezaevindeki adaylar için bu yıl yeni uygulama başlattıklarını dile getiren Demir, geçen yıllarda bu adayların başvurularının posta yoluyla aldığını ancak bunun bazı sorunlara neden vurguladı. Demir, bu nedenle tüm cezaevlerini başvuru merkezi haline dönüştürdüklerini bildirdi.
Engelli adaylara daha iyi hizmet sunmak amacıyla da yenilikler yaptıklarını söyleyen Demir, ÖSYM kılavuzunun Braille alfabesiyle basılarak, isteyen adaylara ve okullara gönderildiğini, kılavuzun sesli ve görüntülü hazırlanarak, internet sitesi üzerinden yayınlandığını ifade etti.
“40 yıllık ÖSYM tarihinde ilk kez”
Demir, engelli adaylara verilen hizmetlerin her yıl iyileştirildiğine işaret ederek, 40 yıllık ÖSYM tarihinde ilk kez bu yıl, engelli adayların, sağlık raporuyla tespit edilmesi durumunda, hayatlarını kolaylaştıran elektronik aletlerle sınava girmesine imkan sağladıklarını söyledi.
Uygulamanın ilk olması nedeniyle Ankara’da gerçekleştirileceğini dile getiren Demir, “Bu adayları Ankara’ya davet ederek, istedikleri elektronik aletlerle, bu elektronik büyüteç, daktilo, bilgisayar olabilir, kontrollü ortamda sınava girmelerini sağlayacağız” dedi.
Tüm adayların aynı şartlarda sınava girmeleri ve sadece bilgileriyle yarışmalarının sağlanmasının önemine dikkat çeken Demir, sınav güvenliğini zedeleyici her türlü unsuru ortadan kaldırmaya çalıştıklarını vurguladı.
“Tüm engelli adaylar Ankara’ya gelmeyecek”
Engelli adayların Ankara’ya davet edilmesinin, “eziyet” şeklinde yansıtılarak kamuoyunda yanlış algı yaratmaya çalışanlar olduğunu ifade eden Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüm engelli adaylar, Ankara’ya sınava gelecek diye bir şey asla söz konusu değil. Geçtiğimiz yıllardaki şartlar aynen geçerlidir. Yani bir aday, geçtiğimiz yıl YGS’ye kendi şehrinde girmişse ve yine o şartlarda girmek isterse girebilir. Ancak özel nitelikte elektronik büyüteç, bilgisayar, daktilo gibi cihazları talep eden adaylarımız, sınavda bunları kullanmak istiyorsa Ankara’ya gelip, her türlü iletişimden kesilmiş, sınavın güvenliğini zedeleyecek herhangi unsura müsaade edilmeyecek binalarda sınava girecekler. Bununla alakalı 2015-ÖSYS kılavuzunun arka sayfasında kurallar detaylı yer alıyor. Ricam, adaylar bunu dikkatli okusun. ‘Bütün engelliler Ankara’ya davet ediliyor’ diye bir şey asla söz konusu değil.”
Demir, şu ana kadar başvuran 1,5 milyon adaydan 2 bin 828’inin engelli olduğunu, özel alet kullanmak isteyen 134 engelli adaydan 26’sının ise zaten Ankara’da oturduğunu söyledi.
Ankara’ya gelmek isteyen bazı engelli adayların maddi durumlarının iyi olmadığı bilgisini aldıklarını dile getiren Demir, bu konuda gerek sivil toplum kuruluşları gerekse belediyelerden destek alınabilineceğini ifade etti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile iletişime geçtiklerini bildiren Demir, “Bu arkadaşlarımızın destek alarak Ankara’ya gelmelerini temin edebiliriz. Burada bir sorun yaşanacağını düşünmüyorum” diye konuştu.
ÖSYM Başkanı Demir, engelli adayların olumsuz haberlere itibar etmemesini ve ÖSYM ile iletişime geçmesini istedi. Sözcü
5 Ocak 2015 tarihinde başlayan 2015 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemine (ÖSYS) başvuru işlemleri, 19 Ocak 2015 tarihinde sona erecek.
ÖSYM Sınav Koordinatörlükleri, 17-18 Ocak 2015 tarihlerinde (bu hafta sonu) saat 09.00-17.00 arasında başvuruların alınabilmesi amacıyla açık tutulacak.
İnternet üzerinden başvurular, 19 Ocak 2015 tarihinde saat 23.59’da, başvuru merkezlerinden başvuru alma işlemi ise 19 Ocak 2015 tarihinde mesai saati bitiminde sona erecek.
ÖSYM Başkanı Ali Demir, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) başvurularının pazartesi sona ereceğini, başvuru süresinin uzatılmayacağını belirterek, “Adaylar, başvurularını son güne bırakmasınlar, bir an önce yapsınlar.
Benim özel ricam, başvuru yaptıktan, paralarını yatırdıktan sonra da ‘ais.osym.gov.tr’den teyit etsinler” dedi.
Demir, yaptığı açıklamada, YGS ve sınavsız geçiş başvurularının 5 Ocak’ta başladığını ve 19 Ocak Pazartesi sona ereceğini hatırlattı.
Bu yıl 2 milyon 100 bin adaydan başvuru beklediklerini belirten Demir, şimdiye kadar yaklaşık 1,5 milyon adayın başvuru yaptığını bildirdi. Demir, bu yıl, MEB ile yaptıkları çalışma çerçevesinde MERNİS’teki bilgileri aldıklarını ve süreci başarıyla yürüttüklerini söyledi.
Geçen yıllarda sınav ücretinin önce yatırılması nedeniyle başvurularda sorunlar yaşandığını dile getiren Demir, bu sene ilk önce başvuruları aldıklarını, ücretin yatırılmasını sonraya bıraktıklarını anlattı. Ücret yatırılmadan başvuru sürecinin tamamlanmadığına işaret eden Demir, banka ve internet ödemelerinde de herhangi sıkıntı yaşanmadığını belirtti.
Demir, üniversite sınavlarına girecek tüm adaylara başarı dileyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üniversite başvuruları için pazartesi son. 2014’te bunu ısrarla vurguladık, 2015’te de aynı noktada olacağız, hiçbir başvuru süremizi uzatmayacağız. Çünkü ondan sonraki süreç dakika dakika işliyor. Adaylar başvurularını son güne bırakmasınlar, bir an önce yapsınlar, paralarını yatırsınlar. Benim özel ricam, başvuru yaptıktan, paralarını yatırdıktan sonra da ‘ais.osym.gov.tr’den başvurularının yapıldığını teyit etsinler, herhangi aksamaya mahal bırakmasınlar.”
“Tüm cezaevleri başvuru merkezine dönüştürüldü”
Cezaevindeki adaylar için bu yıl yeni uygulama başlattıklarını dile getiren Demir, geçen yıllarda bu adayların başvurularının posta yoluyla aldığını ancak bunun bazı sorunlara neden vurguladı. Demir, bu nedenle tüm cezaevlerini başvuru merkezi haline dönüştürdüklerini bildirdi.
Engelli adaylara daha iyi hizmet sunmak amacıyla da yenilikler yaptıklarını söyleyen Demir, ÖSYM kılavuzunun Braille alfabesiyle basılarak, isteyen adaylara ve okullara gönderildiğini, kılavuzun sesli ve görüntülü hazırlanarak, internet sitesi üzerinden yayınlandığını ifade etti.
“40 yıllık ÖSYM tarihinde ilk kez”
Demir, engelli adaylara verilen hizmetlerin her yıl iyileştirildiğine işaret ederek, 40 yıllık ÖSYM tarihinde ilk kez bu yıl, engelli adayların, sağlık raporuyla tespit edilmesi durumunda, hayatlarını kolaylaştıran elektronik aletlerle sınava girmesine imkan sağladıklarını söyledi.
Uygulamanın ilk olması nedeniyle Ankara’da gerçekleştirileceğini dile getiren Demir, “Bu adayları Ankara’ya davet ederek, istedikleri elektronik aletlerle, bu elektronik büyüteç, daktilo, bilgisayar olabilir, kontrollü ortamda sınava girmelerini sağlayacağız” dedi.
Tüm adayların aynı şartlarda sınava girmeleri ve sadece bilgileriyle yarışmalarının sağlanmasının önemine dikkat çeken Demir, sınav güvenliğini zedeleyici her türlü unsuru ortadan kaldırmaya çalıştıklarını vurguladı.
“Tüm engelli adaylar Ankara’ya gelmeyecek”
Engelli adayların Ankara’ya davet edilmesinin, “eziyet” şeklinde yansıtılarak kamuoyunda yanlış algı yaratmaya çalışanlar olduğunu ifade eden Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüm engelli adaylar, Ankara’ya sınava gelecek diye bir şey asla söz konusu değil. Geçtiğimiz yıllardaki şartlar aynen geçerlidir. Yani bir aday, geçtiğimiz yıl YGS’ye kendi şehrinde girmişse ve yine o şartlarda girmek isterse girebilir. Ancak özel nitelikte elektronik büyüteç, bilgisayar, daktilo gibi cihazları talep eden adaylarımız, sınavda bunları kullanmak istiyorsa Ankara’ya gelip, her türlü iletişimden kesilmiş, sınavın güvenliğini zedeleyecek herhangi unsura müsaade edilmeyecek binalarda sınava girecekler. Bununla alakalı 2015-ÖSYS kılavuzunun arka sayfasında kurallar detaylı yer alıyor. Ricam, adaylar bunu dikkatli okusun. ‘Bütün engelliler Ankara’ya davet ediliyor’ diye bir şey asla söz konusu değil.”
Demir, şu ana kadar başvuran 1,5 milyon adaydan 2 bin 828’inin engelli olduğunu, özel alet kullanmak isteyen 134 engelli adaydan 26’sının ise zaten Ankara’da oturduğunu söyledi.
Ankara’ya gelmek isteyen bazı engelli adayların maddi durumlarının iyi olmadığı bilgisini aldıklarını dile getiren Demir, bu konuda gerek sivil toplum kuruluşları gerekse belediyelerden destek alınabilineceğini ifade etti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile iletişime geçtiklerini bildiren Demir, “Bu arkadaşlarımızın destek alarak Ankara’ya gelmelerini temin edebiliriz. Burada bir sorun yaşanacağını düşünmüyorum” diye konuştu.
ÖSYM Başkanı Demir, engelli adayların olumsuz haberlere itibar etmemesini ve ÖSYM ile iletişime geçmesini istedi. Sözcü
16 Ocak 2015 Cuma
"Kopyanın galiba üzeri kapatılmış..."
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, ana, ilk ve ortaokul öğrencilerine matematik ve fen alanlarında uygulamalı eğitimler veren İstanbul Teknik Üniversitesi(İTÜ) Taşkışla Kampüsü'nde çalışmalar sürdüren İTÜ Bilim Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi. Avcı, açılışın ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
"ÖSYM BAŞKANININ AÇIKLAMALARI"
Bakan Avcı, 2010'da yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavları’nda (KPSS) kopyaya ilişkin yürütülen soruşturmaya dair ÖSYM Başkanı Ali Demir'in "Soruşturma, 2010 yılı KPSS ile sınırlı kalmayacak" yönündeki açıklamalarına ilişkin, "Daha önce başlamış ve galiba üzeri kapatılmış bir yargı ve adli soruşturma söz konusu idi. Onunla ilgili adli soruşturma ve incelemeler zannediyorum belli aşamaya gelmiş olmalı ki, şimdi bununla ilgili bu çalışma başlatılıyor. Hayırlı olsun" dedi.
"OKUL YÖNETİCİLERİMİZİ, OKUL GÜVENLİĞİ KONUSUNDA UYARIYORUZ"
Enver ALAS - Güven Usta - İSTANBUL / DHA
"ÖSYM BAŞKANININ AÇIKLAMALARI"
Bakan Avcı, 2010'da yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavları’nda (KPSS) kopyaya ilişkin yürütülen soruşturmaya dair ÖSYM Başkanı Ali Demir'in "Soruşturma, 2010 yılı KPSS ile sınırlı kalmayacak" yönündeki açıklamalarına ilişkin, "Daha önce başlamış ve galiba üzeri kapatılmış bir yargı ve adli soruşturma söz konusu idi. Onunla ilgili adli soruşturma ve incelemeler zannediyorum belli aşamaya gelmiş olmalı ki, şimdi bununla ilgili bu çalışma başlatılıyor. Hayırlı olsun" dedi.
"OKUL YÖNETİCİLERİMİZİ, OKUL GÜVENLİĞİ KONUSUNDA UYARIYORUZ"
Enver ALAS - Güven Usta - İSTANBUL / DHA
Etiketler:
eğitim,
kpss,
meb,
Milli Eğitim Bakanlığı,
ösym
KPSS ile ilgili flaş açıklama
ÖSYM Başkanı Ali Demir, 2010'da yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavları'nda (KPSS) kopyaya ilişkin yürütülen soruşturmaya dair, "Bu konuda savcılıktan bize gelen her türlü talebi, kamuoyundan bize gelen her türlü uyarıyı, ihbarı biz son derece ciddi, titiz olarak alıyoruz. İncelemelerimiz, sadece 2010 öncesiyle kalmayacak. 2010 sonrasındaki sınavlarımıza da yeniden kritik bir gözle bakacağız. Hak ve adaleti zedeleyen her türlü unsuru ortadan kaldırmak adına incelemelerimizi yapacağız" dedi.
Demir yaptığı açıklamada, 2010 KPSS'de kopya gerekçesiyle eğitim bilimleri sınavının iptal edildiğini ve sınava ilişkin soruşturmanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütüldüğünü hatırlattı.
ÖSYM'nin üniversiteye giriş sınavları ve KPSS'nin yanı sıra pek çok farklı kuruma da sınav yaptığını belirten Demir, göreve geldikleri Eylül 2010'dan itibaren sınav güvenliğinde ciddi aşamalar kaydedildiğini, hak ve adaletin zedelenmesine yol açacak konularda her türlü tedbiri aldıklarını söyledi. Demir, 2010'daki KPSS'nin temmuzda gerçekleştirildiğini, sonuçların ise ağustosta açıklandığını, kendisinin ise eylülde göreve geldiğini anımsattı.
Kopya tartışmalarının büyük bir kısmının da 2010 ve önceki yıllara ait sınavlara ilişkin olduğunu dile getiren Demir, "Bu konuda savcılıktan bize gelen her türlü talebi, kamuoyundan bize gelen her türlü uyarıyı, ihbarı biz son derece ciddi, titiz olarak alıyoruz. Bunları, gerekli verileri, bilgileri ilgili makamlara iletiyoruz. Fakat tabii ki incelemelerimiz sadece 2010 öncesiyle kalmayacak. 2010 sonraki sınavlarımıza da yeniden kritik bir gözle bakacağız. Hak ve adaleti zedeleyen her türlü unsuru ortadan kaldırmak adına incelemelerimizi yapacağız" diye konuştu.
Sınavlarda herhangi bir olağan dışı durum söz konusuysa bunları yeniden gündeme getirilmesi, haksız kazanımlarla elde edilen hakların geri alınması konusunda her türlü yasal imkanın bulunduğuna işaret eden Demir, bu konuda çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Gerek 2010 KPSS gerekse 2012 adli yargı sınavlarına ilişkin yürütülen soruşturmaların bir an önce sonuçlandırılmasını ve burada haksız kazanım elde edenlerin gerekli cezayı almasını istediklerini kaydeden Demir, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı pek çok sınavı bu kapsamda inceliyor. KPSS de onlardan bir tanesi, inceleme sürüyor. Biz de bütün desteği veriyoruz" dedi.
Savcılığın bazı sınavlarda, adayların ne kadar doğru, ne kadar yanlış yaptığı, hangi soruları doğru, hangilerini yanlış cevapladığına kadar tüm verileri talep ettiğini dile getiren Demir, "Diğer bazı sınavlarda da Türkiye bazında değerlendirmeleri, il bazındaki değerlendirmeleri ve bölge bazındaki değerlendirmeleri, adres esasına göre değerlendirmeleri, hepsini bizden talep etti. Biz de o verileri verdik. 2010 ağırlıklı olarak. Ama zaman içerisinde başka sınavlarda gündeme gelirse bunları da vermekten mutluluk duyarız" şeklinde konuştu.
"ÖSYM'de veri asla kaybolmaz"
Demir, 2010'da KPSS'deki bazı belgelerin imha edildiği iddialarına ilişkin ise "ÖSYM'de sınavı değerlendirmeye yönelik hiçbir veri asla kaybolmaz. Sınavda yaptığı doğru sayısı, yanlış sayısı ve o sınavın nasıl değerlendirildiğine dair veriler asla kaybolmaz" ifadelerini kullandı.
Son 4 yılda ÖSYM'nin 1974'ten bugüne yaklaşık 41 yıllık arşivinin tamamen elektronik ortama taşındığını belirten Demir, bu sayede tüm adayların T.C. kimlik numaralarıyla eşleşmelerinin sağlandığını ve bu bilgilere erişilebildiğini kaydetti.
ÖSYM'nin bugüne kadar kağıt ortamında sınav yaptığını anlatan Demir, 2014'te sınavlarda 11 milyon adaya 11 milyon soru kitapçığı verildiğini, bu 11 milyon soru kitapçığının bir yıl bile saklanması için inanılmaz büyüklükte bir alan gerektiğini söyledi.
"Kopyaya adı karışan adayların cevap kayıtları saklanıyor"
Yasal saklama süresi dolan sınav evrakını devlet arşivleriyle de işbirliği yaparak imha ettiklerini anlatan Demir, "Bu kapsamda, 2010 KPSS'deki iptal edilen kısımdaki soru kitapçıkları, savcılığa verilenlerin dışında çünkü o sınava giren 300 bin aday vardı savcının takip ettiği 8-10 bin aday söz konuydu, onların dışındakilerine izin istedik ve imha ettik. Tartışma konusu olan adayların soru kitapçıklarının da bir yerlerde muhafaza edildiğine inanıyorum" değerlendirilmesinde bulundu.
Hakkında kopya iddiası bulunan adayların hangi soruya hangi cevabı verdiğinin, elektronik ortamda kaydının mevcut olduğunun altını çizen Demir, o dönemde cevap kağıtlarının taranmasının söz konusu olmadığını ancak bu kağıtların da muhafaza edildiğini söyledi.
"Genel kültür genel yetenek sınavına ilişkin veriler de savcılığa verildi"
2010 KPSS'de iptal edilen eğitim bilimleri sınavının yanı sıra genel kültür ve genel yetenek sınavında da kopya iddialarının bulunduğunu anlatan Demir, "Bu konuda savcının talep ettiği tüm verileri verdik. İncelemeleri yapıyorlar. O konu daha önce cumhurbaşkanı denetleme kurulu tarafından da yapılmıştı. YÖK Denetleme kurulu tarafından da raporlandırılmıştı. Orada takdir tamamen yargıya ait. Orada ne denilirse biz onu yapmak durumundayız, gerekeni yaparız" diye konuştu.
"O günkü yargı iptal kararımızı durdurdu"
2012'deki adli yargı sınavında bir olağan dışılık tespit ettiklerini ve sınavı ÖSYM'nin geçersiz ilan ettiğini hatırlatan Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fakat maalesef o günkü yargı bizim iptal kararımızı durdurdu. Orada yine pes etmedik. Burada 'olağan dışı bir durum söz konusu' dedik. Sonuçlarında olağandışı gelişme olan, yani daha önce sınava girmiş 30 almış, tekrar girmiş 30 almış, 2012 adli yargıda 80 almış, daha sonra yine aynı sınava girmiş 40 almış. Bu olağandışı. Bunun izah edilmesi gerekir. Böyle olan sanıyorum 50-60 aday hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Bu taleplerimiz de o zamanki adli makamlar tarafından kabul edilmedi, geri durduruldu. Ancak biz Türkiye'nin son yaşadığı paralel yapıyla mücadele ortamında, ki biz buna bütün desteği vermek durumundayız, veririz, sınavın iptali konusunu yeniden gündeme getirdik ve yeniden suç duyurusunda bulunduk. 'Biz bu kararların doğru olmadığını bu adayların haksız kazanç sağladığını düşünüyoruz, bunların yeniden araştırılmasını istiyoruz' dedik."
"Adayın sınav sonucu olağandışıysa yeniden sınava alınacak"
ÖSYM'nin her adayın sınavlarını ayrıntılı incelediğini belirten Demir, şunları kaydetti:
"Arkadaşlarıma şu talimatı verdim. Bazı sınavlar öncelikli olmak üzere aynı sınavlara farklı zamanlarda girmiş ve olağandışı gelişmeler kaydetmiş olanları çıkarın, bunları yakından inceleyelim ve haksız kazanım varsa bunu tespit edelim. ÖSYM'ye Türkiye'nin eğitim bankası diyebilirsiniz. Çünkü tüm eğitim bilgileri, başarıları, puanları ÖSYM'de mevcut. Olağan dışı bir kazanım, olağan dışı bir sınav sonucu varsa incelenmesi gerekir. Bunu şu anda gündeme getiriyoruz. Bazen bu belki yeniden sınava davet etme şeklinde olacak. Yasa buna müsaade etmektedir. Bazen de bunlar hakkında suç duyurusunda bulunma olacaktır ve yasal takibi yapmak durumunda olacağız ve yapacağız."
Göreve geldikleri günden bugüne kadar toplu kopya girişimine ilişkin sadece adli yargı sınavında sıkıntı yaşadıklarını belirten Demir, ancak bireysel olarak neredeyse her sınavda başkasının yerine sınava girme ve usulsüz davranış girişimleri olduğunu aktardı.
Bu girişimlerin tespit edilip gerekli işlemlerin yapıldığını anlatan Demir, sınavlarda 70 bin kamerayla salonları izlediklerini ve herhangi bir kural dışı davranış söz konusu ise bu adayların sınavlarının iptal edildiğini söyledi.
Bazı sınavlarda adayların soruları ezberlediğini, bazılarını sınav evrakına yazdığını veya soru kitapçığının sayfalarını kopardığını ve sınav sonrası internet siteleri üzerinden birbirleriyle paylaştığını anlatan Demir, bu girişmeleri engellemek için telif hakları yasası kapsamında bu tür paylaşımların önüne geçmeye çalıştıklarını dile getirdi. Bu tür paylaşımlarda bulunan adayları takip ettiklerini ve haklarında yasal işlem başlattıklarını aktaran Demir, bu kapsamda ceza alan adaylar bulunduğunu söyledi.
"Sınav güvenliği yüzde yüz tesis edildi"
Her adaya farklı soru kitapçığı uygulamasının toplu kopya girişimlerini tamamen ortadan kaldırdığını belirten Demir, sınavlara kalem ve silgi dahil olmak üzere cep telefonu, saat gibi hiçbir metal eşyanın alınmaması, soru hazırlama sisteminin internetten bağımsız hale getirilmesi, tüm elektronik sistemlerin yenilenmesi, matbaada güvenli bilişim ağının oluşturulması ve kapalı dönemlerin güvenliğinin yükseltilmesinin de güvenliği artıran önemler arasında olduğunu söyledi.
"Tüm bunlarla şunu iddia edebiliriz, 2014'te sınav güvenliğini yüzde 100 tesis edildiği bir sisteme eriştik" diyen Demir, bunun bir gecede bir günde gerçekleştirilen bir yürüyüş olmadığına dikkati çekti.
Haksız kazanım elde edenlerin mutlaka bunun cezasını göreceğini ve sağladıkları tüm kazanımların iptal edileceğini dile getiren Demir, "Haksız olarak hak etmediği bir puanı almış normal dışı olağan dışı yollarla bir puan almış olanlar varsa bu tespit edilebilir, o zaman da bu mutlaka o hakkının geri alınması, kazanmış olduğu neyse gelirleri, imkanları, paraları onların ülke adına tahsil edilmesi ve cezalandırılması gerekir" dedi.
Demir, sınavları alın teriyle kazanan kişilerin de mağdur edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Demir yaptığı açıklamada, 2010 KPSS'de kopya gerekçesiyle eğitim bilimleri sınavının iptal edildiğini ve sınava ilişkin soruşturmanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütüldüğünü hatırlattı.
ÖSYM'nin üniversiteye giriş sınavları ve KPSS'nin yanı sıra pek çok farklı kuruma da sınav yaptığını belirten Demir, göreve geldikleri Eylül 2010'dan itibaren sınav güvenliğinde ciddi aşamalar kaydedildiğini, hak ve adaletin zedelenmesine yol açacak konularda her türlü tedbiri aldıklarını söyledi. Demir, 2010'daki KPSS'nin temmuzda gerçekleştirildiğini, sonuçların ise ağustosta açıklandığını, kendisinin ise eylülde göreve geldiğini anımsattı.
Kopya tartışmalarının büyük bir kısmının da 2010 ve önceki yıllara ait sınavlara ilişkin olduğunu dile getiren Demir, "Bu konuda savcılıktan bize gelen her türlü talebi, kamuoyundan bize gelen her türlü uyarıyı, ihbarı biz son derece ciddi, titiz olarak alıyoruz. Bunları, gerekli verileri, bilgileri ilgili makamlara iletiyoruz. Fakat tabii ki incelemelerimiz sadece 2010 öncesiyle kalmayacak. 2010 sonraki sınavlarımıza da yeniden kritik bir gözle bakacağız. Hak ve adaleti zedeleyen her türlü unsuru ortadan kaldırmak adına incelemelerimizi yapacağız" diye konuştu.
Sınavlarda herhangi bir olağan dışı durum söz konusuysa bunları yeniden gündeme getirilmesi, haksız kazanımlarla elde edilen hakların geri alınması konusunda her türlü yasal imkanın bulunduğuna işaret eden Demir, bu konuda çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Gerek 2010 KPSS gerekse 2012 adli yargı sınavlarına ilişkin yürütülen soruşturmaların bir an önce sonuçlandırılmasını ve burada haksız kazanım elde edenlerin gerekli cezayı almasını istediklerini kaydeden Demir, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı pek çok sınavı bu kapsamda inceliyor. KPSS de onlardan bir tanesi, inceleme sürüyor. Biz de bütün desteği veriyoruz" dedi.
Savcılığın bazı sınavlarda, adayların ne kadar doğru, ne kadar yanlış yaptığı, hangi soruları doğru, hangilerini yanlış cevapladığına kadar tüm verileri talep ettiğini dile getiren Demir, "Diğer bazı sınavlarda da Türkiye bazında değerlendirmeleri, il bazındaki değerlendirmeleri ve bölge bazındaki değerlendirmeleri, adres esasına göre değerlendirmeleri, hepsini bizden talep etti. Biz de o verileri verdik. 2010 ağırlıklı olarak. Ama zaman içerisinde başka sınavlarda gündeme gelirse bunları da vermekten mutluluk duyarız" şeklinde konuştu.
"ÖSYM'de veri asla kaybolmaz"
Demir, 2010'da KPSS'deki bazı belgelerin imha edildiği iddialarına ilişkin ise "ÖSYM'de sınavı değerlendirmeye yönelik hiçbir veri asla kaybolmaz. Sınavda yaptığı doğru sayısı, yanlış sayısı ve o sınavın nasıl değerlendirildiğine dair veriler asla kaybolmaz" ifadelerini kullandı.
Son 4 yılda ÖSYM'nin 1974'ten bugüne yaklaşık 41 yıllık arşivinin tamamen elektronik ortama taşındığını belirten Demir, bu sayede tüm adayların T.C. kimlik numaralarıyla eşleşmelerinin sağlandığını ve bu bilgilere erişilebildiğini kaydetti.
ÖSYM'nin bugüne kadar kağıt ortamında sınav yaptığını anlatan Demir, 2014'te sınavlarda 11 milyon adaya 11 milyon soru kitapçığı verildiğini, bu 11 milyon soru kitapçığının bir yıl bile saklanması için inanılmaz büyüklükte bir alan gerektiğini söyledi.
"Kopyaya adı karışan adayların cevap kayıtları saklanıyor"
Yasal saklama süresi dolan sınav evrakını devlet arşivleriyle de işbirliği yaparak imha ettiklerini anlatan Demir, "Bu kapsamda, 2010 KPSS'deki iptal edilen kısımdaki soru kitapçıkları, savcılığa verilenlerin dışında çünkü o sınava giren 300 bin aday vardı savcının takip ettiği 8-10 bin aday söz konuydu, onların dışındakilerine izin istedik ve imha ettik. Tartışma konusu olan adayların soru kitapçıklarının da bir yerlerde muhafaza edildiğine inanıyorum" değerlendirilmesinde bulundu.
Hakkında kopya iddiası bulunan adayların hangi soruya hangi cevabı verdiğinin, elektronik ortamda kaydının mevcut olduğunun altını çizen Demir, o dönemde cevap kağıtlarının taranmasının söz konusu olmadığını ancak bu kağıtların da muhafaza edildiğini söyledi.
"Genel kültür genel yetenek sınavına ilişkin veriler de savcılığa verildi"
2010 KPSS'de iptal edilen eğitim bilimleri sınavının yanı sıra genel kültür ve genel yetenek sınavında da kopya iddialarının bulunduğunu anlatan Demir, "Bu konuda savcının talep ettiği tüm verileri verdik. İncelemeleri yapıyorlar. O konu daha önce cumhurbaşkanı denetleme kurulu tarafından da yapılmıştı. YÖK Denetleme kurulu tarafından da raporlandırılmıştı. Orada takdir tamamen yargıya ait. Orada ne denilirse biz onu yapmak durumundayız, gerekeni yaparız" diye konuştu.
"O günkü yargı iptal kararımızı durdurdu"
2012'deki adli yargı sınavında bir olağan dışılık tespit ettiklerini ve sınavı ÖSYM'nin geçersiz ilan ettiğini hatırlatan Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fakat maalesef o günkü yargı bizim iptal kararımızı durdurdu. Orada yine pes etmedik. Burada 'olağan dışı bir durum söz konusu' dedik. Sonuçlarında olağandışı gelişme olan, yani daha önce sınava girmiş 30 almış, tekrar girmiş 30 almış, 2012 adli yargıda 80 almış, daha sonra yine aynı sınava girmiş 40 almış. Bu olağandışı. Bunun izah edilmesi gerekir. Böyle olan sanıyorum 50-60 aday hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Bu taleplerimiz de o zamanki adli makamlar tarafından kabul edilmedi, geri durduruldu. Ancak biz Türkiye'nin son yaşadığı paralel yapıyla mücadele ortamında, ki biz buna bütün desteği vermek durumundayız, veririz, sınavın iptali konusunu yeniden gündeme getirdik ve yeniden suç duyurusunda bulunduk. 'Biz bu kararların doğru olmadığını bu adayların haksız kazanç sağladığını düşünüyoruz, bunların yeniden araştırılmasını istiyoruz' dedik."
"Adayın sınav sonucu olağandışıysa yeniden sınava alınacak"
ÖSYM'nin her adayın sınavlarını ayrıntılı incelediğini belirten Demir, şunları kaydetti:
"Arkadaşlarıma şu talimatı verdim. Bazı sınavlar öncelikli olmak üzere aynı sınavlara farklı zamanlarda girmiş ve olağandışı gelişmeler kaydetmiş olanları çıkarın, bunları yakından inceleyelim ve haksız kazanım varsa bunu tespit edelim. ÖSYM'ye Türkiye'nin eğitim bankası diyebilirsiniz. Çünkü tüm eğitim bilgileri, başarıları, puanları ÖSYM'de mevcut. Olağan dışı bir kazanım, olağan dışı bir sınav sonucu varsa incelenmesi gerekir. Bunu şu anda gündeme getiriyoruz. Bazen bu belki yeniden sınava davet etme şeklinde olacak. Yasa buna müsaade etmektedir. Bazen de bunlar hakkında suç duyurusunda bulunma olacaktır ve yasal takibi yapmak durumunda olacağız ve yapacağız."
Göreve geldikleri günden bugüne kadar toplu kopya girişimine ilişkin sadece adli yargı sınavında sıkıntı yaşadıklarını belirten Demir, ancak bireysel olarak neredeyse her sınavda başkasının yerine sınava girme ve usulsüz davranış girişimleri olduğunu aktardı.
Bu girişimlerin tespit edilip gerekli işlemlerin yapıldığını anlatan Demir, sınavlarda 70 bin kamerayla salonları izlediklerini ve herhangi bir kural dışı davranış söz konusu ise bu adayların sınavlarının iptal edildiğini söyledi.
Bazı sınavlarda adayların soruları ezberlediğini, bazılarını sınav evrakına yazdığını veya soru kitapçığının sayfalarını kopardığını ve sınav sonrası internet siteleri üzerinden birbirleriyle paylaştığını anlatan Demir, bu girişmeleri engellemek için telif hakları yasası kapsamında bu tür paylaşımların önüne geçmeye çalıştıklarını dile getirdi. Bu tür paylaşımlarda bulunan adayları takip ettiklerini ve haklarında yasal işlem başlattıklarını aktaran Demir, bu kapsamda ceza alan adaylar bulunduğunu söyledi.
"Sınav güvenliği yüzde yüz tesis edildi"
Her adaya farklı soru kitapçığı uygulamasının toplu kopya girişimlerini tamamen ortadan kaldırdığını belirten Demir, sınavlara kalem ve silgi dahil olmak üzere cep telefonu, saat gibi hiçbir metal eşyanın alınmaması, soru hazırlama sisteminin internetten bağımsız hale getirilmesi, tüm elektronik sistemlerin yenilenmesi, matbaada güvenli bilişim ağının oluşturulması ve kapalı dönemlerin güvenliğinin yükseltilmesinin de güvenliği artıran önemler arasında olduğunu söyledi.
"Tüm bunlarla şunu iddia edebiliriz, 2014'te sınav güvenliğini yüzde 100 tesis edildiği bir sisteme eriştik" diyen Demir, bunun bir gecede bir günde gerçekleştirilen bir yürüyüş olmadığına dikkati çekti.
Haksız kazanım elde edenlerin mutlaka bunun cezasını göreceğini ve sağladıkları tüm kazanımların iptal edileceğini dile getiren Demir, "Haksız olarak hak etmediği bir puanı almış normal dışı olağan dışı yollarla bir puan almış olanlar varsa bu tespit edilebilir, o zaman da bu mutlaka o hakkının geri alınması, kazanmış olduğu neyse gelirleri, imkanları, paraları onların ülke adına tahsil edilmesi ve cezalandırılması gerekir" dedi.
Demir, sınavları alın teriyle kazanan kişilerin de mağdur edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)