2017 AÖL sonuçları MEB'in sayfasından yayınlanırken, 23 gündür sınav sonuçlarını bekleyen öğrenciler; derin bir nefes aldı. Sonuçların açıklanmasından sonra öğrenciler notlarını görebilirken, 7 Ocak'ta yapan yoğun kar yağışından ötürü sınava giremeyen öğrenciler için telafi sınavı yapılacak mı sorusu gündemini korumaya devam ediyor. Açık Öğretim Lise sorgu sayfası linki haber içeriğimizde yer almaktadır.
2017 Açıköğretim Lise AÖL sonuçları 30 Ocak Pazartesi günü saat 13:40'ta MEB'in sitesinde yayınlandı. Sonuçların açıklanacağı site haber içeriğimzide yer alırken, telafi sınavlarında son gelişme yaşandı mı? Sınav kayıtları ne zaman bitiyor ve ücret ne kadar haber içeriğimzide yer almaktadır.
SONUÇLAR İÇİN TIKLAYINIZ
Sınava giremeyen öğrenciler ise sonuçları öğrenen öğrenciler kadar heyecanlı olmaya devam ediyor. Telafi sınavı konusunda kurumdan resmi bir açıklama gelmedi. Açıköğretim Lisesi kayıtları 13 Ocak 2017 tarihinde başladı. Son gün 3 Şubat 2017.
Ücret kayıt bilgilerinde görünürken, kurum 40 lira olarak belirlemiştir.
KAYIT İŞLEMLERİNİ BAŞLATMAK İÇİN TIKLAYINIZ
Sonuçları cep telefonu üzerinden de öğrenebilirsiniz
Cep telefonu uygulamasında sonuçlar öğrenildiği gibi, takvim (dersler seçme ve sınavlar), kayıt ve yenileme yapılabilir ve sorgulanabilir.
31 Ocak 2017 Salı
30 Ocak 2017 Pazartesi
2017 YGS sınavı ne zaman başlıyor? ÖSYM’den önemli uyarılar
ÖSYM’nin yapacağı YGS sınavı ne zaman başlıyor sorusu 4 Ocak’tan bu zamana dek sorulmaya devam ediliyor. YGS sınav başvuruları ve sınav ücretleri ödendikten sonra öğrenciler sınava hazırlanmaya devam ediyor. Sınavda öğrenciler ne yapmalı sorusunun cevabı YGS haberimizin içerisinde…
Açık uçlu soruların sorulmayacağı YGS sınavı ne zaman başlayacak sorusu öğrenciler tarafından sorulmaya devam ederken, ÖSYM öğrencileri YGS sınavı üzerinden çok net bir şekilde uyarıyor: Sınav günü saat 09:45’ten sonra okul kapıları kapanıyor. Öğrenci sınav saatinden 1 saat önce sınava gireceği okulda olması gerekiyor. Sorular ve cevaplarla Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı…
Sınav tarihi ve başlama saati ne zaman?
18 Ocak 2017 tarihinde başvurular bitti. Sınav tarihi 12 Mart 2017. Sınav saati 10:00. Sınav süresi 160 dakika. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Kurumu öğrencilere 09:45’ten önce okul içinde olmaları gerektiğini söyledi. Zira, saat 09:45’ten sonra okul kapıları kapanacak ve öğrenci alınmayacak.
Sınav giriş yerleri ne zaman belli oluyor?
Kurumun bu durumda standart belirleme tarihleri vardır. AİS sayfasında sınav giriş yerleri gözükmektedir. Sınavdan 10 gün veya bir hafta önce açıklanmaktadır. Öğrenci sınava yurt dışında girebilir mi?Kurumun soru cevap sayfasında bu soruya cevap verilmiştir. Bu tarz bir uygulamanın olmadığı yazılmaktadır. Öğrenci sınav günü kurumun belirleyeceği okulda sınava girmelidir.
Sınav zamanında öğrencinin yanında ne olması gerekir?
Kurum bu konuda çok hassas davranıyor. Zira öğrencinin yerine başka giren insanları engellemek adına kurallar belirledi. Bu kurallara göre: Öğrencinin yanında T.C. vatandaş kimliği olması gerekiyor. O kimlikte T.C numarası olması zorunludur. Kimliğin yanında sınav giriş belgesi bulunması gerekiyor.
Nüfus cüzdanı kaybolursa öğrenci sınava girebilecek mi?
Kurum “güvenlik tedbirleri” doğrultusunda hareket ettiğinden ötürü, öğrenci sınava giremeyecektir.
Sınav zamanında öğrencinin yanında ne olmaması gerekir?
Çanta, cüzdan, cep telefonu, saat, kablosuz iletişim sağlayan bluetooth vb. cihazlarla; kulaklık, kolye, küpe, yüzük (alyans hariç), bilezik, broş, anahtar, metal para gibi metal içerikli eşyalarla (basit başörtü iğnesi hariç); her türlü elektronik/mekanik cihazla ve çağrı cihazı, telsiz, fotoğraf makinesi, cep bilgisayarı, saat, sözlük işlevi olan elektronik aygıt, hesap makinesi sınava girilmesi kurum tarafından yasaklanmıştır. Öğrenci yanına kalem, silgi gibi normal sınav ihtiyaçlarını da getirmemesi gerekmektedir. Kurum kalem, silgi ve kalem tıraşı kendisi vermektedir.
Sınıfa içecek sokulabilir mi?
Yalnız bir şartla evet. O şart ise: Su haricinde hiçbir içecek sınıfta yer almayacaktır. Su kabı ise şeffaf plastik ve üzerinde bir yazı olmaması gerekmektedir.
Öğrencinin sınav zamanı yapması gerekenler nelerdir?
Saate ölçülü bakın: Sınav başladı öğrenci soruları çözüyor. Her 10 dakikada bir öğrenci saate bakarsa, konsantrasyonu bozulacaktır. 160 dakikalık sınavda her 45 dakikada bir bakması öğrenci için yeterli bir süre olacaktır. Bu durumda öğrenci hem stres yaşamayacak hem de süreci iyi bir şekilde değerlendirebilecek.
Soruyu okumadan soruya geçmeyin: Özellikle sözel sorularında (Türkçe, Tarih, Coğrafya) öğrencinin ilk yapması gereken paragraftan önce soruyu okuması… Soru okunduktan sonra istenilen bilgi o paragrafın içerisinde olduğundan ötürü şıklarda daha hızlı olacaktır.
Öncüllü sorularda ilk okunması gerekenler, maddelerdir: Tarih ve coğrafya konularında öncüllü sorular sorulmaktadır. O tarz sorularda sorunun kendisi değil, soruda geçen maddeler okunmalıdır. Maddeler birbirlerine çok yakın olduğundan ötürü ikili şık arasında kalacak olan öğrenci için maddeler ve soru arasındaki bağlantıyı iyi bir şekilde kurmalıdır.
Heyecan, bildiklerinizi unutturur: Öğrenci bir yıl boyunca sınava en iyi şekilde hazırlandığı halde heyecan ve stresten ötürü bildikleri bilgileri “bir anlığına” unutur. Öğrenci heyecan yapmaması gerekmektedir.
Açık uçlu soruların sorulmayacağı YGS sınavı ne zaman başlayacak sorusu öğrenciler tarafından sorulmaya devam ederken, ÖSYM öğrencileri YGS sınavı üzerinden çok net bir şekilde uyarıyor: Sınav günü saat 09:45’ten sonra okul kapıları kapanıyor. Öğrenci sınav saatinden 1 saat önce sınava gireceği okulda olması gerekiyor. Sorular ve cevaplarla Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı…
Sınav tarihi ve başlama saati ne zaman?
18 Ocak 2017 tarihinde başvurular bitti. Sınav tarihi 12 Mart 2017. Sınav saati 10:00. Sınav süresi 160 dakika. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Kurumu öğrencilere 09:45’ten önce okul içinde olmaları gerektiğini söyledi. Zira, saat 09:45’ten sonra okul kapıları kapanacak ve öğrenci alınmayacak.
Sınav giriş yerleri ne zaman belli oluyor?
Kurumun bu durumda standart belirleme tarihleri vardır. AİS sayfasında sınav giriş yerleri gözükmektedir. Sınavdan 10 gün veya bir hafta önce açıklanmaktadır. Öğrenci sınava yurt dışında girebilir mi?Kurumun soru cevap sayfasında bu soruya cevap verilmiştir. Bu tarz bir uygulamanın olmadığı yazılmaktadır. Öğrenci sınav günü kurumun belirleyeceği okulda sınava girmelidir.
Sınav zamanında öğrencinin yanında ne olması gerekir?
Kurum bu konuda çok hassas davranıyor. Zira öğrencinin yerine başka giren insanları engellemek adına kurallar belirledi. Bu kurallara göre: Öğrencinin yanında T.C. vatandaş kimliği olması gerekiyor. O kimlikte T.C numarası olması zorunludur. Kimliğin yanında sınav giriş belgesi bulunması gerekiyor.
Nüfus cüzdanı kaybolursa öğrenci sınava girebilecek mi?
Kurum “güvenlik tedbirleri” doğrultusunda hareket ettiğinden ötürü, öğrenci sınava giremeyecektir.
Sınav zamanında öğrencinin yanında ne olmaması gerekir?
Çanta, cüzdan, cep telefonu, saat, kablosuz iletişim sağlayan bluetooth vb. cihazlarla; kulaklık, kolye, küpe, yüzük (alyans hariç), bilezik, broş, anahtar, metal para gibi metal içerikli eşyalarla (basit başörtü iğnesi hariç); her türlü elektronik/mekanik cihazla ve çağrı cihazı, telsiz, fotoğraf makinesi, cep bilgisayarı, saat, sözlük işlevi olan elektronik aygıt, hesap makinesi sınava girilmesi kurum tarafından yasaklanmıştır. Öğrenci yanına kalem, silgi gibi normal sınav ihtiyaçlarını da getirmemesi gerekmektedir. Kurum kalem, silgi ve kalem tıraşı kendisi vermektedir.
Sınıfa içecek sokulabilir mi?
Yalnız bir şartla evet. O şart ise: Su haricinde hiçbir içecek sınıfta yer almayacaktır. Su kabı ise şeffaf plastik ve üzerinde bir yazı olmaması gerekmektedir.
Öğrencinin sınav zamanı yapması gerekenler nelerdir?
Saate ölçülü bakın: Sınav başladı öğrenci soruları çözüyor. Her 10 dakikada bir öğrenci saate bakarsa, konsantrasyonu bozulacaktır. 160 dakikalık sınavda her 45 dakikada bir bakması öğrenci için yeterli bir süre olacaktır. Bu durumda öğrenci hem stres yaşamayacak hem de süreci iyi bir şekilde değerlendirebilecek.
Soruyu okumadan soruya geçmeyin: Özellikle sözel sorularında (Türkçe, Tarih, Coğrafya) öğrencinin ilk yapması gereken paragraftan önce soruyu okuması… Soru okunduktan sonra istenilen bilgi o paragrafın içerisinde olduğundan ötürü şıklarda daha hızlı olacaktır.
Öncüllü sorularda ilk okunması gerekenler, maddelerdir: Tarih ve coğrafya konularında öncüllü sorular sorulmaktadır. O tarz sorularda sorunun kendisi değil, soruda geçen maddeler okunmalıdır. Maddeler birbirlerine çok yakın olduğundan ötürü ikili şık arasında kalacak olan öğrenci için maddeler ve soru arasındaki bağlantıyı iyi bir şekilde kurmalıdır.
Heyecan, bildiklerinizi unutturur: Öğrenci bir yıl boyunca sınava en iyi şekilde hazırlandığı halde heyecan ve stresten ötürü bildikleri bilgileri “bir anlığına” unutur. Öğrenci heyecan yapmaması gerekmektedir.
AÖF final sınavı sonuçları açıklandı! (AÖF 2017 SONUÇ SORGULAMA)
AÖF 2017 sonuçları açıklandı, açıköğretim sınav sonuçlarını kontrol etmek isteyen öğrenciler internete akın etti. AÖF sınav sonuçlarını nasıl sorgulayacağını merak eden öğrenciler büyük heyecanla sınav sonuçlarını araştırıyorlar. Anadolu Üniversitesi'nin hem anadolu.edu.tr üzerinden hem de Twitter sayfası üzerinden duyurduğu AÖF sonuçlarını kontrol etme bağlantısı haberimizde...
İşte AÖF öğrencileri tarafından sabırsızlıkla beklenen gün geldi ve AÖF sınav sonuçları açıklandı, Açıköğretim Fakültesi’nde eğitim gören öğrenciler şimdi sınav sonuçlarını kontrol etme telaşına girdi. Sınav sonuçları Anadolu Üniversitesi sınav sonuç açıklama sistemi üzerinden kontrol edilebilecek. Sınav sonuçlarını kontrol etmek isteyen adaylar TC kimlik numaralarını girerek sonuçları sorgulayabilecek. Açıköğretim sınav sonuçlarına aşağıdaki link aracılığıyla ulaşabilir ve sınav sonuçlarınızı kontrol edebilirsiniz.
AÇIK UÇLU SORULAR GELİYOR
Yaklaşık 1,5 milyon öğrencisi bulunan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi’nde devrim niteliğinde bir uygulamaya geçildi.
18 Ocak 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakülteleri Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle açıköğretim sınavlarında çoktan seçmeli soruların yanında açık uçlu, kısa cevaplı, doğru-yanlış, eşleştirme gibi farklı tip soruların da sorulmasının önü açılmış oldu.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, yaklaşık bir yıl süren yoğun bir çalışmanın sonunda, 2016/2017 öğretim yılı bahar döneminden itibaren açıköğretim sistemindeki bazı derslerin ara sınavlarında çoktan seçmeli soruların yanında kısa cevaplı ve açık uçlu sorular da kullanılmaya başlanacağını söyledi. Rektör Gündoğan, “Açıköğretim Fakültesi’nin 4 programında 4 ders kapsamında ilk uygulama başlayacak. Bu programlar Türk Dili ve Edebiyatı, Sosyoloji, Felsefe ve Tarih programları olacak. Türk Dili ve Edebiyatı programında Çağdaş Türk Romanı, Sosyoloji Programında Türk Sosyologları, Felsefe Programında Çağdaş Felsefe ve Tarih Programında Hukuk Tarihi derslerinin ara sınavlarında çoktan seçmeli soruların yanında 2 kısa cevaplı ve 1 açık uçlu soru yer alacaktır” dedi.
Prof. Dr. Gündoğan, uygulamanın içeriğiyle ilgili detaylı bilgi vererek, şöyle devam etti:
“Öğrencilerimizin kendi cümleleriyle bilgilerini ifade etmelerine olanak sağlayacak bu sorular, 4 yanlış 1 doğru uygulaması kapsamında yer almayacak. Kısa cevaplı sorular cevabı yalnızca bir ya da iki kelimeden oluşan sorular olacaktır. Bir romanın yazarının ya da bir anlaşmanın tarihinin yoklandığı sorular kısa cevaplı sorulara örnek olarak verilebilir. Kısa cevaplı soruların her birinin puan değeri birçoktan seçmeli sorunun puan değerine eşit olacaktır. Açık uçlu sorular ise, öğrencilerin kitapta yer alan bilgileri organize etme becerilerini ölçmeye yönelik olacaktır. Açık uçlu sorunun cevabı bir veya iki paragraf olabilecektir. Bir tarihsel dönemin özelliklerini yazmak, iki düşünürün bir olaya ilişkin görüşlerini kıyaslamak, iki roman yazarının üsluplarını belli bir açıdan karşılaştırmak açık uçlu sorulara örnek olarak verilebilir. Bu soruların cevapları aslında kitapta yer almaktadır. Öğrencilerden beklenen kitapta yer alan cevabı yapılandırmalarıdır. Bu nedenle açık uçlu sorulara biz yapılandırılmış cevaplı sorular demeyi tercih etmekteyiz. Her öğrenci istenen bilgiyi zihninde farklı şekilde yapılandırmış olabilir. Biz olası tüm yapılandırmaları önceden hazırladığımız ve adına rubrik denen standart puanlama anahtarlarıyla eşleştirerek puan vereceğiz. Böylece öğrenciler, sahip oldukları bilgi düzeyine göre doğru-yanlış yaptı şeklinde değil; bilgi sahibi olmama durumundan konuya tam hakim olma durumuna göre puan alabilecektir. Bu durumun öğrencilerimizin bilgilerini gerçeğe daha yakın ölçmemizde yardımcı olacağını düşünmekteyiz. Ayrıca bu soru türlerinin öğrencilerimizin biraz bile bilgi sahibi olsalar puan alabilmelerini sağlayacağını düşünüyoruz.”
SORULAR NASIL DEĞERLENDİRİLECEK?
Kısa cevaplı ve açık uçlu soruların değerlendirmesine ilişkin yöntemi de açıklayan Rektör Gündoğan, “Öğrencilerimizin cevap kağıtları alanında uzman en az iki farklı puanlayıcıya gidecek. Bu puanlayıcılar önceden hazırlanmış standart puanlama anahtarlarına (rubrik) göre her bir soruya puan verecektir. Kısa cevaplı sorular için verilecek bu puanlar doğru ya da yanlış şeklinde değerlendirilecektir. Açık uçlu sorular ise öğrencilerin bilgilerini ne kadar doğru ifade edebildiklerine bağlı olarak 5 düzeyde puanlanacaktır. Açık uçlu sorudan alınabilecek en yüksek puan iki çoktan seçmeli sorunun puan değerine eşit olacaktır. Uygulamanın detayları ve örnek sorular öğrencilerimize bilahare duyurulacaktır” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Gündoğan, açık uçlu soru uygulamasının, açıköğretimde ölçme değerlendirme kalitesini yükselteceğine inandığını ve ilerleyen dönemlerde bu uygulamayı yaygınlaştıracaklarını da kaydetti. Gündoğan ayrıca, bu konuda kendilerini cesaretlendiren Yükseköğretim Kurulu’na ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’a da teşekkür etti.
İşte AÖF öğrencileri tarafından sabırsızlıkla beklenen gün geldi ve AÖF sınav sonuçları açıklandı, Açıköğretim Fakültesi’nde eğitim gören öğrenciler şimdi sınav sonuçlarını kontrol etme telaşına girdi. Sınav sonuçları Anadolu Üniversitesi sınav sonuç açıklama sistemi üzerinden kontrol edilebilecek. Sınav sonuçlarını kontrol etmek isteyen adaylar TC kimlik numaralarını girerek sonuçları sorgulayabilecek. Açıköğretim sınav sonuçlarına aşağıdaki link aracılığıyla ulaşabilir ve sınav sonuçlarınızı kontrol edebilirsiniz.
AÇIK UÇLU SORULAR GELİYOR
Yaklaşık 1,5 milyon öğrencisi bulunan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi’nde devrim niteliğinde bir uygulamaya geçildi.
18 Ocak 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakülteleri Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle açıköğretim sınavlarında çoktan seçmeli soruların yanında açık uçlu, kısa cevaplı, doğru-yanlış, eşleştirme gibi farklı tip soruların da sorulmasının önü açılmış oldu.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, yaklaşık bir yıl süren yoğun bir çalışmanın sonunda, 2016/2017 öğretim yılı bahar döneminden itibaren açıköğretim sistemindeki bazı derslerin ara sınavlarında çoktan seçmeli soruların yanında kısa cevaplı ve açık uçlu sorular da kullanılmaya başlanacağını söyledi. Rektör Gündoğan, “Açıköğretim Fakültesi’nin 4 programında 4 ders kapsamında ilk uygulama başlayacak. Bu programlar Türk Dili ve Edebiyatı, Sosyoloji, Felsefe ve Tarih programları olacak. Türk Dili ve Edebiyatı programında Çağdaş Türk Romanı, Sosyoloji Programında Türk Sosyologları, Felsefe Programında Çağdaş Felsefe ve Tarih Programında Hukuk Tarihi derslerinin ara sınavlarında çoktan seçmeli soruların yanında 2 kısa cevaplı ve 1 açık uçlu soru yer alacaktır” dedi.
Prof. Dr. Gündoğan, uygulamanın içeriğiyle ilgili detaylı bilgi vererek, şöyle devam etti:
“Öğrencilerimizin kendi cümleleriyle bilgilerini ifade etmelerine olanak sağlayacak bu sorular, 4 yanlış 1 doğru uygulaması kapsamında yer almayacak. Kısa cevaplı sorular cevabı yalnızca bir ya da iki kelimeden oluşan sorular olacaktır. Bir romanın yazarının ya da bir anlaşmanın tarihinin yoklandığı sorular kısa cevaplı sorulara örnek olarak verilebilir. Kısa cevaplı soruların her birinin puan değeri birçoktan seçmeli sorunun puan değerine eşit olacaktır. Açık uçlu sorular ise, öğrencilerin kitapta yer alan bilgileri organize etme becerilerini ölçmeye yönelik olacaktır. Açık uçlu sorunun cevabı bir veya iki paragraf olabilecektir. Bir tarihsel dönemin özelliklerini yazmak, iki düşünürün bir olaya ilişkin görüşlerini kıyaslamak, iki roman yazarının üsluplarını belli bir açıdan karşılaştırmak açık uçlu sorulara örnek olarak verilebilir. Bu soruların cevapları aslında kitapta yer almaktadır. Öğrencilerden beklenen kitapta yer alan cevabı yapılandırmalarıdır. Bu nedenle açık uçlu sorulara biz yapılandırılmış cevaplı sorular demeyi tercih etmekteyiz. Her öğrenci istenen bilgiyi zihninde farklı şekilde yapılandırmış olabilir. Biz olası tüm yapılandırmaları önceden hazırladığımız ve adına rubrik denen standart puanlama anahtarlarıyla eşleştirerek puan vereceğiz. Böylece öğrenciler, sahip oldukları bilgi düzeyine göre doğru-yanlış yaptı şeklinde değil; bilgi sahibi olmama durumundan konuya tam hakim olma durumuna göre puan alabilecektir. Bu durumun öğrencilerimizin bilgilerini gerçeğe daha yakın ölçmemizde yardımcı olacağını düşünmekteyiz. Ayrıca bu soru türlerinin öğrencilerimizin biraz bile bilgi sahibi olsalar puan alabilmelerini sağlayacağını düşünüyoruz.”
SORULAR NASIL DEĞERLENDİRİLECEK?
Kısa cevaplı ve açık uçlu soruların değerlendirmesine ilişkin yöntemi de açıklayan Rektör Gündoğan, “Öğrencilerimizin cevap kağıtları alanında uzman en az iki farklı puanlayıcıya gidecek. Bu puanlayıcılar önceden hazırlanmış standart puanlama anahtarlarına (rubrik) göre her bir soruya puan verecektir. Kısa cevaplı sorular için verilecek bu puanlar doğru ya da yanlış şeklinde değerlendirilecektir. Açık uçlu sorular ise öğrencilerin bilgilerini ne kadar doğru ifade edebildiklerine bağlı olarak 5 düzeyde puanlanacaktır. Açık uçlu sorudan alınabilecek en yüksek puan iki çoktan seçmeli sorunun puan değerine eşit olacaktır. Uygulamanın detayları ve örnek sorular öğrencilerimize bilahare duyurulacaktır” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Gündoğan, açık uçlu soru uygulamasının, açıköğretimde ölçme değerlendirme kalitesini yükselteceğine inandığını ve ilerleyen dönemlerde bu uygulamayı yaygınlaştıracaklarını da kaydetti. Gündoğan ayrıca, bu konuda kendilerini cesaretlendiren Yükseköğretim Kurulu’na ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’a da teşekkür etti.
27 Ocak 2017 Cuma
Dershanelerin yerine açılmışlardı, kapatılacaklar
Milli Eğitim Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı, dershanelerin yerini alan ve "ödev evi", "eğitim danışmanı", "ödev koçu", "ödev merkezi" gibi isimlerle faaliyet gösteren kurumları mercek altına aldı.
Dershanelerin kapatılmasının ardından hızla çoğalan ve "ödev evi", "eğitim danışmanı", "ödev koçu", "ödev merkezi" gibi isimlerle faaliyet gösteren kurumlar mercek altına alındı. Bazı merkezlerde terör örgütlerinin propagandasının yapıldığı yönündeki iddialar üzerine harekete geçen Milli Eğitim Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı, inceleme başlattı.
Sabah gazetesinden Safure Cantürk'ün haberine göre, "etüt merkezi", "eğitim danışmanı" gibi isimlerle kaçak çalışan merkezlerin, terör örgütlerinin faaliyet gösterdiği alanlar haline geldiğini belirleyen MEB ve İçişleri Bakanlığı harekete geçti. Habere göre, dershanelerin kapatılmasının ardından bu merkezlerden bazılarında FETÖ, DHKP-C ve PKK gibi terör örgütlerin eğitim adı altında faaliyet yürüttükleri tespit edildi. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları yönetmeliğinde yapılan değişiklikle izinsiz faaliyet yürüten merkezlerle ilgili olarak valiliklere para cezası ile birlikte kapatma işleminin uygulama yetkisi verildi. Maliye Bakanlığı ise bundan sonra her ne isimle olursa olsun eğitim faaliyeti yürütecek merkezlere MEB onayı olmadan işyeri açma izni vermeyecek.
Dershanelerin kapatılmasının ardından hızla çoğalan ve "ödev evi", "eğitim danışmanı", "ödev koçu", "ödev merkezi" gibi isimlerle faaliyet gösteren kurumlar mercek altına alındı. Bazı merkezlerde terör örgütlerinin propagandasının yapıldığı yönündeki iddialar üzerine harekete geçen Milli Eğitim Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı, inceleme başlattı.
Sabah gazetesinden Safure Cantürk'ün haberine göre, "etüt merkezi", "eğitim danışmanı" gibi isimlerle kaçak çalışan merkezlerin, terör örgütlerinin faaliyet gösterdiği alanlar haline geldiğini belirleyen MEB ve İçişleri Bakanlığı harekete geçti. Habere göre, dershanelerin kapatılmasının ardından bu merkezlerden bazılarında FETÖ, DHKP-C ve PKK gibi terör örgütlerin eğitim adı altında faaliyet yürüttükleri tespit edildi. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları yönetmeliğinde yapılan değişiklikle izinsiz faaliyet yürüten merkezlerle ilgili olarak valiliklere para cezası ile birlikte kapatma işleminin uygulama yetkisi verildi. Maliye Bakanlığı ise bundan sonra her ne isimle olursa olsun eğitim faaliyeti yürütecek merkezlere MEB onayı olmadan işyeri açma izni vermeyecek.
Aday öğrenciler dikkat! Sömestr tatilinde neler yapmalısınız?
Öğrenciler için 15 günlük Sömestr tatili başladı. Peki tatilde neler yapılmalı? Özellikle üniversiteli olma yolunda, yoğun bir şekilde çalışan aday öğrenciler için tatilde neler yapılması gerektiğine dair Türkiye’nin fenomen hocası Onur Soğuk Hoca tavsiyelerini verdi.
1- Sınav hazırlık sürecinin en kritik dönemlerinden bir tanesi 15 günlük Sömestr tatilidir. Bu tatil performansına göre yola devam edecek öğrencilerle havlu atacak öğrencileri net bir şekilde ortaya koyacaktır. Yani bu süreçte öğrencilerin ortaya koyacakları performans tamam mı? Devam mı? Sorularının da yanıtı olacaktır.
2- 15 günlük Tatile FIRSAT ya da SON ŞANS olarak bakılabilir. Fırsat, şuana kadar elinden geldiğince çalışan, mücadele eden öğrencilere yönelik denebilir. Orta ve iyi seviyedeki bu öğrenciler tatili iyi değerlendirebilirse, eksiklerini giderip netlerini yükselterek hayallerindeki üniversiteyi kazanma fırsatını yakalarlar.
3- Son şans ise ilk dönemi yeterince verimli geçiremeyen öğrenciler için ifadedir. Geç kaldım, nasıl olsa kazanamam diye kesinlikle düşünülmemeli. Bu tatil sizin içinde önemli bir fırsattır.
4- Peki tatilde nasıl çalışılmalı? İşte tavsiyeler;
5- Hepsinden önce bir programınız olmalı. Peki program nasıl hazırlanmalı?
1. Aşama: Çizgisiz bir A4 kağıdı alınır, ders ders ilk dönem neler işlendiyse dersleri başlıklandırarak, o başlıkların altına konular yazılır.
2. Aşama: Oluşturulan listeden kendinizi iyi hissettiğiniz, kendinizde hallettiklerinizi düşündüğünüz konuların üzerine çarpı atılır.
3. Aşama: Elde edilen konu sayısı 3’e bölünür, çünkü günde 3 konu idealdir. Her tarih için listemize 3 konu işlenir.
Bu sayede gün gün ne çalışacağı ortaya çıkmış olacaktır. Elde edilen ders programı mutlaka görünür bir yere koyulmalı.
6- 15 Günlük Tatil sadece ders çalışılarak geçirilmemeli, dinlenilmeden, eğlenmeden geçirilen tatil amacına ulaşmaz. Elbette bu tatilde eğlenilmeli, iyi bir zaman yönetimiyle her şeye vakit vardır. İyi bir zaman yönetimi için önemli olan konuların başında erken kalkmak geliyor. Gün 3 seansa bölünür, sabah, öğle, akşam şeklinde bu sayede oluşturulan ders programına yönelip çalışmalarda daha sistematik bir şekilde ilerler.
7- Tatil sürecinde bir roman bitirilebilir. Romanlar sizi başka dünyalara götürür, rahatlatır.
8- Ders çalışırken mutlaka defterlerinize hocalarınızın tutturmuş olduğu notlar yanınızda bulunsun ve en önemli konulardan bir tanesi olan cep telefonlarınızı ders çalışırken yanınızda bulundurmayın.
9- Konu eksiği fazla olmayan öğrenciler evde kendilerine deneme uygulayabilirler. Konu eksiği olanlar, her gün deneme çözme hatasına düşmesin. Bunun nedeni; denemeler zaman alır, bu noktada önceliğimiz eksikler olmalı. Anca bu öğrencilerimizde programları dahilinde 3-4 deneme yapabilirler kendilerine.
‘’Siz yeter ki çalışın ve iyi insan olun.’’ (cnntürk)
1- Sınav hazırlık sürecinin en kritik dönemlerinden bir tanesi 15 günlük Sömestr tatilidir. Bu tatil performansına göre yola devam edecek öğrencilerle havlu atacak öğrencileri net bir şekilde ortaya koyacaktır. Yani bu süreçte öğrencilerin ortaya koyacakları performans tamam mı? Devam mı? Sorularının da yanıtı olacaktır.
2- 15 günlük Tatile FIRSAT ya da SON ŞANS olarak bakılabilir. Fırsat, şuana kadar elinden geldiğince çalışan, mücadele eden öğrencilere yönelik denebilir. Orta ve iyi seviyedeki bu öğrenciler tatili iyi değerlendirebilirse, eksiklerini giderip netlerini yükselterek hayallerindeki üniversiteyi kazanma fırsatını yakalarlar.
3- Son şans ise ilk dönemi yeterince verimli geçiremeyen öğrenciler için ifadedir. Geç kaldım, nasıl olsa kazanamam diye kesinlikle düşünülmemeli. Bu tatil sizin içinde önemli bir fırsattır.
4- Peki tatilde nasıl çalışılmalı? İşte tavsiyeler;
5- Hepsinden önce bir programınız olmalı. Peki program nasıl hazırlanmalı?
1. Aşama: Çizgisiz bir A4 kağıdı alınır, ders ders ilk dönem neler işlendiyse dersleri başlıklandırarak, o başlıkların altına konular yazılır.
2. Aşama: Oluşturulan listeden kendinizi iyi hissettiğiniz, kendinizde hallettiklerinizi düşündüğünüz konuların üzerine çarpı atılır.
3. Aşama: Elde edilen konu sayısı 3’e bölünür, çünkü günde 3 konu idealdir. Her tarih için listemize 3 konu işlenir.
Bu sayede gün gün ne çalışacağı ortaya çıkmış olacaktır. Elde edilen ders programı mutlaka görünür bir yere koyulmalı.
6- 15 Günlük Tatil sadece ders çalışılarak geçirilmemeli, dinlenilmeden, eğlenmeden geçirilen tatil amacına ulaşmaz. Elbette bu tatilde eğlenilmeli, iyi bir zaman yönetimiyle her şeye vakit vardır. İyi bir zaman yönetimi için önemli olan konuların başında erken kalkmak geliyor. Gün 3 seansa bölünür, sabah, öğle, akşam şeklinde bu sayede oluşturulan ders programına yönelip çalışmalarda daha sistematik bir şekilde ilerler.
7- Tatil sürecinde bir roman bitirilebilir. Romanlar sizi başka dünyalara götürür, rahatlatır.
8- Ders çalışırken mutlaka defterlerinize hocalarınızın tutturmuş olduğu notlar yanınızda bulunsun ve en önemli konulardan bir tanesi olan cep telefonlarınızı ders çalışırken yanınızda bulundurmayın.
9- Konu eksiği fazla olmayan öğrenciler evde kendilerine deneme uygulayabilirler. Konu eksiği olanlar, her gün deneme çözme hatasına düşmesin. Bunun nedeni; denemeler zaman alır, bu noktada önceliğimiz eksikler olmalı. Anca bu öğrencilerimizde programları dahilinde 3-4 deneme yapabilirler kendilerine.
‘’Siz yeter ki çalışın ve iyi insan olun.’’ (cnntürk)
Bin 500 engelli öğretmen ataması yapılacak
Milli Eğitim Bakanlığınca EKPSS puanı üstünlüğüne göre atama yapılacak bin 500 kontenjan için ön başvurular, 21-24 Şubat tarihlerinde elektronik ortamda alınacak
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 2016 Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) puanı üstünlüğüne göre, bin 500 engelli öğretmen ataması yapılacak.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, ilgili mevzuat hükümlerine göre bin 500 kontenjana yapılacak engelli öğretmen alımı için ön başvurular, 21-24 Şubat tarihlerinde alınacak.
Adaylar, "http://mebbis.meb.gov.t" veya "http://ikgm.meb.gov.tr" adreslerinde yer alan elektronik başvuru formunu dolduracak. Çıktısı alınan başvuru formu ile istenen belgeler il milli eğitim müdürlüklerine onaylattırılacak.
Başvuruda adaylardan, lisans diploması veya geçici mezuniyet belgesi, pedagojik formasyon ve 2016 yılı EKPSS sonuç belgesi ile engelli sağlık kurulu raporu istenecek, ayrıca halen herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunda devlet memuru olarak çalışıp çalışmadıklarına ilişkin beyanları da alınacak.
Ataması yapılan engelli öğretmen adaylarının göreve başlama işlemleri esnasında, başvuruda istenilen belgeler ile öğretmenlik yapıp yapamayacaklarına ilişkin sağlık kurulu raporunu ibraz etmeleri gerekiyor.
Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan adaylardan başvuru esnasında muvafakat belgesi istenmeyecek ancak ataması yapılanlar, göreve başlama işlemleri esnasında bu belgeyi ibraz edecek.
Atamalar, bakanlığın belirleyeceği tarihte adayların tercih ettiği illere ilan edilen kontenjan sınırlılığında, EKPSS puanı üstünlüğüne göre yapılacak. Ataması yapılan öğretmenlerin görev yerleri valiliklerce belirlenecek.
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 2016 Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) puanı üstünlüğüne göre, bin 500 engelli öğretmen ataması yapılacak.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, ilgili mevzuat hükümlerine göre bin 500 kontenjana yapılacak engelli öğretmen alımı için ön başvurular, 21-24 Şubat tarihlerinde alınacak.
Adaylar, "http://mebbis.meb.gov.t" veya "http://ikgm.meb.gov.tr" adreslerinde yer alan elektronik başvuru formunu dolduracak. Çıktısı alınan başvuru formu ile istenen belgeler il milli eğitim müdürlüklerine onaylattırılacak.
Başvuruda adaylardan, lisans diploması veya geçici mezuniyet belgesi, pedagojik formasyon ve 2016 yılı EKPSS sonuç belgesi ile engelli sağlık kurulu raporu istenecek, ayrıca halen herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunda devlet memuru olarak çalışıp çalışmadıklarına ilişkin beyanları da alınacak.
Ataması yapılan engelli öğretmen adaylarının göreve başlama işlemleri esnasında, başvuruda istenilen belgeler ile öğretmenlik yapıp yapamayacaklarına ilişkin sağlık kurulu raporunu ibraz etmeleri gerekiyor.
Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan adaylardan başvuru esnasında muvafakat belgesi istenmeyecek ancak ataması yapılanlar, göreve başlama işlemleri esnasında bu belgeyi ibraz edecek.
Atamalar, bakanlığın belirleyeceği tarihte adayların tercih ettiği illere ilan edilen kontenjan sınırlılığında, EKPSS puanı üstünlüğüne göre yapılacak. Ataması yapılan öğretmenlerin görev yerleri valiliklerce belirlenecek.
MEB ve valiliklere 'okul servisi' uyarısı
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Milli Eğitim Bakanlığı ve 81 il valiliklerine okul servisleriyle ilgili uyarısı yazısı gönderildi. Yazıda, 2016 yılında öğrenci servisleri ile ilgili yapılan denetimlerle ilgili çarpıcı istatistiklere de yer verildi.
İstatistiklere göre, yapılan tüm denetimlerde ve alınan önlemlere karşın 2016 yılında okul servis araçları 1588 trafik kazasına karıştı. Bu kazalarda 8 kişi hayatını kaybederken, 3 bin 182 kişi de yaralandı. Yazıda, okul servis araçlarındaki eksikliklerin giderilmesinin sadece trafik polislerinin denetimi ile mümkün olmadığı da belirtilerek, "Okul yönetimleri tarafından araçların denetiminin özellikle zorunlu sigorta ve teknik muayene bakımından yapılması, öğrencilerin serviste emniyet kemerlerinin takılı olduğunun öğretmenler tarafından kontrol edildikten sonra okuldan ayrılmalarına izin verilmesi gibi önlemlerin muhtemel kazalardaki ölüm ve yaralanmaları azaltacağı" belirtildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Milli Eğitim Bakanlığı ve 81 il Valiliğine gönderilen, 'Okul servis araçlarının denetimi' başlıklı yazıda, 2016 yılında okul servisleri üzerinde yapılan denetim sonuçlarına ait istatistiki bilgiler de paylaşıldı. Yazıda, okul servis araçlarının karıştığı trafik kazalarıyla mücadele etmek ve taşımanın disiplin altında tutulmasını sağlamak amacıyla her eğitim ve öğretim döneminde okul servis araçları, sürücüleri ve öğrencilere yönelik eğitim ve denetim faaliyetinin aralıksız olarak sürdürüldüğü belirtildi. Yazıda, denetim istatistiklerine göre 2015 yılında otobüs ve minibüs türü taşıtlara ilişkin TÜVTÜRK muayene sonuçları incelendiğinde, 699 bin 997 taşıttan yüzde 65.74'ünün 'hafif' kusurlu, yüzde 31.76'sının 'ağır' kusurlu, yüzde 1.50'sinin 'emniyetsiz' oldukları ve kontrol edilen taşıtlardan sadece yüzde 1'inin ise 'kusursuz' olduğunun tespit edildiği belirtildi.
Geçen yıl 8 ölü, 3 bin 182 yaralı
Emniyet Genel Müdürlüğünün yazısında, 2015- 2016 eğitim ve öğretim yılında ülke genelinde yapılan okul servis aracı denetimlerinde 218 bin 64 taşıt-sürücü kontrol edildiği, kusurlu görülen 13 bin 156'sına ceza uygulandığı belirtilerek, "Yapılan tüm denetimlerde ve alınan tedbirlere rağmen 2016 yılında okul servis araçlarının karıştığı toplam bin 588 adet trafik kazasında 8 kişi hayatını kaybetmiş, 3 bin 182 yaralanmıştır" denildi.
Uygulanan cezalar
2016 yılı Aralık ayı itibariyle il, ilçe belediyelerinden alınan verilere göre, ülke genelinde 81 bin 779 okul servis aracının faaliyet gösterdiği, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan temin edilen verilere göre ise 92 bin 492 aracın taşıma yoluyla eğitime erişim yönetmeliği kapsamında taşıma yaptığı anlaşıldığı belirtilen yazıda, "2016 eğitim ve öğretim döneminde yapılan özel denetimlerde, 88 bin 335 okul servis aracı denetlenmiş, bin 646'sına okul servis araçları hizmet yönetmeliğine uymamak, bin 298'ine fenni muayene süresini geçirmek, 526'sına fazla yolcu taşımak, 131'ine araçlarında teknik değişiklik yapmak, 130'una emniyet kemeri takmamak ve 27'sine sigortasız trafiğe çıkmak nedeniyle toplam 4 bin 672 araca cezai işlem uygulanmış ve 629 araç da trafikten men edilmiştir" denildi.
Okul yönetimi ve öğretmenlerden destek istendi
Yazının sonunda ise, ortaya çıkan istatistiki verilerden, çocukların okula güvenle erişmeleri amacıyla bedelini ailelerin ödediği, öğrenci servis hizmeti veren taşıtların önemli yasal ve teknik eksikliklerinin bulunduğu belirtilerek şu ifadeler yer aldı:
"Bu eksikliklerin sürekli olarak trafik polisince denetlenmesinin ve giderilmesinin, diğer asli görevlerimiz de dikkate alındığında her zaman mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle okul servis aracıyla öğrencilerin erişim ihtiyacının karşılandığı okul yönetimleri tarafından araçların denetiminin, özellikle zorunlu sigorta ve teknik muayene bakımından yapılması, öğrencilerin serviste emniyet kemerlerinin takılı olduğunun öğretmenler tarafından kontrol edildikten sonra okuldan ayrılmalarına izin verilmesi gibi önlemlerin muhtemel kazalardaki ölüm ve yaralanmaları azaltacağı gibi, bu uygulamayla çocuklarımıza olumlu ve koruyucu davranışların kazandırılması da mümkün olacaktır." DHA
İstatistiklere göre, yapılan tüm denetimlerde ve alınan önlemlere karşın 2016 yılında okul servis araçları 1588 trafik kazasına karıştı. Bu kazalarda 8 kişi hayatını kaybederken, 3 bin 182 kişi de yaralandı. Yazıda, okul servis araçlarındaki eksikliklerin giderilmesinin sadece trafik polislerinin denetimi ile mümkün olmadığı da belirtilerek, "Okul yönetimleri tarafından araçların denetiminin özellikle zorunlu sigorta ve teknik muayene bakımından yapılması, öğrencilerin serviste emniyet kemerlerinin takılı olduğunun öğretmenler tarafından kontrol edildikten sonra okuldan ayrılmalarına izin verilmesi gibi önlemlerin muhtemel kazalardaki ölüm ve yaralanmaları azaltacağı" belirtildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Milli Eğitim Bakanlığı ve 81 il Valiliğine gönderilen, 'Okul servis araçlarının denetimi' başlıklı yazıda, 2016 yılında okul servisleri üzerinde yapılan denetim sonuçlarına ait istatistiki bilgiler de paylaşıldı. Yazıda, okul servis araçlarının karıştığı trafik kazalarıyla mücadele etmek ve taşımanın disiplin altında tutulmasını sağlamak amacıyla her eğitim ve öğretim döneminde okul servis araçları, sürücüleri ve öğrencilere yönelik eğitim ve denetim faaliyetinin aralıksız olarak sürdürüldüğü belirtildi. Yazıda, denetim istatistiklerine göre 2015 yılında otobüs ve minibüs türü taşıtlara ilişkin TÜVTÜRK muayene sonuçları incelendiğinde, 699 bin 997 taşıttan yüzde 65.74'ünün 'hafif' kusurlu, yüzde 31.76'sının 'ağır' kusurlu, yüzde 1.50'sinin 'emniyetsiz' oldukları ve kontrol edilen taşıtlardan sadece yüzde 1'inin ise 'kusursuz' olduğunun tespit edildiği belirtildi.
Geçen yıl 8 ölü, 3 bin 182 yaralı
Emniyet Genel Müdürlüğünün yazısında, 2015- 2016 eğitim ve öğretim yılında ülke genelinde yapılan okul servis aracı denetimlerinde 218 bin 64 taşıt-sürücü kontrol edildiği, kusurlu görülen 13 bin 156'sına ceza uygulandığı belirtilerek, "Yapılan tüm denetimlerde ve alınan tedbirlere rağmen 2016 yılında okul servis araçlarının karıştığı toplam bin 588 adet trafik kazasında 8 kişi hayatını kaybetmiş, 3 bin 182 yaralanmıştır" denildi.
Uygulanan cezalar
2016 yılı Aralık ayı itibariyle il, ilçe belediyelerinden alınan verilere göre, ülke genelinde 81 bin 779 okul servis aracının faaliyet gösterdiği, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan temin edilen verilere göre ise 92 bin 492 aracın taşıma yoluyla eğitime erişim yönetmeliği kapsamında taşıma yaptığı anlaşıldığı belirtilen yazıda, "2016 eğitim ve öğretim döneminde yapılan özel denetimlerde, 88 bin 335 okul servis aracı denetlenmiş, bin 646'sına okul servis araçları hizmet yönetmeliğine uymamak, bin 298'ine fenni muayene süresini geçirmek, 526'sına fazla yolcu taşımak, 131'ine araçlarında teknik değişiklik yapmak, 130'una emniyet kemeri takmamak ve 27'sine sigortasız trafiğe çıkmak nedeniyle toplam 4 bin 672 araca cezai işlem uygulanmış ve 629 araç da trafikten men edilmiştir" denildi.
Okul yönetimi ve öğretmenlerden destek istendi
Yazının sonunda ise, ortaya çıkan istatistiki verilerden, çocukların okula güvenle erişmeleri amacıyla bedelini ailelerin ödediği, öğrenci servis hizmeti veren taşıtların önemli yasal ve teknik eksikliklerinin bulunduğu belirtilerek şu ifadeler yer aldı:
"Bu eksikliklerin sürekli olarak trafik polisince denetlenmesinin ve giderilmesinin, diğer asli görevlerimiz de dikkate alındığında her zaman mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle okul servis aracıyla öğrencilerin erişim ihtiyacının karşılandığı okul yönetimleri tarafından araçların denetiminin, özellikle zorunlu sigorta ve teknik muayene bakımından yapılması, öğrencilerin serviste emniyet kemerlerinin takılı olduğunun öğretmenler tarafından kontrol edildikten sonra okuldan ayrılmalarına izin verilmesi gibi önlemlerin muhtemel kazalardaki ölüm ve yaralanmaları azaltacağı gibi, bu uygulamayla çocuklarımıza olumlu ve koruyucu davranışların kazandırılması da mümkün olacaktır." DHA
Etiketler:
haber,
meb,
Milli Eğitim Bakanlığı,
okul,
öğrenci
26 Ocak 2017 Perşembe
2017 KPSS merkezi yerleştirme takvimi açıklandı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2017 Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) ve Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı (EKPSS) merkezi yerleştirme takvimini açıkladı. Takvime göre, tercih başvuruları KPSS için 21 Haziran-3 Temmuz'da, EPSS için ise 12-21 Temmuz'da yapılacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2017 Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) ve Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı (EKPSS) merkezi yerleştirme takvimini açıkladı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, takvim, Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin ilgili maddesinin "Devlet Personel Başkanlığınca, ÖSYM'nin de görüşü alınmak suretiyle her yılın ocak ayında bir yerleştirme takvimi belirlenir ve ilan edilir." hükmü gereğince paylaşıldı.
Buna göre, KPSS birinci yerleştirmeleri için Devlet Personel Başkanlığınca kamu kurum ve kuruluşlarından yerleştirme talepleri 13 Mart-12 Mayıs arasında toplanacak. Tercih kılavuzu ÖSYM Başkanlığına 1 Haziran'da gönderilecek. ÖSYM Başkanlığınca tercihlerin alınması için ise tarih 21 Haziran-3 Temmuz olarak belirlendi.
KPSS ikinci yerleştirmeleri için Devlet Personel Başkanlığı tarafından kamu kurum ve kuruluşlarından yerleştirme talepleri 7 Ağustos-6 Ekim'de toplanacak. Tercih kılavuzu ÖSYM Başkanlığına 25 Ekim'de gönderilecek. ÖSYM Başkanlığınca tercihler 14-23 Kasım'da alınacak.
2017 EKPSS yerleştirme takvimine göre ise tercih kılavuzu ÖSYM Başkanlığına 19 Haziran'da gönderilecek. ÖSYM Başkanlığınca tercihler 12-21 Temmuz'da alınacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2017 Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) ve Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı (EKPSS) merkezi yerleştirme takvimini açıkladı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, takvim, Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin ilgili maddesinin "Devlet Personel Başkanlığınca, ÖSYM'nin de görüşü alınmak suretiyle her yılın ocak ayında bir yerleştirme takvimi belirlenir ve ilan edilir." hükmü gereğince paylaşıldı.
Buna göre, KPSS birinci yerleştirmeleri için Devlet Personel Başkanlığınca kamu kurum ve kuruluşlarından yerleştirme talepleri 13 Mart-12 Mayıs arasında toplanacak. Tercih kılavuzu ÖSYM Başkanlığına 1 Haziran'da gönderilecek. ÖSYM Başkanlığınca tercihlerin alınması için ise tarih 21 Haziran-3 Temmuz olarak belirlendi.
KPSS ikinci yerleştirmeleri için Devlet Personel Başkanlığı tarafından kamu kurum ve kuruluşlarından yerleştirme talepleri 7 Ağustos-6 Ekim'de toplanacak. Tercih kılavuzu ÖSYM Başkanlığına 25 Ekim'de gönderilecek. ÖSYM Başkanlığınca tercihler 14-23 Kasım'da alınacak.
2017 EKPSS yerleştirme takvimine göre ise tercih kılavuzu ÖSYM Başkanlığına 19 Haziran'da gönderilecek. ÖSYM Başkanlığınca tercihler 12-21 Temmuz'da alınacak.
En iyi 25 meslek belli oldu
Online iş ağı platformu Glassdoor, her yılın Ocak ayında yayınladığı en iyi meslekler listesini yayınladı.
İşte Glassdoor'un kazanç, iş imkanı ve kullanıcılarından gelen paylaşımlar ile belirlediği ABD'deki en iyi 25 meslek...
25- Compliance manager (Şirketin etik kurallara uyup uymadığını denetleyen amir)
24- Hemşire (şef)
23- Kontrol mühendisi
22- Kalite kontrol mühendisi
21- İletişim yöneticisi
20- Mekanik mühendis
19- Finans yöneticisi
18- Tedarik zinciri müdürü
17- Kurumsal İşe alma yetkilisi
16- Software mühendisi
15- Hemşire
14- Elektrik mühendisi
13- Denetim müdürü
12- Meslek terapisti
11- Marketing müdürü
10- Solutions architect (Genellikle bilişim alanında faaliyet gösteren firmalarda sorunları çözmekle yükümlü olan kişi)
9- Kullanıcı Deneyimi Tasarımcısı
8- Strateji müdürü
7- Veritabanı yöneticisi
6- İK müdürü
5- Analytics yöneticisi
4- Vergi müdürü
3- Veri mühendisi
2- DevOps Mühendisi
1- Veri bilimci
İşte Glassdoor'un kazanç, iş imkanı ve kullanıcılarından gelen paylaşımlar ile belirlediği ABD'deki en iyi 25 meslek...
25- Compliance manager (Şirketin etik kurallara uyup uymadığını denetleyen amir)
24- Hemşire (şef)
23- Kontrol mühendisi
22- Kalite kontrol mühendisi
21- İletişim yöneticisi
20- Mekanik mühendis
19- Finans yöneticisi
18- Tedarik zinciri müdürü
17- Kurumsal İşe alma yetkilisi
16- Software mühendisi
15- Hemşire
14- Elektrik mühendisi
13- Denetim müdürü
12- Meslek terapisti
11- Marketing müdürü
10- Solutions architect (Genellikle bilişim alanında faaliyet gösteren firmalarda sorunları çözmekle yükümlü olan kişi)
9- Kullanıcı Deneyimi Tasarımcısı
8- Strateji müdürü
7- Veritabanı yöneticisi
6- İK müdürü
5- Analytics yöneticisi
4- Vergi müdürü
3- Veri mühendisi
2- DevOps Mühendisi
1- Veri bilimci
YÖK’ten yeni bir sınav, YÖKDİL
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından Yükseköğretim Kurumları Yabancı Dil Sınavı (YÖKDİL) Projesi kapsamında dil yeterliliğini belirlemeye yönelik yeni bir sınav getiriliyor.
YÖK Başkanlığınca özellikle doktora öğrencilik ve doçentlik başvuru süreçlerinde baraj niteliğinde olan dil sınavının geliştirilmesine yönelik olarak adayların alanlarındaki dil yeterliliğini belirlemeye yönelik olarak yeni bir sınav yapılacak. Sınavla ilgili YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç basın mensuplarına bilgi verdi.
Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olma hedefine ulaşabilmesinin ancak nitelikli bilgi üretimi ve insan faktörü ile mümkün olabileceğini vurgulayan YÖK Başkanı Saraç, "Bu amaca yönelik olarak yeni YÖK olarak yakın zamanda birçok yeni girişim başlattık. Bunların arasında yakın zamanda kamuoyu ile paylaşmış olduğumuz 100/2000 projesi (ülkemizin 100 öncelikli alanında 2 bin doktora insan kaynağı yetiştirilmesi), ihtisaslaşma odaklı bin araştırma görevlisi kadrosu gibi doktoralı insan kaynağının arttırılması projelerimiz yer almaktadır. Yine geçtiğimiz yıl yeniden düzenlemesi yapılan doçentlik başvuru kriterleri de bu kapsamdaki girişimlerimizin arasındaydı. Başlatılan bu yeni girişimlerimiz akademide olumlu bir şekilde değerlendirilmiş olmakla birlikte doktora öğrenci ve doçentlik başvuru süreçlerinde en önemli istek her iki süreçlerin de baraj niteliğinde olan dil sınavı sürecinin iyileştirilmesi yönünde oldu" ifadelerini kullandı.
İlk sınav 5 Mart 2017’de
Sınav tarihi hakkında bilgi veren Saraç, "YÖKDiL sınavı için YÖK tarafından başlatılan bu çalışmada sınav sorularının hazırlanması süreci dil yetkinliği konusunda deneyimli Ankara Üniversitesi tarafından, sınavın organizasyonu ve uygulanması ise Anadolu Üniversitesi tarafından yürütülmektedir. YÖKDiL sınavı ilk kez 5 Mart 2017 tarihinde tek oturumda 30 ilimizde gerçekleştirilecektir. Bu dönem için sadece İngilizce alanında yapılacak sınav gelecek dönemlerde Almanca, Fransızca, Arapça olarak da genişletilecektir ve yılda iki kez gerçekleştirilecektir" şeklinde konuştu.
"YDS ile eş değer"
Saraç’ın verdiği bilgiye göre, ücreti 75 TL olarak belirlenen sınava başta yükseköğretim kurumlarında lisansüstü eğitim ve doçentlik sınavına başvurmak isteyen adaylar, yabancı dil bilgisi seviyesini tespit ettirmek isteyenler, üniversitelerce kendilerinden dil yeterliliği puanı istenen öğrenciler ve diğer adaylar katılabilecek. Sınavın başarısı ilgili mevzuat düzenlemelerinde ve YDS sınavında uygulandığı gibi doktora başvuru sürecinden en az 55, doçentlik başvuru sürecinde ise en az 65 olması gerekecek. Bu sınav YDS’yi etkilememekle beraber adaylar her iki sınava da girebilecek ve her iki sınavın da eşit geçerliliği olacak.
YÖKDİL Sınavı başvuruları 30 Ocak 2017 tarihinden itibaren http://yokdil.yok.gov.tr adresinden yapılabilecek.
YÖK Başkanlığınca özellikle doktora öğrencilik ve doçentlik başvuru süreçlerinde baraj niteliğinde olan dil sınavının geliştirilmesine yönelik olarak adayların alanlarındaki dil yeterliliğini belirlemeye yönelik olarak yeni bir sınav yapılacak. Sınavla ilgili YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç basın mensuplarına bilgi verdi.
Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olma hedefine ulaşabilmesinin ancak nitelikli bilgi üretimi ve insan faktörü ile mümkün olabileceğini vurgulayan YÖK Başkanı Saraç, "Bu amaca yönelik olarak yeni YÖK olarak yakın zamanda birçok yeni girişim başlattık. Bunların arasında yakın zamanda kamuoyu ile paylaşmış olduğumuz 100/2000 projesi (ülkemizin 100 öncelikli alanında 2 bin doktora insan kaynağı yetiştirilmesi), ihtisaslaşma odaklı bin araştırma görevlisi kadrosu gibi doktoralı insan kaynağının arttırılması projelerimiz yer almaktadır. Yine geçtiğimiz yıl yeniden düzenlemesi yapılan doçentlik başvuru kriterleri de bu kapsamdaki girişimlerimizin arasındaydı. Başlatılan bu yeni girişimlerimiz akademide olumlu bir şekilde değerlendirilmiş olmakla birlikte doktora öğrenci ve doçentlik başvuru süreçlerinde en önemli istek her iki süreçlerin de baraj niteliğinde olan dil sınavı sürecinin iyileştirilmesi yönünde oldu" ifadelerini kullandı.
İlk sınav 5 Mart 2017’de
Sınav tarihi hakkında bilgi veren Saraç, "YÖKDiL sınavı için YÖK tarafından başlatılan bu çalışmada sınav sorularının hazırlanması süreci dil yetkinliği konusunda deneyimli Ankara Üniversitesi tarafından, sınavın organizasyonu ve uygulanması ise Anadolu Üniversitesi tarafından yürütülmektedir. YÖKDiL sınavı ilk kez 5 Mart 2017 tarihinde tek oturumda 30 ilimizde gerçekleştirilecektir. Bu dönem için sadece İngilizce alanında yapılacak sınav gelecek dönemlerde Almanca, Fransızca, Arapça olarak da genişletilecektir ve yılda iki kez gerçekleştirilecektir" şeklinde konuştu.
"YDS ile eş değer"
Saraç’ın verdiği bilgiye göre, ücreti 75 TL olarak belirlenen sınava başta yükseköğretim kurumlarında lisansüstü eğitim ve doçentlik sınavına başvurmak isteyen adaylar, yabancı dil bilgisi seviyesini tespit ettirmek isteyenler, üniversitelerce kendilerinden dil yeterliliği puanı istenen öğrenciler ve diğer adaylar katılabilecek. Sınavın başarısı ilgili mevzuat düzenlemelerinde ve YDS sınavında uygulandığı gibi doktora başvuru sürecinden en az 55, doçentlik başvuru sürecinde ise en az 65 olması gerekecek. Bu sınav YDS’yi etkilememekle beraber adaylar her iki sınava da girebilecek ve her iki sınavın da eşit geçerliliği olacak.
YÖKDİL Sınavı başvuruları 30 Ocak 2017 tarihinden itibaren http://yokdil.yok.gov.tr adresinden yapılabilecek.
25 Ocak 2017 Çarşamba
FETÖ casus yazılımla KPSS 2015-2016 sorularını da yedeklemiş
Bakanlar Kurulu'nun izniyle ÖSYM'nin kozmik odasına giren KPSS soruşturmasını yürüten savcılar, FETÖ'nün casus yazılımla 2015 ve 2016 yıllarındaki sınav sorularını da yedeklediğini ortaya çıkardı. Savcılık bütün kamu kurumlarını uyardı.
CNN TÜRK'ten Serhat Dal'ın özel haberine göre, KPSS soruşturmasında Bakanlar Kurulu kararı ile ÖSYM'nin kozmik odasındaki bilgisayarları inceleyen savcılık, çok ilginç ve yeni verilere ulaştı. Buna göre FETÖ üyeleri tarafından soruların yedeklenmesi için oluşturulan casus programın son iki yılın, yani 2015 ve 2016 yıllarındaki sınav sorularını da yedeklediğini tespit etti.
KPSS soruşturmasında savcılık FETÖ üyelerinin ÖSYM'nin kozmik odasında kurduğu sistemi çözdü. Son 15 yıllık kayıtları incelemeye alan Ankara Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri 2015 ve 2016 yıllarındaki KPSS sınav sorularının da yedeklendiğini tespit etti.
Ankara Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu savcılarından Ender Coşkun'un talebi üzerine ÖSYM'nin kozmik odasındaki bilgisayarların imajlarının alınabilmesi için ilk defa Bakanlar Kurulu kararı çıkarılmıştı. O karar uyarınca yapılan incelemede, sisteme girildikten sonra soruların siliniyor gibi gözükmesine rağmen kopyalanmasını sağlayan arayüz programının halen çalıştığı tespit edildi.
Savcılık şimdi kopyalanan 2015 ve 2016 yıllarındaki soruların flaş belleklere yüklenerek dışarıya sızdırılıp sızdırılmadığını yani son iki sınavda da kopya çekilip çekilmediğini tespit etmeye çalışıyor. Eğer bu sınavlardaki soruların da sızdığı tespit edilirse sınavların iptali gündeme gelebilir.
ÖSYM'nin kozmik odasında yapılan incelemede 2012,2013 KPSS Polis Meslek Yüksek Okulu sınav sorularının da kopyaları bulundu.
Elde edilen bu son bilgiler doğrultusunda ilgili tüm kamu kurumlarına yazı yazan Cumhuriyet Savcısı Ender Coşkun, ÖSYM'ye hizmet sağlayan şirketten hizmet aldılarsa sistemlerini kontrol etmeleri konusunda uyardı.
CNN TÜRK'ten Serhat Dal'ın özel haberine göre, KPSS soruşturmasında Bakanlar Kurulu kararı ile ÖSYM'nin kozmik odasındaki bilgisayarları inceleyen savcılık, çok ilginç ve yeni verilere ulaştı. Buna göre FETÖ üyeleri tarafından soruların yedeklenmesi için oluşturulan casus programın son iki yılın, yani 2015 ve 2016 yıllarındaki sınav sorularını da yedeklediğini tespit etti.
KPSS soruşturmasında savcılık FETÖ üyelerinin ÖSYM'nin kozmik odasında kurduğu sistemi çözdü. Son 15 yıllık kayıtları incelemeye alan Ankara Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri 2015 ve 2016 yıllarındaki KPSS sınav sorularının da yedeklendiğini tespit etti.
Ankara Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu savcılarından Ender Coşkun'un talebi üzerine ÖSYM'nin kozmik odasındaki bilgisayarların imajlarının alınabilmesi için ilk defa Bakanlar Kurulu kararı çıkarılmıştı. O karar uyarınca yapılan incelemede, sisteme girildikten sonra soruların siliniyor gibi gözükmesine rağmen kopyalanmasını sağlayan arayüz programının halen çalıştığı tespit edildi.
Savcılık şimdi kopyalanan 2015 ve 2016 yıllarındaki soruların flaş belleklere yüklenerek dışarıya sızdırılıp sızdırılmadığını yani son iki sınavda da kopya çekilip çekilmediğini tespit etmeye çalışıyor. Eğer bu sınavlardaki soruların da sızdığı tespit edilirse sınavların iptali gündeme gelebilir.
ÖSYM'nin kozmik odasında yapılan incelemede 2012,2013 KPSS Polis Meslek Yüksek Okulu sınav sorularının da kopyaları bulundu.
Elde edilen bu son bilgiler doğrultusunda ilgili tüm kamu kurumlarına yazı yazan Cumhuriyet Savcısı Ender Coşkun, ÖSYM'ye hizmet sağlayan şirketten hizmet aldılarsa sistemlerini kontrol etmeleri konusunda uyardı.
22 Ocak 2017 Pazar
Bursluluk sınavına 103 bin başvuru
Doğa Okulları’nın 2017 yılı bursluluk sınavı Türkiye çapındaki tüm kampüslerinde 14 Ocak Cumartesi günü gerçekleştirildi. 4 Ocak’ta duyurusu yapılan 4, 5, 6 ve 7. sınıflara yönelik sınava katılmak için 10 günde 103 bin 216 öğrenci başvuruda bulundu.
Doğa Okulları Ceo'su Devrim Karaaslanlı, bu yıl sınava yaklaşık 80 bin öğrencinin başvuracağını öngördüklerini, ancak beklentilerinin çok ötesinde ilgi olduğunu belirterek, “Her anne babanın en büyük gayesinin çocuklarını iyi bir okulda okutarak güzel bir gelecek sağlamak olduğunu biliyoruz. Eğitimde her gelişmeyi titizlikle inceleyen veliler, bu alanda adeta biz eğitimciler kadar bilgi sahibi. Bu nedenle kurumumuzu seçmeleri bizleri gerçekten gururlandırdı. Sınava başvurarak bize güvenini gösteren herkese çok teşekkür ederiz” dedi.
Doğa Okulları Ceo'su Devrim Karaaslanlı, bu yıl sınava yaklaşık 80 bin öğrencinin başvuracağını öngördüklerini, ancak beklentilerinin çok ötesinde ilgi olduğunu belirterek, “Her anne babanın en büyük gayesinin çocuklarını iyi bir okulda okutarak güzel bir gelecek sağlamak olduğunu biliyoruz. Eğitimde her gelişmeyi titizlikle inceleyen veliler, bu alanda adeta biz eğitimciler kadar bilgi sahibi. Bu nedenle kurumumuzu seçmeleri bizleri gerçekten gururlandırdı. Sınava başvurarak bize güvenini gösteren herkese çok teşekkür ederiz” dedi.
20 Ocak 2017 Cuma
Yarıyıl tatilini keyifli geçirmenin 10 yolu
Milyonlarca çocuk yarıyıl tatiline girmenin mutluluğunu yaşıyor. Ailelerde ise ‘ne yapsak da çocuğa hem eğlendirici hem öğretici bir yarıyıl tatili geçirtsek’ telaşı var. Özellikle tatili çocuğuyla evde geçirecek olan anneler ‘tüm gün benimle evde kesin canı sıkılır’ diyerek onu oyalamanın yollarını bulmak için didinip duruyor. Ancak uzmanlara göre, bırakın ara sıra çocuğun canı sıkılsın, çünkü can sıkıntısı bazen yararlı olabilir.
Bırakın bazen canı sıkılsın: “Çocuğunuzun bırakın canı da sıkılsın" diye konuşan Uzman Klinik Psikolog Reyhan Algül, "Can sıkıntısı korkutucu bir durum değildir. Aksine yapılan araştırmalar gösteriyor ki canı sıkılan çocukların hayal güçlerinin yanı sıra, iç dünyalarına yönelebildikleri için düşünce becerileri de daha fazla gelişiyor, kendilerini oyalayabilme becerileri artıyor. Çocuğunuza bu durumu ‘bazen insanların canı sıkılır’ diyerek açıklayabilirsiniz. Ama şüphesiz dozunda olması kaydıyla! Canı sıkılsın diye hiçbir şey yapmamak da doğru değil” diyor.
Algül, şubat tatilini hem çocuk hem de aile için keyifli ve öğretici hale getirmeye yardımcı olacak önerilerini şöyle sıralıyor:
Ev işlerini askıya alın, birlikte oynayın: ‘Oynamayı ben de bilirim ama ev işlerinden fırsat mı var?’ demeyin. O fırsatı yaratabilirsiniz, yaratın da. Mükemmel olma çabasında olmayın. Çalışan anne de olsanız her şeye dört dörtlük yetişme telaşından kurtulun. İster hafta içi ister hafta sonu ev işlerine odaklanmayın. Oyunun, çocukların hem fiziksel hem zihinsel hem de ruhsal gelişimine faydası yapılan çalışmalarla ortaya konuluyor. Üstelik sizin için de faydalı olacaktır.
Haftada birkaç gün mutlaka dışarı çıkın: Hava soğuk da olsa haftada birkaç gün açık havada geçireceğiniz zaman dilimleri çok önemli. Soğuk havada dışarıda gözlem yapması, doğa olaylarını, havayı ve çevreyi gözlemlemesi çevresel zekasının gelişimini de destekliyor. Alışveriş merkezleri gibi kapalı alanlara hapsolmayın.
Evde yarışlar düzenleyin: ‘Evde, dört duvar arasında gün boyu ne yapabiliriz?’ diyorsanız, aslında birçok seçenek var. Üstelik çocuğunuzun zekasını ve becerilerini kullanabileceği etkinlikler. Örneğin sessiz film anlatma, tabu, jenga, satranç gibi oyunlarla evde mini yarışmalar düzenleyebilirsiniz. Oyunlarınıza evdeki diğer aile üyelerini de katın. Beraber mutfakta bir şeyler pişirme ve akraba ziyaretleri gibi klasik yöntemler de önemli. Tabi birlikte kütüphanenizden seçeceğiniz ya da birlikte satın alacağınız bir kitapla okuma saati yapmanın yeri apayrı.
Sevdiği arkadaşlarıyla buluşturun: Çocuğunuzun sevdiği arkadaşları ile bir araya gelmesini sağlayın. Yaramazlık yapsalar da onlar henüz çocuk ve bu birliktelikler sosyalleşmesi adına önemli. Üstelik bu sayede hem çocuğunuzun diğer çocuklarla ilişkilerini hem de onun sevdiği ama sizin çok da tanımadığınız arkadaşlarıyla ilişkilerini gözlemleyebilirsiniz. Çalışıyorsanız bunu hafta sonu yapabilirsiniz.
Birlikte hayal kurun: Çocuğunuzla beraber gözlerinizi kapatıp hayal kurun ve sonra herkes hayalini anlatsın. Hatta bunu, hayalin bir kısmını siz, bir kısmını çocuğunuz kuracak şekilde bir oyuna dönüştürün. Bu size de iyi gelecek; en son ne zaman gözünüzü kapatıp hayal kurdunuz ya da buna diğer aile üyelerini ortak ettiniz?
Çocuklara yönelik atölye etkinliklerine götürün: Günümüzde artık neredeyse tüm sanat müzeleri, sanat platformları ve üniversiteler çocukların merak ve ilgi alanlarına yönelik atölye etkinlikleri yapıyorlar. Bu atölye çalışmaları; bazen el becerilerini destekleyici, bazen merak artırıcı, bazen gözlem yapmaya teşvik edici olacak şekilde çok farklı konularda düzenleniyor. Ya ücretsiz ya da cüzi ücretlerle yapılıyor. Yaşına uygun aktivitelere katılmasını sağlayın. Çalışıyorsanız bunu hafta sonu da yapabilirsiniz.
Arkadaşlarıyla katılacağı etkinlik organize edin: Bulunduğunuz şehirde daha önce görmediğiniz tarihi, turistik yerleri gezin. Yaşına uygun tiyatro, sinema ve gösterilere gidin. Hatta kimi zaman bu aktivitelere istediği arkadaşı ya da arkadaşlarının da gelmesi daha fazla keyif almasını sağlayabilir. Çıkışta izlediği şeyle ilgili yorum yapmasını teşvik edin. Kısa bir özetini anlattırıp fikrini sorarak heyecanına ortak olduğunuzu hissettirin.
Hayal gücünüzü kullanın: Kendi hayal gücünüze güvenin. Çocukluğunuzda sizin keyif aldığınız oyunları ve etkinlikleri de çocuğunuza öğretebilirsiniz. Bu arada çocuğunuzun diğer aile üyeleri ile de zaman geçirmesini sağlayın. Babası ile baş başa zaman geçirme imkanı varsa siz dahil olmayın, yönlendirme yapmayın.
Güler yüzlü ve şefkatli olun: Teknolojik aygıtları sınırlı zaman dilimlerinde kullandırın. Gergin ve sinirli davranmayın. Çocuğunuzun en büyük ihtiyacının sizin güler yüzünüz ve ona şefkatli yaklaşmanız olduğunu bilin. Onu sevdiğinizi dile getirin, hissettirin. Ona koyduğunuz kuralların nedenlerini anlayacağı şekilde sakin bir üslupla açıklayın. ntvmsnv
Bırakın bazen canı sıkılsın: “Çocuğunuzun bırakın canı da sıkılsın" diye konuşan Uzman Klinik Psikolog Reyhan Algül, "Can sıkıntısı korkutucu bir durum değildir. Aksine yapılan araştırmalar gösteriyor ki canı sıkılan çocukların hayal güçlerinin yanı sıra, iç dünyalarına yönelebildikleri için düşünce becerileri de daha fazla gelişiyor, kendilerini oyalayabilme becerileri artıyor. Çocuğunuza bu durumu ‘bazen insanların canı sıkılır’ diyerek açıklayabilirsiniz. Ama şüphesiz dozunda olması kaydıyla! Canı sıkılsın diye hiçbir şey yapmamak da doğru değil” diyor.
Algül, şubat tatilini hem çocuk hem de aile için keyifli ve öğretici hale getirmeye yardımcı olacak önerilerini şöyle sıralıyor:
Ev işlerini askıya alın, birlikte oynayın: ‘Oynamayı ben de bilirim ama ev işlerinden fırsat mı var?’ demeyin. O fırsatı yaratabilirsiniz, yaratın da. Mükemmel olma çabasında olmayın. Çalışan anne de olsanız her şeye dört dörtlük yetişme telaşından kurtulun. İster hafta içi ister hafta sonu ev işlerine odaklanmayın. Oyunun, çocukların hem fiziksel hem zihinsel hem de ruhsal gelişimine faydası yapılan çalışmalarla ortaya konuluyor. Üstelik sizin için de faydalı olacaktır.
Haftada birkaç gün mutlaka dışarı çıkın: Hava soğuk da olsa haftada birkaç gün açık havada geçireceğiniz zaman dilimleri çok önemli. Soğuk havada dışarıda gözlem yapması, doğa olaylarını, havayı ve çevreyi gözlemlemesi çevresel zekasının gelişimini de destekliyor. Alışveriş merkezleri gibi kapalı alanlara hapsolmayın.
Evde yarışlar düzenleyin: ‘Evde, dört duvar arasında gün boyu ne yapabiliriz?’ diyorsanız, aslında birçok seçenek var. Üstelik çocuğunuzun zekasını ve becerilerini kullanabileceği etkinlikler. Örneğin sessiz film anlatma, tabu, jenga, satranç gibi oyunlarla evde mini yarışmalar düzenleyebilirsiniz. Oyunlarınıza evdeki diğer aile üyelerini de katın. Beraber mutfakta bir şeyler pişirme ve akraba ziyaretleri gibi klasik yöntemler de önemli. Tabi birlikte kütüphanenizden seçeceğiniz ya da birlikte satın alacağınız bir kitapla okuma saati yapmanın yeri apayrı.
Sevdiği arkadaşlarıyla buluşturun: Çocuğunuzun sevdiği arkadaşları ile bir araya gelmesini sağlayın. Yaramazlık yapsalar da onlar henüz çocuk ve bu birliktelikler sosyalleşmesi adına önemli. Üstelik bu sayede hem çocuğunuzun diğer çocuklarla ilişkilerini hem de onun sevdiği ama sizin çok da tanımadığınız arkadaşlarıyla ilişkilerini gözlemleyebilirsiniz. Çalışıyorsanız bunu hafta sonu yapabilirsiniz.
Birlikte hayal kurun: Çocuğunuzla beraber gözlerinizi kapatıp hayal kurun ve sonra herkes hayalini anlatsın. Hatta bunu, hayalin bir kısmını siz, bir kısmını çocuğunuz kuracak şekilde bir oyuna dönüştürün. Bu size de iyi gelecek; en son ne zaman gözünüzü kapatıp hayal kurdunuz ya da buna diğer aile üyelerini ortak ettiniz?
Çocuklara yönelik atölye etkinliklerine götürün: Günümüzde artık neredeyse tüm sanat müzeleri, sanat platformları ve üniversiteler çocukların merak ve ilgi alanlarına yönelik atölye etkinlikleri yapıyorlar. Bu atölye çalışmaları; bazen el becerilerini destekleyici, bazen merak artırıcı, bazen gözlem yapmaya teşvik edici olacak şekilde çok farklı konularda düzenleniyor. Ya ücretsiz ya da cüzi ücretlerle yapılıyor. Yaşına uygun aktivitelere katılmasını sağlayın. Çalışıyorsanız bunu hafta sonu da yapabilirsiniz.
Arkadaşlarıyla katılacağı etkinlik organize edin: Bulunduğunuz şehirde daha önce görmediğiniz tarihi, turistik yerleri gezin. Yaşına uygun tiyatro, sinema ve gösterilere gidin. Hatta kimi zaman bu aktivitelere istediği arkadaşı ya da arkadaşlarının da gelmesi daha fazla keyif almasını sağlayabilir. Çıkışta izlediği şeyle ilgili yorum yapmasını teşvik edin. Kısa bir özetini anlattırıp fikrini sorarak heyecanına ortak olduğunuzu hissettirin.
Hayal gücünüzü kullanın: Kendi hayal gücünüze güvenin. Çocukluğunuzda sizin keyif aldığınız oyunları ve etkinlikleri de çocuğunuza öğretebilirsiniz. Bu arada çocuğunuzun diğer aile üyeleri ile de zaman geçirmesini sağlayın. Babası ile baş başa zaman geçirme imkanı varsa siz dahil olmayın, yönlendirme yapmayın.
Güler yüzlü ve şefkatli olun: Teknolojik aygıtları sınırlı zaman dilimlerinde kullandırın. Gergin ve sinirli davranmayın. Çocuğunuzun en büyük ihtiyacının sizin güler yüzünüz ve ona şefkatli yaklaşmanız olduğunu bilin. Onu sevdiğinizi dile getirin, hissettirin. Ona koyduğunuz kuralların nedenlerini anlayacağı şekilde sakin bir üslupla açıklayın. ntvmsnv
Hava Harp Okulu'na kadın öğrenci yasağı kalkıyor
Harp okullarına kadın öğrenci alımı iptal olunca internette kampanya başlatan Tuğba Cerav’ın girişimi başarılı oldu. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, “Kamuoyunda hassasiyet oluştu. Talep olursa kadın adaylar bu okullara (Deniz ve Hava Harp Okulları ile Astsubay Meslek Yüksek Okulları) öğrenci olarak alınacak” dedi.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde kurulan Milli Savunma Üniversitesi’ne bağlanan Kara, Deniz ve Hava Harp Okulları ile Astsubay Meslek Yüksek Okulları’nda öğrenci alım şartları değişti. ÖSYM’nin yayımladığı 2017 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme (ÖSYS) kılavuzunda, kadın adayların bu yıl sadece Kara Harp Okulu’na başvuruda bulunabilecekleri duyuruldu. Deniz ve Hava Kuvvetleri’nde ise sadece erkek adayların başvurusunun kabul edileceği, Kara, Deniz ve Hava Astsubay Meslek yüksekokullarına da kadın adayların başvuramayacağı belirtildi.
Hürriyet'te yer alan habere göre konunun kamuoyuna yansımasının ardından, Tuğba Cerav, Hava Harp Okulu sınavına hazırlanan kız kardeşi için internette change.org sitesinde kampanya başlattı. Kısa sürede imza sayısı 30 bini aştı. Konu Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka tarafından da TBMM gündemine taşındı.
Bakan Işık: ‘Talep var’ dediler
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, kamuoyundaki bu hassasiyetin anımsatılması üzerine Meclis’te şu değerlendirmelerde bulundu: “İhtiyaç olmadığı gerekçesiyle böyle bir sınırlama getirilmişti ama kamuoyunda bir hassasiyet oluştu. Sonra talep de gelince ben de arkadaşlara söyledim, ‘İhtiyacımız varsa talep de varsa alalım’ diye. Arkadaşlar da ‘talep var’ dediler. Deniz ve Hava Kuvvetleri’yle, astsubay meslek okullarına da talep olması durumunda kadın adayların alımı yapılacak. Ayrıca ben kadın subaylarla çalışmaktan çok memnunum. Bakanlıkta da birlikte çalışıyoruz. Protokol görevlerinde çalışıyorlar. Aslında bizim dönemimizde kadınlar sosyal hayata ve iş gücüne daha çok katıldılar. Ama bize yönelik niyeyse farklı bir algı var. Kadın subaylar elbette olmalı, bu karar sadece ihtiyaçtan kaynaklanmıştı.”
Rol model oldu
İnternette change.org’da ‘Hava Harp Okulu’na Kız Öğrenci Alınmama Kararı İptal Edilsin’ başlığıyla devam eden imza kampanyasına bugüne kadar 31 bin kişi destek verdi. Kampanya yüzü olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ilk kadın filo komutanı Hava Pilot Binbaşı Esra Özatay’ın fotoğrafı kullanılıyor. Tuğba Cerav bunun sebebini, “TSK’nın ilk kadın filo komutanı Özatay istendiğinde neler başarabileceğimizi gösteren örnek bir isim” diye açıklıyor. İmzalar Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilecek. Kampanya metninde “‘ÖSYS Kılavuzu’nda geçen metin: Hava Harp Okuluna sadece erkek adaylar alınacaktır. Bu nedenle kadın adayların başvurusu kabul edilmeyecektir.’ Böyle bir şeye kim nasıl karar verebilir bilmiyorum ama bu memlekette kadın olarak gördüğümüz muamelelerin bu kadar ileri gitmesine lütfen izin vermeyelim, idealleri olan kız çocukları için kampanyayı imzalamanızı sizden rica ediyorum” ifadeleri yer alıyor.
Kampanya açmıştı
Deniz ve Hava Harp Okulları ile astsubay meslek yüksekokullarının bu yıl kadın öğrenci almayacak olması üzerine 21 yaşındaki Tuğba Cerav, Change.org’da ‘Hava Harp Okulu’na Kız Öğrenci Alınmama Kararı İptal Edilsin’ başlığıyla imza kampanyası başlattı. Kısa sürede 31 bin kişi kampanyaya destek verdi. Gebze Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü son sınıf öğrencisi Cerav, Hürriyet’e, kampanyayı 17 yaşındaki kız kardeşi Nisanur için başlattığını anlattı ve şunları söyledi: “Ankara Kocatepe Mimar Kemal Anadolu Lisesi’nde okuyan kız kardeşim Nisanur üniversite sınavlarına hazırlanıyor. Uzun zamandır pilot olma hayali vardı ve bir yıldır sıkı tempoyla çalışıyordu. Hava Harp Okulu’na girmek istiyor. 3 Ocak’ta yayınlanan ÖSYM kılavuzuna göre Hava Harp Okulları’na yalnızca erkek öğrenci alınacağını öğrenince hepimiz büyük üzüntü duyduk. BİMER’e derhal dilekçelerimizi yazdık. Daha geniş kitlelere ulaşması için aklıma change.org geldi. Kampanyalarına her zaman destek vermeye çalışırım. ‘Sıra bizde’ diye düşündük. Birkaç günde binlerce imza toplandı. Nisa gibi hayalleri olan çok sayıda mağdur insanın olduğunu gördük. Kardeşimin hâlâ bir yılı var üniversite sınavına. Ancak bu yıl sınava girecek olan insanlar var. Düşünün, martta sınav var; ocakta kılavuz açıklanıyor ve hayalinizin gerçekleşemeyeceğini öğreniyorsunuz... Aldığımız destek bizi mutlu etti. Sadece askeri okullarda değil her alanda eğitici ve iyileştirici gücün kadının elinde olduğuna inanıyorum.”
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde kurulan Milli Savunma Üniversitesi’ne bağlanan Kara, Deniz ve Hava Harp Okulları ile Astsubay Meslek Yüksek Okulları’nda öğrenci alım şartları değişti. ÖSYM’nin yayımladığı 2017 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme (ÖSYS) kılavuzunda, kadın adayların bu yıl sadece Kara Harp Okulu’na başvuruda bulunabilecekleri duyuruldu. Deniz ve Hava Kuvvetleri’nde ise sadece erkek adayların başvurusunun kabul edileceği, Kara, Deniz ve Hava Astsubay Meslek yüksekokullarına da kadın adayların başvuramayacağı belirtildi.
Hürriyet'te yer alan habere göre konunun kamuoyuna yansımasının ardından, Tuğba Cerav, Hava Harp Okulu sınavına hazırlanan kız kardeşi için internette change.org sitesinde kampanya başlattı. Kısa sürede imza sayısı 30 bini aştı. Konu Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka tarafından da TBMM gündemine taşındı.
Bakan Işık: ‘Talep var’ dediler
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, kamuoyundaki bu hassasiyetin anımsatılması üzerine Meclis’te şu değerlendirmelerde bulundu: “İhtiyaç olmadığı gerekçesiyle böyle bir sınırlama getirilmişti ama kamuoyunda bir hassasiyet oluştu. Sonra talep de gelince ben de arkadaşlara söyledim, ‘İhtiyacımız varsa talep de varsa alalım’ diye. Arkadaşlar da ‘talep var’ dediler. Deniz ve Hava Kuvvetleri’yle, astsubay meslek okullarına da talep olması durumunda kadın adayların alımı yapılacak. Ayrıca ben kadın subaylarla çalışmaktan çok memnunum. Bakanlıkta da birlikte çalışıyoruz. Protokol görevlerinde çalışıyorlar. Aslında bizim dönemimizde kadınlar sosyal hayata ve iş gücüne daha çok katıldılar. Ama bize yönelik niyeyse farklı bir algı var. Kadın subaylar elbette olmalı, bu karar sadece ihtiyaçtan kaynaklanmıştı.”
Rol model oldu
İnternette change.org’da ‘Hava Harp Okulu’na Kız Öğrenci Alınmama Kararı İptal Edilsin’ başlığıyla devam eden imza kampanyasına bugüne kadar 31 bin kişi destek verdi. Kampanya yüzü olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ilk kadın filo komutanı Hava Pilot Binbaşı Esra Özatay’ın fotoğrafı kullanılıyor. Tuğba Cerav bunun sebebini, “TSK’nın ilk kadın filo komutanı Özatay istendiğinde neler başarabileceğimizi gösteren örnek bir isim” diye açıklıyor. İmzalar Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilecek. Kampanya metninde “‘ÖSYS Kılavuzu’nda geçen metin: Hava Harp Okuluna sadece erkek adaylar alınacaktır. Bu nedenle kadın adayların başvurusu kabul edilmeyecektir.’ Böyle bir şeye kim nasıl karar verebilir bilmiyorum ama bu memlekette kadın olarak gördüğümüz muamelelerin bu kadar ileri gitmesine lütfen izin vermeyelim, idealleri olan kız çocukları için kampanyayı imzalamanızı sizden rica ediyorum” ifadeleri yer alıyor.
Kampanya açmıştı
Deniz ve Hava Harp Okulları ile astsubay meslek yüksekokullarının bu yıl kadın öğrenci almayacak olması üzerine 21 yaşındaki Tuğba Cerav, Change.org’da ‘Hava Harp Okulu’na Kız Öğrenci Alınmama Kararı İptal Edilsin’ başlığıyla imza kampanyası başlattı. Kısa sürede 31 bin kişi kampanyaya destek verdi. Gebze Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü son sınıf öğrencisi Cerav, Hürriyet’e, kampanyayı 17 yaşındaki kız kardeşi Nisanur için başlattığını anlattı ve şunları söyledi: “Ankara Kocatepe Mimar Kemal Anadolu Lisesi’nde okuyan kız kardeşim Nisanur üniversite sınavlarına hazırlanıyor. Uzun zamandır pilot olma hayali vardı ve bir yıldır sıkı tempoyla çalışıyordu. Hava Harp Okulu’na girmek istiyor. 3 Ocak’ta yayınlanan ÖSYM kılavuzuna göre Hava Harp Okulları’na yalnızca erkek öğrenci alınacağını öğrenince hepimiz büyük üzüntü duyduk. BİMER’e derhal dilekçelerimizi yazdık. Daha geniş kitlelere ulaşması için aklıma change.org geldi. Kampanyalarına her zaman destek vermeye çalışırım. ‘Sıra bizde’ diye düşündük. Birkaç günde binlerce imza toplandı. Nisa gibi hayalleri olan çok sayıda mağdur insanın olduğunu gördük. Kardeşimin hâlâ bir yılı var üniversite sınavına. Ancak bu yıl sınava girecek olan insanlar var. Düşünün, martta sınav var; ocakta kılavuz açıklanıyor ve hayalinizin gerçekleşemeyeceğini öğreniyorsunuz... Aldığımız destek bizi mutlu etti. Sadece askeri okullarda değil her alanda eğitici ve iyileştirici gücün kadının elinde olduğuna inanıyorum.”
18 milyon öğrenci karne aldı
Türkiye genelinde ana okulu dahil olmak üzere ilkokul, ortaokul ve liselerde eğitim gören 18 milyon öğrenci, karnelerini aldı.
Türkiye genelinde ana okulu dahil olmak üzere ilkokul, ortaokul ve liselerde eğitim gören 18 milyon öğrenci, karnelerini aldı. 2016-2017 eğitim ve öğretim yılının ilk yarısının tamamlanmasının ardından İstanbul’da öğrenciler karne sevincini yaşadı. İki haftalık yarı yıl tatilinin ardından ikinci dönem, 6 Şubat’ta başlayacak. Eğitim ve öğretim yılı ise 9 Haziran’da tamamlanacak.
Türkiye genelinde ana okulu dahil olmak üzere ilkokul, ortaokul ve liselerde eğitim gören 18 milyon öğrenci, karnelerini aldı. 2016-2017 eğitim ve öğretim yılının ilk yarısının tamamlanmasının ardından İstanbul’da öğrenciler karne sevincini yaşadı. İki haftalık yarı yıl tatilinin ardından ikinci dönem, 6 Şubat’ta başlayacak. Eğitim ve öğretim yılı ise 9 Haziran’da tamamlanacak.
Taslak müfredatta Atatürk'ün adı yok
Yeni müfredat taslağında 4 ve 5'inci sınıf sosyal bilgilerde 'Milli Mücadele' başlığı altındaki konuların işlenişinde değişiklik yapıldı. Eski müfredatta "Milli Mücadele'nin kazanılmasında Atatürk'ün rolü" ifadesi yer alırken yeni taslakta Atatürk'ün adı geçmedi. Konu "Milli Mücadele kahramanlarının hayatlarından hareketle" anlatılacak. Taslakta ise 'Kültür ve Miras' ünitesinde "Milli Mücadele'deki çocuk ve öğrenci kahramanları üzerinde de durulacak" dendi, Atatürk vurgusu yapılmadı.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanıp görüşlere sunulan taslak müfredattaki 'Atatürk' tartışmaları devam ediyor. Hürriyet'ten Gamze Kolcu'nun haberine göre, ortaokul sosyal bilgiler taslak programına göre, 4 ve 5'inci sınıflardaki ünitelerde anlatılan konuların kazanım (dersin sonunda öğrencinin elde edeceği bilgi) bölümlerinden Atatürkçülükle ilgili vurgular çıkarıldı. Talim ve Terbiye Kurulu'nun sosyal bilgiler 4'üncü ve 5'inci sınıflar için hazırladığı programda, 'Atatürkçülükle ilgili konu ve kazanımlar' başlığı yer alıyordu.
Atatürk'ün hayatı vardı
Eski hali: 4'üncü sınıfta 'Geçmişimi Öğreniyorum' ünitesinde, Milli Mücadele'deki birlik ve beraberliğin temelinde dayanışmanın olduğu anlatılıyor, Atatürk'ün sözleri veriliyordu. Mevcut programda kazanım "Milli Mücadele'nin kazanılmasında ve Cumhuriyet'in ilanında Atatürk'ün rolünü fark eder" diye tanımlanıyordu. "Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nda Türk milletini aynı amaçta birleştirdiği açıklanır. Türk büyüğü olduğu vurgulanarak vatan, millet ve insan sevgisiyle ilgili örnekler anlatılır" gibi kazanımlar okutuluyordu.
Taslak: Taslakta ise 'Kültür ve Miras' ünitesinde "Milli Mücadele kahramanlarının hayatlarından hareketle Milli Mücadele'nin önemini kavrar. Kazanım, biyografi öğretimi bağlamında ele alınacak. Millî Mücadele'deki çocuk ve öğrenci kahramanları üzerinde de durulacak" dendi, Atatürk vurgusu yapılmadı.
Eski hali: 5'inci sınıf sosyal bilgilerde Atatürk'ün inkılapçılıkla ilgili görüşleri örneklerle açıklanarak Türk toplumuna sağladığı fayda vurgulanıyordu. Cumhuriyet'in Atatürk ilkelerine dayandığı belirtiliyordu. 'Atatürk'ün barışçıl bir devlet adamı olması', 'Milli eğitim düşünceleri/uygulamaları' başlığı vardı.
Taslak: Taslakta Atatürk ile ilgili kazanımlara yer verilmedi.
6 ve 7. sınıftaki anlatım
Taslakta sosyal bilgilerde Atatürk kazanımına 6 ve 7. sınıfta dört cümleyle yer verildi. 6'ncı sınıf 'Bilim, teknoloji ve toplum'da "Atatürk'ün akılcılığa ve bilime verdiği öneme değinilir" denildi. 'Küresel bağlantılar' ünitesinde "Türk Cumhuriyetleri, komşu ve diğer ülkelerle ilişkilerimiz Atatürk'ten itibaren millî dış politika anlayışı ele alınacak" ifadesi yer aldı.
7'inci sınıfta 'Birey ve toplum' ünitesinde konu "İstiklâl Savaşı'nda Darüşşafakalı öğrencilerin telgrafçılık eğitimlerinin oynadığı rol örnek gösterilebilir. Atatürk'ün iletişime verdiği öneme kanıtlar gösterilerek" ifadesiyle anlatılacak. 'Etkin vatandaşlık'ta Atatürk'ün Türk demokrasisinin gelişimine katkısı açıklanacak.
Bu arada 5, 6, 7'nci sınıflardaki sosyal bilgiler dersinde olan Atatürk ilke ve inkilapları ise taslak müfredatta 8'inci sınıfa taşındı.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanıp görüşlere sunulan taslak müfredattaki 'Atatürk' tartışmaları devam ediyor. Hürriyet'ten Gamze Kolcu'nun haberine göre, ortaokul sosyal bilgiler taslak programına göre, 4 ve 5'inci sınıflardaki ünitelerde anlatılan konuların kazanım (dersin sonunda öğrencinin elde edeceği bilgi) bölümlerinden Atatürkçülükle ilgili vurgular çıkarıldı. Talim ve Terbiye Kurulu'nun sosyal bilgiler 4'üncü ve 5'inci sınıflar için hazırladığı programda, 'Atatürkçülükle ilgili konu ve kazanımlar' başlığı yer alıyordu.
Atatürk'ün hayatı vardı
Eski hali: 4'üncü sınıfta 'Geçmişimi Öğreniyorum' ünitesinde, Milli Mücadele'deki birlik ve beraberliğin temelinde dayanışmanın olduğu anlatılıyor, Atatürk'ün sözleri veriliyordu. Mevcut programda kazanım "Milli Mücadele'nin kazanılmasında ve Cumhuriyet'in ilanında Atatürk'ün rolünü fark eder" diye tanımlanıyordu. "Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nda Türk milletini aynı amaçta birleştirdiği açıklanır. Türk büyüğü olduğu vurgulanarak vatan, millet ve insan sevgisiyle ilgili örnekler anlatılır" gibi kazanımlar okutuluyordu.
Taslak: Taslakta ise 'Kültür ve Miras' ünitesinde "Milli Mücadele kahramanlarının hayatlarından hareketle Milli Mücadele'nin önemini kavrar. Kazanım, biyografi öğretimi bağlamında ele alınacak. Millî Mücadele'deki çocuk ve öğrenci kahramanları üzerinde de durulacak" dendi, Atatürk vurgusu yapılmadı.
Eski hali: 5'inci sınıf sosyal bilgilerde Atatürk'ün inkılapçılıkla ilgili görüşleri örneklerle açıklanarak Türk toplumuna sağladığı fayda vurgulanıyordu. Cumhuriyet'in Atatürk ilkelerine dayandığı belirtiliyordu. 'Atatürk'ün barışçıl bir devlet adamı olması', 'Milli eğitim düşünceleri/uygulamaları' başlığı vardı.
Taslak: Taslakta Atatürk ile ilgili kazanımlara yer verilmedi.
6 ve 7. sınıftaki anlatım
Taslakta sosyal bilgilerde Atatürk kazanımına 6 ve 7. sınıfta dört cümleyle yer verildi. 6'ncı sınıf 'Bilim, teknoloji ve toplum'da "Atatürk'ün akılcılığa ve bilime verdiği öneme değinilir" denildi. 'Küresel bağlantılar' ünitesinde "Türk Cumhuriyetleri, komşu ve diğer ülkelerle ilişkilerimiz Atatürk'ten itibaren millî dış politika anlayışı ele alınacak" ifadesi yer aldı.
7'inci sınıfta 'Birey ve toplum' ünitesinde konu "İstiklâl Savaşı'nda Darüşşafakalı öğrencilerin telgrafçılık eğitimlerinin oynadığı rol örnek gösterilebilir. Atatürk'ün iletişime verdiği öneme kanıtlar gösterilerek" ifadesiyle anlatılacak. 'Etkin vatandaşlık'ta Atatürk'ün Türk demokrasisinin gelişimine katkısı açıklanacak.
Bu arada 5, 6, 7'nci sınıflardaki sosyal bilgiler dersinde olan Atatürk ilke ve inkilapları ise taslak müfredatta 8'inci sınıfa taşındı.
15 Ocak 2017 Pazar
İsmet İnönü müfredattan kaldırıldı
Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırlayıp öneriye açtığı müfredat taslağındaki çağdaş Türk ve dünya tarihi dersinin öğretim programında ‘2. Dünya Savaşı’ konusuyla ilgili değişiklikler yapıldı. Müfredatta, 2. Dünya Savaşı’nda Türkiye’nin izlediği dış politika ve savaş sırasında Türkiye’de meydana gelen siyasi, ekonomik gelişmeler bölümünden, ‘İsmet İnönü’ başlığı kaldırıldı.
Hürriyet'te yer alan habere göre MEB’in ilkokul, ortaokul ve liseler için hazırladığı yeni müfredatta, dikkat çekici değişiklikler özetle şöyle:
Felsefe dersinde ünite sayıları azaltıldı. ‘Felsefeyle tanışma’, ‘Bilgi felsefesi’, ‘Varlık felsefesi’, ‘Ahlak felsefesi’, ‘Sanat felsefesi’, ‘Din felsefesi’, ‘Siyaset felsefesi’ ve ‘Bilim felsefesi’ ünitelerinden oluşan ortaöğretim felsefe dersinin üniteleri yeni taslakta, ‘İlkçağ Felsefesi’, ‘Ortaçağ Felsefesi’, ‘Rönesans ve 17. yy. Felsefesi’, ‘18. yy. Aydınlanma Felsefesi’ ve ‘Çağdaş Felsefe’ olarak kronolojik sırayla yer aldı.
Genel başlıklarda toplanan felsefe dersinde yeni müfredata göre ders saatleriyle ilgili değişiklik yapılmazken kazanımlar azaltıldı. 72 saatlik ders süresi değiştirilmezken, eski müfredatta 58 olan kazanım sayısı 20’ye düşürüldü.
15 Temmuz’a özgün metin
İlk kez 6. sınıf sosyal bilgiler dersinde öğrencilere anlatılacak 15 Temmuz darbe girişimi, felsefe dersi kapsamında da işlenecek. Lise öğrencilerinden, “Milli irade, hukuk devleti ve demokrasi bilinci çerçevesinde anti demokratik darbe girişimi karşısında 15 Temmuz 2016’da gösterilen halk direnişini değerlendiren özgün bir metin yazma çalışması” yapmaları istenecek.
Çağdaş Türk ve dünya tarihi dersinin ‘Soğuk Savaş Dönemi’ ünitesine, ‘Demokrat Parti döneminde Türkiye’de meydana gelen siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeler’ başlıklı yeni bölüm eklendi. Derste işlenecek konular arasına, 1946-1950 seçimleri ile seçim usullerindeki değişim üzerinde durulacağı vurgulandı. Aynı dersin bir başka ünitesinde ise mülteci sorununa değinildi.
Güncellenen öğretim programlarının tamamında değerler, konu ve kazanımlarla ilişkilendirildi. Buna göre değerler tüm derslerle ilişkilendirilecek. Belirlenen değerler kitaplara girecek ve sınıflarda okutulacak. ‘Değerler eğitimi’ başlığında, “Milli birlik ve dayanışma ile toplumsal uyumun temelindeki millî, manevi ve evrensel değerlerin özümsenmesi; bunların tutum ve davranışa dönüştürülerek toplumsal hayata yansıtılması giderek artan bir öneme sahiptir” ifadelerine yer verildi.
DNA onarımı anlatılacak
Lise kimya kitabında, ‘Kimyasal Türler Arası Etkileşimler’ konu başlığı altında Nobel ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar’a da yer verildi. Prof. Dr. Sancar’ın DNA’nın onarımı ile ilgili çalışmaları ve kısa biyografisi okuma parçası olarak öğrencilere verilecek. Ayrıca hayatını toplumda bir Türkçe bilinci oluşturmaya adayan Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu da müfredatta unutulmadı. Sancar ve Sinanoğlu’nun bilim dünyasına katkılarının derslerde verilmesi öngörüldü.
Çağdaş Türk ve dünya tarihi dersinde ‘2. Dünya Savaşı’ konusuyla ilgili dikkat çekici değişiklikler yapıldı. Müfredatta, 2. Dünya Savaşı’nda Türkiye’nin dış politikası ve savaş sırasında Türkiye’de meydana gelen siyasi, ekonomik gelişmeler bölümünden, ‘İsmet İnönü’ başlığı kaldırıldı. İnönü, o dönemde tüm baskılara rağmen, izlediği politikalarla Türkiye’nin 2. Dünya Savaşı’na girmemesini sağlamıştı. Bu bilgiler, müfredatta olmayacak.
Onlar da müfredatta
Çağdaş Türk ve dünya tarihi kitabında, Türkiye’deki bilimsel ve teknolojik gelişmelere de yer verildi. TÜRKSAT, Anka, Hürkuş, Göktürk, Altay gibi yerli üretimlerin üzerinde durulması ve öğrencilere araştırma yaptırılması istendi. Türkiye’nin uluslararası spor müsabakalarındaki başarıları; Galatasaray’ın UEFA kupasını kazanması, Türkiye’nin Dünya Kupası başarıları, Sinan Şamil Sam’ın kıtalararası boks şampiyonluğu, Hamza Yerlikaya’nın dünya ve olimpiyat güreş şampiyonlukları, Kenan Sofuoğlu’nun Supersport dünya şampiyonluğu gibi konular da kitaplarda yerini alacak.
Bütüne bakın
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin 13 Ocak’ta askıya çıkan yeni müfredat taslağını Twitter’da değerlendirdi. Müsteşar Tekin, yeni müfredatta başta Atatürk olmak üzere Türkiye ve değerlere sahip çıkıp koruyacakları bir konsept öngördüklerini belirterek, taslak öğretim programlarının bir ders ya da sınıf seviyesinde değil, bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Milli ve manevi değerlerin de müfredatta yer aldığını anlatan Tekin açıklamasında özetle şu ifadelere yer verdi:
Ortak akıl
“Bilindiği üzere bir müfredat güncellemesini cuma günü kamuoyu ile paylaştık. Ortak aklı bulma amaçlı iyi niyetli bir girişim kuşkusuz. Öncelikle müfredat sadece bir sınıf seviyesinde ve tek ders bazında değil bütün olarak değerlendirilmesi gereken bir konu. Hazırladığımız müfredatları incelerken sadece bir sınıftaki tek bir derse bakılarak yorum yapmak hatalı ve eksik bir bakış olacak. Müfredat taslağımızın tamamında çocuklarımıza başta Atatürk olmak üzere bu ülkeye ve değerlerimize hakkıyla sahip çıkıp koruyacakları bir konsept öngörüldü.
Bir derste olmaz
Herhangi bir değeri salt bir derse endeksleyerek vermek hem pedagojik açıdan ve hem de oluşturduğunuz konsept açısından uygun değil. Atatürk ve onun çocuklarımıza ve gençliğimize emanet ettiği başta Cumhuriyet, demokrasi ve bağımsızlık olmak üzere bu coğrafyaya vatan bilinciyle sahip çıkmayı temin edecek milli ve manevi bütün değerleri vermek müfredat taslağının en öncelikli parametrelerinden birisi. Bu değerler bütün müfredatın içerisinde ayrıca kurgulandı. Müfredatın tamamına bakmak gerekir.”
Hürriyet'te yer alan habere göre MEB’in ilkokul, ortaokul ve liseler için hazırladığı yeni müfredatta, dikkat çekici değişiklikler özetle şöyle:
Felsefe dersinde ünite sayıları azaltıldı. ‘Felsefeyle tanışma’, ‘Bilgi felsefesi’, ‘Varlık felsefesi’, ‘Ahlak felsefesi’, ‘Sanat felsefesi’, ‘Din felsefesi’, ‘Siyaset felsefesi’ ve ‘Bilim felsefesi’ ünitelerinden oluşan ortaöğretim felsefe dersinin üniteleri yeni taslakta, ‘İlkçağ Felsefesi’, ‘Ortaçağ Felsefesi’, ‘Rönesans ve 17. yy. Felsefesi’, ‘18. yy. Aydınlanma Felsefesi’ ve ‘Çağdaş Felsefe’ olarak kronolojik sırayla yer aldı.
Genel başlıklarda toplanan felsefe dersinde yeni müfredata göre ders saatleriyle ilgili değişiklik yapılmazken kazanımlar azaltıldı. 72 saatlik ders süresi değiştirilmezken, eski müfredatta 58 olan kazanım sayısı 20’ye düşürüldü.
15 Temmuz’a özgün metin
İlk kez 6. sınıf sosyal bilgiler dersinde öğrencilere anlatılacak 15 Temmuz darbe girişimi, felsefe dersi kapsamında da işlenecek. Lise öğrencilerinden, “Milli irade, hukuk devleti ve demokrasi bilinci çerçevesinde anti demokratik darbe girişimi karşısında 15 Temmuz 2016’da gösterilen halk direnişini değerlendiren özgün bir metin yazma çalışması” yapmaları istenecek.
Çağdaş Türk ve dünya tarihi dersinin ‘Soğuk Savaş Dönemi’ ünitesine, ‘Demokrat Parti döneminde Türkiye’de meydana gelen siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeler’ başlıklı yeni bölüm eklendi. Derste işlenecek konular arasına, 1946-1950 seçimleri ile seçim usullerindeki değişim üzerinde durulacağı vurgulandı. Aynı dersin bir başka ünitesinde ise mülteci sorununa değinildi.
Güncellenen öğretim programlarının tamamında değerler, konu ve kazanımlarla ilişkilendirildi. Buna göre değerler tüm derslerle ilişkilendirilecek. Belirlenen değerler kitaplara girecek ve sınıflarda okutulacak. ‘Değerler eğitimi’ başlığında, “Milli birlik ve dayanışma ile toplumsal uyumun temelindeki millî, manevi ve evrensel değerlerin özümsenmesi; bunların tutum ve davranışa dönüştürülerek toplumsal hayata yansıtılması giderek artan bir öneme sahiptir” ifadelerine yer verildi.
DNA onarımı anlatılacak
Lise kimya kitabında, ‘Kimyasal Türler Arası Etkileşimler’ konu başlığı altında Nobel ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar’a da yer verildi. Prof. Dr. Sancar’ın DNA’nın onarımı ile ilgili çalışmaları ve kısa biyografisi okuma parçası olarak öğrencilere verilecek. Ayrıca hayatını toplumda bir Türkçe bilinci oluşturmaya adayan Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu da müfredatta unutulmadı. Sancar ve Sinanoğlu’nun bilim dünyasına katkılarının derslerde verilmesi öngörüldü.
Çağdaş Türk ve dünya tarihi dersinde ‘2. Dünya Savaşı’ konusuyla ilgili dikkat çekici değişiklikler yapıldı. Müfredatta, 2. Dünya Savaşı’nda Türkiye’nin dış politikası ve savaş sırasında Türkiye’de meydana gelen siyasi, ekonomik gelişmeler bölümünden, ‘İsmet İnönü’ başlığı kaldırıldı. İnönü, o dönemde tüm baskılara rağmen, izlediği politikalarla Türkiye’nin 2. Dünya Savaşı’na girmemesini sağlamıştı. Bu bilgiler, müfredatta olmayacak.
Onlar da müfredatta
Çağdaş Türk ve dünya tarihi kitabında, Türkiye’deki bilimsel ve teknolojik gelişmelere de yer verildi. TÜRKSAT, Anka, Hürkuş, Göktürk, Altay gibi yerli üretimlerin üzerinde durulması ve öğrencilere araştırma yaptırılması istendi. Türkiye’nin uluslararası spor müsabakalarındaki başarıları; Galatasaray’ın UEFA kupasını kazanması, Türkiye’nin Dünya Kupası başarıları, Sinan Şamil Sam’ın kıtalararası boks şampiyonluğu, Hamza Yerlikaya’nın dünya ve olimpiyat güreş şampiyonlukları, Kenan Sofuoğlu’nun Supersport dünya şampiyonluğu gibi konular da kitaplarda yerini alacak.
Bütüne bakın
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin 13 Ocak’ta askıya çıkan yeni müfredat taslağını Twitter’da değerlendirdi. Müsteşar Tekin, yeni müfredatta başta Atatürk olmak üzere Türkiye ve değerlere sahip çıkıp koruyacakları bir konsept öngördüklerini belirterek, taslak öğretim programlarının bir ders ya da sınıf seviyesinde değil, bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Milli ve manevi değerlerin de müfredatta yer aldığını anlatan Tekin açıklamasında özetle şu ifadelere yer verdi:
Ortak akıl
“Bilindiği üzere bir müfredat güncellemesini cuma günü kamuoyu ile paylaştık. Ortak aklı bulma amaçlı iyi niyetli bir girişim kuşkusuz. Öncelikle müfredat sadece bir sınıf seviyesinde ve tek ders bazında değil bütün olarak değerlendirilmesi gereken bir konu. Hazırladığımız müfredatları incelerken sadece bir sınıftaki tek bir derse bakılarak yorum yapmak hatalı ve eksik bir bakış olacak. Müfredat taslağımızın tamamında çocuklarımıza başta Atatürk olmak üzere bu ülkeye ve değerlerimize hakkıyla sahip çıkıp koruyacakları bir konsept öngörüldü.
Bir derste olmaz
Herhangi bir değeri salt bir derse endeksleyerek vermek hem pedagojik açıdan ve hem de oluşturduğunuz konsept açısından uygun değil. Atatürk ve onun çocuklarımıza ve gençliğimize emanet ettiği başta Cumhuriyet, demokrasi ve bağımsızlık olmak üzere bu coğrafyaya vatan bilinciyle sahip çıkmayı temin edecek milli ve manevi bütün değerleri vermek müfredat taslağının en öncelikli parametrelerinden birisi. Bu değerler bütün müfredatın içerisinde ayrıca kurgulandı. Müfredatın tamamına bakmak gerekir.”
Etiketler:
ders,
ilkokul,
lise,
meb,
Milli Eğitim Bakanlığı,
ortaöğretim
Bakanlık, şişirilmiş başarı puanlarının peşinde
MEB Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’ndeki değişikliklerden biri de, okulun başarı punaını yükseltmek için ‘şişirilmiş’ notlarla ilgili. Değişikliğe göre, 3 kez ‘hormonlu not’ verdiği tespit edilen okul kapatılacak
Yıllardır tartışmalara neden olan ‘hormonlu notlar’, sonunda Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) önlem almasına yol açtı. Habertürk gazetesinden Pervin Kaplan'ın haberine göre, Verdikleri ‘hormonlu’ yani şişirilmiş notlarla hem lise hem de üniversite yerleştirmelerinde öğrencilerinin binlerce sıra yükselmesine neden olan özel okullar için kapatma cezası geldi.
Yönetmeliğe girdi
Hormonlu notlar ile ilgili düzenleme geçtiğimiz cuma günü Resmi Gazete’de yayımlanan MEB Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’ne girdi. Yönetmelikte “Okullarda yapılan öğrencilerin başarı durumlarının ölçülmesine ilişkin sınavlarda gerçek dışı not verildiğinin tespiti halinde, kanunun 7’nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen fiil için uygulanan idari para cezası verilir” maddesi yer aldı.
Yönetmelikte sözü edilen kanun ise 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu. Bu kanundaki 7’nci madde yönetmeliklerde belirtilen fiillere aykırı uygulamaların nasıl cezalandırılacağını düzenliyor.
Üç aşamalı ceza
Buna göre de eğer bir okulun ‘hormonlu not’ verdiği belirlenirse 3 aşamalı bir ceza söz konusu olacak. Hormonlu not verdiği belirlenen özel okula ilk aşamada brüt asgari ücretin 5 katı ceza kesilecek. Asgari ücret aylık bin 777 TL olduğu dikkate alındığında okul önce 8 bin 887 TL idari para cezası alacak.
İkinci kez aynı okulun hormonlu not verdiği saptandığında bu kez verilen ceza 5 kat artacak yani brüt asgari ücretin 25 katına çıkarılacak. Bu durumda okulun ödeyeceği rakam bugünkü hesaplamaya göre 44 bin 447 TL olacak.
Hormonlu not verdiği üçüncü kez belirlenen okula bundan sonra verilecek ceza kapatma olacak. Yasada bu durum, “Fiilin üçüncü kez tekrarı durumunda kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir” ifadesiyle düzenleniyor.
Hormonlu not nedir?
Okulların, öğrencilere lise ve üniversite yerleştirme puanını yükseltmek için şişirilmiş yani ‘hormonlu’ not vermesi yıllardır tartışılıyor. Şişirilmiş notlar verilen okulların mezunları, adil puan veren okulların öğrencileri karşısında avantajlı duruma gelip, binlerce sıra öne geçebiliyor. Çünkü TEOG yerleştirme puanlarının hesaplanmasında okul notları yüzde 30 etkili. Üniversite sınavlarında ise okul notları yerleştirmeye ortalama yüzde 12.5 oranında etki yapıyor. Bu durumda sınav puanları aynı olan öğrencilerden ‘hormonlu not’ alanlar öne geçiyor.
Yıllardır tartışmalara neden olan ‘hormonlu notlar’, sonunda Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) önlem almasına yol açtı. Habertürk gazetesinden Pervin Kaplan'ın haberine göre, Verdikleri ‘hormonlu’ yani şişirilmiş notlarla hem lise hem de üniversite yerleştirmelerinde öğrencilerinin binlerce sıra yükselmesine neden olan özel okullar için kapatma cezası geldi.
Yönetmeliğe girdi
Hormonlu notlar ile ilgili düzenleme geçtiğimiz cuma günü Resmi Gazete’de yayımlanan MEB Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’ne girdi. Yönetmelikte “Okullarda yapılan öğrencilerin başarı durumlarının ölçülmesine ilişkin sınavlarda gerçek dışı not verildiğinin tespiti halinde, kanunun 7’nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen fiil için uygulanan idari para cezası verilir” maddesi yer aldı.
Yönetmelikte sözü edilen kanun ise 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu. Bu kanundaki 7’nci madde yönetmeliklerde belirtilen fiillere aykırı uygulamaların nasıl cezalandırılacağını düzenliyor.
Üç aşamalı ceza
Buna göre de eğer bir okulun ‘hormonlu not’ verdiği belirlenirse 3 aşamalı bir ceza söz konusu olacak. Hormonlu not verdiği belirlenen özel okula ilk aşamada brüt asgari ücretin 5 katı ceza kesilecek. Asgari ücret aylık bin 777 TL olduğu dikkate alındığında okul önce 8 bin 887 TL idari para cezası alacak.
İkinci kez aynı okulun hormonlu not verdiği saptandığında bu kez verilen ceza 5 kat artacak yani brüt asgari ücretin 25 katına çıkarılacak. Bu durumda okulun ödeyeceği rakam bugünkü hesaplamaya göre 44 bin 447 TL olacak.
Hormonlu not verdiği üçüncü kez belirlenen okula bundan sonra verilecek ceza kapatma olacak. Yasada bu durum, “Fiilin üçüncü kez tekrarı durumunda kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir” ifadesiyle düzenleniyor.
Hormonlu not nedir?
Okulların, öğrencilere lise ve üniversite yerleştirme puanını yükseltmek için şişirilmiş yani ‘hormonlu’ not vermesi yıllardır tartışılıyor. Şişirilmiş notlar verilen okulların mezunları, adil puan veren okulların öğrencileri karşısında avantajlı duruma gelip, binlerce sıra öne geçebiliyor. Çünkü TEOG yerleştirme puanlarının hesaplanmasında okul notları yüzde 30 etkili. Üniversite sınavlarında ise okul notları yerleştirmeye ortalama yüzde 12.5 oranında etki yapıyor. Bu durumda sınav puanları aynı olan öğrencilerden ‘hormonlu not’ alanlar öne geçiyor.
Etiketler:
ders,
meb,
Milli Eğitim Bakanlığı,
okul,
özel okul
13 Ocak 2017 Cuma
MEB, 2017 Şubat öğretmen atamaları ne zaman olacak?
Öğretmen adayları MEB'in 2017 Şubat öğretmen atamalarını ne zaman yapacağını merak ediyor. Yaz döneminde atamaların Şubat'ta yapılacağının açıklanmasının ardından 2017'ye büyük bir umutla giren öğretmen adayları akıllarına takılan soru işaretlerine yanıt bulmaya çalışıyor. Peki, 2017 Şubat öğretmen atamaları ne zaman olacak. belli oldu mu?
Yaz döneminde öğretmen atamalarının Şubat'ta yapılacağının açıklanmasının ardından öğretmen adayları gözlerini Milli Eğitim Bakanlığı'na dikti. 2017 Şubat öğretmen atamaları konusunda belirsizliklerin devam etmesi nedeniyle adaylar açıklama bekliyor. Geçen yılın Ağustos ayında yapılması beklenen atamalar gerçekleşmemişti. Öğretmen adayları büyük hayal kırıklığı yaşasa da, atamaların Şubat'ta yapılacağının açıklanması adayları oldukça sevindirmişti. Atamaların Şubat'ta olacağı kesinleşse de, adaylar Şubat öğretmen atamaları için ne kadar alım yapılacağı, hangi branşa ne kadar kontenjan ayrılacağını merak ediyor. Öğretmen atamaları konusunda kesinleşen detaylar bugünlerde ortaya çıkıyor. İlk olarak 2017 Şubat'ta atama yapılacağı konusu kesin. Öte yandan kaç kişinin istihdam edileceği sorusuna yanıtı da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu verdi.
ÖĞRETMEN ATAMALARI KESİNLEŞTİ
Öğretmen atamalarının 2017 Şubat'ta yapılması kesinleşti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanı Naci Ağbal'a öğretmen atamaları konusunda bir soru önergesi verdi ve atamaların ne zaman yapılacağına dair yanıt aldı. CHP Milletvekili Özdemir kendi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Maliye Bakanı Sayın Naci Ağbal'ın Şubat ayında öğretmen atamalarına ilişkin soruma yanıtı: Olacak. Kadro ve alanlarla ilgili çalışma yapılıyor." ifadelerini paylaştı.
MİLLİ EĞİTİM BAKANI: "İHTİYAÇ 67 BİN ÖĞRETMEN"
Geçtiğimiz aylarda öğretmen atamaları konusunda Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz açıklamalarda bulundu. Bakan Yılmaz açıklamasında, "Bizim şu anda yaklaşık 67 bin öğretmen açığımız var. Dolayısıyla da bir arkadaşım '100 bin öğretmen atanması gerekir' derken ihtiyacı dikkate alması lazım. Bazı illerimizdeki öğretmen sayısı halihazırda ihtiyacımızın da üzerindedir. Niçin böyle oluyor? Kimisi sağlık nedeniyle, kimisi mazeret ataması nedeniyle, eş tayini gerekçesiyle -ihtiyacımız olmadığı halde- bazı öğretmenleri bazı illere atamak durumunda kaldık. Dolayısıyla da atanamayan öğretmenler sorunu var. Ama, ihtiyacın 67 bin olduğu yerde 100 öğretmenin atamasını bekliyoruz, 400 bin kişi bekliyor." ifadelerini kullandı.
ATAMALAR ARTIK ŞUBAT'TA YAPILACAK
Öğretmen atamaları konusunda yeni bir uygulamaya geçtiklerini ifade eden Yılmaz, bundan sonra atama işlemlerinin Temmuz'da değil Şubat ayında yapılacağını belirtti. Yılmaz, "Biz bu ağustosta bir atama yapmıyoruz. Biz yeni bir uygulama başlattık, ağustosta atadığımız 30 bine yakın öğretmeni, şubatta atadığımız 30 bin öğretmeni bir uyum sürecinden, bir adaptasyon sürecinden geçiriyoruz ve eylülde yeni eğitim yılıyla birlikte hepsini okullarında görevlendireceğiz. Bundan sonraki öğretmen alımını da şubatta ihtiyaçlarımızı dikkate alarak yapacağız" dedi.
BAKAN MÜEZZİNOĞLU MÜJDELEDİ
2017 yılında kamuya 60 bin alım yapılacağının açıklanması iş ve atama bekleyenleri umutlandırdı. Öğretmen adayları 2017 Şubat öğretmen atamasında kaç kişinin kadroya alınacağını merak ediyor. Bu konuda beklenen açıklama Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'ndan geldi. Katıldığı bir programda 60 bin memur alımı konusuna değinen Müezzinoğlu, bu sayının kurumlara dağılımının nasıl olacağını açıkladı.
Alımların çoğunun Emniyet Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı'na yapılacağını belirten Bakan Müezzinoğlu en büyük payın Milli Eğitim Bakanlığı'na ayrılacağını söyledi. Daha önce 10 bin sağlık personeli alımı yapılacağını belirtmesinden yola çıkarak 2017 Şubat öğretmen ataması ile tahminen 30 bin civarında öğretmen ataması yapılabileceğini söyleyebiliriz.
Yaz döneminde öğretmen atamalarının Şubat'ta yapılacağının açıklanmasının ardından öğretmen adayları gözlerini Milli Eğitim Bakanlığı'na dikti. 2017 Şubat öğretmen atamaları konusunda belirsizliklerin devam etmesi nedeniyle adaylar açıklama bekliyor. Geçen yılın Ağustos ayında yapılması beklenen atamalar gerçekleşmemişti. Öğretmen adayları büyük hayal kırıklığı yaşasa da, atamaların Şubat'ta yapılacağının açıklanması adayları oldukça sevindirmişti. Atamaların Şubat'ta olacağı kesinleşse de, adaylar Şubat öğretmen atamaları için ne kadar alım yapılacağı, hangi branşa ne kadar kontenjan ayrılacağını merak ediyor. Öğretmen atamaları konusunda kesinleşen detaylar bugünlerde ortaya çıkıyor. İlk olarak 2017 Şubat'ta atama yapılacağı konusu kesin. Öte yandan kaç kişinin istihdam edileceği sorusuna yanıtı da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu verdi.
ÖĞRETMEN ATAMALARI KESİNLEŞTİ
Öğretmen atamalarının 2017 Şubat'ta yapılması kesinleşti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanı Naci Ağbal'a öğretmen atamaları konusunda bir soru önergesi verdi ve atamaların ne zaman yapılacağına dair yanıt aldı. CHP Milletvekili Özdemir kendi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Maliye Bakanı Sayın Naci Ağbal'ın Şubat ayında öğretmen atamalarına ilişkin soruma yanıtı: Olacak. Kadro ve alanlarla ilgili çalışma yapılıyor." ifadelerini paylaştı.
MİLLİ EĞİTİM BAKANI: "İHTİYAÇ 67 BİN ÖĞRETMEN"
Geçtiğimiz aylarda öğretmen atamaları konusunda Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz açıklamalarda bulundu. Bakan Yılmaz açıklamasında, "Bizim şu anda yaklaşık 67 bin öğretmen açığımız var. Dolayısıyla da bir arkadaşım '100 bin öğretmen atanması gerekir' derken ihtiyacı dikkate alması lazım. Bazı illerimizdeki öğretmen sayısı halihazırda ihtiyacımızın da üzerindedir. Niçin böyle oluyor? Kimisi sağlık nedeniyle, kimisi mazeret ataması nedeniyle, eş tayini gerekçesiyle -ihtiyacımız olmadığı halde- bazı öğretmenleri bazı illere atamak durumunda kaldık. Dolayısıyla da atanamayan öğretmenler sorunu var. Ama, ihtiyacın 67 bin olduğu yerde 100 öğretmenin atamasını bekliyoruz, 400 bin kişi bekliyor." ifadelerini kullandı.
ATAMALAR ARTIK ŞUBAT'TA YAPILACAK
Öğretmen atamaları konusunda yeni bir uygulamaya geçtiklerini ifade eden Yılmaz, bundan sonra atama işlemlerinin Temmuz'da değil Şubat ayında yapılacağını belirtti. Yılmaz, "Biz bu ağustosta bir atama yapmıyoruz. Biz yeni bir uygulama başlattık, ağustosta atadığımız 30 bine yakın öğretmeni, şubatta atadığımız 30 bin öğretmeni bir uyum sürecinden, bir adaptasyon sürecinden geçiriyoruz ve eylülde yeni eğitim yılıyla birlikte hepsini okullarında görevlendireceğiz. Bundan sonraki öğretmen alımını da şubatta ihtiyaçlarımızı dikkate alarak yapacağız" dedi.
BAKAN MÜEZZİNOĞLU MÜJDELEDİ
2017 yılında kamuya 60 bin alım yapılacağının açıklanması iş ve atama bekleyenleri umutlandırdı. Öğretmen adayları 2017 Şubat öğretmen atamasında kaç kişinin kadroya alınacağını merak ediyor. Bu konuda beklenen açıklama Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'ndan geldi. Katıldığı bir programda 60 bin memur alımı konusuna değinen Müezzinoğlu, bu sayının kurumlara dağılımının nasıl olacağını açıkladı.
Alımların çoğunun Emniyet Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı'na yapılacağını belirten Bakan Müezzinoğlu en büyük payın Milli Eğitim Bakanlığı'na ayrılacağını söyledi. Daha önce 10 bin sağlık personeli alımı yapılacağını belirtmesinden yola çıkarak 2017 Şubat öğretmen ataması ile tahminen 30 bin civarında öğretmen ataması yapılabileceğini söyleyebiliriz.
12 Ocak 2017 Perşembe
YÖK'ten 'bütünleme' açıklaması
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, "üniversitelerde bütünleme sınavlarının kaldırılması" yönünde yeni bir karar almadıklarını bildirdi.
Başkan Saraç, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Bütünleme sınavlarına ilişkin bir Başkan Vekilimizin imzası taklit edilerek sosyal medyada sahte bir yazı ve haber paylaşılmaktadır. Bu konuda alınmış yeni bir kararımız bulunmamaktadır. Bu yazı ve habere itibar etmeyiniz." ifadelerine yer verdi.
Sosyal medyada, YÖK Başkan Vekili Hasan Mandal'ın imzası taklit edilerek "12 Ocak 2017 tarihli ve 2937 sayılı YÖK Eğitim Komisyonu'nun aldığı karar gereği, üniversitelerimizde uygulanan bütünleme sınavları kaldırılmıştır. 2016-2017 güz dönemi karar tarihine kadar yapılan bütünleme sınavları geçersiz sayılacaktır." ifadeleri paylaşılmıştı.
YÖK, yetki devri kapsamında, bütünleme sınavı yapılması kararını üniversitelere bırakmıştı.
Başkan Saraç, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Bütünleme sınavlarına ilişkin bir Başkan Vekilimizin imzası taklit edilerek sosyal medyada sahte bir yazı ve haber paylaşılmaktadır. Bu konuda alınmış yeni bir kararımız bulunmamaktadır. Bu yazı ve habere itibar etmeyiniz." ifadelerine yer verdi.
Sosyal medyada, YÖK Başkan Vekili Hasan Mandal'ın imzası taklit edilerek "12 Ocak 2017 tarihli ve 2937 sayılı YÖK Eğitim Komisyonu'nun aldığı karar gereği, üniversitelerimizde uygulanan bütünleme sınavları kaldırılmıştır. 2016-2017 güz dönemi karar tarihine kadar yapılan bütünleme sınavları geçersiz sayılacaktır." ifadeleri paylaşılmıştı.
YÖK, yetki devri kapsamında, bütünleme sınavı yapılması kararını üniversitelere bırakmıştı.
En çok kazandıran meslekler belli oldu
İş dünyasındaki kişilerin diğer kişilerle iletişim kurmasını sağlayan kariyer sitesi LinkedIn, ABD'de en çok kazanan meslek gruplarını açıkladı. Listenin ilk 9 sırasında Tıp alanı ile ilgili branşlar yer aldı. Gelişen teknolojinin yeni iş kolları açtığı günümüzde bu alandan bir meslek ise 11'inci sırada kendisine yer bulabildi. Bu sektörden toplamda 2 meslek grubu ilk 20'de yer aldı. Hukuk ise listenin 16'ncı sırasında yer aldı. LinkedIn'in 'yıllık' kazançları baz alarak oluşturduğu liste şöyle...
1. Kardiyolog 356 bin dolar
2. Radyolog 355 bin dolar
3. Anestezi Uzmanı 350 bin dolar
4. Cerrah 338 bin dolar
5. Medikal Direktör 230 bin dolar
6. Patolog 225 bin dolar
7. Doktor 220 bin dolar
8. Hospitalist (Hastanede yatarak tedavi gören hastaları tedavi eden hastane doktoru 220 bin dolar
9. Psikiyatr 218 bin dolar
10. Kurumsal danışman 175 bin dolar
11. Yazılım mühendisi (idareci) 168 dolar
12. Diş doktoru 165 bin dolar
13. Şef Mühendis 164 bin dolar
14. Vergi uzmanı 161 bin dolar
15. Ürün yönetimi direktörü 160 bin dolar
16. Patent Avukatı 160 bin dolar
17. Anestezist 156 bin dolar
18. Kıdemli Yazılım Mühendisi 155 bin dolar
19. Küresel Marketing Direktörü 155 bin dolar
20. Ayak hastalıkları uzmanı150 bin dolar
1. Kardiyolog 356 bin dolar
2. Radyolog 355 bin dolar
3. Anestezi Uzmanı 350 bin dolar
4. Cerrah 338 bin dolar
5. Medikal Direktör 230 bin dolar
6. Patolog 225 bin dolar
7. Doktor 220 bin dolar
8. Hospitalist (Hastanede yatarak tedavi gören hastaları tedavi eden hastane doktoru 220 bin dolar
9. Psikiyatr 218 bin dolar
10. Kurumsal danışman 175 bin dolar
11. Yazılım mühendisi (idareci) 168 dolar
12. Diş doktoru 165 bin dolar
13. Şef Mühendis 164 bin dolar
14. Vergi uzmanı 161 bin dolar
15. Ürün yönetimi direktörü 160 bin dolar
16. Patent Avukatı 160 bin dolar
17. Anestezist 156 bin dolar
18. Kıdemli Yazılım Mühendisi 155 bin dolar
19. Küresel Marketing Direktörü 155 bin dolar
20. Ayak hastalıkları uzmanı150 bin dolar
Yarı yıl tatilinde öğrencilere 'ev ödevi' verilmeyecek
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, sömestir tatilinde öğrencilere test çözme, özet çıkarma gibi tek tip alana yönlendiren ev ödevleri verilmemesini, bunun yerine öğrencinin kendini tanıması, geliştirmesi ve sosyalleşmesine katkı sağlayacak sanatsal, kültürel, sportif ve bilimsel faaliyetlere katılmasının teşvik edilmesini istedi.
Bakan Yılmaz, illere gönderdiği genelgede, nitelikli bir eğitimin toplumun her bireyine en üst seviyede ulaştırılması amacıyla öğrencileri sadece akademik bilgilerle donanmış bireyler olarak değil, milli ve manevi değerlerine sahip çıkan, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif yönleri gelişmiş bireyler olarak da yetiştirmenin bakanlığın öncelikli hedeflerinden olduğunu ifade etti.
Bu nedenle 21. yüzyıl becerilerine sahip, eleştirel düşünebilen, problemlere doğru ve etkili çözümler üretebilen bireyler olmaları yönünde öğrenciler için yapılacak her türlü faaliyetin ayrı bir önem arz ettiğine işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:
"Okullarımızda gerçekleştirilen eğitim öğretim faaliyetlerinin etkili, kalıcı ve verimli olabilmesi, öğrenci, öğretmen ve velilerin yıl boyunca iş birliği içerisinde çalışmalarına bağlıdır. Okul dışı zamanlardaki eğitim, öğretim ve sosyal faaliyetlerin sürdürülmesi ve bu faaliyetlerin okul içi öğrenmelerle köprü kurarak bir bütün oluşturması ise öncelikle velilerin öğrencilere desteği ile mümkün kılınacaktır. Bu bağlamda, kazanımların ders dışı eğitim öğretim faaliyetleri, ev ödevleri veya sosyal faaliyetler yoluyla öğrencilere kazandırılması ayrı bir önem taşımaktadır.
Yarıyıl tatilinde test çözme, özet çıkarma gibi öğrenciyi tek tip alana yönlendiren ev ödevleri verilmemesi, bunun yerine öğrencinin kendini tanıması, geliştirmesi ve sosyalleşmesine katkı sağlayacak sanatsal, kültürel, sportif ve bilimsel faaliyetlere katılması teşvik edilmelidir. Bu çerçevede, kitap okuma, film izleme, müze ve tarihi mekan gezileri ile toplumsal yardımlaşma ve dayanışmayı destekleyici faaliyetlerin tavsiye edilmesi uygun olacaktır."
Bakan Yılmaz, karnelerin bir amaç değil, başarının değerlendirilmesi konusunda bir araç olduğunun öğrencilere ve velilere anlatılmasının önemine de dikkat çekti.
Bakan Yılmaz, illere gönderdiği genelgede, nitelikli bir eğitimin toplumun her bireyine en üst seviyede ulaştırılması amacıyla öğrencileri sadece akademik bilgilerle donanmış bireyler olarak değil, milli ve manevi değerlerine sahip çıkan, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif yönleri gelişmiş bireyler olarak da yetiştirmenin bakanlığın öncelikli hedeflerinden olduğunu ifade etti.
Bu nedenle 21. yüzyıl becerilerine sahip, eleştirel düşünebilen, problemlere doğru ve etkili çözümler üretebilen bireyler olmaları yönünde öğrenciler için yapılacak her türlü faaliyetin ayrı bir önem arz ettiğine işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:
"Okullarımızda gerçekleştirilen eğitim öğretim faaliyetlerinin etkili, kalıcı ve verimli olabilmesi, öğrenci, öğretmen ve velilerin yıl boyunca iş birliği içerisinde çalışmalarına bağlıdır. Okul dışı zamanlardaki eğitim, öğretim ve sosyal faaliyetlerin sürdürülmesi ve bu faaliyetlerin okul içi öğrenmelerle köprü kurarak bir bütün oluşturması ise öncelikle velilerin öğrencilere desteği ile mümkün kılınacaktır. Bu bağlamda, kazanımların ders dışı eğitim öğretim faaliyetleri, ev ödevleri veya sosyal faaliyetler yoluyla öğrencilere kazandırılması ayrı bir önem taşımaktadır.
Yarıyıl tatilinde test çözme, özet çıkarma gibi öğrenciyi tek tip alana yönlendiren ev ödevleri verilmemesi, bunun yerine öğrencinin kendini tanıması, geliştirmesi ve sosyalleşmesine katkı sağlayacak sanatsal, kültürel, sportif ve bilimsel faaliyetlere katılması teşvik edilmelidir. Bu çerçevede, kitap okuma, film izleme, müze ve tarihi mekan gezileri ile toplumsal yardımlaşma ve dayanışmayı destekleyici faaliyetlerin tavsiye edilmesi uygun olacaktır."
Bakan Yılmaz, karnelerin bir amaç değil, başarının değerlendirilmesi konusunda bir araç olduğunun öğrencilere ve velilere anlatılmasının önemine de dikkat çekti.
Etiketler:
haber,
meb,
Milli Eğitim Bakanlığı,
öğrenci,
tatil
MEB’den öğrencilere kötü haber: Yarı yıl tatilinde ders var
İstanbul ve birçok ilde kar yağışı nedeni ile okullar tatil edilmişti. MEB programın aksamaması için harekete geçti
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde kar nedeniyle eğitime verilen arada programının aksamaması için harekete geçti.
Habertürk'te yer alan habere göre, Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’nün illere gönderdiği yazıda, eğitime ara verilen okullarda telafilerin yapılması gerektiği belirtildi.
Yazıda şu ifadeler yer aldı: “Eğitim-öğretimin gerçekleştirilemediği eğitim kurumlarımız ile yurtdışından gelen, milli sporcu olan, hastalık gibi sebeplerle derslerinde eksiklik bulunan öğrencilerin yapılamayan eğitim faaliyetlerinin telafisi için valiliklerce gerekli tedbirler alınarak eksiklikler giderilecek. Hafta içi ders saatleri dışında hafta sonları ya da yarıyıl tatilinde telafi eğitimi gerçekleştirilecektir...”
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde kar nedeniyle eğitime verilen arada programının aksamaması için harekete geçti.
Habertürk'te yer alan habere göre, Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’nün illere gönderdiği yazıda, eğitime ara verilen okullarda telafilerin yapılması gerektiği belirtildi.
Yazıda şu ifadeler yer aldı: “Eğitim-öğretimin gerçekleştirilemediği eğitim kurumlarımız ile yurtdışından gelen, milli sporcu olan, hastalık gibi sebeplerle derslerinde eksiklik bulunan öğrencilerin yapılamayan eğitim faaliyetlerinin telafisi için valiliklerce gerekli tedbirler alınarak eksiklikler giderilecek. Hafta içi ders saatleri dışında hafta sonları ya da yarıyıl tatilinde telafi eğitimi gerçekleştirilecektir...”
11 Ocak 2017 Çarşamba
TUS sonbahar dönemi sonuçları açıklandı
Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) sonbahar dönemi sonuçları açıklandı.
ÖSYM'nin internet sitesinden yapılan duyuruda, 2016-TUS sonbahar dönemi yerleştirme işlemlerinin tamamlandığı bildirildi.
Yerleştirme sonuçlarının, ÖSYM'nin "https://sonuc.osym.gov.tr" internet adresinden öğrenilebileceği kaydedildi.
ÖSYM'nin internet sitesinden yapılan duyuruda, 2016-TUS sonbahar dönemi yerleştirme işlemlerinin tamamlandığı bildirildi.
Yerleştirme sonuçlarının, ÖSYM'nin "https://sonuc.osym.gov.tr" internet adresinden öğrenilebileceği kaydedildi.
YGS'ye nasıl başvurulur? YGS başvuruları ÖSYM AİS'te
YGS başvuruları ÖSYM AİS'ten gerçekleştiriliyor. ÖSYM'nin 4 Ocak'ta başvuruları başlatmasının ardından adaylar, "YGS'ye nasıl başvurulur?" sorusuna yanıt arıyor. Bu kritik süreçte hata yapmak istemeyen adayların en büyük yardımcısı ise ÖSYS Kılavuzu oluyor. Bu kılavuzdan yararlanan adaylar YGS başvuru işlemlerini ÖSYM AİS'ten kolayca gerçekleştirebiliyor.
Her öğrencinin hayali olan üniversiteler için zorlu bir süreçten geçmek gerekiyor. İstenilen üniversitede eğitim görebilmek için adaylar uzun bir süre boyunca sıkı bir çalışmaya ihtiyaç duyuyorlar. 2017-2018 eğitim yılında üniversitelerde olmak isteyen adayların bekledikleri YGS başvurularının başladığını ÖSYM 4 Ocak'ta duyurdu. ÖSYS Kılavuzu'nun yayınlanmasının ardından başlayan başvuru döneminde adaylar ÖSYM'nin internet sitesine akın ettiler. Adayların süreci hatasız tamamlayabilmeleri için 2017-ÖSYS Kılavuzu'ndan faydalanmaları gerekiyor. Bu kılavuzda adayların bilmeleri gereken tüm bilgiler paylaşılıyor. Diğer yandan öğrenciler, "YGS başvurusu nasıl yapılır?" ve "YGS başvuru tarihleri ne zaman?" sorularına da yanıt bulmak istiyor. YGS başvuruları ve YGS başvuru tarihleri hakkında merak ettiklerinizi haberimizden öğrenebilirsiniz. Ayrıca haberimizin devamından doğrudan başvuru ekranına ve ÖSYS Kılavuzu'na da erişebilirsiniz.
YGS BAŞVURU TARİHLERİ
Bu yılın YGS başvuru tarihleri açıklandı. ÖSYM tarafından yayınlanan ÖSYS Kılavuzunda paylaşıldı. Buna göre YGS başvuruları bugün başladı ve 18 Ocak 2017 tarihine kadar devam edecek. YGS ise 12 Mart 2017 Pazar günü gerçekleştirilecek. Bu aşamaların tamamlanmasının ardından ise LYS başvuru sürecine geçilecek. LYS başvuruları ise 4 Nisan-17 Nisan 2017 tarihlerinde gerçekleştirilebilecek. Ardından LYS-4 oturumu 10 Haziran 2017'de, LYS-1 oturumu 11 Haziran 2017'de, LYS-2 oturumu 17 Haziran 2017'de, LYS-3 oturumu ise 18 Haziran 2017'de gerçekleştirilecek.
Sınava girecek adaylar YGS oturumu için 60 TL ödeme yapacaklar. LYS oturumlarında ise adaylar her bir oturum için 40 TL ödeme yapacak. Öte yandan ek yerleştirmeler için 15 TL ödeme yapmak gerekecek.
Sınav ücreti Akbank’ın tüm şubeleri, ATM ve internet bankacılığı (KKTC’den başvuracak adaylar hariç), Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın tüm şubeleri ve internet bankacılığı (KKTC’den başvuracak adaylar hariç), Türk Ekonomi Bankası’nın tüm şubeleri ve internet bankacılığı, Halkbank ATM, internet bankacılığı ve şubeler, Ziraat Bankası sadece internet bankacılığı ve mobil bankacılık (Şubelerden ve ATM’den ücret yatırılmaz) üzerinden yatırılabilecek. Ayrıca ÖSYM’nin internet sayfasında yer alan “ÖDEMELER” alanından kredi kartı/banka kartı ile de sınav ücreti yatırılabilecektir.
LYS ve YGS'YE KİMLER BAŞVURABİLİR?
ÖSYS kapsamındaki LYS ve YGS'ye başvuracak adayların aşağıdaki öğrenim durumlarından herhangi birine uymaları gerekmektedir:
*2016-2017 öğretim yılında ortaöğretim kurumlarının (lise veya dengi okullar, açık öğretim liseleri) son sınıfında okumakta olan öğrenciler
*Ortaöğretim kurumlarının son sınıflarında beklemeli durumda bulunanlar
*Ortaöğretim kurumlarını bitirmiş olanlar
*Ortaöğrenimlerini yurt dışında tamamlayıp durumları yukarıdakilerden birine uyanlar
ÖSYM tarafından yerleştirmesi yapılacak programlara ya da özel yetenek sınavı ile öğrenci alan programlara girmek isteyen tüm öğrenciler YGS'ye girmek zorundadır. Ancak; TÜBİTAK’ın katıldığı Uluslararası Bilim Olimpiyatlarında altın, gümüş, bronz madalya alanlar ile Uluslararası ISEF Proje Yarışması ve AB Genç Bilim Adamları Yarışmasına katılarak birincilik, ikincilik, üçüncülük ödülü alan adaylar, isterlerse kendi alanlarındaki yükseköğretim programlarına (burslu programlar hariç) sınavsız olarak kontenjan dışında ÖSYM tarafından yerleştirildiklerinden bu adayların YGS’ye girme zorunluluğu yoktur.
b) Yabancı uyruklu öğrenciler ile ortaöğretimin tamamını yurt dışında tamamlayanların Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarına kabul usul ve esasları Yükseköğretim Kurumu tarafından belirlenmekte olup ayrıntılı bilgiye www.yok.gov.tr internet adresindeki Öğrenci başlığı altında yer alan Kendi İmkanları ile Eğitim Alacaklar/Yurt Dışında Lise Eğitimi Alanlar sekmesinden ulaşılabilmektedir. Bu haktan yararlanmak isteyenlerin 2017-ÖSYS’ye başvuru yapma ve YGS’ye girme zorunluluğu yoktur. Ancak bazı yükseköğretim kurumları yurt dışından öğrenci kabulünde ÖSYS puanlarını kullanabilmektedir. Bununla birlikte ortaöğretimin tamamını yurt dışında tamamlayan T.C. uyruklu veya uyruğundan biri T.C. olan çift uyrukluların Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarında kabulde Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sisteminden (ÖSYS) yararlanmayı istemeleri halinde 2017-ÖSYS’ye başvuru yapma ve YGS’ye girme zorunluluğu bulunmaktadır.
YGS BAŞVURUSU NASIL YAPILIR?
YGS başvurusu yapacak adayların öncelikle ÖSYM tarafından yayımlanan 2017-ÖSYS kılavuzunu incelemeleri gerekmektedir. Dağıtım ve satışı yapılmayacak ÖSYS Kılavuzunu adaylar ÖSYM'nin resmi internet sitesinden indirebilirler.
YGS başvurusu yapacak bir ortaöğretim kurumunun son sınıfında öğrenim gören adaylar işlemlerini kendi okullarından, ÖSYM Sınav Koordinatörlüklerinden ve başvuru merkezlerinden yapabilecekler. ÖSYM Aday İşlemleri Sistemi'nde (AİS) kaydı bulunan adaylar ise YGS başvurularını bireysel olarak "https://ais.osym.gov.tr" adresine girerek yapabilecekler.
YGS sınav ücreti ödemesini yapacak adaylar ise başvuru işlemi sonrasında belirlenen bankalardan ya da ÖSYM AİS üzerinden ödemelerini yaparak başvurularını tamamlayabilecekler. Ödeme yapmayan adayların başvuruları ise geçersiz sayılacaktır ve sınava giremeyecekler.
ÖSYM AİS'ten başvuru yapacak adayların öncelikle T.C. Kimlik numaraları ve şifreleri ile sisteme giriş yapmaları gerekmektedir. Sisteme giriş yapıldıktan sonra güncel işlemler kısmından ÖSYS başvurularını bulabilir, sayfada yer alan yönergeleri takip ederek başvurunuzu tamamlayabilirsiniz.
YGS'DE HANGİ TESTLER YER ALACAK?
ÖSYM tarafından gerçekleştirilecek sınavda adaylar Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) müfredatından sorumlu olacaklar. Bu kapsamda sınavda adayla Türkçe, Sosyal Bilimler, Temel Matematik, Fen Bilimleri testlerini cevaplayacaklar.
12 Mart 2017 Pazar günü uygulanacak YGS, tek oturumda gerçekleştirilecek. Saat 10.00'da başlayacak sınav 160 dakika sürecek. Adayların sınav gününde kimlik ve güvenlik kontrollerinden geçeceklerini göz önünde bulundurarak sınava girecekleri binanın kapısında bir saat önceden hazır olmaları gerekmektedir. Sınavın başlama saatinden 15 dakika önce adayların sınav binalarına alınma işlemleri tamamlanacaktır. Adaylar 09.45'ten sonra binalara alınmayacaktır.
2017-ÖSYS DEĞİŞİKLİKLER
*Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından ön lisans programlarına sınavsız geçişle yerleştirme işlemi kaldırıldığından mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olanlar, ön lisans programlarına ek puanları ile yerleştirileceklerdir.
*Adaylar, saat 10.00’da başlayan sınavlarda saat 09.45’ten sonra; saat 14.30’da başlayan sınavlarda saat 14.15’ten sonra sınav binalarına alınmayacaklardır.
*LYS'lerde kısa cevaplı sorular yer alacaktır.
*LYS-1’de (Matematik Sınavı) Matematik Testi yer alacaktır.
*Açıköğretim önlisans/lisans programlarına da puan türü konulmuş olup puan türü programın örgün programdaki puan türü ile aynıdır.
*Öğretmenlik programlarında baraj puan 240 bin olarak belirlenmiştir.
*Öğretmenlik programlarının tamamı ve İlahiyat programı LYS ile öğrenci
alacaktır.
Her öğrencinin hayali olan üniversiteler için zorlu bir süreçten geçmek gerekiyor. İstenilen üniversitede eğitim görebilmek için adaylar uzun bir süre boyunca sıkı bir çalışmaya ihtiyaç duyuyorlar. 2017-2018 eğitim yılında üniversitelerde olmak isteyen adayların bekledikleri YGS başvurularının başladığını ÖSYM 4 Ocak'ta duyurdu. ÖSYS Kılavuzu'nun yayınlanmasının ardından başlayan başvuru döneminde adaylar ÖSYM'nin internet sitesine akın ettiler. Adayların süreci hatasız tamamlayabilmeleri için 2017-ÖSYS Kılavuzu'ndan faydalanmaları gerekiyor. Bu kılavuzda adayların bilmeleri gereken tüm bilgiler paylaşılıyor. Diğer yandan öğrenciler, "YGS başvurusu nasıl yapılır?" ve "YGS başvuru tarihleri ne zaman?" sorularına da yanıt bulmak istiyor. YGS başvuruları ve YGS başvuru tarihleri hakkında merak ettiklerinizi haberimizden öğrenebilirsiniz. Ayrıca haberimizin devamından doğrudan başvuru ekranına ve ÖSYS Kılavuzu'na da erişebilirsiniz.
YGS BAŞVURU TARİHLERİ
Bu yılın YGS başvuru tarihleri açıklandı. ÖSYM tarafından yayınlanan ÖSYS Kılavuzunda paylaşıldı. Buna göre YGS başvuruları bugün başladı ve 18 Ocak 2017 tarihine kadar devam edecek. YGS ise 12 Mart 2017 Pazar günü gerçekleştirilecek. Bu aşamaların tamamlanmasının ardından ise LYS başvuru sürecine geçilecek. LYS başvuruları ise 4 Nisan-17 Nisan 2017 tarihlerinde gerçekleştirilebilecek. Ardından LYS-4 oturumu 10 Haziran 2017'de, LYS-1 oturumu 11 Haziran 2017'de, LYS-2 oturumu 17 Haziran 2017'de, LYS-3 oturumu ise 18 Haziran 2017'de gerçekleştirilecek.
Sınav ücreti Akbank’ın tüm şubeleri, ATM ve internet bankacılığı (KKTC’den başvuracak adaylar hariç), Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın tüm şubeleri ve internet bankacılığı (KKTC’den başvuracak adaylar hariç), Türk Ekonomi Bankası’nın tüm şubeleri ve internet bankacılığı, Halkbank ATM, internet bankacılığı ve şubeler, Ziraat Bankası sadece internet bankacılığı ve mobil bankacılık (Şubelerden ve ATM’den ücret yatırılmaz) üzerinden yatırılabilecek. Ayrıca ÖSYM’nin internet sayfasında yer alan “ÖDEMELER” alanından kredi kartı/banka kartı ile de sınav ücreti yatırılabilecektir.
LYS ve YGS'YE KİMLER BAŞVURABİLİR?
ÖSYS kapsamındaki LYS ve YGS'ye başvuracak adayların aşağıdaki öğrenim durumlarından herhangi birine uymaları gerekmektedir:
*2016-2017 öğretim yılında ortaöğretim kurumlarının (lise veya dengi okullar, açık öğretim liseleri) son sınıfında okumakta olan öğrenciler
*Ortaöğretim kurumlarının son sınıflarında beklemeli durumda bulunanlar
*Ortaöğretim kurumlarını bitirmiş olanlar
*Ortaöğrenimlerini yurt dışında tamamlayıp durumları yukarıdakilerden birine uyanlar
ÖSYM tarafından yerleştirmesi yapılacak programlara ya da özel yetenek sınavı ile öğrenci alan programlara girmek isteyen tüm öğrenciler YGS'ye girmek zorundadır. Ancak; TÜBİTAK’ın katıldığı Uluslararası Bilim Olimpiyatlarında altın, gümüş, bronz madalya alanlar ile Uluslararası ISEF Proje Yarışması ve AB Genç Bilim Adamları Yarışmasına katılarak birincilik, ikincilik, üçüncülük ödülü alan adaylar, isterlerse kendi alanlarındaki yükseköğretim programlarına (burslu programlar hariç) sınavsız olarak kontenjan dışında ÖSYM tarafından yerleştirildiklerinden bu adayların YGS’ye girme zorunluluğu yoktur.
b) Yabancı uyruklu öğrenciler ile ortaöğretimin tamamını yurt dışında tamamlayanların Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarına kabul usul ve esasları Yükseköğretim Kurumu tarafından belirlenmekte olup ayrıntılı bilgiye www.yok.gov.tr internet adresindeki Öğrenci başlığı altında yer alan Kendi İmkanları ile Eğitim Alacaklar/Yurt Dışında Lise Eğitimi Alanlar sekmesinden ulaşılabilmektedir. Bu haktan yararlanmak isteyenlerin 2017-ÖSYS’ye başvuru yapma ve YGS’ye girme zorunluluğu yoktur. Ancak bazı yükseköğretim kurumları yurt dışından öğrenci kabulünde ÖSYS puanlarını kullanabilmektedir. Bununla birlikte ortaöğretimin tamamını yurt dışında tamamlayan T.C. uyruklu veya uyruğundan biri T.C. olan çift uyrukluların Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarında kabulde Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sisteminden (ÖSYS) yararlanmayı istemeleri halinde 2017-ÖSYS’ye başvuru yapma ve YGS’ye girme zorunluluğu bulunmaktadır.
YGS BAŞVURUSU NASIL YAPILIR?
YGS başvurusu yapacak adayların öncelikle ÖSYM tarafından yayımlanan 2017-ÖSYS kılavuzunu incelemeleri gerekmektedir. Dağıtım ve satışı yapılmayacak ÖSYS Kılavuzunu adaylar ÖSYM'nin resmi internet sitesinden indirebilirler.
YGS başvurusu yapacak bir ortaöğretim kurumunun son sınıfında öğrenim gören adaylar işlemlerini kendi okullarından, ÖSYM Sınav Koordinatörlüklerinden ve başvuru merkezlerinden yapabilecekler. ÖSYM Aday İşlemleri Sistemi'nde (AİS) kaydı bulunan adaylar ise YGS başvurularını bireysel olarak "https://ais.osym.gov.tr" adresine girerek yapabilecekler.
YGS sınav ücreti ödemesini yapacak adaylar ise başvuru işlemi sonrasında belirlenen bankalardan ya da ÖSYM AİS üzerinden ödemelerini yaparak başvurularını tamamlayabilecekler. Ödeme yapmayan adayların başvuruları ise geçersiz sayılacaktır ve sınava giremeyecekler.
ÖSYM AİS'ten başvuru yapacak adayların öncelikle T.C. Kimlik numaraları ve şifreleri ile sisteme giriş yapmaları gerekmektedir. Sisteme giriş yapıldıktan sonra güncel işlemler kısmından ÖSYS başvurularını bulabilir, sayfada yer alan yönergeleri takip ederek başvurunuzu tamamlayabilirsiniz.
YGS'DE HANGİ TESTLER YER ALACAK?
ÖSYM tarafından gerçekleştirilecek sınavda adaylar Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) müfredatından sorumlu olacaklar. Bu kapsamda sınavda adayla Türkçe, Sosyal Bilimler, Temel Matematik, Fen Bilimleri testlerini cevaplayacaklar.
12 Mart 2017 Pazar günü uygulanacak YGS, tek oturumda gerçekleştirilecek. Saat 10.00'da başlayacak sınav 160 dakika sürecek. Adayların sınav gününde kimlik ve güvenlik kontrollerinden geçeceklerini göz önünde bulundurarak sınava girecekleri binanın kapısında bir saat önceden hazır olmaları gerekmektedir. Sınavın başlama saatinden 15 dakika önce adayların sınav binalarına alınma işlemleri tamamlanacaktır. Adaylar 09.45'ten sonra binalara alınmayacaktır.
2017-ÖSYS DEĞİŞİKLİKLER
*Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından ön lisans programlarına sınavsız geçişle yerleştirme işlemi kaldırıldığından mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olanlar, ön lisans programlarına ek puanları ile yerleştirileceklerdir.
*Adaylar, saat 10.00’da başlayan sınavlarda saat 09.45’ten sonra; saat 14.30’da başlayan sınavlarda saat 14.15’ten sonra sınav binalarına alınmayacaklardır.
*LYS'lerde kısa cevaplı sorular yer alacaktır.
*LYS-1’de (Matematik Sınavı) Matematik Testi yer alacaktır.
*Açıköğretim önlisans/lisans programlarına da puan türü konulmuş olup puan türü programın örgün programdaki puan türü ile aynıdır.
*Öğretmenlik programlarında baraj puan 240 bin olarak belirlenmiştir.
*Öğretmenlik programlarının tamamı ve İlahiyat programı LYS ile öğrenci
alacaktır.
10 Ocak 2017 Salı
2016 KPSS tercih sonuçları açıklandı | ÖSYM
2016 KPSS tercih sonuçlarında süreç sona erdi, dün akşam Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi yerleştirme sonuçlarını kendi sitesinde açıkladı. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi 09 Ocak akşam saatlerinde sonuçları açıkladıktan sonra başvuru yapanlar atanıp atanamadığını kurumun sitesinde görebilecekler. Kurum tercih yapanların sonuçlarını görmeden önce uyarıda bulundu. Açılan sayfada "url" adresi kurumun istediği şekilde değilse, kimlik numaranızı kesinlikle yazmayın uyarısında bulundu.
KPSS Ortaöğretim Önlisans ve Lisans tercih (yerleştirme) sonuçları ÖSYM'nin sitesinde açıklandı, erişime açıldı. 20 Kasım 2016 tarihinde başlayan süreç 50 gün sonra sona erdi. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tercih sonuçlarını kendi sitesinden açıkladı. Tercih yapan adaylar, linki tıklamadan önce aşağıdaki url adresine bakmalıdır. Link ile aşağıdaki url adresi bir değilse, kesinlikle T.C Kimlik numarası yazılmamalıdır.
SONUÇLARI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Yeni tercih başvuruları ne zaman başlayacak?
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin yayınlayacağı tercih başvuruları konusunda net bir tarih yoktur. Kurum tercih başvurularını yayınlar yayınlamaz haber içeriğimizde yer alacaktır.
(TABLO 1) Ortaöğretim mezunları için açılan kadroları görmek için TIKLAYINIZ
Önemli: Sınava girenler sadece mezun olduğu tablolarladan başvuru yapma hakkına sahiptir. Diğer başvurular geçeli olmayacaktır.
Kurumların istediği "Özel Koşulları" görmek için TIKLAYINIZ
Eğitim uzmanlarından önemli uyarılar (Nitelik kodu)
Kılavuz açıklandıktan sonra dikkat edilmesi gereken hususlar: Kadro tercihinde bölümünüz kaçıncı sırada? Kadro açan kurum, bölüm sıralandırmasına dikkat ediyor. Örneğin; Kütüphane memuru olmak istiyorsanız; nitelik kodu sıralandırmasına bakmanız gerekmektedir. Nitelik kod sıralandırmasına göre alımlar gerçekleşecektir. Nitelik kod sıralandırmasında istediğiniz bölüm üçüncü veya dördüncü sırada ise ilk alınacaklar birinci veya ikinci sırada olanlar olacaktır. Kurumların istediği özel şartlar dikkatlice okunmalı ve incelenmeli. Örneğin; Bilgisayar programcılığı için kurumlar sertifika isteyebilir.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi, geçen hafta cevap kağıdını yayımlamıştı.
15 Temmuz Darbe Girişimi sınava damgasını vurdu
15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişimi sorusu, Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda en dikkat çeken sorulardan bir tanesiydi. Darbeyi önleyen en önemli isimlerden Şehit Ömer Halisdemir üzerine kurum bir soru hazırladı: "Hangi üniversitenin ismi Ömer Halisdemir olarak değiştirildi? Birçok insan sorunun cevabını “Niğde” olarak cevap verdi. Darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Niğde Üniversitesi’nin yeni adını “Şehit Ömer Halisdemir Üniversitesi” olarak değiştirdiklerini açıklamıştı.
KPSS puanı nasıl hesaplanır? Standart sapma nedir?
Kurum 120 soru sormaktadır. 60 tane genel yetenek, 60 tane genel kültür. 4 yanlış 1 doğruyu götürüyor. Ve bu sayede net durumu oluşuyor. En önemli durum standart sapma konusu. Adayların en çok yapamadığı soru, belirli adaylar tarafından yapıldığında o sorunun puan değeri +5 veya -5 olarak hesaplanabiliyor. Puan hesaplamasında öngörülen bir puan sistemi mevcuttur. Klasik olarak 0.5 x (Genel kültür + genel yetenek neti) + 40 ile -+5 puan farkla ortalama puan belli olmaktadır. Genel Kültürden ve genel yetenekten doğru ve yanlış soruların oranında net belli olmaktadır ve net üzerinden 0.5 ile çarpma işlemi yapılır. En son olarak + veya – 5 puan üzerinden puan belli olur.
Tercih durumu
Sonuçların açıklanmasından sonra Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi, tercih işlemlerine başlayacak. Tercih işlemlerinde herhangi bir ücret ödenmeyecek. Önlisans sınavına giren adayların da tercihleri beklemesinden ötürü tercih işlemleri bütün olarak yapılması bekleniyor. Kılavuz üzerinden yapılacak olan işlemler, kurumların açacağı kadroya göre şekil alacaktır.
KPSS Ortaöğretim Önlisans ve Lisans tercih (yerleştirme) sonuçları ÖSYM'nin sitesinde açıklandı, erişime açıldı. 20 Kasım 2016 tarihinde başlayan süreç 50 gün sonra sona erdi. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tercih sonuçlarını kendi sitesinden açıkladı. Tercih yapan adaylar, linki tıklamadan önce aşağıdaki url adresine bakmalıdır. Link ile aşağıdaki url adresi bir değilse, kesinlikle T.C Kimlik numarası yazılmamalıdır.
SONUÇLARI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Yeni tercih başvuruları ne zaman başlayacak?
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin yayınlayacağı tercih başvuruları konusunda net bir tarih yoktur. Kurum tercih başvurularını yayınlar yayınlamaz haber içeriğimizde yer alacaktır.
(TABLO 1) Ortaöğretim mezunları için açılan kadroları görmek için TIKLAYINIZ
Önemli: Sınava girenler sadece mezun olduğu tablolarladan başvuru yapma hakkına sahiptir. Diğer başvurular geçeli olmayacaktır.
Kurumların istediği "Özel Koşulları" görmek için TIKLAYINIZ
Eğitim uzmanlarından önemli uyarılar (Nitelik kodu)
Kılavuz açıklandıktan sonra dikkat edilmesi gereken hususlar: Kadro tercihinde bölümünüz kaçıncı sırada? Kadro açan kurum, bölüm sıralandırmasına dikkat ediyor. Örneğin; Kütüphane memuru olmak istiyorsanız; nitelik kodu sıralandırmasına bakmanız gerekmektedir. Nitelik kod sıralandırmasına göre alımlar gerçekleşecektir. Nitelik kod sıralandırmasında istediğiniz bölüm üçüncü veya dördüncü sırada ise ilk alınacaklar birinci veya ikinci sırada olanlar olacaktır. Kurumların istediği özel şartlar dikkatlice okunmalı ve incelenmeli. Örneğin; Bilgisayar programcılığı için kurumlar sertifika isteyebilir.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi, geçen hafta cevap kağıdını yayımlamıştı.
15 Temmuz Darbe Girişimi sınava damgasını vurdu
15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişimi sorusu, Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda en dikkat çeken sorulardan bir tanesiydi. Darbeyi önleyen en önemli isimlerden Şehit Ömer Halisdemir üzerine kurum bir soru hazırladı: "Hangi üniversitenin ismi Ömer Halisdemir olarak değiştirildi? Birçok insan sorunun cevabını “Niğde” olarak cevap verdi. Darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Niğde Üniversitesi’nin yeni adını “Şehit Ömer Halisdemir Üniversitesi” olarak değiştirdiklerini açıklamıştı.
KPSS puanı nasıl hesaplanır? Standart sapma nedir?
Kurum 120 soru sormaktadır. 60 tane genel yetenek, 60 tane genel kültür. 4 yanlış 1 doğruyu götürüyor. Ve bu sayede net durumu oluşuyor. En önemli durum standart sapma konusu. Adayların en çok yapamadığı soru, belirli adaylar tarafından yapıldığında o sorunun puan değeri +5 veya -5 olarak hesaplanabiliyor. Puan hesaplamasında öngörülen bir puan sistemi mevcuttur. Klasik olarak 0.5 x (Genel kültür + genel yetenek neti) + 40 ile -+5 puan farkla ortalama puan belli olmaktadır. Genel Kültürden ve genel yetenekten doğru ve yanlış soruların oranında net belli olmaktadır ve net üzerinden 0.5 ile çarpma işlemi yapılır. En son olarak + veya – 5 puan üzerinden puan belli olur.
Tercih durumu
Sonuçların açıklanmasından sonra Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi, tercih işlemlerine başlayacak. Tercih işlemlerinde herhangi bir ücret ödenmeyecek. Önlisans sınavına giren adayların da tercihleri beklemesinden ötürü tercih işlemleri bütün olarak yapılması bekleniyor. Kılavuz üzerinden yapılacak olan işlemler, kurumların açacağı kadroya göre şekil alacaktır.
9 Ocak 2017 Pazartesi
Açıköğretim finalleri başlıyor | AÖF sınav giriş yerleri belgesi yayımlandı
Açıköğretim Fakültesi, AÖF sınav giriş belgesini kendi sitesinden yayımladı. Sınava girecek olan 1.5 milyon öğrenci, belgeyi internet üzerinden alabilirken, Açıköğretim ofis bürolarından da belgeyi alabilirler. Finallerin olacağı tarihte hava durumu nasıl olacak? İstanbul ve diğer illerde kar yağışı bekleniyor mu? Sınava girecek olan hangi kurallara uymak zorundalar? Sonuçlar hangi tarihler arası açıklanabilir? Tek ders sınavı tarih oldu, üç ders sınavında dikkat çeken ayrıntı nedir? Sınava dair bilgiler haber içeriğimizde yer almaktadır...
Açıköğretim 2017 AÖF sınav giriş belgesini resmi web sitesinden yayınladı. Sınava girecek olanlar için hazırlanan içerikte "hava durumu" ön planda yer alırken, sınava girecek olanların sınav başlamadan önce yapması ve yapmaması gereken kuralları öğrenciler için hazırladık.
14 - 15 Ocak'ta Türkiye'de hava durumu nasıl olacak?
Haftaiçi kar yağışı etkisini gösterirken, cuma günündende sonra kar etkisini azaltıyor, hava sıcaklığı artıyor. Birçok ilde hava güneşli ve açık olacak.
Final sınavları ne zaman başlıyor? Uyulacak kurallar nelerdir?
Sonbaharda Fakülte, sınav takvimini yayımlamıştı. Vize sınavları 26 ve 27 Kasım 2016 tarihinde gerçekleşmişti. Finaller ise 14 ve 15 Ocak 2017’de yapılacak. Bahar vize sınavları 15 ve 16 Mayıs 2017’de; Bahar finalleri sınavı ise 27 ve 28 Mayıs tarihlerinde yapılacak. Öğrenci sınava girdikten ilk 30 dakikası ve son 5 dakikası içinde sınavdan çıkamaz. Öğrenci son 5 dakika önce çıkarsa, sınava alınmayacaktır.
Sınavlarda hesap makinesi kullanma izni vardır. İzni olmayan hesap makinesi “alfabetik tuş takımı” olanlarıdır.
Sınav zamanında öğrencinin yanında; cep telefonu, bilgisayar, notebook, tablet, kamera, telsiz, iletişim cihazları, defter, kitap, kağıt kesinlikle olmayacaktır. Silah veya benzeri materyallerle sınava kesinlikle girilmeyecektir. Silah ruhsatlı olsa dahi öğrenci sınava alınmayacaktır.
Sınavda kopya çekmek, sınav görevlileriyle konuşmak yasaktır. Aynı yasak sınav görevlileri içinde geçerlidir. Sınav görevlisi öğrencinin yerini değiştirme hakkına sahiptir.
Önemli: Sınav zamanında cevap kağıdı üzerine test grubu muhakkak kodlanması gerekmektedir. Kodlanmayan cevap kağıdı geçersiz sayılacaktır.
Final sonuçları ne zaman açıklanacak?
Fakülte sınavları olduktan sonra ilk 15 gün içinde açıklamamaktadır. Sonuçlar için en erken tarih 30 Ocak 2016.
Tek ders sınavı sona erdi: Üç ders sınavı dönemi başlıyor
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, Sisteme kayıtlı olan 1.5 milyon öğrenciye müjdeli haber verdi. Gündoğan “Açıköğretim İktisat ve İşletme Fakültelerinden mezun olmasına tek dersi kalan öğrencilerin dönem uzatmamaları için uygulanan tek ders sınavlarının, bu yıldan itibaren üç derse çıkarıldı” dedi. Ve uyardı: Bu sistem tüm uygulamalarda geçerli değildir!
Üç ders sınavından kimler yararlanamıyor?
Öğrenci üç dersten DZ, YZ notu almışsa, o öğrenci üç ders sınavından yararlanamıyor.
Öğrenci uygulamalı derslerde de bu sistemden yararlanamıyor. Uygulamalı dersler: Laboratuvar, pratik çalışma ve benzeri olan dersler)
Önemli not: Yeni sınav sisteminden yararlanılması için o öğrencinin o derslerle ilgili kayıt yaptırması gerekmektedir.
Yeni sınav sistemi (Güncelleme)
Yüksek Öğretim Kurumu yeni sistem doğrultusunda 4 yanlış bir doğruyu eksiltecek. Bu sistem ÖSYM’nin yaptığı sınavlarda kullanılmaktadır. Aynı sistem artık Açıköğretim’de okuyan öğrencielr için de geçerli olacaktır. Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci GÜNDOĞAN, YÖK’in AÖF’te bir standart oluşturmak istediğini söyledi. Gündoğan, 2016 yılından itibaren bu sistem, usul ve esaslara göre yapılacağını, 4 yanlışın 1 doğruyu götüreceğini ve ona göre sonuçların açıklanacağını dile getirdi. Bu sistemi sadece Anadolu Üniversitesi’nde değil tüm Açıköğretim Fakültelerinde olacağını söyledi.
Her yanlış cevapta kaç puan gidecek?
Bu sistem doğrultusunda, dört yanlış bir doğruyu götürürken, 0.25 puan sistemi geliyor. Tek soruyu yanlış yapan öğrenci 0.25 puan doğru hanesinden düşecek.
Açıköğretim 2017 AÖF sınav giriş belgesini resmi web sitesinden yayınladı. Sınava girecek olanlar için hazırlanan içerikte "hava durumu" ön planda yer alırken, sınava girecek olanların sınav başlamadan önce yapması ve yapmaması gereken kuralları öğrenciler için hazırladık.
14 - 15 Ocak'ta Türkiye'de hava durumu nasıl olacak?
Haftaiçi kar yağışı etkisini gösterirken, cuma günündende sonra kar etkisini azaltıyor, hava sıcaklığı artıyor. Birçok ilde hava güneşli ve açık olacak.
Final sınavları ne zaman başlıyor? Uyulacak kurallar nelerdir?
Sonbaharda Fakülte, sınav takvimini yayımlamıştı. Vize sınavları 26 ve 27 Kasım 2016 tarihinde gerçekleşmişti. Finaller ise 14 ve 15 Ocak 2017’de yapılacak. Bahar vize sınavları 15 ve 16 Mayıs 2017’de; Bahar finalleri sınavı ise 27 ve 28 Mayıs tarihlerinde yapılacak. Öğrenci sınava girdikten ilk 30 dakikası ve son 5 dakikası içinde sınavdan çıkamaz. Öğrenci son 5 dakika önce çıkarsa, sınava alınmayacaktır.
Sınavlarda hesap makinesi kullanma izni vardır. İzni olmayan hesap makinesi “alfabetik tuş takımı” olanlarıdır.
Sınav zamanında öğrencinin yanında; cep telefonu, bilgisayar, notebook, tablet, kamera, telsiz, iletişim cihazları, defter, kitap, kağıt kesinlikle olmayacaktır. Silah veya benzeri materyallerle sınava kesinlikle girilmeyecektir. Silah ruhsatlı olsa dahi öğrenci sınava alınmayacaktır.
Sınavda kopya çekmek, sınav görevlileriyle konuşmak yasaktır. Aynı yasak sınav görevlileri içinde geçerlidir. Sınav görevlisi öğrencinin yerini değiştirme hakkına sahiptir.
Önemli: Sınav zamanında cevap kağıdı üzerine test grubu muhakkak kodlanması gerekmektedir. Kodlanmayan cevap kağıdı geçersiz sayılacaktır.
Final sonuçları ne zaman açıklanacak?
Fakülte sınavları olduktan sonra ilk 15 gün içinde açıklamamaktadır. Sonuçlar için en erken tarih 30 Ocak 2016.
Tek ders sınavı sona erdi: Üç ders sınavı dönemi başlıyor
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, Sisteme kayıtlı olan 1.5 milyon öğrenciye müjdeli haber verdi. Gündoğan “Açıköğretim İktisat ve İşletme Fakültelerinden mezun olmasına tek dersi kalan öğrencilerin dönem uzatmamaları için uygulanan tek ders sınavlarının, bu yıldan itibaren üç derse çıkarıldı” dedi. Ve uyardı: Bu sistem tüm uygulamalarda geçerli değildir!
Üç ders sınavından kimler yararlanamıyor?
Öğrenci üç dersten DZ, YZ notu almışsa, o öğrenci üç ders sınavından yararlanamıyor.
Öğrenci uygulamalı derslerde de bu sistemden yararlanamıyor. Uygulamalı dersler: Laboratuvar, pratik çalışma ve benzeri olan dersler)
Önemli not: Yeni sınav sisteminden yararlanılması için o öğrencinin o derslerle ilgili kayıt yaptırması gerekmektedir.
Yeni sınav sistemi (Güncelleme)
Yüksek Öğretim Kurumu yeni sistem doğrultusunda 4 yanlış bir doğruyu eksiltecek. Bu sistem ÖSYM’nin yaptığı sınavlarda kullanılmaktadır. Aynı sistem artık Açıköğretim’de okuyan öğrencielr için de geçerli olacaktır. Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci GÜNDOĞAN, YÖK’in AÖF’te bir standart oluşturmak istediğini söyledi. Gündoğan, 2016 yılından itibaren bu sistem, usul ve esaslara göre yapılacağını, 4 yanlışın 1 doğruyu götüreceğini ve ona göre sonuçların açıklanacağını dile getirdi. Bu sistemi sadece Anadolu Üniversitesi’nde değil tüm Açıköğretim Fakültelerinde olacağını söyledi.
Her yanlış cevapta kaç puan gidecek?
Bu sistem doğrultusunda, dört yanlış bir doğruyu götürürken, 0.25 puan sistemi geliyor. Tek soruyu yanlış yapan öğrenci 0.25 puan doğru hanesinden düşecek.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)