14 Aralık 2014 Pazar

ÇYDD’den şura kararlarına tepki!

ÇYDD, demokratik cumhuriyetin din devletine dönüşmesine izin vermeyeceklerini belirterek Şura kararlarına tepki gösterdi.



Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Merkezi ve şubelerinin katılımıyla Antalya’da düzenlenen şubeler toplantısının gündemi, 19’uncu Milli Eğitim Şurası’nda görüşülen konular oldu.
Bu hafta sonu Club Hotel Sera’da düzenlenen toplantı, Genel Başkan Prof. Dr. Aysel Çelikel’in ‘Katılımcıların büyük bir çoğunluğunun Siyasal İslam düşüncesine bağlı olduğu görülen Milli Eğitim Şurası’nın Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya yönelik kararlarını reddediyoruz’ başlıklı duyuruyu okumasıyla başladı.

“Şûra kararlarının bazılarının Cumhurbaşkanı tarafından da hararetle ve ısrarla tekrarlanması ve savunulmasının siyasal iktidarın hangi anlayış içinde olduğunu açık olarak ortaya koymuştur” diyen Çelikel, konuşmasına şöyle devam etti:

“ULUSLARARASI HUKUK HİÇE SAYILDI”
” Bebelere zorunlu din dersi konulmasına ilişkin karar, çocuklarımızın bebek yaşlardan başlayarak günah-sevap, cennet- cehennem korkusuyla baskı altında tutulmasına; psikolojilerinin bozulmasına; güvensiz kişilikler oluşturulmasına yol açacaktır. Oysa daha iki ay önce AİHM’in ortaöğretimde din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu okutulmaması yönünde aldığı bağlayıcı nitelikteki kararının uygulanması beklenirken bu kez, ilk sınıflara zorunlu din dersi konulması, AİHM kararını ve uluslararası hukuku hiçe saymanın, Türkiye’yi Avrupa Konseyi ve AB’den uzaklaştırmanın bir diğer örneği olacaktır.

“Osmanlıca” adı altında Arapça – Farsça karışımı bir dili ve Arap harflerini zorla öğretmeyi savunmak, esasen düşük olan eğitimin kalitesini daha da düşürecek, müfredatta yer alan din eğitimi ve Kuranı Kerim dersleriyle birlikte öğrencileri bilimsel düşünceden uzaklaştıracaktır.

“ŞURA, TURİZMİ DE TÜRKİYE’YE ÇOK GÖRMEKTE”
Şûra, turizm eğitimi alan öğrencilerin alkollü içki ve kokteyl hazırlamayı öğrenmesini bile dini olarak sakıncalı gören anlayışla, turizmi de Türkiye’ye çok görmektedir.

Şûra, yurttaşlık yerine kul ve ümmet düşüncesini pekiştiren anlayışıyla okullarda insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi dersinin bağımsız okutulmasını gerekli görmemiştir. Türkiye’nin demokrasi ve insan haklarına saygılı bir ülke olması kimleri rahatsız etmektedir?

Din ağırlıklı derslere yer açmak için kendini keşfetme çağında olan çocukları, her ikisini birden öğretmek yerine resim ya da müziği seçmek zorunda bırakmayı düşünenler, sanat eğitiminin de insanları özgür bireyler olmaya yöneltmesinden mi korkuyor?

Cumhurbaşkanı’nın hemen iki gün sonra topladığı “Din Şûrası”nda, açıkça “Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşlık gibi yapay dinler oluşturduğu” biçimindeki sözlerinin ve “din ve devlet işlerinin ayrıldığı laikliğin devlete egemen olduğu”nu eleştirel bir üslupla anlatmasının, ne yazık ki, Atatürk Devrimlerine ve Cumhuriyet’e meydan okumak demek olduğunu söylemek istiyoruz.
Sivil toplum olarak demokratik cumhuriyetin din devletine dönüşmesine izin vermeyeceğimizi kamuoyuna duyuruyor, sivil toplumu bu konuda birlikteliğe davet ediyoruz.”


Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Menderes Türel’in Yavuz Özcan Parkı’ndaki ÇYDD lokalini yasa dışı uygulamalarla tahliye etmek istemesiyle ilgili açıklamayı da ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Nihal Kızıl yaptı.

Kızıl, konuyla ilgili şunları söyledi:

“YÜZLERCE ÖĞRENCİNİN BURS ALMASI ENGELLENECEK”
” Antalya Belediyesi’nin, yaptığı 10 yıllık protokole rağmen, ÇYDD’yi Yavuz Özcan Parkı’ndan tahliye etme talebi, yüzlerce öğrencinin burs almasını engelleyecek ve tüm kamuoyunda sorgulanacaktır.

Bilindiği gibi Antalya Belediyesi’nin aldığı tahliye kararının daha önce Kaymakamlık tarafından Antalya Sanatçılar Derneği’ne tebliğ edilmesiyle ilgili işlem için Ansan Yönetimi dava açmıştır. Antalya 3. İdare Mahkemesi, bu davada yürütmeyi durdurma kararı almış; ancak iki ay geçmeden, anlaşılamayan bir biçimde, bu kararından dönmüştür. Sonuçta 1 Aralık günü Ansan polis ve zabıta gücüyle boşaltılmıştır.

Başkan Türel’in Ansan’ la birlikte Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin yerini de boşaltmak istediği basına konu olmuştur. ÇYDD, bu alanla ilgili 26/8/2014 tarihinde askıya çıkan yeni uygulama planını AKP Belediyesi’nin hukuka aykırı, partizanca bir uygulaması olarak değerlendirmiş ve dava açmıştır. Belediye yönetimi ise 24/10/2014 tarihinde bu planı dayanak gösterip ÇYDD’den alanı bir ay içinde boşaltmasını talep etmiştir. Bu isteğe yapılan itiraz da 1/12/2014 tarihli yazı ile reddedilerek alanın boşaltılması, yeniden istenmiştir.

Oysaki derneğimiz, 26/3/2014’te Büyükşehir Belediyesi ile yaptığı protokole göre bu alanda 10 yıl süreyle kiracıdır. 2014 kira bedelini de peşin yatırmıştır. ÇYDD, bu alanı gençlerin ve çocukların sosyal ve kültürel gelişmeleri ve eğitimde fırsat eşitsizliğini gidermek için kız çocuklarına eğitim bursu vermek amacıyla kullanmaktadır. Halen kiracılık sıfatı devam ettiğinden bu konuyla ilgili kiracılığın tespiti ve muarazanın önlenmesi için 5/12/2014 tarihinde adli yargıda dava açılmıştır. Kaymakamlıktan tahliye işlemi için yazı beklenmektedir. Bu işlem yapıldığında İdare Mahkemesine de “adli yargı dosyasının beklenmemesi” nedeniyle dava açılacaktır.

Sayın Belediye Başkanı yıllarca yurtlar yaparak devlete veren ÇYDD’yi kirasını ödediği yerinden çıkarmaya çalışırken Antalya halkının parasıyla yapılan öğrenci yurdunu TÜRGEV’e devrederek halkın değil, siyasi erkin yanında olduğunu göstermiştir.

Tüm adaletsiz ve hukuksuz bulduğumuz uygulamalar için yasal, demokratik yollardan mücadele etme kararlığımızı ve her zaman olduğu gibi alım gücü düşük öğrencilerimizin burslarının devamı için çalışacağımızı Antalya halkına ve tüm kamuoyuna duyururuz. “ Sözcü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder